18 Ağustos 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

18 Ağustos 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

XX. Asrın Kömür Ocağı Kazaları 1906 eçen Çarşamba günü Belçika'da vuku bulan kömür ocağı kazası; yılından bu yana gorulen kazaların en büyüğüdü! r. Bu vesile ile asrımızın büyük kömür ocağı kazalarını kısaca hatırlamakta fayda vardır. XX. asrın en büyük maden kazası, 10 Mart 1906 da, Fransada, Courrieres kömür ocaklarında vuku bulmuştur. Bu kaza sonunda 1176 kişi ölmüştü. ocakların lerin sayısı da 259 a ulaşmıştı. Bunu, 1909 da, Birleşik Aınerıka nın İllincis eyaletindeki kömür vuku bulan aza takip etmişti. Bu kazada ölen- Fransa ve Bırleşık Amerika ocaklarından sonra kazaya uğrayan ocaklar, İngiltere'nin Whitehaven ve Wexham ocaklarıdır. 1910 da Whitehaven'da 136, 4 te Wexham'da da 263 işçi olmuştu. White- haven ocakları bir kere de 1947 yılında kaza geçirmiş ve bu ka. Za soO- nunda da 100 kişi ölmüştü. 1951 yılında, gene İngiltere'de, Easington bul: ; & ocaklarında kurtarılamamıştır Alm ömür ocakları da kazadan kurtulmuş değillerdi. lında Gelsenkırshen ocaklarında çıkan kazada 76, 1 an kazada ise 80 işçi toprağın altında kalmış ve 1950 yi- yılında Zwickau- an kazada ise 47 maden işçisi diri diri topraga gömülü katmıştı mür ocaklarında çıkan kazalardan yana en zengin yıl, mız 1955 yılıdır. Hatırlarda olduğu üzere 1955 te Zonguldakta bir infilâk sonunda hayata gözünü yum- infilâkı olmuş ye 47 kişi bu geçtıgı- muştu Aynı yıl Hındıstan ve Almanyada da feci birer grizu patlama- sı olmuştur. Alman, adaki patlama sonunda, gene Gelsenkirshen'de, 41 kişi ölmüştür. Kalküta'daki patlamada ise 55 kurban verilmişti. gömülen üçyüz maden işçisinin ya- sını tutarken, diğer yandan Ameri- kada'da Kolombiya da en önemli şe- hirlerinden “vadinin sultanı" ali'nin uğradığı felâketin — yasını tutuyordu. 260.000 nüfusuyla Kolom- biya'nın büyük şehirleri arasında dördüncülüğü elinde tutan — Cali'nin uğradığı felâket, bir bakıma, Belçi- ka'nın geçirdiği kazanın tam tersi sayılabilirdi. Belçika'da — Amercoeur ömü arında kazaya uğrayan- lar toprağın altına gömülü kalmış- ysa. Kolombiya'da, — Cali'de feleğin darbesini yiyenler ise -talihin garib bir tecellisi- havaya uçmuş bu- lunuyorlar - "Vadinin sultanı" — Cali, felâkete uğradığı gece. ertesi gün kutlana- cak olan Kolombiya milli bayramı- nın hazırlıkları ile uğraşıyordu. Her taraf donatılmış, ertesi gün patlatı- lacak havai fişekler, oraya buraya, küme küme yığılmıştı. O gece yatak- larına giren Cali'liler, hiç şüphe yok ki, bayram şenlıklennın rüyasını gö- ruyorlardı Aynı g bir yandan yatakların- da yatan Calı Hler bayram lerinin rüyasını görürlerken, yandan şehrin en önemli ticaret mer- kezlerinden birinde, Caicedo meyda- nın: a bir avuç insan, gözlerini bile kırpmadan, hemşehrilerine kötü bir oyun hazırlıyorlardı. Caicedo meydanı yakınlarında bir topçu kış- lası vardı. Bir gün önce onüç kam yonluk bir konvoy bu kışla civarın- da konaklamış ve biraz dinlendikten sonra, yedi kamyonunu orada bıra- karak, yoluna devam etmişti. yonlar, sonradan da herkes tarafın- dan ve pek pahalıya anlaşıldığı gibi, AKİS, 18 AĞUSTOS 1956 dinamit ve dinamitten de — kuvvetli bazı patlayıcı maddelerle dolu bulu- nuyordu. Bu maddeler ertesi sabah kamyonlardan indirilecek ve topçu aburunun cephaneliğine — sevkedile- cekti. İşte, o gece Cali şehrinde uyu- mayan bir avuç insan askerlere bu patlayıcı maddeleri cephaneliğe sev- ketmek fırsatını vermemek kararın- daydılar. Nitekim kim oklukları halâ kesin olarak bilinemeyen bu insanlar, çok geçmeden, kararlarının kesin ol- r. Gomez İktidar, itham ediyor DÜNYADA OLUP BİTENLER duğunu bütün Cali'lilere isbat — et- mişlerdi. Sabaha kargı saat 1.30 sularında korkunç bır atlama sesi ve büyi bir sarsıntıyla rüyalarından ayrılan Cali'liler, ilk olarak, bayramın baş- ladığını bildiren havai fişeklerin se- siyle uyandıklarım sanıyorlardı. An- Caicedo meydanından yükselen alevler Cali'liler durumun hiç de sandıkları gibi olmadıgmı anlatmak- ta gecıkmemışlerdı Uğradıkları felâ- ketin büyüklüğünü farkeden bütün Cali'liler, aradan yarım saat bile geç- meden, Caicedo meydanına giden yol- ları tutmuş bulunuyorlardı. Patlamadan doğan kesif hararet, kurtarma ekiplerini, uzun — müddet patlama alanına yaklaştırmamıştır. İtfaiyenin yorucu — çalışmalarından sonra alevler kontrol altına alınıp, a- lana yaklaşmak biraz mümkün o- lunca felaketin büyüklüğü bütün çıklığıyla ortaya çıkmış bulunuyordu Patlamanın vuku buldugu yerin Uç kilometre kare çevresi içinde taş üs- tünde taş, omuz üstünde baş kalma- mıştı. Caicero meydanındaki koca kışla yerle bir olmuş, askerlerin hep- si, gene aynı kışlada yatan polis ve Jandarmalarla - ber: , havaya uç- dı. Üç kılometre karelik ala- nın dışında kalan büyük bir bölgede ise oturulabilecek tek ev, sığınacak tek sıgınak yoktu Bu bolgede topla- nan yaralı ve ağır aralıları. Cali hastahanelerı istiab edemıyorlardı Felâketin büyüklüğü kurtarma a- melıyesı hızlanıp, geliştikçe büsbü- tün belli olmuştur. Gelen haberlere göre; yedı kamyonda bulunan 35 ton TNT -Trin ıtroteleol diye isimlendiri- len bu patlayıcı madde, en kuvvetli patlayıcı maddelerin — başında gel- mekte bilhassa harp sanayiinde kullanılmaktadır- kuvvetınde patla- yıcı madde bulunuyorı Bunların patlaması netıcesınde, şu satırların yazıldığı sıralara kadar yapılan sa- yımlarda, 1500 e yakın insanın öldü- ğü, bir o kadarının yaralandığı ve 5000 den fazla insanın da evsiz kal- dıgı anlaşılmıştı Yine gelen haberle- bu felâketin yol açtığı za- rarlar 20 milyon doları aşmakta- d, İnfilâkın sebebi azı kimselerin infilâkın tedbirsiz- lıkten vuku bulduğunu söylemele- rine rağmen, Kolom hükümet makamlarına göre Calı halkı bir su— ikasta kurban gitmiştir. Kolombiy: da Güney Amerika devletlerinden bı- ridir ve bu devletlerde siyasi anlaş- mazlıkların ne kadar kanlı macera- lara yol açtığı okuyucularımız tara- dan bilinmektedir. Kolombiya'da, iktidar, bu felâketten muhalefeti so- rumlu tutmak istemektedir. Cali in- t'ılakınm ertesmde radyoda — bir konuşm:; Cumhurl başkanı General Ro_ıas Pınılla halkı, düşman laı'ıyla anlaşmalar yapanların vatandaşların kafa ve el- 15

Bu sayıdan diğer sayfalar: