18 Ağustos 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23

18 Ağustos 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 23
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Değişik modeller 100 kiloluklara yasak!. Sylvano Pampanini ders veriyor Tanınmış yıldız Sylvano Pampani- ni bütün İtalyan kadınları gibi ekseriya pantalon giyinmektedir. O- nun kısalı, uzunlu pantalonlarla dolu bir gardrobu vardır. Pantalonla şık olmanın sırrına eren bu güzel kadın pantalon giymenin bir bilgiye dayan- dığını bildirerek şu sözleri — söyle- mıştır "Her' kadın pantalon giyine- bilir. Bütün iddialara rağmen, pantalon giyinebilmek için bir kadının çok u- zun boylu ve çok ince olması şart degıldır Boy da çok ehemmiyet taşı- maz. Mühim olan bel genişliği kalçaların ölçüsüdür. Dar kalçaları olan bir kadın pantalonla daima şık olacaktır. Dikkat edilecek nokta pan- talonu yukardan aşağıya kadar dar yaptırmaktır. Yani kalça hizasında m. genişlikte olan pantalon a- yak bileklerinde 16 om. olmalıdır. Fakat tabii bu ideal ölçü her kadın- da yoktur. Fakat genişce kalçaları olan kadınlar da pantalon giyinebi- lirler. Bunlar sıkı penslerle dar bir hat elde edebilirler. Şayet pantalo- nun kalça hizasında genişliği 30 cm ise bileklerde 18 olmalı ve daima bu nispetler muhafaza edilmelidir. Da- ha şişmanlar için de gayet kolay bir hile vardır. Bunlar pantalon üzerine bol gömlekler ve bluzlar giyinmeli- dirler. Pantalonu, ancak 130 cm. ge- nişliğinde kalçaları olanlar kendileri- üşman addedebilirler. O zaman cidden pantalondan vazgeçmek lâzım gelecektir. Süslü pantalonlar Pantalon kadında havasını tama- miyle değiştirmiş olmalı ve kadı- AKİS, 18 AĞUSTOS 1956 na hiçbir zaman bir erkek ciddiye- ti vermemelidir. Meselâ klâsik bir pantalonun üzerine emprime bir göm- lek giyilebilir veya İtalyada moda ol- duğu gibi kadın pantalonları en fan- tazi kumaşlardan yapılabilir. Son bir icat da pantalon ve şortları düz kumaşlardan yaparak onları renkli ı(l;alonlar volanlar ve fistolarla süs- em Aile İhtiyaç ve süs Kadınların ömrünün büyük bir kıs- mı, muhakkak ki evlerinde geçer. Bunun için kadınlar evlerini sever ve ellerinden geldiği kadar onu tanzim etmeğe çalışırlar, Fakat umumiyetle, evlerimizde konfor yoktur ve onları tanzim ederken de biz, ihtiyaçtan zi- yade süse ehemmiyet veririz. Anadolunun birçok şehirlerinde ih- tiyacı karşılıyacak eşyalara bile süs nazarı ile bakılmaktadır. Zengin ev- lerde bir misafir odası vardır. Bu misafir odasında büyük — bronz bir karyola durur. Üstünde işli Ameri- kan yastıklar, kenarında danteleli e- teklikler vardır Bu karyolada ne e- vin beyi yat ne de e Vın hanımı.. Bu karyola gostermelıktır Olsa olsa hanım, yeni bir çocuk dünyaya ge- tırdıkçe lohusalığı için, o tahta çık- mıştır. Yoksa akşamdan akşama yer yatakları yapılır. Bu misafir o- dasında duvar boyunca dizili sandal- yalar da durur. Onlar da misafir i- çindir. Ev halkı hep yerde oturur, yerde yemek yer, —yerde iş görür. Karyolanın, m n ve sandalye- nin ıhtıyaç olarak kabul edildiği da— ha büyük şehirlerimizde de evlerde fuzuli süs eşyaları ekseriya ihtiyaç ve konfor eşyalarından fazla nazarı dik- kati celbeder. Oldukça iyi döşenmiş evlerimizde bile vitrinli büfe ve rad- KADIN yo masası altlarında duran yalancı çiçekler, toz tutan danteller, fiyonklu uydurma abajurlar, senelerce yıkan- mıyan tül perdeler, tabakların içinde sararmış fotoğraflar, çeşit çeşit lü- zumsuz ve kıymetsiz biblolar, hattâ etajer süsleyen çocuk oyuncakları mevcuttur Evlerimiz yapılırken de, maalesef konfor ve t daima en ön plana alınmamaktadır Meselâ evin en gü- zel köşesi pek az kullanılacak, bat- tal kalacak bir misafir ve yemek odasına tahsis edilirken ev kadınının geniş saatlerini zaptedecek olan mut- fak evin en kuytu köşesinde ve en derme çatma şekilde — yapılmakta- dır. Ev kadınına yardım v kadınının işi zor ve müşkül, nan— kör bir iştir. Hele günden gün, ortadan kalkan yardımcı sınıfın yok— luğu ile şu durum hasıl olmuştur ki erkes ev kadınına yardım edecek, onun hayatını daha kolay, daha zevk- li ve daha rahat bir şekle sokacak- tır. Fabrikalar ve birçok ticaretha- neler ev işlerinde kullanılan âlet ve edevatı hergün biraz daha mükem- melleştirmek üzere çalışmaktadırlar. Bugün artık kendi kendine çamaşır yıkayıp sıkan makineler nasıl bir ha- yal mahsulü değilse, bulaşık yıkayan makine yal mahsulü değildir. Fakat bütün bu malüm konfor vasıtalarının yanında ev kadınının vazifesini zevk şekline sokan binbir küçük icat vardır ki bunlara hergün bir yenisi ilâve edil- mektedir. Meselâ yaz mevsimi dola- yısı ile Amerikalılar küçük bir pik- nik buz dolabı icat etmişlerdir. Bu valiz buz dolabı tabit portatiftir. Hollandalılar ise, seyahat için, şişiri- lip söndürülen plâstik elbise askıları yapmışlardır. Amerikan evlerinde mutfak Evin en iyi köşesi 28

Bu sayıdan diğer sayfalar: