16 Mart 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

Kalan görüntüleme: 0

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. Daha yüksek sayfa görüntüleme limiti ve diğer özellikler için abone olun!

Aboneler yüksek görüntüleme limiti, sayfa indirme ve diğer özel özelliklerden yararlanır.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İKTİSADİ VE MALİ Amerika Yeni bütçe ve dış yardım Geçen — hafta Eisenhower Hüküm tinin 71.8 milyar dolarlık yenı bütçesinde Amerıkan Parlamentosu- un büyük ölçüde indirmeler yapaca- gı hakkındaki şayialar günün mevzu- unu teşkil ediyordu. 38 milyarı bulan milli savunma masraflarının kısılma- sı hemen hemen imkansızdı. Parla- mentonun gözü bilhassa 4.4 milyarlık dış yardım masraflarına çevrilmişti. Hiç bir seçmeni gücendirmeden dış yardım kısılabilirdi. Hatta dış yardım azaltılırsa, sevgili seçmenlere belki biraz daha az vergi ödetmek müm- kün olurdu. Dış memleketler ne hal- leri varsa görsünlerdi. Varsın Mr. Dulles dış siyasetim yürütecek vası- talardan mahrum edildiğinden dert yansındı. Senatörler ve temsilciler herşeyden evvel kendi seçmenlerini düşünüyorlardı. Muhterem seçmenle- rin paraları ne diye cömertçe yaban- cılara dağıtılacaktı. Üstelik Amerika enflasyon tehdidi altındaydı. Fiatlar sessiz sedasız, fakat devamlı şekilde yükseliyordu. Kabahat, bütçe mas- raflarım cömertçe arttıran hüküme- tindi. Bütçeyi denkleştirme zamanı gelmiş de geçiyordu. Esasen hükü- met içinde de muhterem senator ve temsilcilerin senelerden beri gönüllü avukatlığım yapan biri bulunuyordu. Maliye Bakanı Humphrey bütçe denk- liği fikrinin şampiyonuydu. Her vesi- leyle masrafların kısılacağım beyan etmeyi itiyad edinmişti. Meselâ Tür- kiyenin 300 milyon dolarlık yardım George Humphrey Amerikanın hasis adamı AKİS, 16 MART 1957 yapılması teklifini, eğer Humphrey Maliye Bakam olmasaydı Washington çok daha müsait karşılıyacaktı. Nite- kim meşhur iş adamlarının bulunduğu mutad bir ziyafette, Maliye Bakam büyük indirmeler yapmanın mümkün olduğunu söylüyordu. Humphrey'i tanıyanlar sayın Maliye Bakanının baltasını dış yardımı budamakta kul- lanacağım biliyorlardı. Zavallı bütçe direktörü acele, Humphrey'nin sözle- riyle taban tabana zıt bir beyanatta bulunmak zorunda kalmıştı. Bütçe masraflarını kısmak mümkün değil- di. Şiddetli bir nezleden muzdarip ol- masına rağmen Eisenhower, bizzat müdahale etmek lüzumunu duymuş- tu. Geçen haftaki basın konferansın- da "Amerikan emniyetine zarar ver- meden dış yardımı indirmek imkân- sızdır" diyordu. Hür dünyanın istik- bali, az gelişmiş memleketlerin ikti- sadi kalkınmasına bağlıydı. leketlere sadece ödünç para vermek de kâfi değildi. Hiç bir karşılık bekle- meden yardım yapmak gerekecekti. Zira bu memleketler, borçlarım ödi- yecek durumda deği ille rdi. Maamafih Parlamentoyu ikna etmek için Ike'- ın daha bir hayli gayret göstermesi gerekmekteydi. Dış yardımın büyük ölçüde budanmasına, ancak İIke'ın şahsı prestiji mani olabilirdi. Ancak I şahsi prestiji, homurdanan temsilcileri ve senatörleri susturabi- lirdi. Fairless Raporu aliye Bakam Humphreye ve Par- lamentoya rağmen, — Amerika halkı dış yardımın zaruretini yavaş yavaş anlamaya başlıyordu. Esasen Parlamento içinde de, büyük ölçüde ve uzun müddet dış yardıma devam et- menin Amerika için hayati bir mese- le olduğunu bilen birçok temsilci ve natör mevcuttu. Muhafazakâr iş muhıtlerı de bu gerçeği eskiden iyi görüyorlardı. Fairless Raporu bunun yeni bir deliliydi. Benjamin F. Fair- less United States Steel kumpanyası- nın eski direktörüydü. Fairless ara- larında meşhur sendikacı John Le- wesin de bu diğer altı kişiyle — birlikte, Eisenho- wer'in talebi üzerine 18 memleketi zi- yaret etmişti. Beraberlerinde götür- dükleri mütehassıslar diğer 12 mem leketin durumunu incelemişlerdi. Fa- irless ve arkadaşları, dış memleket- lerdeki seyahatlerinden bir raporla dönmüşlerdi. Muhafazakar kimseler- den müteşekkil heyetin, menfi bir raporla döneceği Üümit edilmektey- di. Bu bakımdan Trapor sürpriz teşkil etmekteydi. yet, oy birliğiyle dış yardımın zaruri ve son derece isabetli olduğu kanaatı- na varmıştı. Amerikanın selâmeti ılanıhaye yardıma devamı icap ettiri- yordu. Dış yardım yabancı memleket*' lere bir cemile göstermek için yapıl- mıyordu. Müşterek güvenlik sistemi- nin temel bir unsuruydu. Müşterek SAHADA Benjamin Fairless Yardun taraftarı güvenlik sadece askeri yardımla te- min edilemezdi, iktisadi yardım da aynı miktarda önemliydi. Rapor, bu noktayı hiçbir tereddüde: mahal bı- rakmayacak şekilde — ifade ediyordu: "Hür dünyanın güvenliği için iktisa- di kalkınma aldığımız askeri tedbir- ler kadar onemlıdır Az gelişmiş memleketlerin iktisa- di gelışmesı için Fairless Raporu susi teşebbüsün yatıranlarının tesvıt edilmesini ileri sürüyordu. t hu- susi teşebbüsün gayretleri kafî gelmı— yecekti. Hükümet işe müdahale et- mek zorunda kalacaktı. Bir çok hal- de de hibe usulüne baş vurmaktan kaçınmamalıydı. Hem de yardım gö- ren memleketlere, yardımın uzun müddet devam edeceği anlatılmalıy- di. İktisadi kalkınma uzun vadeli bir işti. O halde Amerika az gelişmiş memleketlere uzun bir zaman için yardıma hazırlanmalıydı. — Yardımı muvakkat bir meseleymiş gibi gören

Bu sayıdan diğer sayfalar: