22 Mart 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

22 Mart 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER Buldozer Kalkınmanın küreği liydi. Sanayi yatırımları, ihracatı teşvik edecek sahalara sevkolunma- lıydı. Halbuki kurulan sanayiin bü- yük bir kısmı ,ihracat kapasitesini arttırmak şoyle dursun, ihracatın da- ralmasına sebep olmaktaydı. Ham maddesi dışardan gelen daha bir çok sânayi kolunda hesapsızlık hâkim ol- ştu. Aynı gelışıguzel hareketler zıraat sahasında da rülmekteydi öviz kaynağı 01 sebze ve bahçe ziraati yeter derecede gelişti- rilmemişti. Müzmin et buhranı, hay- Vancılıgın hali pürmelalini iç bir tefsire lüzum — bırakmayacak şekilde gösteriyordu. Geç de olsa, bütün ya- tırım imkânlarını- ihracatı arttırmak uğrunda seferber etmekten başka ça- re yoktu. Tek ümit kara tablo çizen- lerin nedamet getirmesini beklemek- ten vazgeçip İktidarın şimdiye kadar tutugu yoldan nadim olmasıydı. A- ma mü h bir yarının tohumlarını tarlaya ektıgını vehmeden İktidardan en ufak bir nedamet ışaretı gelmiyor- du. Yatırımların son derece isabetsiz bir şekilde yurutulmesıne rağme Başbakan, "Bir memlekette madde bollugu yaratmak, istihsali arttırmak icap eder. Bizim politikamız işte bu- dur" diyebiliyordu... Kurtuluş yolu urtuluş yolu. yatırımların arttırıl- mağıydı. Yalnız enflâsyona daya nan yatırım siyaseti, bizzat yatırım ları frenlemişti. O halde evvelâ enf- lasyon durdurulmalıydı. Yatırımların artışı, hakiki bir tasarruf gayretine tekabül etmeliydi.. Bunun için de, bütün güçlüklerine ragmen ıstıhla— ki kısmaktan başka çare y işte bizzat Devlet onayak dı. Milli Savunma masraflarının ye- 14 niden gözden geçirilmesi, bile duşunul— meliydi. Vatandaşları, yic daralan kemerlerini daha fazla sık— maya davet için, kemer sıkma siya- seti âdil olmalıydı. Her şeyden ön- ce zirai gelirlereyapılan imtiyazlı muamele kaldırılmalıydı. Yatırımlar, ihracatı arttırmak 1- çin seferber edilmeliydi. Bu gayeye en uygun düşen yatırımlar yapılma- h, diğerleri frenlenmi lydı. Bunun için de hususi ve resmi bütün yatı- rımların bir plâ programa bağ- ların rağbet ettikleri de istihlâk edilmesi,, hiç sevilmiyen vesika usulüne başvurmak ve rukları daha da fazla arttırmak pa- hasına da olsa, mutlaka onlenmelıy— di 1945- 1950 yılları arasınd yanın en ileri lketlerınden bı— ri olan Ingılterenın tereddütsüz bu yolu seçtiği hatırlanmalıydı. 1954 yı- lına kadar İngilizler her gün et ye- memege agızlarım açmadan razı oldu lar. Kadınlar naylonların ve nefis yun eşyaların sadece ecnebilere, tah- sis edilmesine ses çıkarmadılar Er- kekler vıskılerını aramaz — oldular. Bütün ünyanın en ağır vergi- lerine ses çıkarmadan katlandı. Sa- nayiciler ham maddelerin tevzie ta- bi tutulmasına ve yatırımların mü- saadeye bağlı bulunmasına bir şey demediler. Harp sonrası İngiliz İkti- sadi plânı ancak bu sayede — mu- vaffak oldu. İngilterenin yetıştırdı ği len binbir malların içer- ği, Nehru, üşkilâta rağmen bu yolda ılerlemeye çalış— maktaydı. Ama oralarda mahrumi- yeti herkes paylaştı Kalkınma, ha- kikaten alın teri, gayret ve fedakâr- lık ısteyen iktisadi bır savaştı. Sava- şı kazanmak için azami kuvveti, en iyi şekılde seferber etmek Zzaruriy- di. Halbuki Kalkınma" işte, bizde "Görülmemiş dedikleri buydu! Politikacılar "Yaşasın hürriyet" ayet Hükümet binası önündeki ge- 5 niş parka bir m bombası düş- seydi, bu haftanın başında Pazartesi günü, Yozgat Asliye Ceza Mahke- mesinde duyulan heyecanı yarata— mazdı. Mahkeme salonundakı 43 s nık, avukatları ve dinleyiciler oylesı— ne heyecanlanmıştı Asliye Ceza Ha- kımı Avni ağzından çıkan on cümle, s, önce bir an için dondurmuş, sonra da bir sevinç tufa- nının içine atmıştı. Hemen herkesin gözü yaşlıydı. Hemen he kes bırbırı— ne sarılmış, Öpüşüyor, rik ediyordu. Saa 16 başlayan duruşma, — -kısa bir öğlen tatili hariç, fasılasız devam etmişti. 79 sanıklı dâvanın 43'ü mevkuf olan sanıkları'tam kadroyla yerlerini al- mışlardı. Sanıkların avukatlarından Turhan Peyzioğlu son derece etraflı r müdafaa yapmış ve mevkufların tahliyesini talep etmıştı Karar haki- mindi. Hâkim kararı tebliğ etmişti: 79 sanıktan mevkuf bulunan 43 tane- si de tahliye edilecek ve sanıklar hakkında ileri sürülen Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa mu- halefet isnadının muhakemesi gay- ri mevkuf olarak görülecekti. Mev- kuf sanıklar serbestti. İşte Asliye Ceza Mahkemesi sa- lonunu bir sevinç kasırga sına uğratan bu son cümle olmuştu." Artık bundan sonra hiç kimse kararın alt tarafını dinlememişti. Herkes birbirinin boy- nuna sarılmış, yaşlı gözlerle birbirle- rini tebrik ediyordu. Tam beş aydır devam eden bir çile son bulmuştu. Hürdüler.. Kalkınma eserlerinden biri: İstanbul Belediye Sarayı Kel başa şimşir tarak! AKİS, 22 MART 1958

Bu sayıdan diğer sayfalar: