22 Mart 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 16

22 Mart 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER A.B.D. Bir atom bombası düştü eçen hafta Amerikanın ücra bir köşesinde yaşıyan bir çiftçi aile- si, birden bire son derece parlaî( yeşil bir ışıkla gözlerinin kamaştığını his- setti. Oturdukları ev sallanmaya baş- lamıştı. Biraz sonra da evin damı üzerlerine çöktü. Çam ağaçları yerle- rinden oynamışlardı. Evin bahçe- sinde, 25 metre çapında büyük bir çukur açılmıştı. Evdekiler hafıfçe ya- ralanmışlardı. Komşuların yardımıyla hastahaneye - kaldırıldılar. Eski paraşutçu 01 aile Teisi Gregg, bır uçağın tüğüne veya bir obüsün patladıgına hükmetti. rikan Stratejik Hav:. Kuvvetlerının mutehassısla— rı acele çiftliğe koşuştukları zaman neye uğradığını an- ladı. Hunter üssünden kal- arıza atom vaziyette değildi. bombanın yalnızca infilâk maddesiydi! Gregg'in evini yıkan, tomobili deviren ve kiliseyi hasara uğratan, bombanın özünü teşkil eden nükleer unsur değildi. raber, bombada nükleer bir silâhiı teşkil eden bütün maddeler mevcuttu. Hava kuvv tlerinin mutehassısları klâsik 1C a nin, nü mamiyle tahrip den korkuyorlardı. dirde mahdut bir radyoaktif tozlarla ması mümkündü. hassıslar bu sebeple — der- hal çiftlik ve civarını tah- liye ettirdilerse de yapılan incelemeler, böyle bir teh- likenin mevcut olmadığını gösterdi. İki Çay zarfında, iki atom bombasının kaza— düşm Amerikada * derın bir heyecan uyandırdı 5 Şu— batta diğer bir bombardıman uçağı atom yükünü denize bırakmıştı Rus- ların uzun menzıllı fîızelere sahip ol- n bombaları ta- h surette uçuyorlardı. çuş bilhassa İngilterede büyük bir karşılanmıştı. Muhalefet sözcüleri,. Ingıltere semalarında uçan Amerikan uçakları kazara düş- mesinin yarat. acagı facıa üzerinde 1s- rarla durmuşlardı. Başbakan Mac- Millan, böyle bir tehlikenin mevcut olmadıgını anlatmaya çahşmıştı A- ma İngiliz halkını ikna etmek çok güçtü. Buyuk bir sulh taarruzuna gi- AKİS, 22 MART 1958 Gregg ancak, rişen Ruslar bu korkuyu istismar et- mek için ellerinden geleni yapıyorlar- dı. Nitekim Moskova radyosu ve Rus gazetelerı kazazede atom bombası hi- kâyesini, günün hadısesı yapmaya gayret edıyorlardı Gerçi düşen bom- ba atik bir tehlikenin mevcut ol madını gostermışte. MacMillan'ın A- vam Kamarasındaki sözleri doğruy- du. Ama soğuk harbin mütehassısla- rı, halkın dikkatinin atom bombası- nın patlayıp patlamamasından çok, korkunç silâhın kazara düşmesine çevrılecegını biliyorlardı. Halk sade- n bir kaza ihtimalinin mev cut oldugunu aklında tutacaktı, Buna karşılık atom tehlikesinin mevcut ol- madığım unutacaktı. Batıda her ne pahasına olursa olsun silâhsızlanma- ya taraftar çevrelerin de kazadan is- tifadeye çalışacakları muhakkaktı. Doğu Batı KOŞ AMMENIREL GOYANA. e. A toplantı hakkındakı çene yarışı bu hafta da devam ediyordu. Dulles, bu toplantı fikrini mutad üzere soguk karşılıyor— du; Gecen hafta Manillada yaptığı bir basın konferan: 1nda zirve konuş, di meseleler üzerinde ciddi bir şekil- de konuşmaya hazırsalar" dünya bü- yuklerı biraraya geleceklerdi. Dul- d konuşmala olmazsa hiçbir ıhtılafı halle yanaş mayız dıyorlardı Hâlbuki Amerika 1ç1n mühim olan anlaşmaya varmak Ama Dullesnm anlaşm. şaıtlarını Ru sları kabul — etmiyec çok iyi bılıyordu Bırleşmış Mıllet lerde yumuşatılması, fe- zanın kontrolü, Almanyanın birleş- mesi, Doğu Avrupa memleketleri de Rus mudahalesıne son verilme si gibi mevzularda Ruslar, Dulles dan ço farklı- duşunduklennı de faatle açıklamışlardı. Kremlinde liderler, bılha a Doğu Avrupa mem eketlerinin lâfının edilme sine tahammül edemiyorlar di. Nitekim bir Polonya gazetesine verdiği son beya natta Kruçef, — komünist memleketlerinin iç mesele lerinin kurcalanmaması ge- rektiğini sert birlisanla ha- tırlatıyordu. Rusya usulen bile olsa Doğu Avrupa meselesinin gündeme alın masını kabul etmiyecek Dulles, bu meselede ısrar ederse, zirve konuşmalarının olmıyacagına hukmet lâzımdı. — Bun: gme Washıngtondan gelen ha- berler, dünya büyüklerinin sonbahara doğru mutlaka toplanacağını - bildiri: New York Time sınıyıha— sloganı altında iktidara ge- len Cumhuriyetçi Parti İk- tidarının, — sulhperver jest yapmaya hazır olduğu- nu yazıyordu. Zirve konuş maları bunun için 'biçilmiş kaftandı. İktisadi kriz dola- yısıyla refah vaadinin ta- sar gibi olduğu bir sırada sevgılı seçmenlere bir sır güvercini — göstermek olacaktı. Sonra Temsilciler Meclisi seçimleri yaklaş- mış i. De okratlar gıt gi- de t kaz orlardı. Büyük jest, havayı degıştırebıhrdı Zaten 1955 de meşhur Cenevre Konferansı biraz da Ingılız Muhafazakâr Partisi ne, iyi bir seçim silâhı temin etmesi için toplanmamış mıydı? Zirve kon- feransından bahsederken, bu ince sapların mevcudiyetini unutmak lâzımdı. Butunınsanhgınmukaddera— tını ilgilendiren hayati bir mesele bile, maalesef ufak hesaplar büyük bırrol oynuyordu. Muhafazakârikti- darın Başbakanı MacMillan işçi par- tısının tazyıkınden kurtulmak için ardı.Dul- les ın sert nutukları onu Ingılız efkârının nazarında müşkül durumda bırakıyordu. Bu sebeple MacMillan 17

Bu sayıdan diğer sayfalar: