22 Mart 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

22 Mart 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sanıklar mahkeme salonunu terk ettikten sonra derhal Cezaevinden kendilerini getiren arabaya koşmuş- ardı. Bir an evvel Cezaevine gitmek, eşyalarını toplayıp bu şehirden ayrıl- mak istiyorlardı. Hapishaneye geldik, lerınde tahliye kararını daha evvel- er almış mahkümlar tarafın— dan buyuk bir tantanayla karşılandı- lar. Siyasi koğuş sakınlerının tahli- yesi, hapishanede, büyük bir heyecan yaratmıştı. Tahliye edılecek sanıkla- rın hazırlanması beş dakika bile sür- medi. Öylesine büyük bir hız içinde hemencecik toparlanıvermişlerdi. An- cak bu arada bir an durakladılar. Her ne kadar Asliye Mahkemesi sa- nıkların 43'ünün de tahliyesine karar vermişti ama, bu 43 kişinin içinden uç tanesi için "Hükümetin ve Adliye. manevi şahsiyetini tahkir" su- çundan dolayı Ağır Ceza Mahkeme- since de tevkif müzekkeresi mevcut- tu. Ağır Ceza, mevkufiyet halini kal- dırmadığına göre bu üç kişi içerde kalacaktı. Doğrusu o sevinç çılgınlığı içinde, dışarı çıkacak, olanları sele fazla üzmedi. Nasıl olsa Ağır Ceza da onları tahliye eder dıyorlar— dı., Ellerinde bavulları, yatak denk- leri, aşyaları ile bir muhacir kafilesini andıran 40 sanık, gerıde kalanların göz yaşları “Allah bir daha düşür- mesin" temennileri arasında yaya olarak Yozgata doğru yola çıktı. Ga- ziantep hâdisesi sanıklarının tahliye- Si haberı şehirde de derhâl yayılmış- ti. Hemen bütün Yozgat yollara dö- kulmuştu Kafile görünür görünmez, sardıklarla — Yozgatlılar — birbirlerine koşuştular. — Yozgatlılar göz yaşları arasında sanıkları kucaklıyor, bağır- larına basıyor ve onların ellerindeki denkleri, eşyaları taşımak için adeta birbirleriyle yarış ediyordu.- Pence- relerden uzanan başlar "Allah bir da- ha gostermesın temennisinde bulunu yor "geçmiş olsun, gözünüz aydın diye ilâve edıyorlardı Sanıklar sar" hoşa dönmüşlerdi. Bir tanesi sonra- dan, "Sevinçten başıma ağrı girdi, kendi kendime, demek hürriyet bu imiş dedim" diyor. Yozgat C.H.P. o gece, beş aylık bir mevkufiyetten sonra hurrıyetlerıne kavuşan kırk Gazian- tepliye "Hacının lokantası" diye meş. hur Yayla lokantasında bir yemek verdi. Geç vakitlere kadar yenıldı içildi. Bu arada sanıklar büyük sabırsızlık . nde K memleketlerıne bir an evvel kavuşabılmenın yolları- nı sorup soruşturuyorlardı. Nihayet bu aceleci misafirler için bir for- mül bulundu. men bir otobüs ki- ralandı. Ve o gece, Gaziantebe gide- cekler tutulan bu otobüsle Yerköy istasyonuna hareket edip, kendileri- ni yuvalarına kavuşturacak olan tre- ne yetiştiler. Bir gün sonra, aylardan beri hasret kaldıkları evlerine, aile- lerine, eşlerine ve dostlarına kavuşa- caklardı. -Ali İhsan Göğüs ye iki ar- kadaşı -Ümer Köylüoğlu ve Selım Kahraman- ise geceyi Yozgatta g AKİS, 22 MART 1958 teşkılatı Yozgat Cezaevi Beş ay sonra açılan kapı çirmeyi tercih ettiler. Ertesi sabah Ankaraya gidecek, oradan da İstan- bula geçeceklerdi. Maamafih, onlar da bütün gece boyunca uyumad lar. Zira haber, pek kısa bir zaman için- de Ankara ve İstanbulda da duyul- mu enin geç vakitlerine ka- dar telefonlar peş peşıne yüzlerce de- fa çalm radan, — İstanbul- dan, Adanadan Antepten hemen bü- tün tanıdıklar telefonla kendilerini arıyor ve "geçmiş olsun" dıyorla dı. 27 Ekim seçimlerinden sonra Ga- ziantepte cereyan eden hâdiselerin müşevvikleri olarak tevkif edilen, Gaziantep ten Adana Cezaevine ora- dan da Yozgat Cezaevine sevk edilen ve beş aya-yakin bir "müddettir mev- kuf olarak bulunan sanıklar niha- yet hürriyetlerine kavuşmuşlardı. Bundan sonra mahkemeleri gayri mevkuf olarak cereyan edecekti. Mar- tın 28 inde Ağır Ceza Mahkemesin- de, nisan başlarında da Asliye Ce- za Mahkemesinde bakılacak olan "hükümetin ve adliyenin manevi şah. siyetini tahkir", "Toplantı ve Göste- ri Yürüyüşleri 'Kanununa muhalefet suçlarından dolayı yapılacak — olan bu duruşmalar hakkındaki neşir ya- sakları devam etmekteydi. Bu du- ruşmalar aleni cereyan edeceği ve gazeteciler de takip edebileceği hal- de, bunların safahatını yazmak mümkün olmayaca Hür.P. Particilik oyunu Hatip Kocaeli delegesiydi. Koca Ge. nel sekreterle hemşehri olduğun- YURTTA OLUP BİTENLER dan pek ateşliydi. Söze, "bu C.H.P. de zaten vefa yoktur" dıye girdi. Son- ra alkışlar arasında devam etti: "D. P. Meclis içtüzüğünü değiştir- di. Bizim dört milletvekilimiz var di- ye, bizden Grupl hakkını aldı. C e aynı Vazıyete düştü Şim- di, şu C, H, a.olsaydı ne ya- pardı" Yırmıaltı mılletvekili bize, yirmialtı milletvekili C. le hisler yoktur arkadaşlar Bizden yirmialtı milletvekilim esirgediler." Hatip, bılgıç bır edayla başını sal- ladı ve ilâve ett — Zaten C. H. P. de, vefa olsay- dı, İkinci Dünya Harbının sonunda Almanyaya harp ilân etmezdi!." - Dinleyiciler hararetle alkışladılar. Arada bazı ka alar da yükseldi. Hâdise geçen haftanın sonunda, fik- riyatını Aydın Yalçının yaptığı "fi- kir partisi" ü nin meşhur isti- şari kongresinde ,cereya_n ediyordu. Bu haftanın başında ise İktidarın or- ganı Zafer kongrenın 'bilhassa mem- leket n esabına zıyadesıyle ehemmıyetlı bır hızmet görm ol- duğunu kaydederek şöyle dıyordu Kongre, ahde vefa ile he hangı bir alâkası' mevcut olmadı- ğını bir kere daha ispat etmiştir! Doğrusu istenilirse Hür. P. .nin. kongresı ortada Hürriyetçi diye kim- senin bulunmadığını — ortaya çıkar* maktan başka işe yaramamıştı. Haki- katen bir kısım delegel er C. H. P methetmişler, tunlarına almıştı Bır dıger kısım de— legeler e p C,H. methetmışler onların konuşmasına da Ulus kocaman yer ayırmıştı. Ya Hurrıyetçıler ? Onların sesi sedası pek çıkmamıştı — Zaten jbir çok ilde, istişari kongreye gelecek beş kişi zorlukla derlenebilmişti ya. Mamafih, Hürriyetçi olarak gene de hiç bir ses çıkmadı değil. Bu haf- tanın başından itibaren Yeni Gün, iki Hür. P. en büyüğünün, Turan Güneş- le tabii Aydın Yalçının ziyadesiyle' ehemmiyetli fıkrıyatını tefrikaya baş- dı. Turan Güniı la an n tefrika edilen e- seri, kongrede guzel ve realist bir konuşma yapan Coşkun Kırcanın söz- lerıne cevab ydı. "Fikir partısı nin organı, Kırcanın konuştuğunu üç sa- tırla haber verdikten, sonra -konuş- madan tek cümle n: kletmeksızın Tu- ran Güneşin mukabil »nutkunu beş sütun halinde tam iki gün müddetle neşretti. Tıpkı, Ankara radyosunun "C. H. P. Meclis Grubu tarafından neşredilen bir tebliğe P. Meclis' Grubu aşağıdaki teblıgle cevap ver- mistir" deyip sadece onu okuması gi- bi.. İspat hakkı davasıyla ortaya çı- kanların partisindeki yeni hâkim mrenin, fikir tartışması mevzuun- dakı zıhnıyetı buydu. 15

Bu sayıdan diğer sayfalar: