10 Mayıs 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

10 Mayıs 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BASIN lei milliyenin muzaffer olmasından sonra firar eden bir Ermeniye aid olan Matosyan matbaası, gene bir takdir komisyonunun fiat biçmesin- den sonra 3.500 liraya alındı. Mat- baa çok hurda idi. İşler hale getire- bılmek için, hayli emek ve para sar- fedi Gerıye bir tek müşkül kalıyordu. Cumhuriyetin ilânından sonra, Ba- bıâlide matbaacılık yapan Sudi Bey adlı bir zat, açıkgözlülük ederek Cumhuriyet isminin imtiyazını al- mıştı. Yunus Nadi, Cumhuriyet is- mi için müracaat edince, Emniyet Müdürlüğünden kendisine vaziyeti bildirdiler. Bunun üzerine Yunus Nadi, Sudi Beye de bin lira ödiyerek, Cumhurıyet isminin imtiyazını satın aldı. Bu arada Sabur Sami Cumhu- riyet binasının tefrişi ile meşgul olu- yordu. Hattâ endisinden 5 bın lira sarfetmişti. Yunus Nadi bu- a, son meteliğine kadar ödedi. dört yıl Pevvelki 6 Mayıs gecesi, işte böyle hazırlanmıştı. Mücadele yılları Başlayan, mücadele yıllan oldu. Yunus Nadi ve arkadaşları kolları Sıvadılar. İnkılâplarımızın aydınlı- ğını İstanbula yaymak lâzımdı. Ba- bıâlinin hemen bütün gazeteleri An- kara hükümetine karşı vaziyet al- mıştı. Mücadelei Milliyenin aleyhin- de bulunmuş Sabah ve İkdam gibi- leri ne yapacaklarını — şaşırmış kal- mışlardı. Cumhuriyetin omuzlarına büyük bir yük düşüyordu: — Ankara ile İstanbul arasındaki gerginliği giderme Gazetenın tutunması kolay olma- . İlk iki sene Zziyan etti. Yunus Nadi, sağa sola 60 bin lira borçlan- Ancak üçüncü sene bilanço ba- - getirilebildi. Cumhuriyetin muvafıktı. Fakat — Yunus u hiç bir zaman P. nin organı haline sokmadı. Halk Partisindendi. Gazetesi değil. Buna mukabi Cumhurıyet Atatür- kün şahsen naşiri efkârlığını yaptı. Kendısı İlk makineler pek iptidaiydi. Gazete ancak 10 bin basılabiliyordu. Tiraj, bilhassa harf inkılâbıyla be- raber artmaya başladı. Bugünkü ro- tatif ve diğer modern âletler 1929'da getirildi. Fakat sonradan, esaslı bir ilâve yapmak imkânı bulunmadı. Buna mukabil, ta ilk günlerden itibaren Cumhuriyetin, — çalışanlar bakımından büyük talihi oldu. Bun- la, Yunus Nadinin gazetesine ver- dıgı ruh en büyük rolü oynadı. Yu- nus Nadi hakikaten büyük bir gaze- teciydi. Atatürk onun hakkında şöy- le demiştir: "—Yunus Nadi Bey mükemmel bir gazetecidir. Kalemine o kadar hakimdir ki gezerken, yerken, içer- her anında yazar, hem de çok güzel yazar. Sırasıyla Kemal Salih Sel, Abi- din Daver, Feridun Osman, Cevat 18 Fehmi Başkut yazı işleri müdürlüğü yaptılar. Bu uzun seneler içinde sadece dört kişinin yazı he- yetının başında birbirine nöbet dev- mesi — gazetenin kuruluşundakı saglamlıgın hem sebe hem neti- cesidir. Cevat Fehmi Başkut Umu- mi Neşriyat Müdürlüğüne gelince yazı heyetinin başına evvelâ Ali san Göğüş, onu takiben de Ömer Sa- mi Coşar geçtiler. Cumhuriyet itibarını her gün bi- raz daha arttırdı. Yunu man bir polemist idi. İlk yıllar, Cumhuriyet bir mücadele — gazetesi halinde kendisini tanıttı. Yunus Na- dinin yüzde yüz inkılâpçı ve biç bir şeyden yılmıyarak — mücadele eden, atak yapan — başmakaleleri — büyük rağbet gördü. Sonra, havaların du- rulmasıyla beraber gazete de daha ağırbaşlı hal aldı, oturdu. Mücadele gazetesi olmaktan çıkıp, medeni ce- ile kullanan bir hayrülhalef tur. olmuş- Gazetenin ruhundaki değişiklik iki adam arasındaki bu farkın neticesidir. Cumhuriyet Yunus Nadi- nin çizgileri içinde kalıplaşmıştır. Bir entellektüelin hayatı Y unus Nadi, Cumhuriyetin ' kuru- nun müstear c adıdır. Yunus Nadi, Abalızade Hacı Halil efendi- nin oğlu ibrahim beydir. İbrahim bey İstanbulda çıkan bazı mecmua ve gazetelere Yunus Nadi takma a- dıyla yazılar yazıp — hürriyet müca- delesine katılınca Abdulhamıdın iradesiyle — Fethiyeye surgune gön- derildi. Yunus Nadi Nazime hanımla burada evlendi ve Nadir Nadi Abalı- oğlu 1908 yılında Fethiyeye bağlı Kaya köyünde, âdeta denızın içinde denecek bir yerde u. Bir ay sonra da Meşrutiyet 1lan edildi; ve aile İstanbula döndü. 1910 yılında Ö. R. Doğrul — C. F. Başkut —Nadir Nadi — İki sizden, saret sahibi, inançlarına bağlı, ge- rektiği zaman — fikirlerini müdafaa- dan asla çekinmeyen, fakat hâdise- lerin üstünde, tam manasıyla taraf- sız bir mahıyet kazandı. Zaten bu sırada Yunus Nadi evvelâ hastalığı dolayısıyla işin başından — uzaklaş- mış, vefatı üzerine de yerini büyük oğlu Nadir Nadi almıştı. Karakter bakımından Yunus Nadi ile Nadir Nadi arasında fark- lar vardır; Daha doğrusu, iki karak- ter, esas itibariyle temelleri aynı bu- lunduğu halde şahısların formasyon- ları dolayısıyla başka türlü gelişmiş- tir. Yunus Nadi, klâsik bir "self-ma- de man-ken dı kendisini — yapmış adam"dır Nadir Nadi, imkânlarını babasından alan, fakat bunları, mü- cadeleci bir ruhtan ziyade ancak sağlam kulturlerın sağladığı olgun- luk,aklı selım "self-made man cü- reti" değil, medenı insan cesareti" B. Felek iki bizden Yunus Nadi Meclise İzmir mebusu olarak girdi. Nadir Nadi de böylece ilk tahsiline İstanbulda başlamak im- kânı buldu. Sati beyin. Yeni Mektep Çocuk Yuvasında ve bilâhare Gala- tasaray Lisesinde okumaya başladı. Bu sırada Birinci Cihan Harbi geldi çattı. Onu, mütareke ve İstik- lâl Harbi takip etti. Yunus Nadi Bi- rinci Büyük Millet Meclisine ve Mil- li Mücadeleye iştirak etmek için İs- tanbulda kurduğu Yenigün gazetesi- ni Ankaraya götürmek zorunda ka- lınca ailesi de bittabit yeni bir yol- culuğa çıktı. Nadir Nadi Sakarya muharebesinin sonuna kadar Anka- rada kaldı. Bu arada Ankara İisesi- nin, orta kısmına gitti. 1923 yılında İstanbula döndüler. Nadir Nadi Ga- latasaray lisesine tekrar girerek or- ta ve lise tahsilini orada tamamladı. Cumhuriyetin bugünkü başyaza- rı lise sıralarında gazeteciliğe başla- AKİS, 10 MAYIS 1958

Bu sayıdan diğer sayfalar: