10 Mayıs 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

10 Mayıs 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Uykuyu haram di. İlk olarak Cumhuriyette küçük müzik kronikleri yazdı. Andersen'- den türkçeye birçok masallar çevir- di ve yüksek tahsil yapmak üzere Avrupaya gittiğinde, oradan mek- tuplar, röportajlar gönderdi. Yüksek tahsil için önce 1930 yı- lında Viyana Siyasal Bilgiler Fakül- tesine girdi; 1933'de Nazi hareketi- nin Avusturyayı kaplaması üzerine şartların güçleşmesi yüzünden Lo- zana geçerek orada Hukuk Fakülte- . sine bağlı Siyasal ve Sosyal Bilim- ler okulunu tamamladı Nadir Nadi 1935'de İstanbula döndü ve Cumhuriyette uzun yıllar fıkra yazdı. Ara sıra — başyazılar da onun imzasıyla çıktı. 1938 - 1941 yıl ları arasında Galatasaray lisesinde sosyoloji Ööğretmenliği yaptı, 1941'de Milli Eğitim — Bakanlığının, — öğret- menlikle siyasi bir işin bağdaşama- yacağı yolundaki tamimi Üzerine bu mesleğe veda etmek zorunda kaldı. Yetiştirdiği — talebeler — arasında bugün memleketin ilim ve irfan sa- hasında mühim mevkiler işgal et- mekte olan şahsiyetler bulunduğu gibi Turhan — Feyzioğlu ve Turhan Güneş gibi tanınmış siyaset adam- ları da vardır. 1940 yılında babasının Trahatsız- lığı artınca, Nadir Nadi; gazetenin başyazı — sütununu devamlı — ola- rak işgal etmeye başladı. Gene aynı yıl, İkinci Cihan Harbinin en karı- şık ve tehlikeli Gdevresinde, harbin sınırlarımıza sirayet Petmemesi a- kaleme aldığı bir yazıdan dolayı, tek parti hükümeti Cumhu- riyeti müddetsiz olarak kapattı. Fa- AKİS, 10 MAYIS 1958 BASIN Cumhuriyetin gece ekibi çalışıyor bilenler (Atabeyoğlu, Ulusay, — Coşar, kat üç ay sonra tekrar verildi, Çok partılı devreye geçildiği za- man, fikir hürriyetinin gelişmesi ve inkılapların korunması, Cumhuri- yetin başlıca kaygusu oldu Aradan on iki yıl geçmesine rağmen bu kay- gular hâlâ gazeteye ve onun başya- zarına hâkim çıkma izni Tasdik ettirilen tarafsızlık u oniki yıl içinde Cumhuriyet, "Sezarın hakkını — vermek" diye edilebilecek bir tarafsızhgı i- bütün müşkilâtına rağmen yü rütmeğe muvaffak oldu. 1950 yıhnda gazetenin dört ileri geleni, tamamiy- le şahsi siyasi akidelerine — serbestçe tâbi kalarak iki büyük partinin üs- tesinde yer aldılar. Nadir Nadi ve Ömer Rıza Doğrul D. P. tarafından yapılan teklifi kabul ; ettiler. Fakat Nadir Nadi, listeye müstakil olarak girdi. Cevat Fehmi Başkut ile Bur- han Felek ise C. H. P. yi sevimli buldular. Seçimleren sonra — kaza- nanlar da, kaybedenler de gazetede- ki sütunlarını ve mevkilerini muha- faza ettiler. Nadir Nadi 1954'te de D. P. listesinde kalmaya rıza gös- terdi; Fakat 1957'de hürriyetlerin ve inkılâpların korunması yolunda D. P. ye bağlanan ümitler suya düşün- ce, vazifesini yapabilmek için ken- di sütunlarına sığınmaktan . başka çare bulamadı. Tarafsızlık için — geçen — oniki yıl, kolay olmadı. Her iki İktidar da, Cumhuriyeti zaman Zzaman or- tada değil, karşı tarafta gördü ve gazeteye karşı — haksızlıklar yaptı. aşta Nâdir Nadi, gazetenin men- Yiğit, — Sağlamer) supları lara Ve Cumhuriyet çok ağır hü- uğradı. mhuriyetçiler yılmadılar. Bılhassa 1954 ten bu va- na, memleketteki havanın ağırlaş- masıyla beraber Cumhuriyetin üze- ririe yığılan bulutlar da çoğaldı. Ga- zetenin kâğıt stokunun "bikaç gün- lük"e indiği oldu.O zaman Nadir- Nadi ve Doğan Nadi vaziyeti sükü- netle muhakeme edip, — karara var- dılar: Gazete kapanacaktı. Cumhu- riyet otuzdört sene içinde altın yu- murzlayan tavuk olmuştu. Sahiple- rine büyük kâr sağlıyordu. Bu kâr- dan vaz geçmek pek çok kimse için kolay sayılmayabilirdi: Fakat huriyetçiler bunun bedeli olarak ga- zetenin hüviyetini degıştırmeyı bir tek saniye, ama bir tek saniye dü- şünmediler. O zaman geriye bir yol kalıyordu Altın yumurtlayan tavu- ğun boğazlanmasına, ancak medeni insanlara vergi istiğna içinde seyir- ci olmak. Allahta buna üzum kalmadı. 1957 seçimlerinde Cumhuriyet, C. H. P. Muhalefetini tuttu. Tıpkı 1950 ve 1964 seçimlerinde D. P. yi tuttuğu gıbı Ama gazete ne 1950 ve 1954'te D. P, liydi, ne de 1957'de C. H. P. li. Sadece inandığı fikirle- rin müdafii olan kimse adeta eşya- nın tabiatı icabı, onun yanında gö- rünüyordu. Fakat hakikatte tarafsızlara has — dürüstlük — içinde, tuttuğu tarafı da icabında tenkit- ten, tutmadığı tarafı da haketti- ğinde methetmekten asla kaçınma- yarak yaptı. Bu 1t1bar1n1 biraz daha arttırdı. Gazetenin — bugünkü 100 binlik tirajı, seçımlerdekı ve seçim- 19

Bu sayıdan diğer sayfalar: