3 Ocak 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 31

3 Ocak 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 31
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

tın ötesi" hasıraltı edilmişti.. Niha- yet Devlet Tiyatrosunda iktidar, İk- tidarın eliyle değişti ve bu arada 16 kuruşluk pulla oyunu teslim al- mış olan zat da tiyatrodan elini e- tegini çekti. B T mum Müdür yerli — oyun dâvasını benimsemişti. — Özakmanın oyununu daha önce okuduğu için bi- liyordu, fakat bu piyesi tıyatroda bulmak da bir türlü mümkün olmu- yordu. Sonunda, yazarın elindeki sevkedildi. ve — "Duvarla böylece bu mevsiminin ikinci yerli oyunu olarak seçildi. Işt bu bakımdan — "Duvarların ötesi", sahneye ıkışını — Cüneyt Gokçere borçludur.' Bu davranışı ile de Gökçer. Devlet Tiyatrosunun yer- H oyunlara burun kıvırdığı hakkın- daki kanaati iyice sarsmıştır Dört Mahkümun Hikâye Turgut Özakman son oyununda, şimdiye kadar birçok — yazarca işlenen bir meseleyi ele — almıştır. Suçda cemiyet mi yoksa fert mi mesuldur meselesını işliyen yazar, o- ununu cemiyettir" netice- siylebitirmektedir. ' Hapishaneden kaçan dört küm, yakalanacaklarını — anlayınca, yolda rastladıkları bir genç kazı te- nin alarak bir zeytin deposuna giz- lenirler. Polisler depoyu iyice sar- mışlardır. Mahkümlar kız sayesinde kaçma yollarım ararlar, fakat bu sı- rada kızın verem okluğunu öğrenir- ler. Kız ölürse kendı hayatları da tehlikeye girecekti , Vali dışarı çıkmaları için ile. gün- lük bir müddet verir. Aksi hakle kı- zı feda edeceklerdir. Bu a d a mah- kümların cemiyete olan kınlerı ya- mah- vaş yavaş hafifler, belki de mahke- meler onları tekrar dinliyecek, hak- larında verilen idam hükmünü kal- dıracaktır. Bu düşünceyle teslim ol- mayı kararlaştırırlar, dışarı çıkar- lar. Fakat bilinmiyen bir sebeple po- lisler tarafından öldürülürler. Turgut Özakman mevzuu, dışar- da kendilerini ölümün beklediği, oy- sa yaşamak istiyen dört insanın ha- yatları için çabalamaları yönünden yakalamak istemiştir. Böylece, oyun, daha ilk anda basit bir heyec kayesinden kurtulup psıkolo_ıık bır alana intikal etmekt dir. Yazarı man zaman dört mahkümu çatış- tırma şekli bu meylını açıkça orta- ya koymaktadır. Ayrıca dışardan is- tenen esvaplar, yiyecekler, içkilerin gelmesi karşısında ayrı ayrı göste- rilen tepkiler ve butu oyun boyun- ca sık sık bu temin kullanılması ile oyunda daha çok psikolojik tutum ağır basar gibi görünmektedir Bununla birlikte Ozakman Dev- let Tiyatrosu dergisinde de açıkça söylediği gibi, oyununa çok sosyololık bir goruş getırmek ıste- un için de cemiyet - fert tışmasıyle ilgili bırçok motifi oyu- nuna sokmuştur. Başlangıçta sosyo- lojik gorunuşuyle gelişen oyun daha sonra yavaş yavaş psikolojik plâna aktarılmaktad Oyunun sonunda n gö uş ağır yecek bir ş ekilde dört ümun usuz sualsiz kurşun yağmuruna tutulmalarıyle perde kapanmakta- dır Veremli Bir Kız O zakmanın en büyük hatası, oyu- nuna veremli bir kız sokmuş ol- "Duvarların ötesi"nin dört kahramanı Şu veremli kız da olmasaydı... AÂKİS. 3 OCAK 1959 TİYATRO maşıdır. Bu motifin pek alaturka ol- ması bir yana, mevzuun akışı içindi de kandırıcılıktan uzak kalmaktadır. Kız, dört mahkümun yaşamaları i- çin bır teminattır. Bu temınatın bir- içinde son derece zayıf kalmaktadır. Bununla beraber Özakman bu dorduncu pıyesıyle artık iyiden iyi- r belli bir cemiyetin ki- şılerı olarak değil de, herhangi bir cemiyetin kışısı olarak karşılanabi- lir. Böylelikle Özakman diyalogları- nı rahatça kurmakta, bu arada ma- hallii olmanın kazandıracağı bir ta- kım teferruat zenginliklerinden ka- çınmaktadır. Özakmanın "Duvarların Ötesi" nde gösterdiği ustalık, düşüncesini ifade etmekteki ustalığı değildir. Ö- zakmanı yerli oyun yazarları ara- i çizerken iyal lerken gosterdıgı ustalıktır. Sahnedeki Oyun yunu Ziya Demirel sahneye koy- muştur. Demirel yerli oyun ya- zarlarına büyük bir saygısı olduğu- nu açıkça göstermektedir. Bu say- giyle, sahnelerin üzerine — incelikle eğilmiştir. Tempo sahneleri ise De- mirelin büt hünerim — gösterdiği sahnelerdr Mahkümların Reisini oynayan Yıldırım Önalın büyük bir oyuncu- luk kaabiliyeti olduğu bir kere daha anlaşılmıştır Ne var ki. Önalın artık iyiden iyiye sesını, kaybet iye başladığı da açıkça görülmektedir. Bilhassa bagırdıgı sahnelerdeki sesı, bakış ve hareketiyle hükmeden insana yakışmamaktadır Sahtekâr rolünda Tekin Akman- soyun, radyo skeçlerınde klışeleşmış bir oyuncu olduğu düşünülün! de- ğişik bir kompozısyon çıkardıgı söy- lenebilir. Bacaksızda Yln Tolga çabuk heyecanlanan, kan dâvası gut— müş bir delikanlı olarak biraz ro- mantizme kaçar görünmektedir. İhtiyar rolünde İlyas —Avcı bir kelime konuşmadığı halde bir dılsızın ölüm karşısındaki bütün ol- günlüğünü canlandırmaktadır. Genç Kız rolünde Meral Gözendor ile Dok- tor rolünde Ziya Demirelin oyuncu- ların .en başarısızları oldukları söy- lenebilir. Mamafih, bunun sebebini yazarın bu ka rakterlerı gereği gıbı ışleyememış olmasına vermek m kündür. Ziya Demirdin kurduğu — takım oyunu ve yazarın seyircisini her an ayakta tutabilecek güçteki diyalog- ları, Küçük Tiyatroda dört başı ma- mur bir temsilin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. 31

Bu sayıdan diğer sayfalar: