5 Aralık 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

5 Aralık 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER yapan C.H.P.oldu. C.H.P. ninher geçen gün biraz daha olgunlaşan Ge- nel Sekreteri Aksal arkadaşlarıyla birlikte hemen adayları yasi faaliyetin bu zımni memnunlukla karşıladı. Temsilciler Turan Güneş ve Emin Paksüttü. Bu sırada bir başka siyasi parti de is- tişari müzakerelere temsilci gönder- mekle ilgili hazırlıklarım ikmal edi- yordu. "Dev parti" C.K.M.P. de bu seçim pek kolay olmadı. Zira pek çok C.K.M.P.li, B.M.M. nin kapıla- rından girmekte acele ediyorlardı. Hattâ, hemen dahi... Gazeteciler' dikası ile İstanbul gazetecileri silcileri de seçilince iş pişirilmiş ol- du. Seçilen temsilciler, koltuklarının altına pembe kartonlu birer Kurucu Meclis Öntasarısı aldılar ve evlerinin yolunu tuttular. Sabah ola hayrola' e erken saatlerinden itibaren damlar ekseriyetteydi. lar basın omensuplarıydı ve sabahın erken saatlerinden itibaren Meclisin kapısı önünde nöbet tutmağa başla- malardı. Saatlerin 8.45'i gösterdiği sıralarda beklenen misafirlerin öncü- leri gözüktüler. Gelenler Turan Gü- neş ve Emin Paksüttü. Güneş, her zamanki ince pardesüsünü giymişti. Basın mensuplarını mütebessim bir çehre ile selâmladı ve konuşmadan, alışık adımlarla dönerkapıya yürü- dü. Emin Paksüt te neşeli ogörünü- yordu. Koltuğunun altında şişkin bir vardı. Anlaşılan C.H.P. tem- silcileri içerde bir hayli konuşacak- lardı Güneş ve Paksüt kapıdaki polis- lerin selâmına mukabele ederek içe- riye girdiler. Kurucu Meclis hakkında zaten belli olan fi- kirlerini bu iki Bu izahat tabii tenvir edici mahiyette olacaktı. C.H.P. temsil- cileri içeriye girince küçük merdive- ni çıktılar ve istirahatları için ayrı- lan bekleme salonuna alındılar. Bu- radaki bekleyiş uzun sürmedi. Mu- karrer görüşme saati olan 9.30'da Yediler o Komisyonunun bulunduğu odaya alındılar ve müzakerelere baş- lanıldı. Müzakereler daha ziyade bir izahat alma mahiyetinde cereyan etti. Yediler pek az konuşuyor ve bol bol dinliyorlardı. C.H.P. temsilcileri partilerinin tasarı hakkındaki gö- rülerini ifade ettiler. İçerde C.H.P. li Turan Güneş ve Emin Paksütle 18 Birlik Partisi İdarecileri Kapı o önünde bir serencam Yediler Koisyonu arasında bu müza- kereler cereyan ederken, dışarda, "Dev parti"nin temsilcilerinin geli- şine intizar ediliyordu. Bunlar C.K. M. nin ateşli idarecileriydi. Fuat Arna ve Nurettin Ardıçoğlu kendile- rine has tavırları ile B.M.M. nin ka- pısı önünde arz-ı endam edince, doğ- rusu basın mensupları pek keyiflen- diler. Zira gazetesinin adı Kudret o- lan bu kudretsiz partinin ateşin li- derlerinden bir şeyler öğrenmek bel- ki mümkün olacaktı. Nitekim basın mensupları hemen C.K.M.P. temsil- cilerinin etrafım aldılar ve sual yağ- muruna başladılar. İlk sual bir genç gazeteciden geldi. Gazeteci, mühim bir meseleye temas ediyor ve: "— Kontenjan meselesinde ısrar ediyor musunuz?" diyordu. Suale cevabı Fuat Arna verdi. Onlar kontenjan , eşitliğinde değil, hak eşitliğinde ısrar ediyorlardı! Bu manidar cevap gazetecilere ihtiyari, C.K.M.P. nin organı Kud- rette neşredilen ve kontenjan eşitli- ğini savunan çarşaf o çarşaf makale- leri ve beyanatı hatırlattı. Gazeteci- ler bıyık altından gülümsediler ve .K.M.P. nin Kurucu Meclis hakkın- daki fikirlerini yakınen bildiklerin- den, Amanın bu beyanından netice- ler çıkarmağa göstermediler. Arna ve Ardıçoğlu B.M.M. nin kapı sından içeriye girerlerken C.H.P. temsilcileri toplantıyı terke hazırla- jan kon nıyorlardı. Fakat bu muvakkat bir yonunda bulunacaklardı. İçerde olanlar man Köksal, Sami Küçük, Sup- hi Gürsoytrak, Mehmet Özgüneş, Kadri Kaplan, Kâmil Karavelioğlu ve Sezai O'Kanda: müteşekkil yedi kişilik komisyon, tasarı okendilerine tevdi edilir edilmez hemen faaliyete geçmişler ve işi manasıyla kur- mayca planlamışlardı. İlk olarak, her plânın tatbikine BEŞER. Plânın ilk. maddesi istişareye dayanıyordu. Bu- nun için hiç zaman kaybetmeden, hemen parti temsilcilerini ve Kurucu Meclise üye gönderecek teşekkülleri davet ettiler. Davet edilen temsilci- lere sâdece sualler sorulacak, müta- lea beyan edilmeyecek ve böylece müzakereler bir izahat alma, bir ay- dınlanma mahiyetini taşıyacaktı. Ni- tekim öyle oldu. (Cuma sabahı er- kenden başlayan müzakereler bu e- saslar üzerinde cereyan etti. Davet- li temsilciler. Yediler o Komisyonu- nun çeşitli suallerine muhatap olu- yorlar ve bu sualleri, dışarıya akset- mek tehlikesi bahis konusu olmadı- gından, rahatlıkla- ocevaplandırıyor- lardı. Yedilerin suallerinin hemen bü yük bir kısmı şu hedefi güdüyorduk Kurucu Meclis tasarısında yer alan hükümler ne şekilde millete faydalı olabilir? Anayasa tasarısının mün- derecatı. üzerinde bir değişiklik ya- mi? Bu merkez sualler parti temsilcilerinin bu husustaki o fikirle- rinin açıklanmasına yarıyordu. C.H P. temsilcileri Turan Güneş ve Emin Paksüt iki saate yalan süren bu ten- vir edici izahatlarında evvelâ tasa- rının tümü üzerinde fikir beyan et- tiler, sonra partilere ayrılan konten- usunda lundular. P. liler bu meselede pek ayrı fikirle- re sahip değillerdi. Bu arada bir me- sele de ortaya çıkmış oluyordu. Bu, Turan Güneş ve Emin Paksütün iki saate yakın devam eden konuşmala- rının bir muhasebesiydl. Tez şuydu: Partilerin v? diğer meslek teşekkül- lerinin Kurucu Meclise gönderecek- eri üyeler i evsafa sahip ola- a tilerin dışında Mecliste temsil edilecek şekkülleri için varitti. Şikâyet len bir sistemin neticesi Meclise gi- ren Kurucu Meclis üyelerinin evsa- fı elbette neticeye tesir edecekti. AKİS, 5 ARALIK 1960

Bu sayıdan diğer sayfalar: