12 Mart 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 4

12 Mart 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cilt: XXIII, Sayı: 402 AKİS 12 MART 1962 MECMUASI YURTTA OLUP BİTENLER İsmet İnönü Devlet Plânlama Teşkilâtı toplantı salonunda konuşuyor Alaturka bir toplumda Millet Lütfen, iş başına! Bugün başladığımız haftanın ilk günlerinden itibaren Başbakan İs- met İnönüyü, Başbakanlığın ohenüz buram buram politika kokan odala- rından ziyade Devlet Plânlama Dai- resinin yeni, taze havalı binasında, en faal olması gereken -ama bir tür- lü olmayan - Bayındırlık oBakanlığı- nın plân ve proje dolu salonlarında, Maliye (Bakanlığının kırtasiyeciliği defetmek içim pencerelerini açması i- cap eden dairelerinde çalışır görmek hiç kimseyi şaşırtmamalıdır. Hükü- met Başkanının Bütçe konuşmalarını kaparken yaptığı konuşmanın ve Bayram Gazetesine verdiği demeçin tek mânası budur. Tabii eğer İnönü, o demecinde belirttiği gibi, kendini aldatmadan ve vatandaşlarını aldat- maktan sakınarak konuşmuşsa. Ak- si halde, kısır politika çekişmeleri- nin millet hayatımıza hakim kalma- tevekkülle beklemekten ve bizi bu çemberin dışına çıkaracak bir te- şebbüsü hasretle arzulamaktan baş- ka yapacak bir şey kalmayacaktır. Dünyada ve Türkiyede, bütün ak- lı başında gazetelerin, çevrelerin, in- sanların İnönüye ve hükümetine, do- 14 layısıyla da Demokrasiye tanıdıkla- rı "Büyük Şans" budur. İktidar kendisini memleketin ih- tiyacını teşkil eden bu işlere verdi- ğinde bütün politika dırdırının bir an- da ve kökünden kesileceğini sanmak hayaldir. İki aşırı uçtaki gazeteler, hele bunların şimdi yanyana gelmiş olan iki tanesinin teşkil ettiği cephe -frenkler boşuna "iki uç birleşir" de- memişler- çocukça tahriklerine, bü- yük saflığa lüzum gösteren ayartma teşebbüslerine, beyaza siyah, siyaha beyaz deme âdetlerine devam o ede- ceklerdir. Bütün manşetler de hemen değişmeyecektir. Zaman zaman, Hü- kümetin icraatından fazla politikacı- ların feryatları birinci plânı işgal e- decektir. Ama onlar mahalli kaldık- ça ve öteki, asıl gayret memleket sat- hına yayıldıkça, sinirlenip hatalı a- dımlarla fesat kazanına odun temin edilmedikçe umumi efkârın gerçek arzusu ve temayülü bunların hepsi- nin hakkından gelecektir. Doğrunun en sonda zafer kazan- madığı, suniliğin ve kötü maksadın alâkasızlık zehiriyle devrilip kalma- dığı şimdiye kadar hiç görülmemiş- tir. Bütün mesele, iş başında olan- ların sinirlerini yaygaracılara (Okap- tırmamalarından ve bir memleketin iyi niyetli, ülkücü, vatansever evlât- alafranga bir çaba larını kendi yanlarından kaçırıp kar- şı cepheye ümit bağlatmamalarından ibarettir. Eğer yakın geçmişe bir göz atılırsa bunun bir çok misa- lini görmek kabildir. Başarı kolay zannedilip te hüsrana uğranıldı mı, asap hemen bozuluyor. Herkesin si- nirinin çelikten olmasına elbette ki imkân yoktur. Çare, başarının kolay olmadığını peşinen kabul edip yola öyle çıkmak, inanılan yolda kalındığı süre de yükseltilecek seslere kulakla- rı tıkamaktır. Böyle hallerde ağır işiten bir ku- lak, avantajların en büyüğüdür. Unutmamak lâzımdır ki şu anda, bazı kimselerin sevdikleri (o tâbirle gerçekten "var olmak, ya da yok ol- mak" davamız, bir çemberi kırmak- ta göstereceğimiz başarıya bağlıdır. T.B.M.M. Göz yaşına bakmadan "Bayramın birinci günü, Tabii Sena- tör Fikret Kuytağın telefonu çal- dığında bu eski M.B.K. üyesi ve Ko- mitenin İktisat Komisyonu Başkam tellerin öteki tarafında bayram teb- rikini telefonla geçiştirmek isteyen bir başka dostun bulunduğunu sana- rak ahizeyi eline aldı. Bir bakıma ya- nılmamıştı Telefon eden, M.B.K. İda- AKİS, 12 MART 1962

Bu sayıdan diğer sayfalar: