28 Mayıs 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 17

28 Mayıs 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ÜNİVERSİTE 147'ler Devran yine ol devran Kalın bağa çerçeveli gözlüklü, kır- mızı yüzlü ve katmer gerdanlı şiş- man adam, hiddetle ayağa fırlayarak: "— Bu olamaz! Ayıptır! Burada bulunmayan bir arkadaşımızın arka- sından atıp tutmak ahlâk kaideleriy- le kaabil-i telif değildir" dedi. Hafiften göbek koyuvermeye baş- lamış kırmızı yüzlü öfkeli adam ko- nuşmasını bitirdiğinde ortalığı Önce bir sessizlik kapladı, sonra sessizliği hoşnutsuz mırıtlılar takip etti. Kırmı- şı yüzlü öfkeli adam, İstanbul Üni- versitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Naci Şensoydan başkası değildi ve hâdise, İstanbul Üniversitesi Se- natosunun bitirdiğimiz hafta (oper- şembe günü yaptığı mütad toplantı- sında cereyan ediyordu. Hukuk Fakültesinin, son günlerin ziyadesiyle asabi Dekanının Senato- da ağdalı osmanlı üslübu ile yaptı- ğı bu çıkışın sebebini, 147'lerin Üni- versiteye yeniden dönmeleri üzerine Tıp Fakültesinde ortaya çıkan tatsız hâdiseler teşkil ediyordu. Tıp Fakül- tesinde Klikçiler ve Klinik çiler ikiliği- nin devam etmesi karşısında yapılan uzlaştırıcı teklif, bu oturumun gün- demine alınmıştı. Uzlaştırıcı o teklif, Tıp Fakültesi Dekanı Halit Ziya Ko- nuralp tarafından yapılmıştı ve Tıp Fakültesinde kürsülerin ikiye o ayrıl- masını istihdaf ediyordu. (Bak: AKİS -Sayı: 412) Senatonun geçen oturu- munda Rektör Sıddık Sami Onar ta- rafından gündeme "zühul eseri" ola- rak alınmadığı ifade edilen bu mese- le, bu oturumun gündemine alınmış- tı ve teklifin sahibi Prof. Halit ziya Konuralp, görev icabı Ankaraya git- tiğinden teklifin görüşülmesinde ha- zır bulunmuyordu. Eveleme, geveleme Senato toplantısı Rektör Onar tara- fından açıldıktan sonra ilk sözü İktisat Fakültesi Dekanı Prof. Meh- met Oluç aldı. Mehmet Oluç, gün- dem maddesi üzerinde fikirlerini söy- lemek üzere konuşacağını belirttiyse de, asıl maksadının ne olduğu daha sonra anlaşıldı. İktisat Fakültesi De- kanı, Halit Ziya Konuralpi hedef aldı Ve veryansın etmeye başladı. Efen- dim, Konuralp, Senatonun karanını "hiçe sayarak" keyfi tasarruflarda bulunuyor ve 147'lerden Tıp Fakülte- sine dönenlere görevlerine (o başlama- ları için tebligat yapmıyordu. Oluçu, Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Va- hit Turhan takip etti. İngiliz Edebiya- tı Profesörü Turhan Shakespeare'vâ ri bir tirada başladı. Sağ eli cebin- AKİS, 28 MAYIS 1962 de konuşan Turhan, Olucun sözlerine katıldığını belirtti. Tıp oFakültesin- deki durum bir "rezaletti ve bunun önüne geçmek için Senato gereken tedbiri almalıydı. Turhan bu arada, Kurucu Meclis- te iken 14Tlerin tekrar geri dönme- lerim sağlamak için nasıl "cansipe- rane" gayretler sarfettiğini - lâf ara- sında - söylemekten de geri kalmadı. Efendim, bu kadar sarfe- dilmiş ve 147'lerin tekrar teye dönmeleri sağlanmıştı. di böyle "şahsi" meseleler çıkararak Üniversitenin prestijini odüşürmenin âlemi, var mıydı? İngiliz (Edebiyatı Profesörü, ciddi ciddi bunları anlat- tıktan sonra, "Tıp Fakültesinden ge- len hiç bir meseleyi ele almıyalım" dedi. Klikçiler ekibi, bu (konuşmalar- dan sonra yeni bir teklif ileri sürdü- ler. Anlaşılan "Taktikçi Allâmeler", kulis oyunları ile meseleyi halledecek- lerini sanıyorlardı. Teklif şuydu : Tıp Fakültesinde, hem 147'lerin yeniden kürsü profesörü ve AND direktörü olarak dönmelerini, m de buna i- tiraz eden 1l'lerin Mi ve klinikleri- ni muhafaza etmelerini sağlıyacak o- lan "kürsülerin ve kliniklerin ikiye ayrılması" tasarısı, önce Tıp Fakül- tesi Profesörleri Kurulunda müzakere edilmeliydi. Aklıevvel taktikçilerin bu ziyadesiyle dâhiyane buluşları aslın- da basit bir alaturka kurnazlığa da- yanmaktaydı. 147'ler tekrar Üniver- siteye döndüklerinden, Tıp Fakültesi Profesörler Kuruluna da tekrar gir- mişlerdi. Böylece, 147'lerin de katıl- dığı Tıp Fakültesi Profesörler Kuru- lunda bu meselenin tekrar müzakere- sini sağlamak ve dolayisiyle, 147ler gelmeden önce alınmış olan bu ka- rarın 147'lerin katılmasından sonra- ki Tıp Fakültesi Profesörler Kurulun- da reddedilmesini temin etmekti. Tak- tikçi Allâmelerin bu alaturka kurnaz- lığı bu sefer semere verdi ve Sena- to, gündemin bu maddesini teşkil e- den "kürsülerin ikiye ayrılması" tek- lifinin Tıp Fakültesi Profesörler Ku- ruluna iade edilmesini kararlaştırdı. Bir sizden, bir bizden karardan önce, Oluç ve Tur- nanın Konuralpe yaptıkları ohü- cumların cevapsız bırakılmaması i- çin, diğer taraf, Naci Şensoy vasıta- sıyla hücuma geçti. Şensoy, Ankara- da bulunan Konuralpi itham edenlere gereken cevabı verdi ve bunum "ah- lâk kaideleriyle kaabil-i telif olmâdı- dığını" söyledi. Şensoyu Tıp Fakül- tesi Dekan Vekili Prof. Fazıl Noyan da destekledi. Yumuşak tabiatlı No- Kâzım İsmail Gürkan Ortalığı karıştırdı yan da tepesinin atığını belli eder bir tarzda konuştu. Doğrusu, bu gibi ko- nuşmalar "Senatoya yakışmıyor" du. Noyanın bu son söyledikleri, galiba o günkü Senato toplantısı için konulan en "doğru teşhis" oldu. Kürsülerin ikiye ayrılması teklifi- nin tekrar Tıp Fakültesi Profesörler Kuruluna iadesine karar verilmesin- den önce, 147'lerden Klikçiler paçaları sıvayarak faaliyete geçmişlerdi. Klik- çilerin başında ziyadesiyle (o meşhur Ord. Prof. Kâzım İsmail Gürkan geli- yordu. Bu teklifin Tıp Fakültesi Pro- fesörler Kurulunda reddedilmesi için toplantıları yapılmaya obaş- Klikçiler juntasını (oGürkanın kardeşi Prof. Suad İsmail Gürkan ve Orhan Okyar İdare ediyorlardı. Nite- kim bitirdiğimiz haftanın sonunda, Tıp Fakültesi Fizyoloji Enstitüsünde Meliha. Terzioğlunun odasında sözü- mona gizli bir toplantı yapıldı ve kür- sülerin ikiye ayrılması teklifinin Pro- fesörler Kurulunda reddi için "taktik- ler" hazırlandı. İlk hedef, (o 147'lerin başlarına "belâ" kesilen Halit Ziya Konuralpi istifaya zorlamaktı. o Fiz- yoloji Enstitüsündeki "Klikçiler top- lantısına katılanlardan teklifin red- di için söz alındı. Gürkanı destekli- yenlerin arasında Prof. Reşat Garan, Prof. Sedat Tavat, Prof. Münir Sarp- yener, Nihad Dorken ve Suphi Arttın- kal bulunuyordu. Ayrıca, İstanbul Ü- niversitesi Rektörlüğüne Anayasanın| 62. maddesine dayanılarak tekrar bir müracaatta bulunulması da kararlaş- tırıldı.' Rektörlüğe yapılması tasvip e- dilen müracaatın mahiyeti. Senatçı kararının kendilerine tebliğ edilmesi. 17

Bu sayıdan diğer sayfalar: