28 Mayıs 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

28 Mayıs 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KADIN Çocuk Anne ve babaların derdi Ankara Maarif Koleji ilk kısım O- ul - Aile Birliğinin tertiplediği Panel konferans gerçekten ilgi çeki- ci oldu. Çocukların başlıca problem- lerini dile getirdiği gibi, öğretim programları meselesinde, tatilde boş zamanı değerlendirme konusunda or- taya bazı yeni fikirler attı. Okul-Aij- le Birliği bundan iki ay evvel veli- lere gönderdiği mektuplar vasıtasıy- la çocuklarda başlıca şikayet konusu olan meseleleri öğrenmiş ve bunları bir mütehassıs heyetin tetkikine bı- . Veliler şikâyetlerini o yaz- fakat isim bildirmemişlerdi. çocukların kabahatini söy- lemek pek güç Olmamıştı. e Okul, gönderdiği 1300 mektuptan 182 ta- nesine cevap almıştı. Mütehassıs he- yet Eğitim Enstitüsü Oo öğretmenle- rinden Mithat Enç, Ankara Tıp Fa- kültesinden Doçent Dr. Doğan Ka- ran, Dr. Orhan Öztürk ile, çocuk psi- kiyatrı Dr. Muallâ Öztürkten müte- şekkildi. En önemli sorular gruplan- dırılmıştı. Ailelerin, üzerinde en çok durdukları mesele, çocukların odav- ranış ve intibak problemleriyle, aka- demik başarı konusundaki (o güçlük- lerdi. Bu baş dertler, değişik yönler- den ele alındı ve veliler önünde mü- tehassıslar tarafından tartışıldı. Ko- nulardan başlıcaları şunlardır: Kıskançlık : Aileler bilhassa bu konu üzerinde durmuşlardı. Kıskanç- lık, geçimsizlik şeklinde, kardeşler ve arkadaşları arasında sık sık görü- len birşeydir. Dr. Muallâ Öztürk me- seleye rahatlıkla dokundu, bunun fevkalâde bir hâl olmadığını anlattı. Kardeşler arasında bu hissi tabii karşılamak, fakat tahrik etmemek lâzımdır. Çocuk doğmadan evvel a- gabey veya ablayı bu işe hazırlamak şarttır. Birdenbire ortaya çıkan kar- şok tesiri yaratabilir. likler yapılması gerekiyorsa, lâ büyük çocuğun yatağı, odası de- giştirilecek veya çocuk ana okuluna verilecek, bir yeni dadıya, hizmetçi- ye baktırtılacaksa bunuda çocuk doğmadan yapmak şarttır. Üzerinde durulacak kıskançlık, çocuğu mese- la zayıflatan, iştihadan kesen, okul- da birdenbire başarısızlığa sürükle- yen maraz! kıskançlıktır. Psikiyatr Dr. Orhan Öztürk, kançlığı önlemenin en iyi çaresi, cuğu iyi beslemektir" dedi. yalnız iyi mamalar yiyerek bakıcısının, annesinin sevgisi ve il- gisiyle beslendiğini anlattı. Eğer bir "kıs- çocuk doğduğu zaman tatmin mişse, o çocuk güven kazanacak ve daha ilerde doğan kardeşini kıskan- mıyacaktır. Psikiyatr Doçent Dr. Doğan Karan ise, kıskançlığı davi etmenin yollarım gösterdi o ve böyle bir durumda çocuğu tek olarak ele almaktansa ailesini bu konuda aydınlatmanın daha yararlı olacağı- nı belirtti. Karana göre aile, kıskanç- lığa sebebiyet veren hataları düzel- tebilir ve böylece çocuk ta kendini daha çabuk yenebilir. Hâlbuki oço- cuk yalnız başına ele alındığı zaman güvensizlik hissine bir de "hastalık", anormallik kompleksi eklenecektir. çok yararlı olacaktır. nı Mithat Enç çeşitli sualler ve konferansı güzel esprilerle süs- ledi itaatsizlik : Çocuklarda itaatsiz- lik, bağımsızlık dürtüsü ile beraber doğar. Ailelerin bu konuda ölçülü ol- maları, çocukların bağımsızlık ar- zularını ifrata kaçmadan, karşıla- maları şarttır. Fazla otorite de, faz- la serbesti de aynı derecede hatalı- dır. Hele bulüğ çağından sonra çocu- gun olarak bazı itaatsiz davranışlar- da bulunması anlayışla geçiştirilebi- Çalışan anne : Dışarda çalışan annelerin çoğu endişe içindedir. A- caba çocuklarına karşı (vazifelerini yapabiliyorlar mı? Ekip bu hususta şu kanaate varmıştır. Eve döndüğü zaman çocuğu ile yeter (derecede meşgul olan anne, evde oturup ta çocuğu ile hiç meşgul olmayan veya M. Kesler Veda!.. didişen anneden çok daha fazla çocu- gunu tatmin edebilmektedir. a beraberlik ve fazla ilgi de ' m m un, çocuğun en önemli ihtyaçlmımdan biridir. Çocuk oynar- ken, aynı zamanda birşeyler de Öğ- renmektedir Okulda başarısızlık konunun hemen tümünü, konunun ustası Mithat Ençe bırakmıştı. Mit- hat Enç, okulda başarısızlığı başlıca üç sebebe bağladı. Birincisi ferdi i- di. İkincisi okul programları, üçün- cüsü de öğretmenlerle ilgili bir me- seleydi. o Çocuklar yaşlarına göre o- kula gönderilir, halbuki onlar aynı yaşta da olsalar, aynı gelişme sevi- yesinde değillerdir. £. Bazı çocuklar öğrenme seviyesine oyükselmedikle- ri, çok çocuk kaldıkları için öğrene- mezler. Bazıları da fizyolojik veya psikolojik bakımdan tetkike muhtaç- tırlar. Meselâ işitme bozukluğu ve- ya çeşitli üzüntüler yüzünden oku- maya karşı hevessiz kalan çocuklar vardır. Fakat okuldaki (o başarısızlı- gın belki en önemli sebebi doğrudan doğruya programlardan Oo gelmekte- dir. Bizdeki öğretimi sistemini, İmti- han sistemini, mek lâzımdır, önrenciyi değil, gerçekten yetiştirmek (yoluna girmek zamanı gelmiştir. Öğretme- nin de çocuğu aynı zihniyet içinde e- le alması, onun yalnız sevmediği, bil- mediği şeyin üzerine yüklenerek de- gil, sevdiklerinin de üzerinde odura- rak onu okula bağlaması, onu kazan- ması şarttır. Çok erken yaşta çocu- ga çok şey öğretmeğe çalışmak ta hatadır. Ekip, bu Yaz klüpleri: oOÇocukların yaz

Bu sayıdan diğer sayfalar: