28 Mayıs 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

28 Mayıs 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KİTAPLAR Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor (Arif Nihat Asyanın şiirleri, ç Top- rak oDergisi yayınları 3, Istanbul, Toprak oDergisi oMatbaası, İstanbul 1939, 80 sayfa 185 kuruş Günümüz Türk edebiyatına şöyle bir göz atılsa ve dense ki şairleri sa- yın, romancıları sayın, hikâye yazar- larını sayın, tiyatro yazarlarını sayın. En taraflısından en tarafsızına Oka- dar, edebiyatla uğraşanların ohepsi- nin sayacağı adlar üç aşağı beş yu- karı ayni adlar olacaktır. Koman dendi mi, Yaşar Kemal, Orhan Ke- mal, Kemal Tahir, Fakir Baykurt, İlhan Tarus, Samim Kocagöz, Reşat Enis, Mehmet Şeyda, Orhan Hançer- lioğlu ve nihayet belki arada unutu- lan birkaç ad daha akla gelebilir. Hikâye dendi mi, zincir Sait Faikle başlar. Oktay Akbal, Tarık Dursun, Haldun Taner, Tahsin Yücel, Nezihe Meriç, Muzaffer Hacıhasanoğlu, Fe- rit Edgü ve nihayet birkaç genç hi- kayeci adı akla gelir. Tiyatro için de durum böyledir. Çetin Altan, Refik Erduran, Necati Cumalı, Güngör Dilmen ilk akla gelen adlardır. Şiire gelince, burada kadro daha da genişleyerek, Yahya Kemal, Ah- met Haşim, Cahit Sıtkı, Ziya Osman, Ahmet Hamdi Tanpınar, Muzaffer Tayyip ve Orhan Veli artık maalesef hayatta olmadıklarına göre, Oktay Rıfat, Melih Cevdet, Necati Cumalı, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Cahit Külebi, Ercüment Behzat Lâv, Behçet Necatigil, Atti- lâ İlhan, Metin Eloğlu, Ümit Yaşar diye sıralanabilir.' Yukardan beri sürüp gelen, su isimlere odikkat edilsin. (Bunların hepsi de, bugünkü Türk edebiyatının bellibaşlı adları, bellibaşlı (o şöhretle- ridir. oHikâye,,şiir, roman, ti bir kenara bırakılıp, sin. Akla ilk gelen ad Aziz Nesin o- lacaktır. Onu Rıfat Ilgaz, Orhan Ke- mal, Hüseyin Korkmazgil vs. takip edecektir. Sanat tarihine dönülsün, resim ve musiki gibi güzel sanatla- rın diğer koları araştırılsın. Bütün bu güzel sanat dalarında görülecek, belki hepsi dünya, hattâ Türkiye ça- pında olmayan, ama kendilerine gö- re bir ağırlıkları, kendilerine (o göre bir yerleri olan sanatçı kişiler tek yoklansın, bütün bunların ara- sında, sağcı denilebilecek, o turancı, ırkçı denilebilecek tek ada rastlana- maz. Zira sanat, kafaları eğiten, törpüleyen ve insanı insan yapan eydir Bütün dünyada olduğu gi- bi Türkiyede 1 sa- y €, gi natların, sosyal ilimlerin ve müsbet 24 İlmin hiçbir kolunda şöhret yap- mış, yapabilmiş bir sağcı yazar, bir sağcı fikir adamı, bir sağcı sanatkâr yoktur. Zira sağcılık, bir ölçüde, ka- fatası ölçüleriyle uğraşan ve dolayı- siyle iyi, güzel ve faydalı olan her- şeye sırt çeviren insanların sanatı- dır da ondan. Bunun hiç mi istisnası yoktur? El- bette ki vardır. İşte, Türkiyenin sağcılarının, (o ırkçılarının, turancıla- rının ve kafatası ölçücüsü mukadde- sat tücarlarının da nasılsa arada bir sivrilivermiş yahut vasatın üs- tünde sanat eserleri vermiş eleman- ları vardır. Bunların en meşhuru, gerçekten de sanattan yana en na- siplisi, vaktiyle bugünkü kadar de- forme olmamış kafasıyla Türk ede- biyatına iyi şiirler kazandırmış olan Necip Fazıl Kısakürektir. Ama e- cip Fazılın son on - onbeş yıldır şöy- le gerçekten ses getiren bir şiirini okuyan olmamıştır. Zira Necip Fa- zıl da artık tükenmiştir. Bir de. Öy- le Türkiye çapında bile şöhret olma- makla beraber, mevcudun içinde iyi- ce şair sayılabilecek Arif Nihat As- ya vardır. Arif Nihat Asya, bilhassa Ortao- kul sıralarında edebiyata yeni yeni merak saran çocukları kolay avlıya- cak tarzda şiirler yazar. Bunlar, bü- tün gücü mısra sonlarındaki kafiye- lerden gelen ve bir nevi monotoni yaratan şiirlerdir Yetiştiği o çağda pek fazla tesiri altında kaldığı (o bir büyük ve gerçekten usta şairin özen- tisi içinde, serbest nazımla mısralar sıralayan, turancıların hâlâ elde mevcut en büyük şairinin şiirleri hakkında bir fikir edinebilmek için şu satırları okumak yeter: "O zafer- leri getiren atların - Nallan altın- danmış; - Gidişleri akına, - Gelişle- ri akındanmış. - Yollan eline dola- İlâhi Armağan Abdülkadir Geylani Hz.nin en büyük tasavvuf eseri Arapça aslından Abdülkadir Akçiçek dilimize (çevirdi. 1. cildi pek yakında piyasa- yaarz edilecektir. Fiatı 4 lira ADRES: Rahmet Yayınları P. K. 23 Ankara —Tel: 106360 AKİS — 321 an: - Beldeler, ülkeler avlayan, Gi emleii varmış ki, - Oğuz, Bilge, Süleymanmış. - Bize bin yıllık ar- mağan, - Şu parıltılı kılıçlardan - Ve şu serin, kuytu gölge - Kanatların- danmış." İşte ırkçıların meşhur şairi Nihat Asyanın şiir anlayışı, sanat kabiliyeti de budur. Geçenlerde, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramında yapılan törende, öğrencilerden biri- sinin Arif Nihat Asyanın pek popü- ler olmuş bir şiirini okumuş olması, o tip insanların gazetelerinde oman- şetlere bile çıkmıştı. Bu dahi gös- termektedir ki, bizim sözde milliyet- çilerimiz, sanat kollarından hiç bi- rinde en ufak bir başarı göstereme- menin aşağılık kompleksi içinde kıv- rım kıvrım kıvranmakta ve kazara Arif bir şiirleri, bir hikâyeleri bir yerde okundu mu, bayram etmekte, bunu herkese duyurmak için (ogöbeklerini çatlatmaktadırlar. ne başarı! Aman ne başarı, Pek meşhur bir Türk atasözü var- dır, "Görmemişin oğlu olmuş da.. diye başlar. Bizim sözde milliyetçi kafatası ölçücüleri için de durum böyledir. Böyle olduğu için de, Arif Nihat Asyanın "Bayrak" adlı nin okunması onlar için zafer olmuştur. Ortaokul öğrencile - riyle liselerin ilk sınıfları ve İmam Hatip Okulu öğrencilerini çabuk he- yecanlandıracak, humordan yoksun, ama hamasi parafı gerçekten kuv- vetli olan, Arif Nihadın bu kırk yıl- da bir yakalanan şiiri de,'"Bir oBay- rak Rüzgâr Bekliyor" adlı kitabın ilk'bölümünde yer almaktadır. Bay- rak adını taşıyan bu şiir şöyledir: "Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl sü- SÜ Kızkardeşimin gelinliği, şehi- dimin son örtüsü. . Işık ışık, dalga dalga bayrağım. - Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım. - Sana benim gözümle bakmıyanın, - Mezarını kazacağım - Seni selâm- lamadan uçan kuşun - Yuvasını obo- zacağım. - Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder... - Gölgende bana da, bana da yer ver! - Sabah olma- sın, günler doğmasın ne çıkar - Yur- da ay-yıldızının ışığı yeter. - Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün - Gölgene sığındık. - Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı; - Barışın gü- vercini, savaşın o kartalı - Yüksek yerlerde açan çiçeğim; - Senin altında doğdum, senin dibinde öleceğim. - Tarihim, şerefim, şiirim, herşeyim; - Yer yüzünde yer beyen: - Nereye di- kilmek istersen, - Söyle, seni oraya dikeyim!" Bu gerçekten güzel şiirden öteye, "Bir Bayrak Rüzgâr oBekliyor"daki diğer şiirler maalesef birer manzume edasından öteye gidemeyen, sıradan lâf kalabalıklarıdır. AKİS, 28 MAYIS 1962

Bu sayıdan diğer sayfalar: