23 Temmuz 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 30

23 Temmuz 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 30
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MUSiKi Haberler Konservatuar Jğvvelki hafta içinde Devlet Konservatuarı (o Müdürü Fu- at Turkay görevinden istifa etti ve istifası kabul olundu. Konservatua- rın “Fuat Turkay devri”, müdürün bütün iyi niyetine, bütün gayretin? rağmen parlak bir devir sayılamaz. Fuat Turkay, okulun başıbozuk gidi- $ine bir yön verememiş, eğitim konu- sunda sağlam prensipler ortaya ata- mamıştır. Vakıa Konservatuarın ye” ni bir düzene göre teşkilâtlanma Za” manı çoktan gelmiştir ama, eski ka” luplar içinde bile yapılacak çok iş vardır, Eğer Konservatuar Müdürü, batıdaki örneklere uygun, küçük men” fagatlerden uzak bir teşkilât ve tedri- sat yasasının taslağını hazırlatsay” dı, yılân hikâyesine dönmüş olan bu konu çoktan kesin sonuçlara ulaşa- bilirdi. manbaşın ismi üzerinde durulmakta- dır. Gerçekten de İlhan Usmanbaş, sağlam karakteri, aklı selimi, sistem” li çalışması, batılı kafasıyla bu ma- kama en fazla yakışan insanların ba- şında gelmektedir. Bülent Arel Amerikada iki yıldan beri elektro" nik müzik üzerinde calışmakta © lan ve eserleriyle büyük bir ilgi top” layan besteci Bülent Arel, Eylül ayın” da Türkiyeye dönecek ve muhteme- len Konservatuardaki eski öğret menlik görevine başlayacaktır. Bü- lent Arele Konservatugrda, Radyoda ya da herhengi bir üniversitenin ça" tısı altında büyük bir elektronik mi'- zik lâboratuarının kurdurulup kur durulamayacağı sanatseverler ara sında merak konusu haline gelmişti! Bülent Arel, şu sıralarda Colum bia Üniversitesi lâboratuarındaki ça lışmalarının yanıbaşında plâklarınır yayınlanması, “Stereo - Elektronil Müzik” adlı eserinin Schirmer yayı nevi tarafından bas:lacak olan par* tisyonuhun hazırlanması ile meagul- dür, C. S, Orkestrası (Çumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestra- sı Müdürlüğü, orkestrayı iki yı- dan beri çalıştıran İtalyan sanatçısı Bruno Eogo ile olan kontratı feshet- ' AKİS, 88 TEMMUZ 1968 Konservatuar Yasası ww Faruk GÜVENÇ Yıllardan beri bir Konservatuar Yasası tutturduk, gidiyoruz. “Konser- vatuar Yasaşı çıkmalıdır!” Ama, ne getirecek bu yasa, bugün den yarına çehresini mi değiştirecek Konservatuarın? Yâni, mesele sa- dece yeni bir teşkilât kurmada mı? Ben, Konservatuar Yasası üzerine yapılan çalışmaların hiçbirini bilmiyorum. Benim bildiğim sadece Kon- servatuarın dertleri, hastalıkları, Yeni düzende elbet de aksayan taraf- lar ele alınacaktır, bugünün ihtiyaclarına cevap veren bir konservatuarın plânı çizilecektir, Konservatuar Yasası, herşeyden önce, şimdiki başı- bozuk gidişe bir son vereceği için makbulümüz. Konservatuarı “parasız yatılı” bir müzik okulu haline getiren faktörler nelerdir ? Yeni yasaya ancak dertlerin eşelenmesiyle, kusurların iyice bilinmesiyle şekil verebi- liriz. Konservatuarın herşeyden evvel bir müfredat programına ihtiyacı vardır. Bütün öğretmenler, belirl; sınıflarda öğretecekleri şeyleri bilmeli. dirler, Dünya yüzünde Bach'ın bütün sonat ve partitalarını, Paganini'- nin kaprislerini çalmadan “kemancı” diploması alınabilen tek konservs- tusr bizimkidir dersem, inanır mısınız ? Ayrıca Türkiyede kitapla eği- tim yapmıyan tek okul yine Konservatuardır, Biz, aylardan beri *Konser- vatuar öğretmenleri profesör olsun mu, olmasın mı?” diye çekişiyoruz. Koca bir dâvâ geldi, bu noktada düğümlendi, Eğer öğretmenleri kitap yazmaya zorlamanın başka yolu yoksa, varsın profesör olsunlar. Derste tutulan notla belki armoni öğrenilir ama, form bilgisi, musiki tarihi öğ- renilemez, Yıllardan beri hocalarımızdan müziğin temel kitaplarını bek- liyoruz, Türkiye gibi, müzik alanında yeni yeni filiz veren bir memleket- te, bilgisini, ilmini Konservatuarın dört duvarı arasına hapsebmeye kim- senin hakkı yoktur, Bir isin dilzene girmesi için iki çare var: ya bütün öğrencilere okuduğunu anlıyacak kadnr yabancı bir dil öğreteceksiniz, ya da ellerine türkçe kitap vereceksiniz. Konseryatuarın eğitim kadrolarının da yeni baştan gözden geçiril- mesi şarttır, Bugün ne doğru dürüst bir şan öğretmeni var Konservatu- arda, ne de nefesli çalgı öğetmeni. Ana müesseseye dışardan uzman ge- tirmekle herhalde yarar etmeyiz, Bu okulun en parlak devirlerinin, ya- bancı uzman sayısının kabarık olduğu bir zamana rastlaması basit bir tesadiif değildir, Batıdan ve Batılılardan öğrenecek çok şeyimiz var daha, Milli Eğitim Bakanlığı, Konservatyara el atmakta fazla gecikmemeli- dir, Eğer buyün Operg bir batağa caplanmışsa, orkestralar eleman sıkın- tısı çekiyorlarsa, ssbep hep Konservatuardır. Yılda üç - beş yarı cahi- lin seline diploma veren bir müzik okuluyla Türkiyenin opera ve orkest- raların: besliyemeyiz. Bon bu gidişin sonunu iyice karanlık görüyorum. Eğer Konservatuara Batıdaki örneklere göre yeni bir şekil vetemezsek, on yıl sonra, Türkiyenin Habeşistandan farkı kalmıyaektır. ikten sonra, tanınmış Alman orkest- a şefi Otto Matzerath ile bir yıllık vrukavele yapmıştır. İngiliz Kültür Heyeti, Orkestra üdürü Mükerrem Berki bu yıl Edin- yurgh Festivaline dâvet etmiştir, An” karada görevli bir İngiliz, “Mükerrem Berk, gelecek yıl İngilterede Cumhur başkanlığı Senfoni Orkestrasına kon- serler verdirmeyi düşünüyor, Onun için kendisini Festivale dâvet etmeyi uygun bulduk. Gelsin. İngilteredeki müzik faaliyetinin seviyesi hakkın da bir fikir sahibi olsun, Belki oza- man bu tasarısından vazgeçer” de- miştir, Bir müzik dergisi üzik yazarı Faruk Guvcuç, anını ayının ilk haftasında Ankarada O- pus adıyla aylık bir müzik dergisi yayınlamaya başlıyacaktır. $4 x 25 cm. boyutlarındaki 20 sayfalık dergi- de çeşitli müzik yazıları, lar, müzik dergilerinden taramalar, özetler, Ankara, İstanbul konserleti- nin, opera temsillerinin eleştirmeleri, Bale ve Caz konusunda makaleler, »lâk ve kitap takdimleri ve haberler den başka “müzik öğretmeni” başlığı altında geniş bir eğitici bölüm bulu nac lk —

Bu sayıdan diğer sayfalar: