23 Temmuz 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 31

23 Temmuz 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 31
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Devlet Operası ve Kodallı okuyacaksımz. AKİS'in müzik yazarı, Devlet Opsrası Kanumu çtkana kadar Devlet Ti- yatrosu Genel Müdür Muavini olarak Opera işlerini tedvire memur edi- len besteci Nevi Kodalh ile konuştu. Bu ilgi çekici röportajı aşağıda “me (Görevinizin ne kadar güç ' ol- duğunu bilmeyen yok. Ne O- pera bağımsız bir kurum, ne de siz sorumluluğu ve yetkisi geniş bir Genel Müdürsünüz, Uzun sürmeye” ceğini umduğumuz bu geçiş devrin- de hangi meselelere el atacaksınız, hangi konular üzerinde duracaksı- nız?” — Galiba herşeyden evvel di- siplin, devam, çalışma meselelerini ele almak gerekiyor, Her sanatçı, kendisine verilen rolü oynıyacaktır, çalışmalara muntazaman devam e- decektir, Ondan sonra disiplin du- rumlarına, çalışmalarına ve sanat seviyelerine göre bi'tün sanatgılağı yeniden sınıflandıracağız. “-- Böyle bir değerlendirme, “ sınıflandırma çoktan beri gereki- yordu. Ama fincancı katırların ür kütünce basınız derde girebilir, Pek çok sanat kurumunda olduğu gibi Operada da maaş kadrolarının yuka- rı katlarına çöreklenip oturmuş im- tiyazlı kişilerin sayısı kaharıktır. Acaba böyle bir operasyona £giriş- meniz; önlemeye çalışanlar çıkma- yacak mı? Doğrusu, ne kadar âdil davranırsanız davranın, yila dirmede ne kadar objektif metodlar kullanırsanız kullanın, sıkı bir di- renmeyle, yukardan gelen baskılar- la başetmek kolay olmayacaktır.” — Beni meselenin bu yönü pek helal a Belki de idari gü- rev almamış besteci Nevit Kodallı- yı, idari görev almış besteci Nevit Kodallıdan daha şanslı saydığım İ- çin, Madem kj şimdi bu sandalyede oturuyorum, o halde dertlerin çare- lerini aramak zorundayım Böyle bir sınıflandırmayı gerçekleştirince sanatçılamn terfi etmeleri de daha kolaylaşacaktır, İsteyen sınava gi- recek ve kazanırsa bir üst dereceye yükselecek. Kimsenin kaderini bir kişinin ağzından çıkacak kelimeye bağlamak istemiyoruz, Galiba bw gibi durumlarda sınav, en objektif, en âdil metod.” “- Ya 'okuma ve inceleme İÜ Sisin | a. maksadıyla? yolluk ve ücret veri” lerek Avrupaya gönderilen sanatçı- lar konusunda ne düşünüyorsunuz? Daha geçenlerde Operadan dört sa- natçı altışar aylığına Avrupaya git” ti, Teamüle göre, dışarıya çıkan sa” natçılar hiç bir Kontrole tâbi değil- dir, Çarşı çarşı dolaşırlar, yemekle- rinden arttırdıkları parayla bir oto- mobil alırlar ve tek bir opera sey” retmeden, bir konsere hile gitmeden yurda dönerler,” “— Bundan sonra Oolmıyacak böyle şeyler. Herseyden evvel bir sanatçmın, gikleceği memleketin di- lini bilmesi şart, Sonra, sadece fay- dalâracağımı “umduğumuz — kişileri yollıyacağız. Avrupaya gidecek bir sanafcı, Herşeyden evvel İdareye te- ferrnatlı bir gym programı ver- mek, döndütü vakit de bu progra- mMuy yn Nu Gi etmek zorun- dn olacaktır. “-— Yıllardan beri üzerinde dur- duğum bir mesele daha var: Opera idaresi, librettonun çeviricisine her temsil, o gecenin temiz kazancının yüzde onunu ödemektedir. Bu, dil bilen bütün müzisyenlerin ağzının suyunu akıtacak sağlam bir gelir kaynağı. Ama bu kaynak, yıllardan beri üç beş kişiyi besler, Yirmi gün uğraşıp bir çeviri yapacaksım2, on- dan sonra o eserin her sahneye ko” nuluşunda cebinize para girecek. A- caba her yıl, sahneye konması ta. sarlanan eserler ilân edilse, bir çe" viri yarışması açılsa, bu dedikodulu konu sağlam topraklar üzerine otur” tulmuş olmaz mı?” “— İşin bir garip tarafı daha var: Türkiyede yeni bir Vbretto ya- zan da, başka bir librettoyu çeviren de aynı parayı almaktadır, Bütün bu düzemezliklere bir çare bulmak lâzım. Galiba çevrilecek eserlerin İ- lân edilmesi, gelen metinlerin jçin- den en iyisinin bir jüriye sectirilme- si tek çıkar vol, Ücret konusunda da Telif Fakları Yasasına aykım düşmeyecek, uluslararası alanda komplikasyonlar doğurmayacak hir formül bulacağız.” “-— Siz bu göreve atanmadan önce, Operanın önümüzdeki mevsim sahneye koyacağı eserler ilân edil- mişti, Bu programda bir değişiklik yapmayı düşünüyor musunuz ?” “ — Programı mürokün olduğu kadar uygulamaya gayret edeceğiz. Bu yıl, kültür anlaşmalarından fay- dalanılarak dışardan bol bol konuk şef, konuk rejisör ve konuk şarkıcı- lar getirtilecektir, Ağustosun orta- sına kadar, gelecek sanatçılarla an- laşmaya varmış olacağız. Mevsimi, 1962 ve 1963 olmak üzere iki bülü- me ayırdık. Bu yıl kim ayında ital- yanca olarak “İl Tnovatore' temsil edilecek, > Kasımda Pergolesi'nin “Ta Padrone'si ile Ferrari'nin 'Susanna'- nın Sırr” sahneye konacaktır. Ara- hk ayı için Nasreddin Hocayı dü şünüyoruz, 1983 yılı içinde temsil e- dilecek opevalar arasında Giordano'- nun “Andr& Chenier', Puecini'nin “Angeliew, “Gianni Sehieehi', Boito'- nun “Mefistofele', Janacek'in “Jenn- fa”, Paisjello'nun “Sevil Berberi” ad- lı eserleri var, Operet wahnesinds Çingene Baronla Çardaş oFürstin tekrarlanacak, bu operetlere ilâve- ten Johann Strauss'un 'Venedikte Bir Gece adlı eseri temsil edile- cektir.” Disiplinin sağlanmasıyla, çalışmaların bir düzene girmesiyle ve haliâ opera yasasının çıkmasıy” Ia Türk Operasının saplanmış oldu” ğı çıkmazdan kurtulacağına inanı- yor musunuz?” “-— Bu soruyu rahatlıkla ge- velleştirebi'irsiniz. Türkiyenin mii- zik hayatı, Konservatuarından Rad- yosuna kadar bütün müzik kurum- larının elele vermesine ve ana mi” essess olan Konservatuarın verimli çalışmasına hağlıdır, Devlet Opera- sma sanatçılar oKonservatuardan geliyor. Kaynaktan su temiz çkar- sa, biz de yolla kirlenmemesine gay- set edersek, istikbal neden karan- lık olsun ?” AKİS, 28 TEMMUZ 1963

Bu sayıdan diğer sayfalar: