16 Kasım 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

16 Kasım 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

niş el hareketleri ve jestlerle soruyu bir soru sormakla cevaplandırmak is- tedi: "— Peki ne desinler, a Bunları söylerken yanlış mı söylüyor- lar? Konuşu BE lala gerçekten uzak laflar mı var Muhatabı ike işi derinleştir- di: "— Ama, yarın öbürgün bu sözler kötü neticeler verebilir. ," ” bu kitlelere hltabederken özle bir şey söylemiyoruz ki.. Sade- ce, oylarını bize vermekle bu oyları aslında kendilerine verdiklerini anlat- maya çalışıyoruz. Yoksa alın çapayı tırpanı, gidin toprak ağasının kafası- nı ezin mi diyoruz?.." Tartışma, daha doğrusu sohbet işin burasında kesildi. İki taraf birbirine fazla birşey anlatamıyacağına kanaat getirmiş olmalıydılar. Dostça tebes- sümler yeniden teati edildi. Son hafta içinde TİP yöneticileri- ne İmirzalıoğlunun sorularına yakı sorular pek fazla tevcih edilmektedir. İşin kötüsü, her ağzını açan TİP ida- recilerine "Neden radyodan komünist olmadığınızı söylemiyorsunuz? "Halk o- yuna bunu rahatlıkla oaçıklamıyorsu- nuz?" denilmekte ve doğrusu TİP yö- neticeleri bu konuda vaziyet almamakta dırlar. Belki de bunun sebebi, bıyığa ve sakala tükürememenin verdiği şaş- kınlıktır. Çağa konuşuyor ğanın basın toplantısı işte böyle bir ortama rastladı. Çağa, Eskişehir taşından yapılı pipusunu çeke çeke TİP e neden girdiğini açıkladı. Kendisi bir halk çocuğuydu ve Demokrasinin Tür- kiye İşçi Partisinin gelişmesiyle yerle- YURTTA OLUP BİTENLER şeceğine imanı vardı. Bunu sağlamak gerçek halk İdaresinin sağlanması de- mekti. Çağaya bu arada tatlı lâflar a- tıldı. İlk söz Yeni İstanbul mensu- bundan geldi: Parlamentodan TİP e yeni il- tihaklar olacağını söylediniz. Bunlar arasında Tabii Senatörler var mı?" Çağa ve toplantıda bulunanlar gü- lümsediler. Cevap müphem kaldı. Bir başka sual, bir başka yönden oldu : aha evvel hiç bir siyasi parti- de yer aldınız mi? Çağa Memleketçi oSerbest Parti macerasından şöylece bahsetti. Israr edilince DP de çalıştığını açıkladı. Su- al sahibinin bu işe canı alkildi. Bu ğı" Çağaya soruldu. ". defa "neden ayrıldığı Yeni TİP li senatör soğukkanlılıkla: "— Küçük bir anlaşmazlık. 1949 yılında usulsüz bir ilçe kongresinin Niçin Kapatılacakmış ? ok kimsenin, mahalli seçimler do- layısıyla Türkiye İşçi Partisi adına radyolarda yapılan konuşmalardan hoşlanmadığı anlaşılıyor. Hoşlanma- yanların başında da, bu partinin dışın daki partilerin ileri gelenleri bulunu- çok sağındaki zümrelerin temsilcile- ri de hiç beğenmiyorlar. Ama, bir parti seçim kampan- yasında karşı, partilerin, yahut ken- disinden 180 derece farklı düşünen kimselerin, nabzına göre şerbet ver- ya.. Elbette ki kendi görüşleri- ni söyleyecek, kendi propagandasını yapacak ve elde etmek istediği sınıf- lara hitan edecektir. Ötekiler de ay- nı silâhları kullanmakta serbest ol- duklarına göre onlar da kendi mu- kabil görüşlerini söylerler, kendi mu- kabil propagandalarını yaparlar ve aynı sınıflara kendi tutumlarını an- latırlar. Yoksa, ilk salvo ateşine ma- ruz kalır kalmaz "Kapatmalı hu partiyi" diye feryata kalkışmak se- çim savaşından da. demokratik ou- sullerden de hiç anlamamak de- tir. Şurası bir gerçektir ki T. İ. P. hu seçimlere bir yenilik getirmiştir. Had yo konuşmalarını dinleyen aklı ba- sında kimseler hemen farketmişler- dir ki söylenenler çok zaman en aşa- ğı cinsinden demagojiden başka bir şey değildir ve T. İ. P. sözcüleri bir takım gerçekleri arzuladıkları ( isti- kamette çekip çevirerek son zaman- ların modası "Zavallı millet-Perişan memleket" edebiyatından başka bir şey yapmamaktadırlar. Bir (yanda zenginler, vergi vermeyen yüksek temayı işlemekte ve fakirlerin oyu- nu istemektedir. Ama, bunda ne vardır ki?. Çi- zilen levha, sosyalist (deformasyonu hariç, bir belirli nisbet dahilinde türk toplumunda yok mudur? Mesela C. H. P. bu duruma, tıpkı T. İ. P. gibi, ama başka yoldan çare aramamakta mıdır? Sosyal adalet iştiyakımız bu- nun neticesi değil midir? T.İ. P. bu davaya bir hal şekli söylüyor. Her şeyi devletleştirecekler — Genel Baş- kanları bundan bir süre önce lütfen bakkallıkta aktarlığı özel teşebbüse bırakacakalarını vaad buyurmuştu!—. zenginden alıp fakire verecekler, böy- lece memleketi güllük gülistanlık haline getirecekler... İnanan inanır inandığı için de oyunu o kampan- yaya verir. İnanmayan ise, ötekile- rin söyledikleri hal şekline iltifat eder, oyunu da o istikamette kulla- nır. Bir partiye hatta bir şahsa, or- gana no zaman musallat olunur, bi- lir misiniz? Dertlerimizin açık ore- jimle halledilpmeyeceğine. bizim de- mokrasinin bir maskaralık olduğu- na herkesi inandırmaya çalıştığı, se- çim sistemine inanmadığı ve ünifor- malı veya üniformasız bir dikta ida- resi kurmaya milleti teşvik ettiği sa- man, bir. Dışarıyla münasebet ka- --p bizi satmaya kalkıştığı ozaman, iki. Bu ikinci-marifeti yapanların or- taya açıkça çıkmadıkları, bazen pırıl zen pek aydın ilerici maskesini yüz lerine taktıkları, el altından gayret ve faaliyet gösterdikleri hiç kimsenin meçhulü değildir. Ama, onu meyda- na çıkarmakla görevli devlet teşki- latı vardır ve Türkiyede, dışardan gazel okuyan MacCarthy'lere lüzum yoktur P. konuşacaktır. T.İ.P. 'e karşı da konuşulacaktır ve onun o heves- leri, felsefesinin esası, gemisinin yel- kenleri kuzey rüzgârlarıyla şiştiği za- man kuzey rüzgârlarıyla şiştiği ve o etrafı kandırır da iktidara geçerse neler çekileceği söylenecektir. O söy- leyecek, sen susacaksın. Neden? Tok öyle şey.. Ama, onu söyletmeyecek- sin! Oda yok Bir belirli kütleleri bir belirli de- magoji avlardı. Şimdi, aynı kütleler bir başka demagojiyle avlanmak is- teniliyor. Bundan dolayı o kulaklar, kendilerinden sonra çıkan boynuza düşmandırlar. İstiyorlar ki, boynuz kesilsin. Her halde boynuz, bundan dolayı kesilmeyecektir. . ve Zaten doğrusunu da ister seniz, birinci demagoji ikinciden bile sevimsizdir ya AKİS/9

Bu sayıdan diğer sayfalar: