23 Kasım 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 31

23 Kasım 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 31
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Jerse elbiseler siyah, beyaz ği olabilir. Açık kahverengi de çok m dadır., Diğer, renkler elbiseye daha çok spor hava verir, gece için Seçimde Gördüklerim H er seçim sonunda bu sütunlarda, okuyucularıma seçim hakkındaki düşün- celerimi yazarım. Bu defa aynı şeyi, biraz daha yetkili olarak yapabilece- gimi zannediyorum. Çünkü bu defa seçimleri yalnızca bir gözlemci olarak değil, Ankara Belediye Meclisi adayı olarak çok yakın ndan izledim. Seçim ak . , bölgede çalıştık. Kahve köşelerinde pek çok politikacıyı cebinden çıkartacak parlak hatiplere, çevreyi etkileyen liderlere rastladık, dertlerini dinledik Ba bana, demokrasinin memleketimize neler getirdiğini görmek fırsatını verdi. Bugün memleketimizde vatandaş, haklarını müdriktir, bunları ve oçotuğu çocuğu için daha iyi bir hayatı istemesini öğrenmiştir. Bunlar kalkınma ça- bamıza yardım edecek olumlu faktörlerdir. İstemesini bilmeyen bir toplum kalkınamaz. Ancak biz henüz kişisel meselelerimizi, çevrenin küçük mese- lelerini toplum meseleleriyle uzlaştırmasını öğrenmiş değiliz. Politikacı, gittiği çevrede, o çevre tarafından toplum menfaatiyle bağdaşamayacak bir- birine zıt vaitlerde bulunmaya âdeta zorlanmakta ve çoğu zaman da buna boyun eğmektedir. Halbuki gerçek politikacı kitlelere sürüklenen değil, on- lan, küçük meselelerinden sıyırıp, büyük toplum meseleleri etrafında o top- lıyabilen kimsedir. Bu, zannedildiği kadar zor birşey değildir. Çünkü, aslında toplum yararına olmıyan birşey kişinin de yararına olamaz. Ne var ki bunu anlatabilmek, bunu içtenlikle vatandaşa duyurmak şarttı Bunun için, anlatan, içtenlikle çalışan bir yöneticinin, ciddi bir politikacının, seçmenle» rinin kalbini kazanamaması mümkün değildir. Çünkü küçük dertlerinin halledilmesini isteyen vatandaşların, memleket meselelerine de içtenlikle bağlı olduklarım gördüm. Birçok yerlerde adaylara, iki günde kuruyacak çeşme, bir ayda bozulacak yol, yıkılıp yerine yenisi konacak okul isteme- diklerini, memleketin parasının ziyan olmamasını dilediklerini, bekleyecek- lerini, yardımcı olacaklarını, fakat aldatılmak istemediklerini söylüyorlar, yürekten konuşuyorlardı. Çok şey isteyen, fakat kendilerine bu konuda yön vardı. Siyasi partilerin, seçimlere katılma ve bunun sonucu olarak, hükümet etme, yönetme ödevleri yanında bir de, modern devletçiliğin (okendilerine yüklediği bir eğitici ödevleri vardır ki, bunun eksikliği, demokratik sistemin iyi işlemesini önleyebilir. Bu eksiklik, bizde kendisini kuvvetle hissettirmekte, eğitme yolu ile oy kazanma prensibi, aldatma ile oy kapma usulü ile telafi edilmeye çalışılmaktadır. Fakat vatandaşın bu konuda da uyanmaya başla- dığı bir gerçektir. Eski usül çok fazla devam etmiyecektir. eçim günü, sandık başlarında görevli idik. Neler, neler gördük! Herşeyden önce, çalışma sistemimiz karışıktır. Bu yüzden kütükler, seçmen kartları iyi tanzim edilememiş, birçok karışıklık olmuştur. Küçük bir teferruatın, meselâ zarf renklerinin, zamanında, tatbiki olarak Sandık kurullarına bil- dirilmemiş olması, tartışmalara yol açmıştır. Ben bu vesile ile birşey öğren- dim.: Erkeklerin çoğu, renkleri hiç tanımıyorlar. Birçok sandık başkanları nkli zarfların turuncu, turuncuların pembe olduğunu iddia edi- Yorlardı. “Allahtan, Yüksek Seçim Kurulu müdahale etti de, iş düzeldi!.. Aday olarak seçimlere katılmak, gözlemci olarak onları islemekten ol- dukça farklı. İnsan kendisini daha gerçekçi, memleket meselelerinin neden lerine daha yakın ve herşeye rağmen çok daha umutlu hissediyor. Bi iü karada, nerede kendimizi seçmene anlatabildikse, orada bizi anladı ve bunu oyları ile de gösterdi. İnancım buradan geliyor Jale CANDAN AKİS/31

Bu sayıdan diğer sayfalar: