7 Mart 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

7 Mart 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yunan hükümetlinin bu tutumunu anlamak gerçekten çok güçtür. Türki- ye Kıbrısa, eğer mecbur kalırsa, ne- den müdahale edecektir? Herhalde A - dayı almak, ramları kapı dışarı etmek için değil. Türk Hükümetinin başlıca endişesi, oradaki türklerin önce can ve mallarını, sonra haklarını koru- maktır. Türkiye ,bu endişeyi karşıla- mak için, Gaamti Antlaşmasında ön- görülen üçlü danışma yolundan tutu- nuz, bölge teşekkülleriyle ( Birleşmiş Milletlerin aracılığına kadar her ça- reyi denemiştir. Mesele şimdi Birleş- miş Milletlere gelip takılmış bulun- maktadır. Eğer bu milletlerarası ku- rum da Ada türklerinin canlarını, mal- larım ve haklarını koruyacak etkili tedbirler alamazsa, Yunan hükümeti tarafından işlenen suçlara katılaca- gım" demektir. Oysa bu durumda Yu- nan hükümetinin Ada türklerinin can ve mal güvenliğinin korunması hakla- rının tanınması için eski dostu Türki yeye yardımcı olması gerekir ve Kıbrıs rumlarma söz dinletmek için de kimse ondan daha etkili olamaz. Bereket versin ki, son günlerde ta- kındığı çok hissi bir tutuma rağmen, Yunan hükümetinin doğru yolu görüp bulması için zaman daha geç değildir. Biraz sağduyuyla düşünülünce, bu yo- lu bulmak güç de olmaycaktır. Bir a- vuç çeteciye söz geçirmek Yunan hü- kümeti için başarılamayacak bir iş ol- masa gerektir. Öteye beriye tehdit sa- vurmak, orduyu alarm durumuna ge- tirmek gibi kolay o davranışlar belki YURTTA OLUP BİTENLER kilirim" sözleri bir anda günün baş- lıca politik konusu oldu. Haftanın başlarından itibaren bü- tün Muhalefet gazeteleri ve özellikle AP yi tutan "o biçim" basın bir bar- dak suda il koparabilmek için ne mümkünse yaptı. Müzmin muhalif ka- lemşorlar, Km olmadık yo rumlara vardılar, olmadık inciler saç- tılar. Bu gazetelerde. Başbakanın sözle- rinin bir tehdit, bir baskı niteliğinde olduğu ileri sürüldü, 8 sütun Üzerine çekilen manşetlerde "Meclis İnönünün arzusuna göre kanun çıkaramaz" den- di. Başbakanın, parlamenterlerin, mil- let temsilcisi olduklarını unuttuğundan bahsedildi. Oysa demokratik rejim içinde idare edilen her memlekette, bir başbaka- Bakanlar Kurulunda Erkin Kıbrıs konusunda izahat veriyor Apaçık bir politika Türkiyeden eli kolu bağlı oturmasını, Adada ramların türklere saldırılarına seyirci (okalmasını mı (isteyecektir? Yoksa şimdiye kadar Türkiyenin kar- şısına yapıcı obir teklifle çıkmış da Türk hükümeti bunu reddetmiş midir? Durum böyle iken Yunan hüküme- tinin türk müdahalesinin karşısına di- kilerek "Eğer sen Kıbrısa müdahale edersen, ben de karşı müdahalede bu- lunurum" demesi, "Ben Ada türkleri- nin can ve mal güvenliğine, milletler- arası andlaşmalarla tanınıp teminat altına alınmış (o haklarına karşıyım" demektir. "Bu güvenliği ve hakları si- lâh gücüyle bozanları ben de silâh gü- cüyle destekleyeceğim" demektir. Baş- ka bir deyişle, "Ben de Ada rumları hükümetlere heyecanlı kütlelerini sev- gisini kazandırır ama ,eğer haktan ya- na ii işin sonunda çok şey kay- bettiri Tesa edilir ki . Yunan hüküme- ti, kaybettiği (o şeyler için üzülmeye meydan kalmadan aklın ve sağduyu- nun buyruğuna uysun. Aksi hâlde; bu üzüntünün sorumunu Türkiye üzerine yıkamayacaktır. Reformlar Leyleğin ömrü., pBüse görüşmelerinin oson gününde Başbakan İnönünün, Millet Meclisi kürsüsünden söylediği "Eğer vergi re- form kanunlarına oy vermezseniz çe- nın ayrılması ve yerine yenisinin gel- mesi, yeni bir ekibin nöbet devralması tabiidir ve İnönünün söyledikleri de bundan başka bir şey değildir. Ama başta AP olmak üzere Ere par- tleri (yöneticileri (o gari r İnönü kompleksiyle yaygarayı bara. Aslında her siyasi partinin amacı ik- tidara gelmektir. Hiç değilse bu, böyle olmak gerekir. Zaten siyasi partileri, derneklerden ayıran fark da budur. Fa- kat Türkiyede bir başbakanın Meclis kürsüsünden kalkıp "getirdiğim kanun- lar kabul edilmezse istifa ederim" de- mesi bir siyasi basla veya tehdit ola- rak kabul edilmekte ve bir parti lideri çıkıp da "o olmazsa Hükümeti biz ku- rarız" diyememektedir. 1961 seçimlerin- AKİS/9

Bu sayıdan diğer sayfalar: