21 Mart 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 23

21 Mart 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 23
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i ŞAL EMİ Dâvalar İptal edilen liste alışma Bakanlığı tarafından, 22 A- Ç gustos 1963 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan, sendikaların iş kolları ile ilgili yönetmeliğin (o Devlet Şürasınca iptal edilmiş olması gerek işveren, ge- rekse işçi muhitlerinde büyük bir ilgi uyandırdı. Esasen yönetmelik, birçok aksaklıkları olduğu için daimi şikâ- yetlere yol açmaktaydı. Fakat doğru- su van edileceğini kimse zannetme - mektey Ça lışma Bakanlığının 21 Ekim 1954 tarihli genelgesiyle, iktisadi faaliyet- lerin beynelmilel tasnifine göre, yü- rürlüğe girmiş olan ve bölümlerle grup numaralan esas tutulmak üzere ha- zırlanan iş kollarındaki aksaklıklar iş kolu seviyesinde kurulacak sendikalar bakımından büyük engeller taşımak- taydı. Filhakika bazı iş kollarının bir- birleriyle ayni sendikalarda birleşme- sine izin verilmekteydi. bu da yeterli olmamaktaydı. Şimdi yeniden düzenlenecek iş kol- larının çeşitli (o sendika tüzüklerinde değişikliklere sebebiyet vermesi muh- temeldir ve asıl işin önemli noktası da burasıdır İş kolları listesinin iptali yanında, asıl değişikliğe uğraması gereken hu- sus, toplu iş sözleşmeleri, grev ve lo- kavt usüllerini gösteren 275 sayılı kâ- nundur. Kanunun çeşitli aksak ve eksik kısımları mevcuttur. Evvelâ ka- nun, sınai işletmelere göre hazırlan- ış olup, sınai işletmeler dışındaki iş yerlerine alt birçok hususiyetleri ih- tiva etmemektedir. Mesela, kanunun 25. maddesinde, "hiç bir suretle istih- sal ve satışa matuf olmamak kaydıy- la, niteliği bakımından sürekli olma- sında teknik zaruret bulunan işlerde faaliyetin devamlılığını sağlıyacak sa- yıda işçi greve katılamaz" denilmek- tedir. Kanunun burada sadece sınai işletmeleri gözönüne aldığı aşikârdır. Halbuki, fikir işçileri son zamanlar- da geniş şekilde organize olmaya baş- lamışlardır. Evvelce sadece gazeteci- lerden ibaret olan fikir işçileri, bun- dan dört-beş ay önce banka işçilerinin (Bank-İş) kurduğu sendika ile 8-9 bi- ni bulmuştur, Banka işçileri toplu iş sözleşmeleri yapmakta, iş uyuşmazlık- tan çıkarmakta ve greve ohazırlan- maktadırlar. Öte yandan, Ticaret O- daları, Sanayi Odaları ve Odalar Bir- liğinde çalışanlar da, TİSABİR - İŞ i- simli bir sendika kurmuşlardır. Bu sendikaya (İstanbul (Sanayi (Odası mensupları tamamen' dahil olmuşlar, Ticaret Odası ile Odalar Birliğinde de geniş çalışma başlamıştır. Bu şeksi- de TİSABİR - İŞ'te de epeyce fikir iş- cisinin toplanacağı (o anlaşılmaktadır. Bu yüzden 275 sayılı kanunun sadece sınai işyerlerine göre hazırlanmış ol- ması aksaklık yaratmaktadır. Anlaşılması güç kanun ite yandan, 275 sayılı kanunun ifa- Öd. ve anlaşılma bakımından Tür- kiyede yayınlanan kanunların en kö- tülerinden biri olduğu muhakkaktır. Meselâ, grev ve lokavt yetkisi ile il- gili 19. maddenin, grev ve lokavt ya- saklarını gösteren 20. maddenin, gre- vin durdurulmasıyla ilgili 21. madde- nin uzunluğu ve karışıklığı şaşılacak derecededir. Ayrıca kanunda birçok problem ve müesseselerin karıştırıldığı da görül- mektedir. Meselâ, 88. maddedeki grev oylamasının hangi hallerde yapılacağı sarih olarak belli değildir. £ Gene 7. maddedeki toplu sözleşme yapmada, genel yetkiyi belirten hükümlerle, 9. maddedeki toplu görüşmeye çağrı yet- kisi hükümlerinde de vuzu yoktur. Meselâ 7. maddenin 2. bendinde "Bir işveren federasyon veya sendikası bir iş kolundaki is yerlerini kapsıyan top- lu iş sözleşmesi yapmaya yetkili ola- bilmesi için mensubu olan işverenlere ait iş yerlerinde çalışan işçilerin o iş kolunda çalışan işçilerin çoğunluğu- nu teşkil etmesi gereklidir" denilmek- tedir. Bu ifadenin çetrefilliği bir ya- na, hükmün de tereddüdü mücap ol- duğu meydandadır. 11. madde, çağrı yetkisi üzerinde u- yuşmazlık hükümlerini getirmektedir. Yani bu madde, bir sendikanın topla sözleşmeye yetkili olup olmadığı hu- suslarını incelemektedir. o Ancak, bir sendikanın çağrı yetkisine sahip ola- cak çoğunluğu olduğu, fakat sonra- dan çoğunluğu kaybettiği ahvalde ne şekilde hareket edileceği belli değil- dir. Sürat isteği ve alınan sonuç B” başka mesele de, çağrı yetkisinin tespitindeki itiraz müddetlerinden doğmaktadır; 12. maddenin 3. bendin- de, altı gün içinde yetkisizlik itirazı yapılabileceği belirtilmektedir. — İşve- ren sendikası, işçi sendikasının yetki- li olup olmadığını anlamak için üye adedini altı günde tespite vakit bu- lamadığından, otomatikman yetkisiz- lik itirazında bulunmakta, bu da had- dizatında işi çabuklaştırmak için alın- mış bir hükmün büsbütün zamanı u- zattığını ortaya çıkarmaktadır. 15. maddede, 14. maddeye göre an- laşamayan tarafların, uzlaştırma top- lantısı şartlan belirtilmektedir. Ancak uzlaştırma (o toplantısının usulü bu maddede kâfi derecede açık olarak be- lirtilmemiştir. Nihayet, 17. maddeden itibaren grev ve lokavt hükümleri belirtilmek- tedir. 17. ve 18. maddelerdeki tarif hükümleri bir tarafa bırakılacak olur- AKİS/23

Bu sayıdan diğer sayfalar: