17 Nisan 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

17 Nisan 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTAOLUPBİTENLER rın tamamının yurt dışına çıkarılma sı, özel eğitim yapan rom okullardaki eğitim imtiyazının kaldırılması isten- mektedir. İstekler arasında din ku- rumlarının çalışma alanlarının yeni- den gözden geçirilmeleri de (vardır. Gençlik kurumları, ayrıca, kamu o- yundan ramlarla ekonomik alış veri- şin durdurulmasını da istemişlerdir. Gerçek şudur ki girişilen (o hareket Badece bir başlangıçtır ve türk-yunan münasebetleriyle ilgili olarak devam edecektir. Bunun, Patrikhanenin iste- diği gibi Bizans bayrağı çekeceği Ay naroza naklinin takip etmesi hiç kim şeyi şaşırtmamalıdır. (Patrikhane bi- nasından sonra Patrikhane müessese si de İstanbulda mutlaka tarihe karı- şacaktır. İstanbuldaki türk tebalı rumlara ge i haftanın ortasında (Baş- Başbakanı ei 'müstakil devlet" layışını kınayarak "Demek ki müsta- kil devlet olmak için tebanın bir kıs mını katletmek lâzım! Bu ne biçim anlayış?" dedi. Bizim "müstakil dev- let» anlayışımız bu olduğuna göre hiç kimsenin ne burnu kanayacaktır. ne malına bir zarar gelecektir. Ama haf bin başında Dışişleri Bakanı Peri- don Cemal Erkin kendisiyle görüşen bir İstanbul gazetesinin o muhabirine "Gelecek olursa, mutlaka gidecek as olacaktır" dedi. Bu. İstanbul rumlarının mukadde- ratının Kıbrıs türklerinin mukadde- ratına bağlanmış olduğunun ifadesi- ir. Athenagorasın koltuğu Naki-i mekân arefesinde Patrikhanenin durumu — İçişleri, nin okullarınınki de Milli Eğitim Ba kanlıklarınca incelenip gerekli tedbir- le-in alınmasına başvuruladursun, İ- lâr Bakanlığı da aynı gün, Fener rum ortodoks patrikhanesinin m RE bloku istimlâk yolunda hazırlıklar: başlamıştır. Blok, 1938 yılında yapıl. mış bir tebligata ve o yıllarda hazır- lanmış pir plâna göre istimlâk edile- cektir. Böylece Eyüp-Unkapanı sahil yolu yapımına yaz aylarında başlana- rak ve 1958 de tebligat yapılmış oldu- gundan Patrikhaneye artık yeni bir uyarma yapılmayacaktır. Ada Yurttaki akisler ramanın koyuna Ibrısın kuzeyinde Adanın Türkiye- ye bakan kıyılarında, denizin he- men birkaç adım ötesinde yer yer bin metreye kadar ulaşan sarp sıradağlar uzanır. (o Bunların, ovalarına verdikleri en önemli geçit Girne ge- çididir. Nitekim, Girne kasabasından Lefkoşeye Ea yol da, bu geçidin a- rasından Süzülür. Kibrisin kuzeyinde uzanan bu sa sıradağlar, Girne geçidi dolaylarında, bir elin beş parmağını andırırcasına Uzun süredir, bilhassa Kıbrısta rum- ların türklere reva gördükleri mu- amelelerden sonra milletin içinde ya- ra olan bu meseleye Hükümetin el at- ması ve sıkısını her gün arttırması bü- tün yurtta tam tasvip gördü. Haftanın başlarında gençlik (o ku- rumları toplanıp ortak bir bildiri ya- yınladılar ve Başbakan İnönüye bir telgraf çektiler. Türkiye Gençlik Teş kilatı, Milli Türk Talebe Birliği (o ve Türkiye Milli Talebe Federasyonunun O göğe yükselirler. Bu yüzden Ada türe- ortak bildirisinde yunan uyruklu kişi leri, ramların Hilarion dedikleri bu lerin türk-yunan dostluğuna Odaya- dağlara, Beşparmak dağı adını tak- nılarak yapılan anlaşmayı yaşadıkları mışlardır. Adaya anavatan Türkiyeden ülkenin aleyhine işlettikleri, türk mil- O esen rüzgârlar bu Beşparmak dağı letinin sırtından kazandıklarını kendi opın üzerinden üfürür, yağmur geçi- menfur emellerine ve doğrudan doğ- ren bereketli bulutlar bu dağlar üze- ruya bize karşı harcadıkları belirtilmek O çinden geçer. Beşparmak dağının, A- te ve ticaret yapan yunan uyruklula- (da türkleri için özel bir değeri vardır. Beşparmak dağı, geride bıraktıgı- mız hafta içinde, Kıbrısta usun bir sü- -edir iki topluluk arasında sürüp gi- den çarpışmanın en çetinlerinden bi- rine alan oldu. Yıllar yılıdır gördük- leri Enosis rüyasına kapılan yüzler- ce çeteci rum, ellerinde otomatik si- lâhlar ve havan toplarıyla, bir avuç türk mücahidinin elindeki bu dağı ge- ri almak için dalga dalga Hilarion tepesine saldırdılar. (o Bütün istekleri, dağı geri alıp Girne-Lefkoşe yolunu i denetleri altına okoyabilmekti. Fakat çeteci ramların her saldırısı türk mücahitlerinin kararlı savunma- ları karşısında kırıldı, rumlar her ke- resinde ölü ve yaralılarını güç topla- yıp geriye bakmadan kaçmak sorun- da kaldılar. Şu satırların yazıldığı € rada rumlar inatlı saldırılarına, türk- ler de başarılı savunmalarına devam ediyorlardı. Cephede pikn eride bıraktığımız haftanın Kıbrıs Gikonusunda getirdiği en önemli ye- niliklerin birincisi türklerle rumlar a- rasında Beşparmak dağında sürüp, gi- den bu çarpışma ise, ikincisi de, hiç şüphesiz, Hintli general Gyani'nin ku- mandasındaki Birleşmiş Milletler ba- rış kuwetinin Kıbrısta kendine veri- len görevi yerine getirmekten ne ka- Makarios Karamanın koyunu

Bu sayıdan diğer sayfalar: