17 Nisan 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

17 Nisan 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HALUK NURBAKİ (Ba- gımsız Afyon Milletvekili) Kıbrıs ihtilâfı çıktığı zaman Başbakan olsa idim, önce bu konuda yurt ve dünya çapında ihtisası olan İsmet İnönü ile is- tişare ederdim. İcra özentisi dı- şında, konuyu . Birleşmiş Mil- letlerde haklı hale getirecek se- ilde politikamı tamamen hu- kuki haklılık yönüne teksif e- derdim. Muhalefetin tahrikleri- ne katiyen aldırış etmezdim. Türk milletinin refahının de- vamlılığı ile Kıbrıs türklerinin menafatlerini bağdaştırır, kati- yen, dönülmiyecek adım atmaz- dım, Kıbrıs konusunda fikrisa- bit sahibi görüşleri, "Bu konu- da söz sahibi yalnız ben olabili- rim" inancında olanların fi- kirlerine itibar etmezdim. H. Nurbaki Kıbrıs konusunu derin bir Orta Doğu problemi ona- rak telâkki eder, bu açıdan Kibrisin rum olamıyacağım, buna en azından anglo-sakson menfaatlerinin imkân ver- meyeceğini bilerek, NATO'yu bu hadiseden buhransız sı- yırmayı amaç güderdim.. FARUK Konya Genel SÜKAN (AP Milletvekili - AP Başkan Vekili) — 21 Aralık ohadiselerinden çok daha önce, Zürih ve Londra andlaşmalarının ve Kıbrıs Ana- yasasının yürürlüğe girdiği ta- rihten itibaren Makarios bu anlaşmaları ve andlaşmaları ve Anayasayı tatbik etmeyeceğini ve tanımıyacagını resmen ve alenen ilân etmiştir. Türk Hükümeti andlaşmala- rın ve Anayasanın açık ve tek taraflı ihlâli karşısında bilhas- sa Garanti Andlaşmasının ken- disine (o tanıdığı ohakkı lâyıkı veçhile kullanamamıştır. Bu o- layların gelecekteki o tertipli e- lim olayların bir başlangıcı ma- hiyetinde değerendirilmesi ge- rekirdi. Bu itibarla daha o zaman gerekli diplomatik ve askeri yönlerden hazırlık ve plânların yapılması husu- sunda Hükümetin tedbirler alması iktiza ederdi. Hükü- met bu tecavüzler için gerek Birleşmiş Milletler nezdinde, gerekse Avrupa Konseyi ve NATO Daimi Konseyi nez- dinde meselenin önemi ile mütenasip tarzda teşebbüs- lere girişmemiş, bu omilletlerarası ve bölgevi organların zamanında ve yerinde müdahalesini sağlıyamamıştır, 21 Aralık olaylarından sonra Kıbrıstaki türk cemaatine kar- F. Sükan 9l girişilen tedhiş ve tecavüzler tam mânasile bir katliâmı (genocide) halini almıştır. Bu halde mesele leşmiş Milletlerde Türk Hükümeti tarafından gayet ener- jik bir teşebbüsle milletlerarası sulh ve sükünun ihvası bakımından ortaya konmalı, devletlerarası bir konu ha line getirilmeliydi. Güvenlik Konseyinden Adaya Millet- lerarası bir müşahit heyetin gönderilmesi ve hadiseler objektif şekilde onlar tarafından yerinde ve zamanında tesbit ettirilmesi iktiza ederdi oDiğer taraftan, türk cemaatine ve türk haklarına karşı girişilen tecavüz ve milletlerarası andlaşmaların tek taraflı olarak ayar lar altına alınması ve ihlâli, objektif, hukuki vakıa dokümanlarla Güvenlik Konseyi huzuruna getirilmeli bu kanalla mesele, Mileletlerarası Yüksek Adalet Divan intikal ettirilmeli idi. Bu suretle daha başangıçta barış ver ve insan hak ve hürriyetlerine riayetkar milletler diselerin içyüzüne vakıf olarak dâvamızın haklılığı kar- şısında bizim tarafımızı tutacaklardı. Hemen 21 Aralık hadiselerinden sonra da Birleşmiş Milletler yasasına uy- gun olarak Avrupa Konseyi ve NATO Daimi Konseyin işe gayet ciddi şekilde el atmasını temin etmek gerekir di. Bunların hiçbirisi zamanında yapılmamıştır, Hükü- met 25 Aralıkta teminatçı diğer iki devletin (İngiltere Yunanistan) sarih menfi davranışları karşısında tek ta- raflı müdahaleye karar verdiği zaman Birleşmiş Milisti adına Kıbrıstaki türk birliğini derhal takviye etmesi il- tiza ederdi. Böylece Adada sükün ve emniyetin tesbit mümkün hale gelebilirdi. Bu da yapılamadı. Üçlü müda- hale kararından sonra huzur; sükün ve emniyeti tesisi mükellef ve aynı zamanda GarantiAndlaşmasınınşart hükümlerini yerine getirmesi iktiza eden ingiliz General ve Adadaki ingiliz birlikleri maalesef vazifelerini tam ma nasile yapmadıkları gibi, bilâkis her türlü kararını raatını Makariosun müsaade ve arzusuna uygun O ifaya çalıştılar. Bu hal ise Kıbrıs problemini daha çok çıkmaza sürüklemiştir. Londra Konferansı beklenilen arzu edilen neticeyi vermediği gibi. Türkiye için. de astı, derecede prestij kırıcı olmuştur, İngiliz hükümeti ve karios tarafından meselenin Güvenlik Konseyine intikal ile 4 Mart 1964 Güvenlik Konseyi kararları ve tatbikat ortadadır. Üstelik, Makarios plânlarına devam etmeye Kıbrıs devletine vücut veren iki unsurdan birisinin, türk cemaatine ait Bakanları azletmiş ve milletlerarası kor. feranslarda türk cemaatinin sözcülüğünü yapan lider Ra- uf Denktaşı Adaya dahi sokmamıştır. Son defa cereya eden bu ihlâller karşısında Türkiye icrai olarak hiç bir müsbet netice istihsal edememiştir. Kanaatimce, bu son olayların ışığı altında meseleyi Güvenlik Konseyine ve onun aracılığı ile Yüksek Adalet Divanına intikal ettirmek ve aktif teşebbüslerle müsbet neticeler sağlamak iktiza etmektedir. Garanti Andlaşma- sımn tanıdığı haklan ve devletler hukukunun prensiple- rini korumak ve zamanında sahasına koymak gerekir. Kıb- ns meselesi türkün ve türklerin müşterek davasıdır. Bu milli meselede bütün siyasi teşekküllerin ve milli mües- seselerin el ve gönül birliği halinde çalışması en samimi temennimdir. AKİS

Bu sayıdan diğer sayfalar: