23 Ekim 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 11

23 Ekim 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

iki dev ülke arasındaki geçimsizlikle- güç meseleler, iki ideoloji arasındaki kapatılması güç uzaklık, durmadan de gişen dünya durumu sağlam bir an- laşma zemini bulunmasına elvermedi. İki liderin bütün anlaşabildikleri nok- ta, aralarındaki anlaşmazlıkların çö- ların birincisi olsa gerektir. e Komü- nist Çin lideri Mao Çe-tung, Eisenho. wer ile Krutçef arasındaki bu buluş- mayı "zenginler buluşması" diye ad- landırmış, bu ilki dev ülkenin milletlerin sorunlarını o hiçbir zaman gereği gibi anlayamayacaklarını ileri sunmuştur. Hele kuvvete başvurma- mak konusunda varılan prensip an- laşması, Mao'ya göre, Krutçefin ih- tilâlci komünizme indirdiği en büyük darbedir. Ayni şekilde, Komünist Çin idarecileri, 1963 Haziranında Mosko- vada imzalanan nükleer denemeleri durdurma anlaşmasını da ihtilalci ko- münizm ilkellerine aykırı bulacaklar, ir komünist ülkenin kapitalist dev- letlerle anlaşma yapmasını marksçı- leninci görüşlere ihanet olarak vasıf- landıracaklardır Kennedy ile buluşma Krutcef. o Birleşik Amerikaya (o 1960 lülünde ikinci defa gitmiş, bu sefer de Birleşmiş Milletler Genel Ku rulunun onbeşinci dönem çalışmala- rına katılmışlar. Eski Sovyet Başba- kanının bu Amerika yolculuğu sırasın da söylediği sözler bütün dünyada ha- lâ bazan hayret, bazan da gülümse- meyle hatırlanmaktadır. Meselâ Krut- çef, New York'a ayak bastıktan sonra, kendisine (o Zirve Konferansını niçin baltaladığını soran gazetecilere (o şöyle demiştir "— Evet. biz Beşler Konferansını terkettik, çünkü sizler bu konferansı bir ahıra çevirdiniz!" Bir başka kere de, U-2 olayını ha- tırlatarak. Birleşmiş RL Genel Kurulunda şunları söylemiştir — Eğer Bireşmiş Milletlerin Gü- venlik Konseyi bu casusluk uçuşundan dolayı Birleşik Amerikaya karşı birşey yapamıyorsa, bu Konser bir tükürük hokkasından daha berbattır ve Güven. lık Konseyi değildir." Genel Kurulda zamanın İngiliz Başbakanı Macmillan konuşurken pa- pucunu çıkarıp sıraların üzerine vur- ması ise hâlâ hatırlardadır. Krutçef, 1961 (Haziranında a Kennedy ile Viyanada buluşmuştur. AKİS, 23 EKİM, 1964 DEMİR PERDE Nikita Krutçef iktidarda, olduğu günlerde yardımcısı Brejnef ile Dost kazığı Bu buluşmadan müsbet bir sonuç çık. maması üzerine Sovyet liderinin tu- tumunda elle tutulur bir o sertleşme olmuştur. Berlindeki utanç duvarının örülmesi, Kübaya roket rampaları ku. rulması hep bu buluşmadan sonradır. Anlaşılan, Batıyla yapılan görüşmele- rin kendi çıkarlarına uygun bir so- nuca bağlanamayacağını (o anladıktan sonra, Krutçefin Sovyetler Birliği i- çindeki muhalifleri oOeski Başbakanı sertleşmeye zorlamışlardır. Fakat bu sertlik politikası kısa sürmüş, Kübatta- ki Sovyet füzeleri konusunda (o çıkan korkulu çatışmada Krutçefin gerile- mesi ve onun hemen arkasından Mos- kovada nükleer denemelerin durdurul- ması ile ilgili anlaşmanın imzalanması ile yeniden bir sessizlik devresine dönül müştür. Küba gerilemesi oKrutçefi Kremlinde şimdiye kadar gördüğü en büyük muhalefetle karşı karşıya bı- rakmış, fakat eski Başbakan bunu da kazasızca atlatmasını becermiştir. İş başından Oouzaklaştırıldığı o sıralarda, Krutçef Batı ile anlaşma ümitlerini hâlâ yitirmemiş olmalı, ki. Pekine bir daha kendisine karşı hücuma O geç- mek fırsatım vermek ve Doğu Al manyayı kızdırmak bahasına da ol- sa, önümüzdeki yıl başlarında Bon'u ziyaret etmek niyetini açıklamış bu. lunuyordu, Bilinen ve bilinmeyenler Ömrü devamlı mücadeleyle geçen Krutçef, yaşı ilerlediği de göz önünde tutulursa, elbette günün bi- rinde iş başından çekilecekti. (Fakat geçen haftaki çekiliş, açıkça anlaşılı- yor ki, kendi isteği dışında, zorla ol- muştur. Acaba Kremlindeki ( liderler neden Krutçefe böyle bir oyun oy- namışlar, ihtiyar politikacıyı o niçin bir gece içinde sessiz sedasız, kendisi- ne bir teşekkürü, bile çok görerek bir kenara atıvermişlerdir? Bu sorunun kesin cevabını henüz kimse bilmemektedir. Fakat Krutçef Rusyasında eski Başbakana karşı bir muhalefet hiçbir zaman eksik olmamış tır. Bir kere, Stalinin hatırasına hâlâ bağlı olan bazı idareciler, komünizmin bu büyük önderinin adının kitaplardan silinmesine, cesedinin bilinmeyen bir köşeye atılmasına, yaptıklarının (o kö- tülenmesine açıkça karşı gelmeseler bi le içlerinden kırılmışlardır. İkincisi, Krutçefin iş başına geldiği şündenbe- ri izlediği iktisadi politika da o kadar başarılı çıkmamıştır Eski Başbakanın büyük ümitler bağladığı yedi yıllık plân bir türlü amaçlarına (o erişeme- miştir Sovyet halkına kısa bir süre içinde amerikan refah seviyesini geç- mek sözünü veren Krutçefin bu ama- ca ulaşmak için üretim mallarını bir kenara iterek tüketim maddeler, üze- 11

Bu sayıdan diğer sayfalar: