23 Ekim 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 30

23 Ekim 1964 tarihli Akis Dergisi Sayfa 30
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TİYATRO istanbul Kent Oyuncularında Brecht Kent Oyuncuları topluluğu yeni mev sime, gene Dormen Tiyatrosunda verdikleri Saat 18 temsilleriyle girdi- ler ve ilk oyun olarak Bertolt Brecht' in "Üç Kuruşluk Opera"sına oynamı- ya başladılar. Bilindiği gibi "üç Kuruşluk Opera" bir müzikaldir ve ünlü alman beste- cisi Kurt Weill'in müziği ile oynan- maktadır. Böylelikle (Bertolt Brecht iki yıl önce; yarı amatör bir topluluk olan, Üsküdar Saat Altı Tiyatrosunun oynadığı "Carrar Ananin Silâhları"n- dan sonra "Sezuvan'ın iyi İnsanı" ile geçen yıl Şehir Tiyatrosuna, şimdi de Kent Oyuncuları sahnesine geçmiş ol- maktadır. "Üç Kuruşluk Opera" müzikalinin temsili Kent Oyuncularında tam üç a vardır ve müzikalin önemli rollerinden biri olan Sustalı Mack'ın nikâhlı karısı Polly Peachum'u oyna- maktadır. Hemen hemen bütün dünya sahne- lerini dolaşmış olan bu müzikali, ent Oyuncuları topluluğu için. Tun- cay Çavdar dilimize çevirmiş, sahneye koyma işini de kendisi (yapmıştır, Tuncay Çavdar tiyatro çevrelerimiz için yeni bir addır ve ilk defa kendini "Üç Kuruşluk Opera" gibi tarihi öne- mi olan bir müzikalin sahnemize mal- tirdikten sonra İtalyaya giderek ora- da yüksek mimarlık öğrenimi yapmış, bu arada tiyatroya büyük bir 110 duya rak Milano'daki Piccolo Teatro'da ve Perlinde reli çalışmıştır. "Üc Kuruşluk Opera" Türkiyedeki ilk rejisidir ve o- pere aradan geçen zamanın gerektir- diği transıjositlon'u cesaretle o yapmış olması dikkati çekmiştir. nun konusu. bilindiği gibi di- lenciler, hırsızlar, katiller ve fahişe- ler çevresinde geçmekte vakaya polis de sık sık karışmaktadır. Eserin kah- ramanı Sustalı Mack bir hırsızlar ve katiller (o çetesinin reisidir ve Müşfik Kenter tarafından canlandırılmakta- dır. Yıldız Kenter ise bu yakışıklı, a- ma vefasız çete reisine gönül vermiş, bir gençkızla evlendiğini Oo öğrenince de ondan intikam almak için onu, or- taklık ettiği polise yakalanmak için herşeyi (göze almış olan (o İzbelerin Jenny'sini oynamakta ve söylediği mü- zikli parçalarla tatlı bir sesi olduğu- nu, belli etmektedir. 30 Arena Tiyatrosunda "Mr. Nato" Orijinal adıyla "Kuru Gürültü" Oyun: "Mr. Nato" ("Brouhaha"). Yazan : George Tabori. Adapte eden : Seniye Keskin. Tiyatro: Arena Tiyatrosu. Sahneye koyan : Ziya Demirel Dekor - Kostüm : J. Robert - Belgin Gürkanlar. Konu : Orta Doğuda, küçük bir ada üzerinde bütün üretimi hindistan- cevizi ile ısırganotundan ve deve tersinden ibaret, küçük bir arap sultanlı- ğı... Hazine tamtakır, sultan borç işindedir. Adaya bir vurgun vurmak için "düşmüş", uluslararası bir dolandırıcı olan Mr. Nato'nun yardımıyla bir ihtilâl düzenleyip yabancı memleketlerden, özellikle İngiltereden dış yar- dım koparmıya çalışıyor. Ne çare ki bu uydurma ihtilâlin ilk kurbanı İn- giliz konsolosudur ve geriye - amerikalıyı kafese koymakta, gecikmiyecek - çok ateşli bir dul bırakmaktadır. İngilterenin kılı bile kıpırdamazsa da, Sovyet Rusya başını uzatmakta gecikmiyecek ve karşılığında amerikalının kellesini almak şartıyla birkaç milyon dolar vermeğe razı olacaktır. Ama ayaküstü kurulan bir ihtilâl mahkemesine kendi kellesini kaptırmak teh- likesiyle karşılaşınca bu şartlı dış yardımı hibe yoluyla yapmayı tercih edecek, herşey de yoluna girecektir... Oynıyanlar : Yıldırım Önal (Sultan), Melih Lâçinkaya (Veziri), Zeki Alasya (Konsolos). Altan Karındaş (Ateşli dul), Ali Yalaz (Mr. Nato) Esen Günay (Tyepkin yoldaş) v.s. Beğendiğim : Yıldıran Önal ile Altan Karındaşın, bu bir çeşit "büyük- ler için yazılmış çocuk piyesi"ni, kahkahalarla seyredilen, eğlenceli - ve tuzlu biberli - bir komedi haline getiren tatlı, sürükleyici oyunları. Ziya Demirelin -adaptasyonun içinde çocuksu, taraflarını iyi belirten - renkli, tempolu sahne düz: J. Robertle B Gürkanların, sadeliği içinde gözokşayan havayı da veren Lı Geo Beğenemediğim : Ali Yalazın -ölçülü, sevimli oyununa rağmen - esere adını veren Mr. Nato'da yazarın hayâl ettiği karikatürü hâkim bir tip ha- linde aksettirmeyen kompozisyonu. Esen Günayın, ana çizgileri bile belir- miyen, Tyepkin yoldaşı Sonuç : Pek ince eleyip sık dokumadan - ve derine inmeden - gülmek isteyenlerin hoşlanacakları, ültra modern bir mizah ve alay curcunası- nükte ve hiciv gücü "kuru gürültü"ye giden bir curcuna. Naciye FEVZİ AKİS, 23 EKİM 1964

Bu sayıdan diğer sayfalar: