5 Mart 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 29

RADYO 'ramcilıkta ve yayın şekillerinde ba- Kımsızdırlar. Fakat bu demek değil dir ki devlet bu kurumları veya şir- ketleri denetliyemez. İşte 1 Mayıs 1965 tarihinde çalışmaya başlayan Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu da aynı RLA söPüRMEK geyim YORMAZ TOZ KALDIRMAZ pır (AKİS: 149) şekilde çalışarak oradyolarımıza yeni bir özellik getirmiştir. Türkiye Radyo ve Televizyon Kuru- ıı Kanunda belirtilen gö- h halka hizmetin hang! konularda yapı- lacağı bu kanunda belirtilmiştir. Be- lirtilen konularda hizmetin nasıl ya- kararlaş- 'TRT'nin sorumluluğu altına vermiştir: Haber hizmetlerini görmek; eğitici, öğ- retici, kültür ve eğitime yardımcı, eğ- lendirici. yurdu içerde ve dışarda ta- nıtıcı, yeterli, doğru ve tarafsız yayın vapmak... Daha ziyade hab:rcilik ve program- cılıkla ilgili bu görevleri yerine geti- rirken TRT'nin dikkat edeceği çeşitli hususlar vardır. Türkiye Radyolarının özel gayeler, kaprisler için kullanılma- ması bunların başında gelmektedir. Radyolar bütün millet için bir serbest kürsü olarak kullanılmalı, yalnız söz hürriyetinin radyo yayınlarında ailele- rin hisletini rencide edecek bir bağım- sızlığa erişmesine engel a Halka hizmetten gaye, bir yerde de, aynı konu hakkında ölakirimder farklı düşünceleri radyodan yaymak olmalı- dır. Her radyo veya televizyon İstas- yonu yayın sahasının içindeki bölge- lerin özelliklerine göre programlarını derlemeli ve bu böle:'nin ihtiyacını sağlamağa çalışmalıdır. Türk radyoculuğunda bu konuların henüz ele alınmamış olması elbette ki üzülünecek bir husustur. Bununla be- ber, radyolarımızın siyaselteki yeri, bugün olduğu gibi, zaman zaman tar- tışmalara yol açmıştır. Bu da göster mektedir ki, Türkiyede “siyaset ve radyo" konusu oldukça İlginc gelişme» ler kaydetmekte vs yapilan tartışma- larla olumlu bir hedefe doğru vakla- sılmaktadır, Baskı gruplarının rolü Radyolarımızın siyasetle oynayacağı tarafsız rolün ana hatları günlük olaylar ve bu olaylarla ilgiy tartışma- lar sonucu nasıl gelişip açıklık kaza- niyorsa, radyo programcılığının da ay- nı şekilde açıklığa kavuşması b:klene- bilir. Programcılık herşeyden önce bir anlayış ve eleman meselesidir. Program clik anlayışı ya radyo programlarından herhangi bir sebepten memnun olma- an baskı gruplarının etkisiyle, va da «leman eğitim! ile gelişebilir. Türki- yede radyonun taraf kaybettiği sanıldığı zaman baskı grupları gerçek- ten faaliyete geçmektedirler. Fakat radyolarin programları toplumun ihti yacını karşılayamayacak bir duruma düştüğü zaman, baskı grupiarı, taraf- sızlık konusunda olduğu gibi, etkilerini gösterememektedirler. Yıllardanberi en uygulama bunu göstermek- tedir. Fakat radyolarımızda uzun yıl- lardanberi programcılığın #tkisiz kal- ması yalnız baskı gruplarının ağır bas- mamasından ötürü değildir. Bu konu başlangıçtanberi (ciddiyetle ele alın- mamış, gelişmesi için hiçbir tedbir düşünülmemiştir. Bunun içindir ki radyolarımızın sosyal hedefleri bir tür- lü tâyin ve tesbit edilememiştir. Ay- rıca, radyo programlarının kamu oyu üzerindeki! etkisinin derecesini ölçmek içinde dinley'et anketleri düz'nlenme- mesi büvük bir eksiklik olmuştur. Din- leyici anketleri yapılmadığı için kamu oyunun radyo hakkındaki kanant ve görüşü dalma karanlıkta kalmıştır. Bu görüşleri radyoevlerine gelen mektup veya telefonlardan öğrenmeğe kalkmak ise gerçeğin tamamen karanlıkta ka!- masına vo! açmaktadır. Türx radvoculu gunun bilmediği önemli noktaiardan bi ri de rskabettir. Memleketimizde bir- den fazla radyo olmakla beraber, bir- den fazla radyo teşkilâtının bulun- maması Ve on aydan beri bütün rad- yolarımızın muhtar bir kurum tara- fından yönetilmesi, radyoculuğumuza rekabet fikrinin girmesini önlemiştir. Böylece, rskabetim iy! ve olumlu yan- larından radyoculuğumuzda yararlan- mek mümkün olmamaktadır. Bununla beraber, Türkiyede gizli rekabetin mevcut olmadığı da söylenemez. Türkivede siyasi düzenin geliş- mesi ve TRT'nin kurulması, Türkive Radyolarının bu (durumdan kurtul masını sağlayacak (unsurlardır. Bu bakımdan gerek içinde bulunduğumuz günlerda T.B.M.M. nde, gerekse var- tiler arasında Türğiye Radyolarının tarafsızlığı ils ilgili olarak (oyapılan tartışmalar, ortaya çeşl'ili gerçeklerin çıkmasını sağlamakta ve radyolarımı- zin siyasi konularda nasil davranma- ları gerektiği fikri vavaş yavaş olgun- laşmaktadır. Radyolarimizin tarafsızlığı ile gili tartışmaların, dikkatleri bir bas- ka noktaya da çekeceği muhakkaktır Bu, radyo programlarıdır. Radyo p'o8- ramları üzerinde açılacak tartışmalar, Türkiye Radyolarının bu yönünün de gelişmesini sağlavacak ve radyoları» mızın gerçekten halka hizmet edecek bir hale gelmesine vol açacaktır. AKİS, 5 MART 1965