5 Mart 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 7

5 Mart 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER istemiyen diğer (koalisyon ortakları, Komitedeki MP temsilcisi Hüseyin A- tamanın bütün ısrarlarına rağmen, Programda 'bu hususlara yer vermek ten kaçınıyorlardı. Bu arada en Çok terleyen Ataman oldu. Bölükbaşı he- men her yarım saatte hir Çalışma Ba- xanlığını arıyor ve muhtirasının PToj- rama alınıp alınmadığım, özellikle TRT ile ilgili konulara yer verilip ve- rilmediğin; soruyordu: Ataman is» kıp kırmızı bir yüzle; sıkıntıdan terliyerek hep aynı cevapları vermekeydi; “*-— Evet, Osman bey..." “«— Hayır, Osman Bey...” Çalışmalar böylece İlsrlerken, sa- baha karşı 2,30da bir sürpriz, Ataman hariç, Redaksiyon Komitesinin diğer üyelerine hayl: eğlenceli dakikalar va- sattı Bu defada MP'li bir diğer Ba- kan, Turizm ve Tanıtma Bakanı Zekâf Dorman, Kom'tsye, Bölükbasnın bir haska muhtırasını getirmişti. Dor- manın nefes nefes?, uzun masanın İi- zerine biraktığı bu ikinci muhtıra ta- mamen 'T ve bu müessesenin kuru- Juş kanununda yapılacak değişiklikler le İlgiliydi. Bölükbaşı bölük pörçük hukuk bilgisiyle kuruluş kanununu ince lemiş ve, Turizm ve Tanıtma Bakanı kanalıyla direkt olarak Radyoya tesir edemiyeceğini anlayınca, selâmeti ka- nunu değiştirmekte bulmuştu. Bu hu- susun Hükümet Proğramında açıkça belirtilmesini istiyordu. Muhtıra birer sayfalık iki yeli halindeydi. Zekâi Dorman uzun dil döktü, TRT'nin isyan halinde oldi. gundan yakındı, liderinin isteklerini bir türlü Proğrama dahil edemsdi. Ni- hayet, çaresiz, boynunu büktü ve Ba- kanlara dönerek: “— © halde bu kopyelerden biri sizde kalsın, diğerini de imzalayın lüt- fen” dedi. Böylece imzalı kâğıt Bölükbaşının elinde bulunacak, ve vesika meraklısı İlder, gerektiği ozaman ortaya çıkıp, “Ben söylemiştim..” diye baslıyan u- zun tiradlara girişebilecek, bu arada imzali muhtırayı mendil gibi sallava- rak: “«.— İşte vesikası!” diyebilecekti. İmza meselesi Bakanları hayli eğ - lenâirmişti. Ama, ya sabaha kadar bu muhtıralar birbirini takip ederse, ne olacaktı? Oysa artık, MP'i Hüseyin Ataman da dahil olmak üzere, hiç bi- rinin Radyohun R'sini bile işitmeğe tahammülleri kalmamıştı, CKMP'li Devlet Bakanı Mehmet Altınsoy, se- lâmeti, Proğramla ilgili (O müsvedde- leri toplıyarak Başbakanlık Matbaa- sına” yollanmakta buldu. Altınsoy saat 10a kadar Proğramı bastırdı ve bütün müsveddeleri imha ettirdi. Bölükbaşıya bir emravâki olarak sunu lacaktı. Ama irikiyım lider, o gece Ze kâi Dormandan, muhtıralarının, özel- likle TRT ile ilgili görüşlerinin hiça sayıldığını öğrenmişti. Bölükbaşı bu defa son muhtırasını Başbakan Suat Hayri Ürgüplüye hitaben kaleme aldı. Bunda, Proğramın kendi partisinin görüşüne uymadığını, bu sebeple gö- rüşmeler sırasında tenkitlerde bulı- naca$ını bildirdi. Ardından da, haf- tanın başlarından itibaren, günde Vva- zen iki defa kürsüye gelerek, bazen Grupuna mensup milletvekillerini &o Tütün ürünü, Türkiyenin g, 32 ihraç kalemini teşkil eden bir tarımsal ürünümüzdür, Tütün tarımı daha ziyade bir aile işletmesi şeklinde olduğu için, ekonomik önemi kadar sosyal önemi de mevcut bulunmaktadır. 7768 köyde 454 bin 700 aile geçimini tütünden sağlamaktadır. 1961, 1962, 1963 yıllarında İnönü hükümetleri, köylü- müzün yetiştirdiği tarımsal ürünlerin değerlendirilmesi için piyasalara devletçi ve müdahaleci bir politika uygula- dıkları için ürünler değer pahasımı bulmuş ve müstahsilin yüzü pülmüştü. Tarımsal ürünler arasında tütünün daha başka hir özelliği vardır: Tütün, devlet tekeli altında bir ürün oldu- ğu için, en Jiberal olduğunu iddia eğen bükümetler 70- manında dahi bikümet tarafından müdahale alımları yapılmıştır. Tütün p'yasaları daima tüccar ile müstahsil arasında bir mücadele olarak devam edegelmistir. Hükümetlerin müessir müdahalede bulundukları zamanlarda ancak müs- tahsil, malının değerini bulmak imkânına kavuşabilmiştir. 19552, 1953 yıllarında baş fiyat 14 vir olarak ilân kai miş, hükümetler bu fiyat seviyesini için co müessir müdahale mübayaası ee ve mu- vaffak da olmuşlardır. Piyasanın ilk günleri, tüccarlar protesto mahiyetinde piya hükümetlerin kararlı olduğunu anlar anlamaz, pi- yasaya girip fazla miktarda tütün almışlar, hattâ Tekelin za fiyatlarını aştıkları olmuştur, Bunun sonucu, müstah- .. sil memnun olmuş, eline iyi para geçmiştir. fiyatlar ise 1962'de 11 lira 38 kuruş, 1963 de 9 Yen et kuruş olarak teşekkül etmiştir. Büna mukabil, 11 lira 38 kuruşa malolan tütünler 1963 - 64 yılı ihraç döneminde ortalama 1 dolar 76 cent'- ten satılmıştır. Bu, 15 lira 84 kuruşluk bir ihraç fiyaunı ifade eder ki, 125 kuruşluk işletme masrafı da nazar-ı iti- bara alınırsa, tütünün en yüksek fiyatla mübayan edil- diği yılda dahi tüccarın kâr ettiği ortaya çıkar. 1964 - 65 dönemi ibraç rakamları kesinlikle belli 0!- madığı için, üzesinde durmuyorum, Ancak kalite tütüntle- rin İ dolar 65 centten satıldığını gözönüne alırsak, 14 lira 85 kuruş ihraç fiyatının, mübayanda ortalama 983 kuruş teşekkül eden fiyata göre cok kârlı bir ihraç olduğu görü- lür. 1963 te rekolte 132 bin ton idi. 1964 rekoltesi ise 15 bin tondur. Rekolte fazlalığı itibariyle ortada bir güçlü- ğün mevent olduğu inkâr edilemez. Ancak, bizim 108 bin ton ihraç ettiğimiz yıllar olmustur. 'Tekelin kendi ihtiyacı 45 bin tdndur. Demek ki 153 bin tonluk bir istihlâk ve ih- raç imkânı mevcut olabilir. Hal böyle iken, bu seneki tütün piyasası neden bir fi- vasko olmuştur? Bünün başlıca sebebi, iki büyük partinin ekonomik politikasından doğmaktadır. C.H.P, hükümet- leri müstahsili korumak ve gelir dağılımında sosya) ada- leti gerçekleştirmek (o prensibine bağlı kalmışlardır. Bu prensibi gerçekleştirmek için dış fiyatları da hesaplıyarak. tesbit ettikleri fiyatları tutabilmek icin piyasaya Tekel vası AKİS, 5 MART 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: