5 Mart 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 6

5 Mart 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Maziye Bakış .—. bir Şubat Gecesinin Hikâyesi erler ki; “Gurbette övünmek kolaydır”, Bazı insanlara, “hafıza-i beşerin nisyan ile malül olduğu” prensibine dayanarak geçmişte kalan hadiselerle de övünmek , gelmektedir. Bu tiplerin başındaki zat, her halde Osman Bölükbaşı olmalıdır. Zira Meclisteki Hükümet Programı iizerindeki görüşmeler sırasında üstad meshur 22 Şubat gecesini bir anlatmıştır ki buna herhalde, o geceyi kendi- siyle beraber gecirmis olan onbeş kadar subay kahkaha- larla gülmüşlerdir. Hele vaziyetin kızısmış olduğu bir si- rada üstadın, Hava (Kuvvetlerinin © zamanki Kurmay Başkam General Hüsnü Özkanım odasından eşiyle telefon da yaptığı acıklı konusmuayı hatırlayanlar radyoda Nü- lükbaşının sözlerini isitüklerinde o kulaklırına inanama - mışlardır. Osman Bölükbaşı 22 Şubat gecesi sergüzeştçi oAlbaya teslim olunmasını istememiştir. Bunu ileri sürmek kendi- sine iftira etmek olur. Bölükbaşı, İnönünün himayesinde parlâmenter rejimin savunulmasından yana olmustur, A- ma o kahramanca Sözleri ve edası zengin haya'hanesinin mahsulüdür. Hava Kuvvetlerinin karargâğında Ekrem Alicanın, hısmı Talât Avdemirj gidip Harp Okulunda görmesi ka- rarlaştırıldığı zaman İnönü bunda bir sakınca görmemiş, fakat şöyle demiştir: “- Konuşurken, bilesin diye söylüyorum, Sabahleyin, sadece başk vere naklettim. Kabul etmedi. Yarın sabah ilk iş olarak hepsini emekliye sevkedeceğim. Bir defaya mahsus olmak üzere ve eğer kan dökülmezse, Cumhuriye- tin bu yeni temelinde kan bulunmasın diye hiç birini Di- vanıharbe vermeyeceğim. Bunun dısında hiç bir şey ka- bul etmem." Bn vaziyet alış, odada bulunan çok kimseyi -bu aradı kahraman Bölükbaşıyı- dondurmustur, Çok kimse -bu arada kahraman Bölükbaşı- Paşaya yalvar yakar olmuş- lardır. İstedikleri sudur: “Canım, emekliye sevketmek ka- rarınızdan bahse lüzum var mı?, Nakli kabul etsinler, ha- rekâtı durdursunlar, Sonra hepsini emekliye sevkedersiniz. Emekliye sevk nihayet kanuni bir işlemdir”. nönü o zaman ve daha sonra, Aydemirin çalımı kı- rhp da “Peki, nakledildiğimiz yerlere gideriz. Fakat e- mekliye sevkedilmeyi kabul etmiyoruz” diye haber yolla- dığında bu kimseler -bu arada kahraman Bölükbaşı- tek- rar yalvar yakar olunca hep su cevabı vermiştir; “«— Ben imseyvi aldatmadım, Ben kimseyi aldatmam. Her şeyi acık açık söylüyorum. u gece o dökülmezs» varın sabah hepsini emekliye sevkedecrğim." Bölükbaşı ve onun gibi akıllılar Aydemirin teklifini getiren Amiralin önünde “baska formül” arayıp durdular. Bu İnönü de amma inatçı adamdı. Kabuj ediyor görünse», kıyamet mi kopardı? Ama i, kahraman Bölükbaşı dahil, bu grupun tavsiyelerini dinlemedi. Avdemirden son ültimatom seat 9'e doğru geldi. Al- bay emekliliği kabul etmiyordu. Sanat #'te harekete geçe- cekti, O an Bölükbaşı bir Buda heykeli gibiydi. Eşine vü- rekleri paralayan bir tarzda veda etti, Bu, saat 3.30'n ka- dar sürdü. Saat 2.20'da Komutan İnönü teşhisini söyledi Ya, Aydemir öteki kıtaların harekete geçmesini bekli- yordu, va âsiler çözülmüşlerdi. Kısa zamanda bu teşhisler- AKİS,5 MART 1965 den ikincisinin doğru olduğu anlaşıldı. Bölükbaşı rahatla- mıştı. Hava Kuvvetleri karargâhının koridorlarında, her- kesin önünde, İnönünün bir elini bırakıyor, ötekine sarı- lıyordu. Bölükbaşının radyoda anlattığı bir söz de o gece söy- lenmiştir. Bu söz sudur: “— Bu nasıl iş! Onbeş tane çapulcu çıkacak, Devletin mâsum kuvvetlerinden bir kısmını iğfal edip bepimizi tavuk gibi teslim alacak. Biz, hiç bir mukavemet göster- meyeceğiz. Sabahtan beri harekât oluyor diyorsunuz. Kim, bir kücük kesik aldı? Bu mu muharebe? Eğer kan dökül- mek icap ediyorsa dökülecektir. Her memlekette Devlete karşı bir kaç capulcu baş kaldırır. Devletin şerefi onu der- hal bastırmayı icap ettirir. Gerekirse ben yalnız üzerleri- ne giderim. Öldürebilirleree öldürürler, ama ölümün üstün. den geçerek Devletin şerefini ayaklar altına alabilirler. Bu mârifeti yaparlar, fakat milletin şerefli evlâtları bun üzerine mutlaka ortaya çıkar ve onları tuttuğu gibi ba- caklarından asıverir. Yok mudur, bir şerefli insan? Yarın sabah Meclise gideceğim ve orayı da müdafaa edeceğim. Gelsinler, isterlerse alsınlar. O kadar!" Ancak Bölükbaşının bafızası kendisini bir noktada yanılımıstır. Bu sözleri söyleyen Osman Bölükbaşı değil- dir. Bu sözleri 22 Şubat gecesi saat 23 sularında Genel tmay ein söyleyen İsmet İnönüdür! (Bk. KİS - Sayı: 400, 25 Subat 1962) İnönü ve Bölükbaşı Ah, tonton!

Bu sayıdan diğer sayfalar: