18 Eylül 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 25

18 Eylül 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 25
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

> ii © Rusya İkinci Pazartesi Hayatımın en uzun Uçak yolculu- ğunu Rusyada, Leningrad ile İr- kutsk arasında yaptım, Uçak Kalktı- gında Saat 2230'u gösteriyordu. İrkutsk oOhava alanına indiğimiz- de saati sordum, 1149'ti, 13 saat 15 dakika, Gerçi İrkutsk Sibiryanın gö- beğinde de dağil de. onun bile doğu- sundadır ama nih i 14 saat 15 daki- kada «loğlu dünyayı dolaşmaktadır 13 saat 15 dakikanın siri, bunun biş saatinin vakit farkı olmasıdır. İr kutskta bana saatin 11,45 olduğunu söylediklerinde, benim kolumdaki Le gösteriyordu, arı bir dafa daha kıpırdatmak gerekti. Hiç bir şey Sovyetler Birliğinin bi- vüklüğünü Sibiryava bir uçak yolcu luğu Ve bu saat farkı kadar iyi göster- miyor. Süratli ve nefis Tu-104 uçtu uçtu, mesafeler bitiremedi, Evvelâ Urallara geldik, orada Sverdlovska indik. Sverdlovsk büyük bir endüstri sehri, Üstünden uçarken bir demir - çelik kompleksi bütün haşmetiyle gö- rünüyor, Vakit mahalli saatle gece yarısı civatındaydı ama, bizim Sverdlovskta bir tanıdığımız vardı. Bulgaristana gittiğimizde, Varnadaki Milletlerarası Gazeteciler Evinde svardlovsklu güzel bir çi gazeteciyle tuk, a Rusyaya gideceğimizi ve yo- lumuz ibezklemeedaği geçerse uğraya- cağımızı söylemiştik. Adı ve oturduğu :addenin adı hatırımızdaydı, te- lefon numarası yanımızda yoktu, Leo- nidle beraber rehberi karıştırdık, 1s- tihbarattan sorduk, uğraştık ama çı karamadık, Sovyetler Birliğinde twlefonlar baş- ka bazı şeylerin seviyesinde değil, Şe- vlerarası konuşmalar rahat olmuyor, Biz Soçiden Moskovayla görüşmek 1s- tedik, bunu temin etmek için zavallı ehber kız Svetlananın anasından em- liği süt burnundan geldi, Zateri s9 d: » kadar zayıftı ki doğru dürüst konu- şamadık, Milletlerarası hatta gelince, ruslar isterlerse kapı konişunuzla ko- nuşur gibi konuşuyorsunuz, Ama iste. nezlerse. Obağinn da, büğimn. Her halde, Ametikadak! rahatlık, o, Aline- rikanın bir ucunda kutuya parayı at- tin mi Amerikanın öbür ucunu derhal karşında bülmak imkânı Sovyetle' Birliğinde yok. Sverdlövsktan sont'a Növösibirske de malik, Meydanı binaları güzel, fakat GG EZ. bermutad pis, O meşhur (“temizlik kokusu” da peşinizi Obirakmamakta karârlı, Bunu İrkutskta indiğimiz otelde de doya doya kokladık. Halk Sibiryada daha da bir kılıksız. Doğu- ya gittikçe incelik büsbütün azalıyor. Meydâj binalarında çamur rengi bir kahve, yiyecek çörek tarzı şeyler satı- yorlar, Halk orada bile kuyruk olmuş, Novosibirskte bir seyler yeinek İstedik, Leonid si'ayı atlayarak almaya mu- vaffak oldu. “İtina edilen yabancı mi- safir? hüviyetinin bir avantajı. Sibirya denilince» hatıra soğuk, kar, kıyamet gelir, İrkutska ılık, tatlı, bol güneşli bir havada indik, Bizi karşıla- maya bölgenin Gazeteciler Birliği Ge- i ER danda çekik gözlü, geniş yapılı, ablâk yüzlü möngollara rastlamamız bun- dan. Otelâğ de eşyalarımızı aldik Ve O- âamıza taşıdık, Banyolu bit oda. Ban- yonun duşunu, zincirle düvara bağla- mışlar. Leonide “Galiba hınzır çinli- ler pek hirsiz, Otellerin düşların mu çalıyorlar, ne?" diye takıldım, Yıkandık, biraz uyuduk -bütün ge- ce uçakta, ancak tavşan uykusu uyu- muştuk-, yemeğimizi yedik, İrkutek, Baykal gölünün kenarında, Baykal görmeye gideceğiz. Venyamin gene bir Volga getirmiş, Yola çıktık, Bu, unu- tulmaz bir yolculuk oldu, Ben, hizlı giden otomobildan fazla korkmam. Ama biraz sonra gördütr İnsan eli tablat karşısında Zenginlikl, teknik bilgi birleşince... nel Sekreteri .ve tabli Komünist Parti üyesi- (OVeiyamin Mikhailoviç gel- mişti, Mutad veçhile bavullatimizi kendimiz yüklendik ve İntüristin ec- nebllere mahsüş olan özel odasına git- dik, Vetiyamin o arada dönüş biletle. "mizi yaplırdı. Sonra, Volga tbarkali vir taksiye bindik ve kalacağımız ote- le gittik, Otelin adı, Sibirya Oteli, B'- zim, Diyambakir tarzi bir şelirimizde rastlanılabilecek tipte bir ötel. Onun da ,eensbilere mahsus, yenmek yenile- cek ayrı bir yeri var, Duvarlarda çiü- ce yazılar mevcut, Hava alanındaki bi. nalarda da, İrkutek Sovyetler Birli- ğinin Çine ve Dış Mongolistana kapısı. Bir hava hattı İrkutsku Pekine ve Ulan-Batord bağliyor, Gümrüklü mey- ki bizim Volga, hızlıdan başka türlü giden bit otomobil. Şoförün yanında Oturduğum için görüyorum: Kilöğmette saatinin ibresi 90-100'ün Üstüne çık- imıyor, Fakat Völganin ber yatinin âyrı 2angımdaması bir yana, bütün yokuş aşağılarda bizim şoför güza bir basiyor, uçar gibi oaşağiya İniyorüz, sonra o soluklu küârşi yokuşu çikiyö- tüz, Leonid: -— Yahu, Söyle şuna, memlekete tek parça halinde dönmek istiyoruz, Sidbiryalara canımıcdan ölmâk için gelmedik. Yokuş aşağı inilirken gazâ basılır mı? Benim bildiğim, gaza yo- küş yukarı çıkılırken basılır” dedim. Meğer, araba, çekmiyormuş, . «Onun için, yokuşları, inerken aldığımız hiziâ

Bu sayıdan diğer sayfalar: