13 Kasım 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

fetin öteki kanatlarını, vebadan ka- çar gibi bu cepheden kaçırmaktı Ama, söyledikleri fasa-fiso ve tutum ları haksız olduğundan AP'nin aldı- ğı netice tamamile aleyhine oldu ve görüşmeler oradyoyla verildiğinden AP daha başlan puan kaybetti. Üstelik, bütün partiler içinde Meclisi bir savaş meydanına çevir- mekte en az menfaati bulunan par- ti de ,İktidar Partisi AP'dir. Bunu unutmak, AP'ye çok pahalıya malo- tabilir. Hükümet Kaptan ve takımı Geride bıraktığımız haftanın so- nunda Cumartesi günü Hükü- met Programını görüşmek üzere toplanan Millet Meclisinde oturum açıldıktan sonra Başkan Ferruh gündemdışı söz istediğini, oObunun için, görüşmelere başlamadan önce Dışişleri Bakanına söz vereceğini söyledi ve: — Buyurun, sayın Dışişleri Ba- kanı!" diye İhsan Sabri Çağlayangil kürsüye davet etti. Fakat, Bakanlar Kurulu sırala- rının bomboş olduğunu gören mil- letvekilleri gülmekten kendilerini a- lamadılar. Çağlayangil geç kalmıştı. Bunun üzerine, Hükümet Programı görüşmelerine zioğlunu kürsüye davet etmişti ki, önde Demirel olmak üzere, Bakan- ların koşar adım salona girdikleri görüldü. Bu daha ziyade, bir futbol takımının sahaya çıkışma benziyor- du. AP'liler şiddetle alkışlamağa ko- yuldular. Demirel, çantasını sıranın üzerine fırlattıktan sonra, akan- lar Kurulu locasının ön sırasında- ki yerini aldı ve CHP'nin ağır top- larından Oo Feyzioğlunu (o dinlemeğe başladı İlk anlarda gayet rahat görün- linin arasına alarak düşünmeğe baş- ladı. AP Grupu Feyzioğluna müda- hale ettiği zaman gülüyor, tenkitle- ri oÖnemsemiyormuşcasına başını sallıyor, gülerek iki elini yana açı- yordu. Bu arada dikkati çeken bir husus da, çiçeği burnunda Başba- kanın, geniş yeşil koltuğunda zaman zaman yayıldığı, bazen de hop otu- rup hop kalktığı oldu. Demireli en çok güldüren, MP 6 Kasım 1965 <Enerjik Politika>>nın Grup Sözcüsü .Faruk Önderin yap- tığı konuşma oldu. Önder Bölükba- şı tarafından hazırlandığı anlaşılan metni okurken, Demirel kahkaha- lar atıyor ve, ağzım kapıyor, yanında oturan Ci- tam da zamanıdır! İhsan Sabri Çağlayangil Boyunu görelim Bu İktidarın da karşısında nâmert bir Muhalefet bulunsaydı, Kıbrıs Olaylarının almış olduğu durum o karşısında iğrenç bir gülümse- meyle ellerini uğuşturur ve: — Haydi bakalım, işte, enerjik politikanı takip etmen için tam fırsat! Görelim boyunük." tâ, namertlikte kâfi derecede ileriyse, bir yandan Türkiyeye dönüp bunu söylerken, bir yandan da "yabancı hamileri" ile kaş-göz oyunlarına girişir ve Hükümeti sabote ederdi. Şimdi, Türkiyede böyle bir muhalefetin bulunmaması, daha doğrusu Ana Muhalefet Partisinin politika anlayışının bu olmaması AP İktidarı için bir talih eseridir. Bugünkü Muhalefet, İktidar bir acemilik yapsa onu önlemeye çalışır,onu maceraya itmez, onu mace- radan alakoymak için elinden geleni yapar. DP İktidarı da tam on yıl bu çeşit bir talihe sahip olmuş, fakat onun kıymetini bitmemiş- tir. Bunun, dış politikada ne büyük bir kuvvet teşkil ettiğini anlama- mıştır. Bunu değerlendiren ve kullanan, sadece Ürgüplü Işık ikilisi olmuştur ve bundan memleket kazanmıştır. Ama Ürgüplü de, Işık da AP için tu-kakadır. Enerjik Politika!. Haysiyetli Politika!. Bir günde Adaya çıkar- sın, Lefkoşenin göbeğine ay-yıldızlı bayrağını dikiverirsin!. Gönderir- sin jetlerini Kıbrıs a Makariosu sakalından tutuşturursun!. Nedir bu pısırık tutum Haydi! Adam Magosada, tanktı ve tüfekli hücuma geçiyor. Kışın arefe- sinde türkler kanlı bir tecavüze mâruz bırakılıyor. oBelki bir-yeni Noel Katliâmı bu denemeyi takip edecek. Güvenlik Konseyi, fiilen, yaman Dışişleri Bakanı Çağlayangilin emriyle yapılan türk talebine boş vermiştir, Enerjik Politikada, hani bundan evvelki, İktidardan istenilen Enerjik Politikada bu, yaman Dışişleri Bakanının bir New York seyahatinin değil, en azından türk jetlerinin bir Kıbrıs seya- hatinin sebebi olmak gerekirdi. Haydi! Büyük Allah! Endahtsız atanları iki günde kepaze etmekte üs- tüne yoktur.. Zoraki tebessüm Dazar günü saat 15'te başlayan top- lantıya, Bakanlar .Kurulu üyeleri gene aynı şekilde ,tek sıra halinde girdiler. Demirel gene öndeydi, Fa- kat bu defa koşmuyor, gözlerini ta- terbiye icabı, eliyle Bilgehana birşeyler fısıldıyor, ovana dikerek yürüyordu. o Önceki onu da güldürüyordu. gün söz istediği hade toplantıya 11