13 Kasım 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 20

13 Kasım 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 20
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER A.bü. Bir lider doğuyor Bundan bir süre ünce John V. Lindsay adında bir genç New York Belediye Başkanlığı için a- daylığını koyduğu zaman, önce kim- se bunu ciddiye almadı, bir kere, New York ötedenberi Demokrat Partiye gönül vermiş bir şehirdi. Oysa Lindsay adındaki genç, aday- lığını Cumhuriyetçi Partiden koyu- yordu. İkincisi, New York'taki se- Cumhuriyetçi bu davranışı ile ikiye bölünüyordu. Goldwater ta- raftarı olan muhafazakâr cumhuri- yetçiler ortaya William F. Buckley adında bir adayla çıkmışlardı. Lindsay, adaylığını koyarken kendi- sinin Cumhuriyetçi (oPartideki sol kanadı temsil ettiğini ileri sürüyor ve böylece Cumhuriyetçi Partiye oy verecekleri kendisiyle Buckley ara- sında bir seçim yapmaya çağırıyor- du. Bunun Cumhuriyetçi Parti için olduğu kadar, Lindsay için de ö- nemli bir handikap olduğuna şüphe yoktu. Seçimlerden önce Demokrat Par- tinin adayına gelince, şimdiki baş- kan Robert F. Wagner üç dönem- dir, yani oniki yıldır. görev başın- da bulunuyordu. Dördüncü bir dö- nem için daha adaylığını koymak istememiş ve onun yerine Wagner yönetimi sırasında denetleyicilik gö- revini yapan Abraham D. Beame a- day gösterilmişti. - Beame, New York'ta en kalabalık topluluk olan yahudi topluluğuna mensuptu. Bu- nun yanısıra, Harlemin taçsız kralı Clayton Powell çeşitli çıkar endişe- leriyle Beame'in arkasında yer al- ınıştı. Başkan Johnson, Beame'in arkasında her türlü karanlık kuv- vetlerin bulunduğunu bilmekle be- raber, parti dayanışması belâsına, Demokrat adayı desteklemekten başka çare göremiyordu. Hele Baş- kan yardımcısı Humphrey ile Sena- tör R. Kennedy açıktan açığa Bea- me'in propagandasını yapıyorlardı. Evdeki hesap ve çarşı Ş Bütün bu şartlar altında, New York Belediye Başkanlığı seçimi- ni Beame'in kazanması kadar tabii bir şey olmayacaktı. Fakat seçim- lerin önceden yapılan tahminleri yanılttığı ender görülmüş şeylerden değildir. Geçen Salı günü New York belediye seçimleri yapılıp da san- dıklar açılınca, bunların içinden, Lindsay'in kocaman zaferi çıktı. Lindsay'in New York'un yöneti- mini ele almasının ne gibi sonuç- lar yaratacağını düşünmeyi New York'lulara bırakalım. Şimdi bütün amerikan kamu oyunu, hattâ dün- ya siyasi çevrelerini en çok ilgilen- diren konu, Lindsay'in zaferinin amerikan politika hayatını nasıl et- kiliyeceğidir. New York Belediye Başkanlığı, Oo Birleşik o Amerikada, Başkanlıktan sonra gelen en önemli politika koltuklarından biridir. Bu koltukta oturanların kısa bir süre sonra Beyaz Eve atlamak istedikle- ri ve çoğu kere bu isteklerini ger- a şimdiye kadar çok görülmüştü Geçen Ni yapılan başkanlık se- çimlerine gerici Goldwater'in lider- liginde katılan Cumhuriyetçi Par- tinin her kademede nasıl bozguna uğradığı hâlâ hatırlardadır. Bu boz- gunun üzerinden bir yıl bile geçme- den yapılan New York Belediye Başkanlığı seçiminin 42 yaşında bir ilerici Cumhuriyetçi tarafından ka- zanılması, şimdi bu partinin önü- müzdeki başkanlık (seçimleri için Ümitlerini önemli biçimde arttır- mıştır. Üstelik, Lindsay'in bu başa- rısının Cumhuriyetçi Parti ileri ge- lenlerine bundan böyle tutmaları gerekli yol (hakkında iyi bir fikir verdiğine de şüphe yoktur. Fransa Büyük Şarlın saltanatı General De Gaulle, önümüzdeki A- ralık ayında (yapılacak Fransa başkanlık seçimlerine katılıp ka- tılmayacağı konusunda yarattığı es- rar perdesini nihayet geride bırak- tığımız haftanın ortasında araladı. Fransız halkına yaptığı bir televiz- yon konuşmasında De Gaulle, Fran- saya hizmet etmek için bundan da ha iyi bir zaman olmayacağım söy- leyerek, görevine devam etmek ka- rarında olduğunu açıkladı. Görül- düğü gibi, De Gaulle için söz konu su olan adaylığım koymak değil. görevine devam etmektir. Yakınla- rına bakılırsa, eğer De Gaulle aday- lığını koyduğunu o söyleseydi, hem büyüklüğünden kaybedecek, hem de kendisini o kadar hor gördüğü siyasal rakiplerinin seviyesine indi- recekti. Bunun için, göreve devam edeceğini söylemekle (o yetinmiştir. İşin doğrusu aranırsa, fransız halkı da De Gaulle'ü bir yedi yıl daha işbaşında bırakmaya niyetli görünmektedir. Bir amerikan yaza- ra göre, çağımızın en güç işi, De Gaulle'le birlikte yaşamasını öğre- nebilmektir. Fransız halkının bu niyetinde bir değişiklik olmasa, dünyâ, önümüzdeki yedi yıl içinde de, De Gaulle'le birlikte yaşamayı denemek zorunda kalacaktır, Birlikten kuvvet doğar mı? Aslında, De Gaulle'ün binbir naz- la aldığı kararın bu yönde ola- cağı kimsenin meçhulü değildi. Fa- kat başta Generalin siyasi rakiple- riyle De Gaulle'süz hayatın diken- siz gül bahçesine benzeyeceğim dü- şünen amerikalı yöneticilere kadar herkes, dağın ardında da olsa, Ge- neralin artık yerini daha genç ve, büyük bir ihtimalle, daha uysal bi- rine devretmek isteyebileceği ümi- dini yaşatmaya çalışıyorlardı. Fa- kat bu ümitler, şimdi sabun köpü- ğü gibi sönüvermişlerdi". De Gaulle'ün ilerlemiş yaşma ve nâzik sıhhatine rağmen saltanata devam etmek kararını vermesinde başlıca rolü, hiç şüphesiz, ortaya kuvwvetli bir sol adayın, François, Mitlerand'ın çıkması oynamıştır. Mitterand, başlangıçta, ortaya ufak bir sol grupun adayı olarak çıkmış- t. Fakat sonradan sosyalistler, ko- münistler ve son olarak da radi- kaller Mitterand'ı desteklemek ka- rarını almışlardır. Nihayet, geçen hafta, Fransada hâlâ önemli bir si- yasal potansiyel olan ve bazı sol çevrelerce adaylığım koyması iste- nen Pierre Mendes - France da Mit- terand'ın arkasında yer alınca, hem solun birliği kurulmuş, hem de De Gaulle'ün gözü açılmıştır. İşte bu- nun içindir ki, Büyük Şarl, kurdu- gu rejimin arkasına okendi şahsı prestijini bir kere daha koymak zorunda kalmıştır. Mitterand'ı tutanlar ne kadar kuvvetli olursa olsun, De Gaulle i- şe karışınca fransız halkının çoğun- luğu Oyunu ona verecektir. Fakat, kurduğu rejimin kuvvet ve devamı- nı kendi şahsında aramakla, De Gaulle'ün V. Cumhuriyete obüyük kötülük yaptığına şüphe yoktur. İlerleyen yaşı ve nâzik sıhhatiyle De Gaulle'ün önümüzdeki yedi yıl- lık başkanlık süresini tamamlayıp tamamlamıyacağı bilinemez. Her yönüyle De Gaulle'ün kişiliğine da- yanan bir düzen, onun arkasından daha ne kadar yaşayabilecektir, buna kesin cevap vermek güçtür. 13 Kasım 1963

Bu sayıdan diğer sayfalar: