TÜLİDENHABERLER Güldem ve Yücel Kurttepe. Bal haftalardan bulunamadı. Genel Kurmay Başkam Cevdet Sunay ise, Hava. Kuvvetleri Komutam İrfan Tansel ile birlikte bir köşeye çekilmiş, oturuyordu. Ka- dınlar Birliği Başkam Günseli Öz- kaya uzun etek giymişti. Bayan Öz kayanın seçimlerdeki yenilgiyi ha- la unutmamış bir hali vardı. Yük- sel Menderes, alt salonda politika- cılardan çok, eski meslek arkadaş- larıyla konuştu. İpek Menderes böy- le toplantılara yeni katılıyor; biraz çekingen ve utangaç bir hali vardı. Çok geçmez alışır, değil mi? Skandinav geceleri Ankaradaki Skandinav Klübü üye- leri Süreyyada bir yemek yediler ve bu münasebetle, birarada mem- leketlerinin havasım yaşadılar. Sü- reyya, tatlı ördekler ve pastalarla soğuk iklim mutfağından güzel bir menü hazırlamıştı. Kanat Gür or- kestrası da kuzey havalan çaldı, kuzeyli diplomatlar- çok keyiflendi- ler. Gecenin twist kralı, kokteyl ve yemeklerde ağırbaşlılığı ile tanın- mış İsveç Elçisiydi. Elçi, dostları- nın arasında çok neşelendi ve en neşeli dansları o yaptı. Romantik yemekler Yaz aylarında Yeniköy kıyılarını iyice dalgalandıran güzel Prenses Hanzade, kızına çeyiz hazırlamak üzere Parise gitti. Malüm, Osmanoğ- 28 bal yıllara! lu ailesi ile Ürgüplü ailesi akraba oluyor; yâni Prenses Fazıla, Suat Hayri Ürgüplünün oğlu ile evleni- yor. Senato Başkanlık seçimleri A- ka ile Ertuğ çekişmesi yüzünden bir sonuca obağlanamaz ve başkanlık koltuğuna Ürgüplü oturursa, Sena- to- Başkanının evine de Osmanlı Hanedanından bir gelin oturacak. Bazı çevreler bu ihtimale karşı al- lerji duyuyor, Oo Başkanlık oylarını Suat Hayri Ürgüplü aleyhine kulla- nıyorlar. Politika bir yana. Pren- ses Fazıla verdiği karardan mem- nun. İstanbuldan ayrılmadan önce Bebekte, Süreyyada bir veda yeme- $i verdi. İlk defa olarak Fazıla, an- nesini gölgede bırakıyordu. Saadet başka şey!. Prensesler masasında, her za- manki gibi, tabii, Doktor Saviç de Vardı ve yüzü hafif bir hüzünle göl- gelenmişti. Öteki masalarda oturan lar. Dr. Saviçin çok romantik bir gününde olduğunu söylediler.. İs- tanbul sosyetesi birbirini iyi tanı- yor! Şu günlerde Süreyyada başka romantik çiftler de var. Hürriyeti seçtikten sonra adı türlü söylenti- lere karışan, bu yüzden babasının da rahatını kaçıran Tüli Aksel de, eşini Parise yollayan bir musevi ar- kadaşını -tabii erkek- teselliye uğ- AKİS raşıyordu... teselli!. Oldukça romantik biri Balayı devam ediyor Güldem Meserretçi Yücel Kurt- tepenin düğün haberi bu sayfa- larda verilmişti. Yeni evliler Avru- pada bal haftalarım yaşıyorlar, ya- kın dostları ve akrabaları da dönüş- lerini bekliyorlar. Hiltondaki düğü- ne bir türk dostuyla birlikte giden norveçli manken ise heyecanını hâ- lâ unutamamış, düğündeki şıklığı, zenginliği anlata anlata bitiremiyor. Bazı genç türk kadınlarının parisli mankenleri bile gölgede bıraktıkla- rını söylüyor. Yurttan sesler $ ve 12 Kasımda Brüksel Radyo- Televizyon Orkestrası ile iki kon- ser yönetmek üzere Belçikaya da- vet edilen o(ÂCumhurbaşkanlığı Or kestrası Şef Yardımcısı Hikmet Şim- şek, geride bıraktığımız hafta Cu- ma günü yurttan ayrıldı. Şimşek bu konserlerinde İlhan Usmanbaş, Nevid Kodallı ve Bülent Arelin de eserlerim çaldırtacaktır. Olan, şefsiz kalan çocuklara ol- ! du! Kolay gele! Ressam Fahir Aksoy, geçen nar- ta Salı günü, Ankara Sanat- severler Kulübünde gine bir sergi aç- tı. Saat 18'de yapılan açılışa yerli- yabancı çok kimse gelmişti. Serginin kapanma saati geldiği halde, hiç kimse salonu terketmek istemiyordu. Oysa o saatlerde sa- londa, Berberler Cemiyetinin de kongresi yapılacaktı. Bu sırada tiz bir yle sesi duyuldu r Aksoy, sergiyi kapat m Kongresi var! Bağıran, hikayeci Nezihe Me- riçin dört yaşındaki kızı Aslı idi Resimseverler ancak bundan sonra dır ki salondan ayrıldılar. Gözlere şenlik Necmiye Ocal ile Nermin Serdarın haftanın başında Pazartesi günü Amerikan Haberler e or- taklaşa açtıkları "Bebek" v "Çav- dar Saplarından Tablolar" iL sanatsever çevrenin büyük ilgisini çekti. Açılışta birçok sanatçı, sanat- sever ve basın mensuba hazır bu- lundular. Dikkatler daha çok, Nec- miye Ocalın eserleri üzerinde top- lanıyordu. Beş yıldanberi titizlikle çalıştığını söyleyen Ocalın eserleri, çeşitli Ülkeleri niteleyen başardı ör- neklerdi. 13 Kasım 1965