13 Kasım 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

13 Kasım 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ağır Topları da gururla saymaktadır. Atomik hatibin salvolarına AP tek başına muha- tap olmayacaktır. Türkeşin belli başlı hedeflerinden biri da TİP'dir. Adolf Hitlerden çok şey taklit eden Türkeş için meselâ ikisinin de isimleri sonradan de- giştirilmiştir- başında "nasyonal" kelimesi bulunma- yan bir sosyalizm makbul değildir. Türkeş gerçi TİP'e hücum konusunda AP'ye şi- rin görünecektir ama, İhtilâldeki rolünü Gürsoyla- rın, Mendereslerin, bilhassa Gedik ve Ağaoğluların beğenmesi ihtimali pek azdır. Türkeş, İhtilâldeki bü- yük rakibi Cemal Madanoğludân 1 derece ilerdedir. Madanoğlu İhtilâlle 27 Mayısta beraber, 28 Mayısta ayrı bulunduğu halde eski Kudretli Albay, 27 Mayıs- tan, kendisini Madanoğlunun sürdüğü 13 Kasıma ka- dar İhtilâlle beraber bulunduğunu kabul etmektedir. MUZAFFER ÖZDAĞ: Uysal gibi Meclise bu devre giren Ozdağ Harp Okulu öğrencisi iken Okul Müdürü ile görüşüp "okulda ıslahat" teklif etmişti. Bu isteğine: — Kanun mevzuudur, sahibi sa- e olmak, baş olmak lâzımdır" cevabını alan Özdağ, yüzbaşı iken de Genel Kurmay Başkanı ile görü- şerek bu defa ordu çapında bir ısla- hat istemiş, yine başaramayınca da erken baş olmak için ihtilâlci olmuş tur. Özdağın bir diğer özelliği ise öğ- renim hayatında okuduğu bütün okulların, hatta sı- nıfların birinciliğini kimseye obırakmadığım kendin- den menkul olarak anlatmasıdır. Bu ihtiraslı genç, subayken gizlice -ve uydurma mühür basarak girdi- 8i- Ankara Hukuk Fakültesini de bitirmiş, 1960 da ise akademiden mezun olarak -27 yaşında- kurmay sıfa- tını kazanmıştır. Özdağ MBK sosyal komisyonunda çalışmış, Geçici Anayasayı ve MBK içtüzüğünü ha- zırlamış, Sağlık Hizmetlerinin sosyalleştirilmesi. top- rak reformu, vergi reformu üzerinde çalışmıştır. Is- lahat fikri "demokrasiye paydos" noktasına ulaşınca arkadaşları ile birlikte tasfiyeye uğrayan Özdağ, "müşavir" sıfatı ile sürgüne gittiği Japonyada Sofia Üniversitesine devam etmiş ve "Japonyanın Batılı- laşmasını" incelemiştir. Şimdi, Türkiyeyi, MBK'da bulunup Generallerin önünde gitmek hevesiyle te- mayüz ettiği günlerde olduğu gibi atlamalı ve sıçra- man şekilde değil, sabırlı Japonların yolundan kalkın- dırmak hevesindedir. Okuma meraklısı olan bu 32 yaşındaki CKMP topunun en son okumakta olduğu kitabın ne olduğu- na Meclis anlamakta hiç bir güçlük çekmeyecektir. Zira Özdağ hemen daima, o son kitaptan derlediği fikirleri konuşmalarında dile getirmek o âdetindedir ve acelesi olduğundan bir sentez ile vakit kaybetme- mektedir. 13 Kasım 1965 MEHMET ALİ AYBAR: Her halde bu devre isminden en fazla bahse- dilecek olan ağır toplardan biri, belki de birincisi TİP'in Genel Baş- kanıdır. Bir özelliği dolayısıyla CHP Bataryasında bulunması o yadırgan- mayacak olan Aybar -Galatasaray Lisesini ve İstanbul Hukuk Fakül- tesini bitirmiştir- genç yaşından iti- baren bir CHP, daha doğrusu "sta- tükocu parti" düşmanı olarak be- lirmiş, Amerikayı ohiç bir zaman sevmemiş, tenkitlerinde aşırılıktan sıyrılmamış, bu yüzden önce hapse girmiş, sonra da bir aşırı partinin başına geçmiştir. Aybarın CHP toplarıyla bir başka yakınlığı, onun da akademik kariyerden gelmiş olmasıdır. Aybarın salvolarının tahribatının, AP kümesi ü- zerinde fazla olacağı anlaşılmaktadır. Zira daha baş- tan görülmüştür ki TİP'in bu ağır topu kürsüye iyi hazırlanmış' metinlerle çıkmakta, AP sözcüleri ise, seçimlerde yaptıkları gibi duman satıp geçinmeye bakmaktadırlar. Ancak duman satıcılarının, sayılarına güvenip Aybari daha "füli usuller" ile yola getirmeye çalış- maları çok muhtemelse de TİP Meclise avantajlı bir Genel Başkan göndermiştir. Mehmet Ali Aybar eski Balkan 200 metre sürat koşusu şampiyonudur. SABUN AREN: TİP'cilerin Parla- mentoda harikalar yaratmasını bek- ledikleri bu TİP topuna "Boş manlarınızda ne yaparsınız?" sorsanız şu cevabı alırsınız: za- diye Yüksek matematik çalışı- rım! TİP İstanbul milletvekili Sadun Arenin bu cevabı kişiliği hakkında fikir verebilir. 43 yaşındaki bu poli- tikacı iktisat profesörüdür. Mülki- yeyi bitirdikten sonra aynı fakülte- de, iktisat politikası kürsüsünde a sistan, 1950'de doçent olmuştur. Sonra miş ve Avrupa İktisadi Komisyonunda çalışmıştır. Ayrıca İngilterede, Cambridge Üniversitesinde İkti- sadi konularda 2 yıl ihtisas yapmıştır. Memlekete döndükten sonra 1957'de profesör Olan Aren MBK'nın ve Plânlama Dairesinin müşaviri olarak çalışmıştır. "Veraset vergileri", "İstihdam, para ve iktisadi po- litika" ve "İktisada Başlangıç" adlı kitaplarla çok sayıda makalenin yazarıdır. Haftada en az 200 sayfa okuyan ve 20-30 sayfa yazan Aren, türk iktisadının Cumhuriyetten bu yana kaydettiği gelişmeyi incele- yen bir kitap üzerinde çalışmaktadır. Her halde bu eser "Artık marksizme gelelim" diye bitecektir. NOT: İki ağır toptan daha bahsedecektik ama, biri- nin, Alicanın, İktidarın Yıldızı mı yoksa Muhalefetin Topu mu olduğu konusunda bir karara varamadık. Geriye Bölükbaşı kaldı. Ama ona da yer kalmadı. Fazla bir önemi var mı dersiniz? Bölükbaşı bu. işte! sviçreye git-

Bu sayıdan diğer sayfalar: