18 Aralık 1965 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 6

18 Aralık 1965 tarihli Akis Dergisi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER Hükümet Paravana politikası "Başbakanlık muhabirleri, haftanın başında Pazartesi öğleden sonra Demirelin izini kaybettiler. Bir an için heyecanlandılar: o Yoksa gene, genel müdür ve vali tâyinleri ile il- gili, gizli bir toplantı mı vardı? Oy- sa Başbakan, o sırada, Mecliste top- lanmış olan AP Grup Yönetim Ku- ruluna başkanlık ediyordu. Öğle saatlerinde başlıyan ve ge- ce saat 19.30'a kadar devam eden bu toplantıda, tahminler hilâfına, Genel Müdürler meselesi görüşül- medi. Fakat Başbakan yine de te- dirgin görünüyor, meselenin kendi- si için fazlaca önemli olduğunu is- pat için o sonsuz hitabet imkânları- nı kullanıyordu. Demirelin, AP Grupu yöneticilerine bu toplantıda söylediği özetle şuydu: * '— Beyler, Meclise en ufak bir akçalı teklif getirilmemeli, getirilse de kabul edilmemelidir. Bir tek ak- çalı teklif bir kabul edilirse, bütçe- yi yürütme imkânımız kalmaz. Kri- tik bir bütçe uygulamak zorunda- yız." Bir süredenberi, omemleketin mukadderatı birkaç tâyine bağlı i- miş, bu tâyinler yapılırsa bütün iş- ler halledilecekmiş gibi bir hava ya- ratan AP Hükümeti için, Başbaka- nın ağzından söylenen bu sözler bir nevi itiraf ve "sadede gelme" anla- mı taşımaktadır. Gerçi, kısa bir sü- re önce Grupun karşısına geçip, "Beyler, para bulmak kolay" demiş olan bir adam için bu sözlerin tam aksini söylemek kolay değildir. Hat- tâ, insan bir Demirel olsa bile... Bu yüzdendir ki Demirel, Grup Yö- netim Kurulunda Hükümetin para- sızlığını itiraf ederken oldukça sı- kılmış ve suratı pembeleşmiştir. Ne var ki, durmayan ve insafsızca iler- leyen zaman, Başbakanlık koltuğu- na âlâyıvâlâ ile oturduktan sonra gösterinin her türlüsünü mubah sayan Demirelin, acı gerçekleri göz- lerden uzaklaştırmasına fırsat ver- memiştir. Dış yardım konusunda ni vergi ihdası ile tüketim malları- na zam koyma veya enflâsyon ih- timalleri arasında sıkışan Demirel, artık kara haberi yavaş yavaş açık- lamak ve partisi ile halkoyunu bu- na alıştırmak zorundadır. Yalanda 6 Mehmet Turgut Karagöze kitakse Bütçe görüşmeleri a il meseleye ucundan da olsa zorunda kalan Demirel, bugüne k ka- dar, alevli -veya kasten alevlendi- rilen- iki meselenin gazete manşet- lerini devamlı surette işgal etme- siyle işi idare edebilmiştir. Demire- lin zayıf yanını arka plâna atan bu iki meseleden biri Kıbrıs, diğeri ise Vali ve Genel Müdür tâyinleridir. Alevlendirilen mesele Ağızlarda çok gevelendiği için bık- kınlık vermeğe obaşlayan Genel Müdür ve Vali tâyinleri meselesi- Kulağa Küpe Göbek dansı İnsan şu Süleyman Demirele, vallahi, hiç bir şeyden do- layı acımasa aptal dostları dolayısıyla pek yanıyor. İşte gene, Ustada adanmış gazetelerden birinde bir baş- lık: "Dansöz Necla Ateş 8 bi- ne göbek atacak". ..Ve, ait başlık: "Demirel saatte 5 lira alırken Necla At- teşe saatte 8 bin veriliyor!" nin son safhası, geçtiğimiz hafta Perşembe günü başladı. Demirel, Bilgehan, Sükan, İbrahim Tekin, Mehmet Turgut ve Ali Naili Erdem o gün öğleden sonra Hariciye Köş- künde bir araya geldiler. -Neden Hariciye Köşkü? Evleri yok mu? Görmemişlik, işte! Ve, büyüklük merakı...- (Görünüşte bu, bir "gizli toplantı"ydı. Ancak, gazetecilerin bu önemli olayı atlamalarına da gö- nüller razı olmamış ve toplantı mü- nasip şekilde kulaklara fısıldanmış- tı. Böylece gazeteciler, "gizli toplan- tı"mn sona ermesini, Hariciye Köş- künün önünde sohbet ederek bekle- mek imkânım buldular. Toplantı- dan sonra Devlet Bakam Cihat Bil- gehan: — Önemli bir toplantıydı. Fa- kat hiç bir şey açıklamaya mezun değilim" diyerek, konu üzerindeki ilgiyi arttırdı Bu arada bazı kaynaklar da boş durmuyorlar ve toplantı hakkında son derece ilgi çekici haberler yayı- yorlardı. Aslında toplantı, genel mü- dürlerin tâyininde Demirel ile Meh- met Turgut arasında çıkan bir ihti- lâfı halletmek için düzenlenmişti. Bu haberlere göre, bâzı genel mü- dürleri azletmeyi kafasına koymuş olan Mehmet Turgut, buna yanaş- mayan Demirele küsmüştü. Turgu- tun, yakınlarına "Beni Süleyman bey harcadı. Ben gölge Bakan ola- rak çalışamam. Bu genel müdürler değişmedikçe verimli olamam" de- diği söylenmekteydi. Rivayete göre Turgut bu meseleye o kadar üzül- müştü ki, birkaç defa sinir krizi ge- çirmiş ve istirahat bahanesiyle başı- nı alıp Bursaya gitmeye kalkmıştı. Turgutun kanaati, Demirelin tâviz politikası izlediği, bir iktidarın hak- kı olan tasarruflara cesurca girişe- mediği İdi. Hariciye Köşkünde bu ihtilâfı halletmek için düzenlenen toplantıya da Turgut ancak Ali Na- ili Erdemin ricası üzerine katılmış- t. Toplantıda gerçekten bu mese- leler görüşüldü. Ama hava hiç de dı- şarıya sızdırılan (o haberlere uymu- yordu. Bir kere, Demirel de dahil olmak üzere, altı kişiden hiçbiri, partizanlıktan başka anlam taşıma- yan bu tâyinlere karşı değildi. El- bette devlet kademelerinde CHP'li olarak bilinen kimseler otemizlene- cek ve yerlerine iktidarın adamları getirilecekti. Fikirler sadece taktik meselesinde ayrılıyordu. o Demirel 18 Aralık 1965

Bu sayıdan diğer sayfalar: