29 Ekim 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

29 Ekim 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER Vietnam Üçel, bir baş Bir eski atasözümüz, "iki el bir baş içindir" der. Oysa son günlerde Vietnam konusunda görülen geliş- meler, bazan üç elin bile bir başa yetmediğini açıkça ortaya koymuş bulunmaktadır. Vietnam, geride bıraktığımız haf- ta içinde ve bu haftanın ilk günle- rinde tam üç tane, çok önemli zirve toplantısına konu oldu. Bunların bi- un elindedir. Görülen bu hummalı buluşmala- ra rağmen ortalıkta hâlâ Vietnama barışın geri döneceğini gösterir i- nandırıcı hiçbir belirti yoktur. Ga- liba, aslında birer lâf pazarı olmak- tan öteye gidemeyen bu toplantılar konusunda en doğru sözü de Hin- distan Cumhurbaşkanı Sarvapalli Radhakrişnan etmiştir. Üç tarafsız devletin toplantısını açarken yaptı- ğı konuşmada Radhakrişnan, "He- pimiz, yunan trajedilerinde, tela- Bir de hatlar karışırsa. Ortalıkta bir kırmızı telefon modasıdır gidiyor. Bu kırmızı telefonla- rın birincisi, 1962 Küba buhranından sonra, radar perdesindeki ve- ya vehimli kafalardaki yanlış titreşimlerin büyük felâketlere yol aç- masını önlemek amacıyla muştu. Beyaz Sarayda Kennedy ailesi otururken, Washington ile Moskova arasında kurul- Caroline'in yanlış- lıkla bu telefona sarılması ihtimali devrin şakacılarına iyi bir konu ol- muştu. Kennedy'nin ölümünden sonra buraya Başkan Johnson'un yerleşmesiyle birlikte bu ihtimal tarihe karışmış, kırmızı telefon,bir tehlike ânında Birleşik Amerika ile Sovyetler Birliği arasında Avru- panın sırtından pazarlık için kullanılmasından korkan De Gaulle'den başka kimsenin uykusunu kaçırmamıştı. Öteyandan, kırmızı telefon, General De Gaullee, büyük devlelli- gin önemli belirtilerinden biri olarak görünmüştür. Nitekim, geçen aylar içinde yaptığı Moskova gezisinden dönerken Fransaya götür- düğü tek armağan da, Paris ile Moskova arasında kurulacak kırmızı telefon hattı olmuştur. Simdi öğreniyoruz ki, şu günlerde, Washington ile Bonn arasında da bir kırmızı telefon hattı çekilecekmiş. Tabii bunu, meselâ Mosko- va ile Pekin, Atina ile Ankara, hattâ Şam ile Tel Aviv arasında çeki- lecek kırmızı hatların izlememesi için ortada hiçbir neden yoktur! İşler buraya kadar iyi ama, bunun bir de aması var. Bu telefon- lar bir işlemeye başladı mı, işin içinden nasıl çıkılacak? rincisi, geçen hafta Moskovada top- lanan komünist devletler zirve top- lantısıdır. İkinci toplantı bu hafta- nın başında' Yeni Delhide yapılmış ve Yugoslavya, Birleşik Arap Cum- huriyeti ve Hindistan liderlerini biraraya getirmiştir. Sonuncu zirve ise, şu satırların yazıldığı sırada Ma- nillada başlayan Asya devletleri top- lantısıdır. Toplantıya Filipin devlet başkanı lider seçilmiş olmakla bera- ber, bütün ipler, asyalı olmayan bir devlet başkanının, Başkan Johnson'- 26 ketleri önceden gören, fakat önle- me gücüne sahip olmayan korolara benzer bir durumdayız" demiştir. Paramparça "Vietnam konusunda ortaya çıkan en büyük talihsizlik, Batının da, Doğunun da, tarafsız devletlerin de bu konuda paramparçadurumda ol- malarıdır. Batının lideri Birleşik Amerika, Vietnamda izlediği şiddet politikasına katılacak tek bir. Avru- pa devleti bile bulmakta büyük güç- lük çekmektedir. Johnson'un bu po- litikasını şimdiye kadar açıktanaçı- ga destekleyen tek Avrupa devleti olarak İngiltere vardı. Fakat Wil- son da, partisinin sol kanadının bas- kısı altında, Kuzeye yapılan bom- bardımanları son zamanlarda tak- bih etmek zorunda kalmıştır. Başkan Johnson'un Avrupada gördüğü bu soğukluktan büyük bir hayal kırıklığına uğradığına şüphe edilemez. Şimdi, Avrupada bulama- dığını Asyada aramak gayretleri i- çindedir. Çin Halk Cumhuriyeti, Asya devletlerine, Avrupa devletleri- ne olduğundan daha yakındır. Baş- kan Johnson, bu durumun, ameri- kan politikasının Asyada Avrupa- dan daha iyi anlaşılmasına yardım edeceğini sanmaktadır. Fakat, ame- rikalı lider, Manillaya giderken, uğ- radığı Avustralya ve Yeni Zelanda- da, alınan bütün güvenlik tedbirle- rine rağmen, boya ve çürük yumur- ta yağmuruna tutulmaktan kurtula- mamıştır. Bu durum, her ülkedeki aydınların aynı yönde düşündüğünü açıkça ortaya koymaktadır. Olan, Vietnama oluyor! Komünist blokun şu sırada duru- mu da Batıdan daha iyi değildir. Pekin ile Moskovanın Vietnam ko- nusundaki görüşleri, hemen her ko- nuda olduğu gibi, birbirinden kilo- metrelerce uzaktır. Moskovanın, hem bağımsızlık savaşı yapan ulus- lar arasındaki itibarının daha fazla sarsılması, hem de yeni bir Batı- Doğu gerginliğinin çıkmasını önle- mek amacıyla, bu anlaşmazlığı en kısa zamanda kapanmış görmek is- 29 Ekim 1966

Bu sayıdan diğer sayfalar: