1 Temmuz 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

1 Temmuz 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TARİH Kalinin, Bolşevik ihtilâline başından itibaren katılanlardan biri oldu. Nitekim Çar Nikolanın sonunu teşkil eden Mart 1917 gösterileri de Ka- linin ile Molotofun balkı tahrik ettikleri bir bolşevik mahallesinde baş- ladı. re bulunacaktır. birlerini tebrik ediyorlardı. Birden, Prens Yusupof deli gibi Purişkeviçin yanına geldi. Saçı başı dağılmış, sarhoşmuşcasına sendeli- yordu: "— Purişkeviç! Purişkeviç! ÖL memiş, Kaçıyor! Kaçıyor!" Purişkeviç bir hamlede, Rasputin ni ölü olarak bıraktıkları salonun ka- pısına fırladı. Rasputin yoktu. Mer- divenden bahçeye geçmişti, kapıya 28 Kalinin mn Sovyetler Birliğinin Devlet Başkanlığında uzun Stalin zamanında.. doğru koşuyordu. İki tarafına salla nıyor, bir kocaman örümceği andı- rıyordu. Epeyce de mesafe almıştı Bahçenin kapısı, biraz evvel Oran dük çıkmış olduğundan açıktı. Pu- rişkeviç cebinden Savage'ını çekti iki el ateş etti. Fakat Papazı vura madı. Rasputin, ateş edenin gene Yusupof olduğunu Bir yandan kaçmas öteki taraftan haykırıyordu: AKİS "— Feliks, Feliks! İmparatoriç- ye her şeyi anlatacağım.." Purişkeviç mukabele etti: — Yalancı! Hiç bir şey anlata- mayacaksın. Ben Feliks değilim. Ben Purişkeviçim Rasputin daha hızlı okoşmaya başladı. o Purişkeviç bir an durdu. Kendine gelebilmek için elini, ka- natacak şekilde ısırdı. Sonra nişan aldı ve tetiğe bastı. Kocaman örüm- cek o an yere yıkıldı. (o Purişkeviç yanma yaklaştı, ensesine bir kur- şun daha sıktı. Sonra, kafatasına şiddetli bir tekme attı. Korkunç a- dam sanki yedi canlıydı, ölmemiş- ti. Yerde bir kıvrandı. Dişlerinin gı- cırdadığı duyuldu, O esnada Yusupof yetişti. Elin- de kalın ve kışa bir sopa vardı, Ak-. lını kaçırmışa obenziyordu. Sadece kendi adını tekrarlıyordu: Feliks.. Feliks., Feliks.. Purişkeviçi dinleme di, işitmedi bile. Papazın vücudu- na, bilhassa kafasına sopasını mü- temadiyen indiriyordu. Sarayın bü- tün pencereleri oaydınlanmıştı. Si- lâh seslerine her taraftan uşaklar, hizmetçiler koşuşuyordu. Purişke- — Bu sefer öldü.. yordu. Gelen adamlara Prensi alıp gö- türmelerini, Prensin kendinde ol- madığını söyledi, Yusupofu Raspu- tinin üzerinden güçlükle ayırabildi- ler. Banyo salonuna götürdüler, ka- fasını soğuk suyun altına soktular. Hâlâ "Feliks.. Feliks.." diye söyleni- yordu. Aklı başına ancak yavaş ya- Bu sırada, bir polisin ka- pıda olduğu haber verildi. Her hal- de o da tabanca seslerini duymuş- tu. Purişkeviç dedi ki: "— Durun. Önce ben gidip ko- nuşayım. O da şaşkındı. Nitekim polisle arasındaki konuşma şu oldu: — Beni' tanıdın m1?" "— Evet, generalim." "— Kimim ben?" — Milletvekili Purişkeviç.." — Söyle bana, Rusyayı ve Çarı- nı sever misin?" — Evet, generalim.." — Ya, Me nini " oOPek değil, generalim.." — O halde bil ki Rasputini öl- dürdüm. Yalnız, bunu sakın kimse- ye söyleme. Haydi, şimdi gidebilir- sin.." İşi bitti.." di- Rasputinin öldürüldüğünü ve o- nu kimlerin öldürdüğünü Hükümet bir kaç saat içindi bu yoldan öğre- necekti. 1 Temmuz 1967

Bu sayıdan diğer sayfalar: