5 Ağustos 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

5 Ağustos 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 21
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS lesinin Nilüfer Sarper ile Kısmet İpekçi arasındaki dargınlık olduğu- nu sunabilirlerdi. Belki de bazı çev- reler için gerçekten de öyle. Bu dün. yada herkesin işi-gücü başka, de- gil mi ama? Gümüş yıllar kutlanırken Geçtiğimiz hafta Vedat Dicleli ile Kadriye Dicleli de evliliklerinin gümüş yıldönümünü kutladılar. Bo- gazda, Galatasaray adasında ver- dikleri parti, güzel ve eğlenceli geç- ti. Vedat Dicleli, eski bir CHP'lidir. Fakat partisindeki misafirlerin ço- gunluğunu DP'li ve AP'li dostları teşkil ediyordu. o Gümüş yıldönü- münde Emin Kalafat ile eşi yoktu. Mükerrem Sarol da özür Ama, DP takımından eski ve yakın dostların hepsi tamamdı. Doğrusu, gece de güzel geçti. Şarkılar söylen- di, danslar edildi, hele kürt havaları misafirleri çokeğlendirdi. İstanbul sosyetesinin yeni eğlencesi, alatur- ka oyunlar. Modern dansları yapa- mayan nesil, gecenin bir saatinden sonra piste çıkıp göbek havaları- na başlıyor. Çiftetelli, kazaska, baş- ka azeri danslar,. İzzet ve Saniye Çintavın tekelindeydi; meğer Mu- rat Taki bu konuda daha mahirmiş. Bu partilerde, dansetmeden, şar- kı söylemeden, süt dökmüş gibi o- turanlar da var, tabii. Böyleleri, bir partiye eğlenmeye değil, herhalde boy göstermeğe geliyorlar. Zira bun. lar, gülmeyi bile günah sayıyorlar. Varşovaya dönüyor Uzun yıllar Ankarada kalan ve Sovyet Elçisi Rijovun gidişinden HER ÇEŞİT ESKİ ve YENİ KİTAP ALINIR — SATILIR KİTAP İHTİYAÇLARINIZ İÇİN BİR TELEFON KAPIDIR. 123847 ADRES: BÜTÜNDÜNYA KİTAP SARAYI Selanik Caddesi No: 6/2 (AKİS: 293) 5 Ağustos o 1967 diledi. TÜLİDEN HABERLER NİKÂH — Bir süre önce, oğlu Ateş Tezeri dünyaevine sokma göre- vini yapan Müessese Müdürümüz Tacettin Tezer, "mutluluk dilekle- rine muhatap olmakta devam ediyor. Yukarıdaki resim, Tacettin Tezerin kızı, Temyiz Mahkemesi 6. Daire raportörü avukat Evşen Tezer (Somunkıran) ile; emeldi sivil emniyet memuru Tahsin So- munkıranın oğlu, İstatistik Enstitüsü Sanayi Şubesi memurlarından İktisatçı Ertan Somunkıranı, geçtiğimiz hafta içinde Çarşamba günü, Ankara Gençlik Parkı Göl Gazinosu Nikâh Salonunda yapılan nikâh töreninde göstermektedir. Genç evlilerin nikâh tanıklığını İsmet İnönü ile, Anadolu Bankası eski müdürlerinden, Aksomun Gıda Mad- deleri Fabrikası sahibi Celâlettin Somunkıran yapmışlardır. sonra kordiplomatiğin duayeni olan Polonya Büyük Elçisi Gebert ve eşi, milli bayramlarını kutlamak için verdikleri kokteylde Ankaralı dost- larına veda da ettiler. Başkentin ölü mevsimi olduğu için, kokteyl çok kalabalık değildi. Maliye Bakam Ci- hat Bilgehan, Tekel Bakanı İbrahim Tekin, bazı senatörler ve milletve- killeri ile bazı profesörler, Gebert'- lere gülegüle dediler. Veda koktey- linde Bn. Gebert biraz mahzundu; misafirleriyle oOtürkçe (konuşuyor, Ankarada ve Türkiyede geçen yıl- ları ounutmayacağım söylüyordu. Herhalde türk dostları da kendisini unutmayacaklar. Çünkü Bn. Gebert, kordiplomatiğin çok iyi türkçe ko- nuşan bir sefiresiydi. Bu yüzden, yabancı dil az bilen bir memleket- te dostluk kurmakta güçlük çekme- di ve hele AP iktidarı zamanında Bakanlardan ve eşlerinden çok ilgi gördü. Herkes herkesin kulpçusu İstanbulun güzel ve şık kadınların- dan biri olan Ferhunde Verdi, bu yaz partilerinde pek görünmüyor: daha çok, küçük gruplar ve yakın dostlarla beraber. Yaz gardrobunu Paristen tamamladığı herşeyinden belli. Saçları, her zaman, berberden yeni çıkmış gibi; yüzü de her za- mandan daha güzel. Bu güzelliği gö- renler hemen yakıştırıyorlar: Güya Ferhunde Verdi, son Avrupa yolcu- luğunda bir estetik ameliyat geçir- miş ve burnunda ustaca bir rötuş yaptırmış. Fakat, İstanbulda herkes birbirine kulp takmakla meşgul ol- duğu için, belki bu da kıskançlıkla yapılmış bir yakıştırmadır? Teselli Devlet Operasından Doğan Onat, tenorluğunda çok parlak bir dö- nemde değil ama, İstanbulda Açık- hava Tiyatrosunda sahneye konan "Çardaş Fürstin" operetinde teselli mükâfatım aldı. Bir operet, elbet- te ki, opera gibi değil, daha kolay, öyle ,sesi "forse etmek" filân yok. Hele mikrofonda olunca, i mükâfatı Onatın başarısını gören sesi tüken- miş sopranolar ve tenorlar, şimdi, Devlet Operasında da mikrofonla söylenmesini savunuyorlar.

Bu sayıdan diğer sayfalar: