12 Ağustos 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

12 Ağustos 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

S İ Filmcilik Kuru kalabalık Film getirici şirketlerin ilk yayın- lanan listeleri, kötü film seçme- yi bir sanat haline getirenlerin bu yıl her zamankinden daha başarılı olacaklarını ortaya koymaktadır. Bu hükme varmanın sebebi çok a- çıktır: Yayınlanan ilk üç liste, hem büyük, hem ortanca, hem de küçük bir şirketin listeleridir. Demek ki bunlar, çok "temsili" listelerdir. İş- te bu çok temsili listelerde 125'ten fazla film bulunmaktadır ama, bu- na karşılık ilgi oçekici filmler -iyi filmler değil, sadece ilgi çekici film- ler- bir düzineye ovarmamaktadır. Hani adamcağız, gördüğü cehaletin çeşitliliğine ve keskinliğine şaşmış, söyleyecek söz bulamamış da, niha- , bu kadar. cehalet ancak tahsil, demiş ya, film getiricilerimiz için de bundan baş- kası düşünülemez. İyilerden vaz- geçtik, vasat filmleri bile atlayıp bu NE M A kadar kötü filmleri hiç şaşmadan nasıl bulup çıkarırlar, akıl almaz. Fransız sineması mı? Film getirici- si için Fransız sineması "Angeli- gue"li, "Fantomas"lı, "Marie Chan- tal"lıdır. Gider, "Anjelik harem göz- desi"ni, "Fantomanın oyunu"nu, "Şeytan tuzağı"nı keşfeder. İtalyan sinema- sı mı? Film getiricisinin işi daha da kolaydır. Çünkü İtalya, tam bi- zim film getiricileri tipinde alıcılar için apayrı bir endüstri kurmuş, iş- letmektedir. "Ringo"lar, "Mafioso"- lar, "Tarzak'lar, "Maciste'ler, "İ- talyan usulü bilmem ne"ler dizi dizi hazırdır. Amerikan sineması mı? Se- yirciyi çekecek bir sürü ünlü oyun- cunun incir çekirdeğini doldurmı- yacak maceralarını anlatan üçüncü, dördüncü sıradan filmler listelerin başköşesini tutar. James Bond'la- rın komik versiyonları -"Kâinatı kurtaran adam"-, Mezopotamyada arkeolojik- mistik maceralar -"Ateş ilahesi"-, kozmetik endüstrisinde ca- susluk -"Son oyun"-, sanat eserleri "Kâinatı Kurtaran Adam" Flint'in maceraları "Anjelik ve Sultan'ı bulur,. sahteciliği -"Hırsız âşıklar"-, batık denizaltıyı çıkarıp korsanlık yap- malar -"Denizde soygun"-, kan da- marları içinde denizaltıyla gezintiye çıkmalar -"Esrarengiz yolculuk - hep bu, "ancak tahsille mümkün" o- labilecek oOcehaletin o buluşlarıdır. Film getiricilerimiz kötü film bul-, makta o kadar ustadırlar ki, tama- miyle yepyeni bir pazarda, Sovyet- ler Birliği sinemasında bile, bunla- rın kokusunu hemen alabilmekte ve gidip, örneğin çok mahalli bir ö- zellik taşıyan Gürcü sinemasının e€- serlerini bulabilmektedirler. Bir avuç film Bu kötü film kalabalığı arasına serpiştirilmiş tek-tük ilgi çekici filmler, hiç şüphe edilmesin, ya bir yanlışlık sonucu, ya ünlü bir yıldı- zın varlığı, ya da kelepir düşürül- düğü için listelere girmiştir. Kaldı ki, yukarıda belirtildiği üzere, bun- ların da hepsi iyi film değil, şu ve- ya bu balomdan dikkati çeken, gö- rülmesi gereken filmlerdir. Örne- gin, ilk gösterimindenberi, en büyük Şarlo hayranları dahil, hemen bü- tün sinema eleştirmecilerini derin hayal kırıklığına uğratan "A Coun- tess From Hong Kong - Hong Kong- lu kontes" bunlardan biridir. Her- halde Chaplin'in o başarısızlığı bile görülmeye değer bir olaydır. Ser- gey Bondarçukun, pehlivan tefrika- ları gibi uzatıp durduğu ve bir tür- lü sonunu getiremediği "Voina i mir-Harp ve Sulh" da aynı sınıfa girmektedir. Dünya edebiyatının bir ölmez eseri, dürüst, titiz; "hiç bir masraftan kaçınılmıyarak”, bütün sinema tarihinin belki de en kala- balık kadrolu, en geniş bütçeli ürü- . olarak ortaya konmuş, ama si- ma sanatının bütün bu "dev öl- " içindeki oranı azın azı kal- Truffaut'nun İn- Christie ve Oskar Werner'le birlikte (o çevirdiği "Fah- renheit 451 - Değişen dünyanın in- sanları", söz ve düşünce özgürlü- günü, kitap sevgisini, kitap düşman- lığının hüküm sürdüğü hayali bir toplumdaki olaylarla vermeye çalı- şan, yan "science - fiction" ri taşıyan bir filmdir ve herha va- sat sinema seyircisinin belim eyes bileceği bir sinema eseri değildir. Sinemanın sayılı kadın yönetmen- lerinden Agnes Varda'nın "Le. bon- heur - Mutluluk"u, belki de Truf- faut'nun filminden daha çok yadır- ganacaktır. - Çünkü yıllardanberi listelerinin en büyük yerini en “süp- rüntülük" filmleri seyrede ede pi- yasa kalıplarına göre şartlanmış o- 12 Ağustos 1967

Bu sayıdan diğer sayfalar: