23 Ocak 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

23 Ocak 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ankara şehirtiyatrosunu parlak bir âtisi var Tiyatro, şimdilik haftada dört temsil veriyor Martta şark turnesine çıkacak Ankarâ Şehir tiyatrosu evvejki ak- şamdanberi Ankara Halkevi sahnö- sinde faaliyete başladı ve eski Da- rülbedayi repertuvarıma dahli olan Mahmud Yesarinin (Afacan) köme- disini temsil etti, Ankara belediyesile Halkevinin iş- tlrâkile teşkil edilen (Ankara Şehir tiyatrosu) Dahiliye Vekili ve Parti genel sekreteri B. Şükrü Kayanın gösterdiği büyük himmet ve alâka ile meydana gelmiş, Ankara vali ve be- lediye reisi B. Nevzad Tandoğanın da bu hususta faaliyet ve gayreti gö- rülmüştür. Ankara Şehir tiyatrosu için şim- diye kadar verilen haberlerde bazı noksanlâr ve yanlışlıklar vardır. Faaliyet sahasına yeni giren An- kara Şehir tiyatrosunun müstakbel faaliyeti etrafında aldığımız mevsuk malâmatı kaydediyoruz: Şehir tiyatrosu, şimdilik haftada dört defa, yani cümürtesi ve pazar günleri ikişer temsili verecektir. Temsil edilen (Afacan) İsmat mud Yesarinin (Saçlarından Utan), bahaddin Âlinin (Esirler) telif piy Mülyerden tercüme edilen (Kibarlık Bu- dala) komedisini o oynıyacaktır. Heyeti edebiyece bu eserlerin temsili tekarrür etmiştir. Tiyatro şubat nihayetine kadar Anka- rada temsillerine devam (edecek, mart başında Adana, Mersin, Malatya, Elâzik, Diyarbakır turnesine çıkacaktır. Bir a7 içinde ikmal edilecek bü türnelerden son- ra nisan bidayetinde Iraka, Maverayi Erdüne seyahat yapacak ve bu yerlerde de temsiller verecektir. Ankara Şehir tiyatrosu, edebi ve idari iki heyet tarafından idare edilmektedir. Edebi heyet temsil edilecek eserleri seç- mekle meşguldür. Edebi heyet B. Falih Rıfkı Atayın relsliği altında olarak B. Hasan Âli Yücel, doktor B. Süh Kemal ve Yaşar Nabiden mürekeke, İdare heyetini de vali ve belediye reisi 'B. Nevsad Tandoğanın reisliği altında B. Nafi Atuf, B. Ferid Celâl, B. Şevket Sü- reyya, B. Fuad Şefik, aktör B. Şazi ve B. Râşld Rıza teşkil ediyorlar. İdare heyeti- nin kararları B. Raşld Rıza tarafından tatbik edilmektedir. Ankara Şehir tiyatrosu, İstanbul Şehir tiyatrosundan izinli veya kadro herici kalan en kıymetli artistlerden mürekkep || bir kadro ile işe başlamıştır. Bu kadroda bayan Şaziye, Feriha Tevfik, Nezahet, Dürrünev, Kadriye, Mevdüde İle sanat- kâr Şadi, Raşld Rıza, Hüseyin Kemal, Yaşar Nezih, Ayni, Ercümend Behzad gi- bi kıymeti tanınmış şahsiyetler ve müs- iald gençler mevcuttur. Maamafih bu Küçük kadro, tiyatronun müstakbel inki- şafına kifayst etmediği için idare heye- tinin verdiği karara göre imtihanla yeni elemanlar almacaktır. İmlihan şerniti henüz tesbit edilme- | miştir. Ankara Şehir tiyatrosunda deko- ra büyük bir ehemmiyet verilmiştir. Şim- dilik Halkevi tiyatro kolunun mevcut de- korlarından istifade edildiği gibi yeni- den dekorlar da sipariş edilmiştir. Gerek dekorları hazırlamak, gerek sah- penin teknik kısmını idare ve ziya ter- | tibatını tanzim etinek vazifesini öteden- | beri Halkevi sahnesinde çalışmakla liya- | Aile Pencere camlarına; aydınlığa tutu- Tunca daha İyi görünen resimler; akar sularda yüzen kayık, kızl göklere doğru kanatlanmış kuş, balkonlarda. türlü renklere bürünmüş kadın, kar- la örtülü düzlüklerde simsiyah görü- nen insan sürüsü resimleri yapıştırdı. Ancak oturup yatmağa elverişli odası, böyle süslenince, boyalı kâğıd fenerlerin içine benzedi. Duroy, hiç te fena bulmadı, elinde kalan renkli kâğıdları kuş biçimi kesti, göç vakte kadar uğraşıp tavanı bunlarla kapla- dı. Bu işi bitirince yattı, tren düdükle- | rinin ninnisile uyudu. Ertesi gün, bir kutu pasta, bakkal- | dan da bir şişe şarab alıp erkenden eve geldi. İki tabakla Iki bardak lâ- zim olduğunu kavrayınca tekrar çık- tı; her şey tamamdı, su kovasile leğe- ni tuvalet masasinin altına sakladı, üst tahtasının pisliğini peçete ile ört- tü, yiyeceklerle içeceği bu masaya ha- grladı. Bütün bunları yaptıktan son- Ta beklemeğe başladı. Bayan Marelle, beşi çeyrek geçeye doğru geldi; resimlerin oradan oraya aksedip ışıldıyan renkleri pek beğendi: — Eviniz ne güzel, dedi, ama merdi- İ barririmizle görüşmüştür. Vaktile İstan- al Telrika No. 23 kat ve meharetini gösteren B. Hami ka- bul etmiştir. B. Hami, şimdi tiyatronun roksanlarmı ikmal etmekle meşguldür. Ankara Şehir tiyatrosuna giren sanat- kâr B. Şadi şehrimize gelmiş ve bir mu- bul halkının şidd: alâka ve teşviklere sahne hayatından bneden ayrıl- seno evvel gere sah- Fakat An- Ankara bozdurdu. Mram. neye dönmek istemiyordu: Karada yapılan bu son Sahnesi için parlak bir #ümden aldığım emirlere mukavemet , sahne ile aramda tecdidi ni- Şimdi de esaslı surette bir Yuvası kurmağa — çalışıyorum.» de- miştir, Tren kazası Yapılan tahkikatta makinistin hiç bir hatası görülmedi Eskişehir ile Bilecik arasında buğ- day yüklü bir yük trenine bağlı bir va- gonun devrilerek parçalandığını yaz- mıştık. Beş yüz kişiden ibaret bir amele grupunun geceli gündüzlü 31 saat süren çalışması neticesinde hat tamir edilmiş ve tren işlemeğe başlâ- mıştır, Harap edilen saha iki kilomet- reden ibarettir. Yapılan tamir mu- vakkat ve münakalâtı temin edecek mahiyettedir. Ancak bozulan kısmın daha esaslı surette tamiri için bir haf- talık bir zamana ihtiyaç vardır. Esaslı tamirata başlamak üzere ma- haline bir fen heyeti gönderilmiştir. Yapılan tahkikat neticesinde, ha- dise, dün de yazdığınız gibi, vagona bağlı demirin yere düşmesinden ileri geldiği için, makinistin bir hatası gö- rülememiştir. İşletme idaresinin ha- dise mahallinde yaptırdığı tedkikatın neticesi Devlet demiryolları umum müdürlüğüne bildirilmiştir. Haydar- paşadan gönderilen fen heyeti tami- rat bitinceye kadar hadise mahal- linde kalacaktır. Suçlu Sami yakalandı Geçenlerde bir gece Beyoğlunda bir gazinoda Necati, Şükrü, Sami ad- larında üç kişi kavga etmişlerdi, kav- ga esnasında Necati iki tabanca kur- şunile bacaklarından yaralanmıştı. Vakayi müteskib Şükrü yakalan- mış, fakat arkadaşı Sami kaçmış ol- duğundan müddelumumilik tahkikat yapıyordu. Kaçan suçlu Sami de yar kalanarak dün adliyeye teslim edil- miştir, Sami, sotgu hâkimine veril- miştir. Dostu venler pek kalabalık! Duroy kadını kucaklamış, dudak- larını peçesine dayamış, şapkasile al- nının arasındaki saçları telâşlı telâş- lı öpüyordu. Bir buçuk saat sonra, bayan Ma- rellci Roma sokağındaki araba bekle- me yerine götürdü. Bayan arabaya binince, Duroy fısladı: — Salı günü gene beşte beklerim, — Peki. Ortalık kararmıştı, kimse göremi- yeceği için Duroyu tutup çekti, ağ- zımdan öptü. Arabacı hayvanları kır- baçlayınca; «Allaha ısmarladık güze- | lim!» dedi. Araba, beyaz bir atın yar- | gun tırısına kapılıp uzaklaştı. Duroy, üç hafta, bayan Marelle ile iki üç günde bir, bazan sabahları, ba | zan akşamları işte böyle buluştu. l Bir gün, akşama doğru gene baya- nı beklerken, merdivenlerde fasla pa tırdı duydu, kapıya koştu. Bir çocuk ağlıyordu. Öfkeli bir erkek sesi hay- kırıyordu: — Bu piçkurusu ne diye böğürüyor gene?.. Artık canına tak eden tiz bir kadın sesi cevab verdi: — Yukarıki gazeteciye gelen pis AEŞAM yüzünden yeni davalar İDişçi Avni Bayer B. Ahmed Emin Yalman aleyhine yeni bir dava açlı, 50 bin lira tazminat istiyor Otobüs münakaşası yüzünden ye- ni yeni davalar açılmaktadır. Otobüs ruhsatnamesi aldırmk üzere B. Ah- med Emin Yalmana bin Jira verdiği- ni iddia ederek bir de protesto gön- deren dişçi Avni Bayer, geçenlerde hukuk mahkemesine müracaatla bin lirasının istirdadı için bir dava açti ğı gibi Ten gazetesinde yapılan neş- riyatla kendisine hakaret edildiğini ileri sürerek B. Ahmed Emin Yalman âleyhine hakaret suçundan dolayı iki dâva açmıştı. Avni Bayer dün tekrar müddelu- mumiliğe müracaatla B. Ahmed Emin Yalman aleyhine bir âdiyen hakaret davası daha açmıştır, Avni Bayer is- tidasmda B. Ahmed Emin Yalman- dan elli bin lira manevi tazminat istemektedir, Müddelumumilik istida Üzerinde tetkikata devam ediyor. Müfettişler bugün de çalışacaklar Otobüs işlerini tahkike memur olan Dahiliye teftiş heyeti relsi B. Tevfik Talâtın reisliği altındaki müfettişler dün geç vakite kadar çalışmışlardır. Müfettişler, tatil olmasına rağmen bugün de vilâyetteki dairelerine ge- lecekler ve çalışacaklardır. Dün ye- niden hiç kimse dinlenmemiştir. Teftiş heyeti reisi bir iki güne. ka- dar vazifesini ikmal edecek ve evvel- ce tanzim edilen fezlekede noksan ve tavzihe muhtaç görülen elhetleri ta- mamlıyacaktır. Halde hamallık Hal idaresile kabzımallar arasında ihtilâf Sebze hâli idaresile kabzımallar arasında hamallık işleri yüzünden yeni bir ihtilâf çıkmışlır, Sırt hamal- lığı kalktıktan sonra arabacılar İle bir anlaşma yapan hamallar, arabalara yükledikleri eşyalarla birlikte giderek tahliye ameliyesini yapıyorlar. Fakat sebze hâlinde bu hamallara eşya bo- şalttırılmamaktadır, Çünkü kabzımal- larla hâl müdürlüğü arasındaki mu- kaveleye göre, hâlde hamailık işleri hâl hamalları tarafından görülecek- tir. Kabzımallar buna itiraz ederek di- yorlar ki; Denizden gelen eşyalar hâlin ha- malları tarafından boşaltılabilir, Fa- kat karadan gelen eşyaların hamali- ye ücreteri bize değil, gönderene ald- dir, Vaziyet böyle olunca biz hâlde lü- zumsuz yere hamaliye vermek mecbu- riyetinde kalıyoruz.» Kabzımallar bu vaziyetin düzeltil- mesi için Ticaret odasına ve Beledi- yeye müracaatta bulnmuşlardır. orospu merdiven başında Nicolas'yı düşürdü. Merdivenlerde çocuk var mı yok mu diye etraflarına bakmıyan böyle sürtükler eve sokulur mu y8?.. Ne yapacağını şaşalıyan Duroy ka- Pıyı kapadı, çünkü alt kat merdiven- lerde telâşlı ayak seslerile, etek fışır- tıları duyuyordu. Kapı biraz sonra çalındı. Bayan Ma- relle, soluk soluğa, çılgın gibi kendini içeri attı, kekeledi, — Duydun mu? Anlamamazlıktan geldi: nl Otobüs münakaşası | Atatürk dün Yalovada yeni kaplıcaları g 23 Kânunusani 1938 ler ezdi Atatürkün Ankaradan hareketine aid iki intiba; Yukarıda Atatürk istas yonda teşyle gelenlere veda ediyor, aşağıda Adliye Vekili Şükrü Saracoğlunun elini sıkarlarken (Baş tarafı 1 inci sahifede) Şakir, Ahmed, Ziya, Naki, Salih Bo- zok, Ali Kılıç, İsmail Müştak Maya» kon, Devlet ziraat işletmeleri kurumu idare meclisi azasından Kavalalı İs- mail Hakkı olmuşlardır. Otel bugünden itibaren umuma açıktır, Otel güzeldir, ferahdır, kon- forludur, su tedavisine aid alât ve techizat mükemmeldir. Bütün bu gü- zelliklerile beraber şıktır. Açılış gü nü akşamı iyi bir müzik ve güzide davetliler oteli şenlendirmişlerdir. Yunan veliahdi balayı seyahatine çıktı Atina 22 (A.A.) — Veliaht Pol ve prenses Frederik vapurla İtiyaya git- mişlerdir, Oradan Avusturyaya gide- ceklerdir. Kral, hanedan azası, B. Me- taksas, hükümet erkânı ve kordiplo- matik vapurda kendilerini uğurlamış- lardır. Ankarada bir lokanta suare tertip etti Ankara 22 (Akşam) — Hacıbayram caddesinde yeni açılan İmren lokan- tasında bu akşam bir suare veril- miş, davetliler sabaha kadar eğlen- mişlerdir. — Neyi? — Bana yaptıkları hakareti, — Yapanlar kim? — Alt katta oturan soysuzlar... Başka şey söylemedi, hıçkırmağa başladı. Duroy kadının şapkasını çıkardı, si- Jarıni gevşetti, yatağa yatıdı, bez 1$- Iatıp şakaklarını uğuşturdu; kadını kan boğacaktı; biraz durulunca ala- madığı hıncı patlak verdi. Duroy hemen aşağı inmeli, döğüş- meli, onları öldürmeliydi. Duroy boyuna: «Kaba saba adam- Tar diyordu, insan onlarla bir olmaz. Hem sen mahkemeye düşeceğimizi, bu işe adının karışması, tevkif edil- men, rezil olman ihtimalini kale al- mıyofsun. Bayan Marellein aklı başka şeye gitti: — Bundan sorra ne yapacağız? Ben artık buraya ayak basamam. Duroy dedi ki: — Bu kolay, başka bir yere taşinı- rm. Bayan marelle kendi kendine söyle- nir gibi: — Uzun iş, dedi... O anda başka bir kombinezon dü- gündü ve gene o anda meşesi yerine geldi: — Oturduğun yerde otur, ben bul dum, bu işi bana bırak, sen meşgul ol- ma, sara yarın haber yollarım. Zonguldaktan sira bekle- meden kömür alacak müesseseler Ankara 22 (Telefonla) — Devlet demiryolları, Deniz Bank, İstanbul elektrik şirketi, Mono Karbo, Franko- 'Türk Ereğli şirketi namına Zonkul daktan kömür alacak gemilerin 16/1/ 938 tarihinden 15/3/938 tarihine ka- dar nöbetten istisna edilmeleri karar laştınılmıştır. Hidiv Abbas Hilmi paşa şehrimize geldi Hidiv Abbas Hilmi paşa dün öllesile birlikte Avrupadan şehrimize gelmiş, Perapalas oteline misafir olmuştur. Aklına gelen şeyi düşündükçe key- $i artıyor, söylemek istemiyordu; aş- kın bin bir zevkine daldı. Ama merdivenleri inerken çok he- yecanlıydı, dizlerinin bağı çözülüyor, düşmemek için iyice dostunun kolü- na dayanıyordu. Kimseye raslamadılar. yataktayken, saat on bire doğru bi? telgraf aldı. Açıp okudu: «Bugün saat beşte, Const sokağında 127 ni Bayan Duroyun i rarsın.» ttuğu daireyi s0 (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: