5 Ağustos 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

5 Ağustos 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 6 ——— — Aydında haftalık gezintiler Sıcaklardan bunalan halk şehir civarı- na açılarak serinlemeğe çalışıyor tisinden iki intiba . Aydın (Akşam) — Son günlerde | hüküm süren şiddetli sıcaklar Aydı- mı yakıp kavurmaktadır. Halkı haf- tada bir gün olsun sıcaklardan kur tarmak için şehrimizdeki cemiyet ve müesseseler tren, otobüs ve bisiklet- lerle gezintiler tertip etmektedirler. Bu hafta iki gezinti birden yapıl mıştır. Bunlardan biri, bir nakliyatçı | tarafından Kuşadasına, diğeri şeh- rimiz Hâva kurumu tarafından Pa- | şa yaylâsına tertip edilmişti. Paşayaylâsına başta vali B. Sabr Çıtak olmak üzere şehrin büyük me- murları allelerile iştirak etmişler, ittifakına mı giriyor? Roma 4 (AA) — İtalyada bir | toplantı yapan Roma ve Berlindeki Japon büyük eliçilerinin yakınların- dan sızan haberlere göre, bu Iki dip- lomat dünkü mülâkatları neticesin- de Japonyanın da Alman - İtalyan Htifakına girmesini hükümete tav- siyeye karar vermişlerdir” Bu yolda bir rapor telgrafla Tok- yoya gönderilmiştir. Dedikodu yüzünden Dün gece Ortaköyde Saraka 80- kağında 16 numaralı evde bir yara- lama vakası olmuştur. Ayni evde otu. ran İbrahim ve Şefika arasında de- dikodu yüzünden kavga çıkmış, İb. rahim Şefikayı kalçasından ağır su- rette yaralamıştır, Japonya, Alman - İtalyan Şefika Beyoğlu hastanesine kaldı- rılmıştar. Tefrika No. 29 SEViLEN KADIN: — Öyleyse bana bir müddet daha | müsaade edin... Biraz daha düşüne- | yim... Oraya geldiğiniz zaman size ce- yâp veririm... İşte mühletde tayin” ediyorum: 2 temmuz... Vehbi: — Bu sözünüzü bile müsbet bir ce- | vap sayıyoru Bilmezsiniz, ah bil mezsiniz! - dedi. - Şu anda dünyanın en bahtiyar insanı benim! sr. Cemille Necilenin son defa görüş- tükleri meşum gecenin üzerinden tam yirmi ay geçmişti. Vehbi doğru söyle- miş meğer! On sekiz yaşındaki bir genç kızın maneviyatı balmumu gibi yumu. şak oluyor. Mahir parmaklar onu is- tediğ! şekilde yoğurabiliyor; dilediği şekli verebiliyor. Bununla beraber, Vehbi: l «— Aman yarabbi!... Ne karakterli kızmış... Nasıl mukavemet etti!... Şa şılacak şeyl» diye düşünüyordu. Ve tasdik ediyordu: İlk aşkın izi, bu genç kız kalbi üzerinde pek derin olmuş... Onu silip oradan çıkarmak A İ du. Necilenin sabahleyin saat yedide hareket edi- lerek akşam 18,30 da dönülmüştür. Otobüslerden başka bir çok kimseler otomobillerle bu tenezzühe iştirak etmişlerdir. Aydında sıcaklardan bunalan halk Paşayaylâsı çeşmesinin soğuk suyun- dan içmek ve gölgeliklerde dinlen- mek suretile serinlemişlerdir. Geçen hafta Aydın Halkevi spor şubesi komitesinden B. İbrahimin başkanlığında bir bisiklet gezintisi yapılmıştır. Buna içinde çocuklar da bulunan kalabalık bir grup iştirak etmiştir. İngiliz Ziraat müsteşarı istifa etti Londra 4 (A.A) — Resmen bildi- rildiğine göre parlâmento Ziraat dâ- imi müsteşarı Kont Teveraham, şahsi esbabdan dolayı istifa etmiş olup bugün vazifesi başından ayrla- caktır. Yeni tayinler Ankara, 4 (Akşam) — Emniyet iş- Jeri umum müdürlüğü emniyet âmir- lerinden B. Salih Tanyeri Hatay hu- kuk işleri müdürlüğüne, İzmir avu- katlarındari Süleyman Faik Özkan, Maliye Vekâleti hukuk müşavirliğine ikinei sınıf gümrük müfettişlerinden Pertev Duru Gümrük ve İnhisarlar umum müdürlüğü tarife şubesi mü- dürlüğüne, Hatay eski posta ve tel- graf müfettişlerinden B. Besim Te- cer Hatay posta telgraf ve telefon Ar e tayin edilmişlerdir. Nakleden : ( Vâ - Nü «Güc!» diye düşünüyordu; «İmkân- sız» olabileceğini aklına getirmiyor. maneviyatı o kadık yüksekti ki kendisine verilen &özü iade edildi zannettiği halde, bizzat o, verdiği sözün bağından kendini kur tulmuş sayamıyordu. Yeminine mer- but kalmak mecburiyetini duyuyordu. Çocukları szannınea- ölmüştü; o rabi- taları kopmuştu; fakat buna rağmen harekâtında tama: hür sayılır miy- dı?... İşte bu nokta vicdan azabını teş- kil ediyordu. Vehbi, herhangi bir genç kızı fevka- lâde alâkadar, âşık edecek bütün ev- safa sahipti: Pek hoşsohbet bir insan- dı, Avrupalı mânasında mükemmel ka- valye idi. İnce, narin bir vücudü ol- | makla beraber, devrindeki diğer genç- lerin heves etmedikleri spora o heves- lenmişti. At, av, deniz, tenis meraklı. sıydı. Fakat sporculuğun hoyratlığı- nı katiyen almamıştı. Her muhavereyi bir nükte ile bağlıyabiliyordu. Çektiği ıztıraplaria hassaslaşmıştı. Kadınlarla ülfet neticesi elde ettiği Mo b tecrübe ile incelmişti. Kaymakamlar arasında Yeni tayinler yüksek tasdika iktiran etti Ankara 4 (Telefonla) Kaymakamlar arasnda yapılan ve yüksek tasdike ikti- ran eden yeni tayinleri Tusia - kaymakamı Kaymakamlığına, Düzeeden ismall Hakkı Hasankale, Hasankaleden Fevsi Uşak, Boy- abaddan Hikmet Tuzluca, Gençten Cemal Yataa, Ayvalıktan Celâl Özalp, Ereişten Nadir Boyabad, Fatsadan İlhan Başkale, | Ösmlptan Kemal Tutak, Başkaleden Cev- | Get Mihaliççik, Iğdırdan Nuri oğlu Osma- niye, Mihalıççıktan Ömer Nazilli, Göleğen | Salâhaddin Iğdır, Cevhandan Nureddin Hizan, Arapçaydan Suphi Ceyhan, Orhan» | garden Puad Yüksekova, Eleşkirdden Cevdet Cihanbeyli, Bülüdan Nafi Pervari, | Karayandan Edip Kula, Ezineden Tevfik Mutki, Şemdinliden Sabri Balye, Balyeden Bedri Muradiye, Pervariden Hakkı Gönen, Çataktan Ali Cemal Ezine, Yenişehirden Çakir Şemdinli, Havran nahiyesi müdürü Fuad Yenişehir, Sürmeneden Fevzi Şar- pat, İzmir hukuk işleri müdürü Seyfi Sür- mene, Yeşilovadan Bedri Arspçayı, Sasun- dan İzzeddin Emirdağı, Şirrandan Fahri Basun, Konya Ereğlisinden Kemal Şir- van, Ovacıktan Abdülkadir Karadeniz Ereğlisi, Kulptan Cevdet Ovacık, Viranşe- hirden Zühtü Kulp, İstanbul maiyet me- muru Fuad Boğazlıyan, Bucaktan Etem Kuşadası, Ayaştan Halid Bucak, Bornova | nahiyesi müdürü Halid Manavgat, Edime maişet memuru Envar B4lâ, Maçkadan Fahri Koyuluhisar, Koyuluhisardan Re- şad Maçka, Vertodan Müştak Bulanık, Bulanıktan Cemil Varto, Ardahandan Hâ- mid Konya Ereğlisi, Posofdan Parıl Arda- | han, Sungurludan Mahir Cide, Cideden | Mehmed Ali Yeşilova, Sütçülerden Hikmet | Orhangazi, Termeden Necati Salihli Şerefli Koçhisardan Gevket Bergama, Çivrilden ! Nureddin Alucra, Mecidözünden Kâzm Bartın, Hızandan Şahab Sındırgı, Mutki- den Şükrü Seferihisar, Tatuvandan Salâ- hadin dAyvalık, Anamurdan Cemal Ayva- &ık, Ayvacıktan Celâl Siverek, Bartından Hâmid Hopa, Dursupbeyden Kâmil Of, Sındırgıdan Rıdvan Sütçüler, Alacadan Kâmil Posof Eski Baskil kaymakamı Mümtaz Silvan, Saimbeyiiden Hüsnü, Tar- #us Cebeci nahiyesi müdürü Niyazi Alan- ya, Sorkundan Fehmi Alucra kaymakam- Yığına, ve Eskipazar Kaymakamı Ahmedin de Ayaş kaymakamlığına naklen ve yeni- den tayinleri yüksek tasdike iktiran et- miştir. İstanbul hakan komitesi başkanlığına B. Abdullah tayin edildi Beden terbiyesi İstanbul bölgesi başkanı bay Fethi Başaranın İşleri nin çokluğunu İleri sürerek hakem komitesi başkanlığından istifa etti- ğini evvelce bildirmiştik. Münhal bulunan bu vazifeye fut- bol federasyonu tarafından eski fut- bol ajanı avukat bay Abdullah Gü- zün tayini taka'rür etmiş ve keyfi. yet kendisine ve alâkadarlara dün tebliğ edilmiştir. Eski ve kıymetli bir spor idarecisi olan bay Abdullah yeni vazifesine derhal başlayacak ve yüksek hakem komilesi tarafından bölgelere tamim edilen yeni hakem talimatramesinin şehrimiz hakemleri üzerinde icap eden tatbikatına nezaret edecektir. İtalya Hariciye Nazırı İngiliz sefirini kabul etti Roma 4 (A.A) — Hariciye Nazırı kont Ciano İngiliz büyük elçisini ka. bul etmiştir. Bunun normal bir te mas olduğu söyleniliyor. Hoş, bütün bu evsafta olmasa bile, Nerilenin «hayır!» demeğe mecali yok- tu ki... Büyükannesinin intihabi ka- idi. Ona müstakbel kocasını -nazi- kâne bir şekilde. cebretmişti, Başka ça- resi yoktu. Aldığı haşin sahte mektuba rağmen, genç kız, Cemllin hatırasını bir türlü kabinden silemiyordu. İşte bu ruhi buhranlar arasında iken, aile, genç kı- ın rizası üzerine Acibademe gitti. Necilenin mühlet gösterdiği 2 temmuz da geldi. Genç kız, öğle yemeğinden sonra bir müddet büyükannesile başba- şa kaldı. Kadın ona etmediği İltifat. ları bırakmıyordu. Zira, kati mühlet meselesini biliyordu. Nihayet Necile: — Büyükanneciğim! - dedi. - Dün- yada benim için en büyük saadet si- zinle başbaşa, hür ve ebediyen bekâr kalmak olurdu. Mihrinur hanımefendi içini çekti. — Evet... Bunu bende istedim... Eğer hayatım ebedi olsaydı. — Niçin ille beni evlendirmek isti. yorsunuz? — şka çare var mı?... kanunu! — Vehbi beyi sevmiyorum ki, bü. yükanne. — Kendisinden nefret de etmiyor. sun ya? Hayatın İ da bulunan otuz iki kişiden yirmi se. İ neticesi ağır ve hafif olmak üzere — Hayır... Nefret de etmiyorum. — Alâ, işte... Nikâhta keramet var. dır... Ben de büyük babanla evlenirken Uşakta iki feci kaza | 30 kişiyi düğüne gütüren bir kamyon devrildi. Bir tren arabaya çarptı 30 yarali 1 ölü var Uşak 4 (A.A.) — Dün Gediz . Uşak gosesi üzerinde ve Uşak'a beş kilomet- re mesafede Söğütlüçeşme mevkiin- de feci bir otobüs kazası olmuştur. Burada yapılacak bir düğüne işti rak etmek üzere Gedizden otobüsle gelmekte olan ve içlerinde çocuklar kizi otobüsün devrilip yuvarlanması yaralanmış ve bir kişi de ölmüştür. Hadise ,bu kazadan kurtulan yol. culardan biri tarafından haber veril. miş bunun üzerine vaka mahalline | derhal sıhhi imdad otomobili ve sıh- hat memurları gönderilmiş, müddeiu- mumi ile hükümet tabibi yerinde me- seleye vazıyed eylemişlerdir, Yarahlar derhal Memleket hasta- Samsunda seylâb Bir çok evleri su bastı, halk emin yerlere yerleştirildi i Samsun 4 (A.A.) — Bir kaç gün- dür fasıla ile devam eden yağmurlar dün saat 16 da şiddetini arttırmış ve Bafranın İsmetpaşa, Tabakhane ve Gazipaşa mahallelerini su basmıştır. Her hangi bir kazaya mahal verme- mek için derhal gereken tedbirler alınmış ve su basan mahallelerdeki evler tahliye edilmiş, içinde oturan- lar emin yerlere yerleştirilmiştir, za- Tar tesbit edilmektedir. Yüzme seçme asabaktadarı Su sporları ajanlığı tarafından ter- tip edilen İstanbul yüzme şampiyon- Tuğu seçme müsabakâlarına buğün Beşiktaş klübü yüzme havuzunda de- | vam edilecektir. Geçen hafta başlıyan seçmeler bu- günkü son müsabakalarla nihayet bulacak ve derece alan yüzücüler, ge- | lecek hafta yapılacak olan İstanbul | yüzme şampiyonluğu müsabakaları- na girmek hakkını kazanacaklardır. Bugün saat 15 de yapılacak müsa- bakalar arasında 100 metre sırtüstü, 200 metre serbest, 1500 metre serbest, | 4X200 bayrak yarışları vardır. Galatasaray, sporcularının talebe olduğunu ileri sürerek bu müsabaka- Jara iştirak etmeyince Beykozlu yü- zücülerle aralarında olan rekabet kendiliğinden ortadan kalkmış ve dolayısile müsabakalar zevksiz bir şe kilde geçmiştir. Yarışlara Beykozdan başka De- mirspor ile Beşiktaş yüzücüleri de girmekte iseler de bu kiüpler yüzme şubelerini yeni tesis ettikleri için Beykoz yüzücüleri ile aralarında klâs | farkı bulunmaktadır. Bu sebepten bu seneki yüzme şampiyonluğunu Beykozun kazanacağı katidir ona bayılmıyordum. Necile kendini mahküm vaziyetinde hissediyordu. Penyuarının dantelâları kadar bembeyaz kesildi. — Evet kızım, ben de büyük baba- na aşkla varmamıştım. - diye devam etti, - Fakat pekâlâ yaşadık. Şerefi- mizle, şanımızla... Muhitimizden iti- bar, hürmet görerek. Kız, inledi: — Ah, bilmezsiniz hissiyatımı. Büyükanne, torununun saçlarını okşadı. Garip bir ifade İle: — İnan bana... Bu izdivaç zaruri- dir... « dedi. Bir müddet sonra, gayet güzel ya- ğız atlar koşulmuş bir araba, Acıba- demden zamanın mesiresi olan Fener- bahçeye doğru ilerliyordu. Necile, ev- velce verdiği sözü tutarak, bu 2 tem- muz günü kati cevabını söylemeğe gi- diyordu. Vehbi ana telefon etmiş, hâva- nin pek güzel olduğunu, kendisinin İ gezmeğe çıktığını bildirmişti. «Siz de gelmez misiniz?» diye sormuştu. Bu, verdiği sözü hatırlatması demekti. Araba bir tur yapıp durdu, Vehbi, hürmetle yaklaştı. Necile indi. Birlik- te ka ra doğru yürüdüler, İkisi de, heyecandan konuşamıyor. du. Nihayet genç kız: — Beni istediniz ve bunda israr ediyorsunuz... « dedi, — Bilmezsiniz nasıl bir arzu ile, Ne- gileçiğim, nesine nakledilmişler ve burada has tane ser tabibi ile Devlet Demiryoh ları ve şeker fabrikası operatörleri geç vakte kadar yaralıların tedavile« rile meşgul olmuşlardır. Bu feci vaka şehrimizde büyük bi? teessür ile karşılanmıştır. Uşak 4 (A.A.) — Bugün Afyondan İzmire geçen posta treni, Hama ile Lanaz arasında makinist sinyal ver. diği halde arabacının dikkatsizliği yüzünden, bir yaylı arabasile çarpış- mış ve bu çarpışmada atın birisi yar ralanmış ve birisi de ölmüştür. Ara- ba İçindeki yolculardan birisi ağır di. geri hafif (o yaralanmıştır. Yaralılar trene alınarak tren saat 12 de Usağa gelmiştir. Hastalar Memleket hasta- mesine yatırılmış ve tren yoluna de- vam eylemiştir. Tapu ve Kadastro Umum müdürlük müdür ve memurları arasında tayinler Ankara 4 (Telefonla) — Tapu ve ka- dastro umum müdürlüğü müdür ve me- murları arasında bazı tebeddüller olmuş ve bu arada teftiş heyeti relsi İsmail Hakkı İstanbul, muamelât müdürü Osman İz- mir, Ankara grup müdürü Celâl Agâh Bursa, Lütli Ankara grup müdürlükleri- Albay kadasiro, Sıtkı tapu den Ahmed Kavafb mua- olunmuşlardır. Adliye Vekâleti fotogrametri usulü ile kadastro tatbikatını lesrübe etmeğe karı vermiştir. İlk olarak Çubuk kazası © nin kadastrosu bu vsul İle yapılaca! Askeri harita idaresinin tayyare ve vesa- itinden bu tecrübelerde istifade edilecektir. Diğer taraftan kadastroda mümkün olan süratin temini için şimdiye kadaf yapılan tecrübeler üzerinde müzakerelerde bulunmak üzere Ankaraya çağırılmış olan tapu ve kadasiro müdürleri, umum mü- dür B. Halld Ziya Türkkanın başkanlığın» da bir komisyon hallinde toplanarak mü- sakerelere başlamışlardır. Bu gece Nöbetçi eczaneler Beyoğlu tarafı: Posta sokağında Garih İstiklâl caddesinde Limanciyah, Pangaltıda o Hlâskârgazi caddesinde Nargileciyan, Okçumusa caddesinde Doğruyol, Necatibey caddesinde Spo- ridis, Sarıyer Asaf. İstanbul tarafı: Fatih: Şehzadeta- şında Asaf, Karagümrük; Arif, Emin- önü: Bahçekapida Mehmed Kâz Bakırköy: Terziyan, Aksaray: Ziya Nuri, Fener: Emliyadi, Kum lelide Haydar. Küçükpaza: Cemil, Samatya: Kocamuslafapaşada Rudvan, Alemdar: Ankara caddesiii sinde Arif Neşet, Şehremini: Ahmed Hamdi Kadıköy: Muvakkithane caddesi Hâlid, Üsküdar: İskelebaşinsa Meri Heybeliada: Halk, Büyükada: Rıza, Ortaköy, Arhavulküy, Bebek, Bey- koz, Paşabahçe, Anadoluhisarı, Ta- rabya, Yeniköy, Emirgân ve Rumeli- hisarındaki eczaneler her gece açıktır. — Büyükannem sizin fevkalâde ta- raflımız, beyefendi. o Bu İzdivacın ol masını pek arzu ediyor. — Hakkımda teveccüh göstermekle beni kendisine minnettar birakiyor. Ayni teveccühe sizin tarafınızdan da nail olmak en birinci emelimdir. Bu son cümleyi söylerken, yalvar? gibi kızın gözlerinin içine bakıyordu. — Allahaşkına... Bir kelime söyleyi» niz, bir «evet!» deyiniz... Madem ki benden nefret etmiyorsunuz, bu izdi- vaca razı olunuz... Ondan sonraki saf- haların hep iehime inkişaf edeceğini göreceksiniz... Kendimi size hergün biraz daha sevdirmek için elimden ge“ len herşeyi yapacağım... Bütün mizâ- drum, en ince teferrüatına kadar huy” larınızı öğreneceğim... Sinirinize bat» mamak için herne lâzımsa hepsini yep pacağım... 7 Genç kız içini çekti, Ne yazık, efendim... - dedi. Erkek, hayretle gözlerini ona çevine di: — Nedir yazık olan? — Bu kararı kendi kendime vere miyeceğim... Size karşı ifaya mecbuf olduğum bir vezife var. C — Bana karşı mı? “ — Evet... Bir itirafta bulunmam we” zim geliyor. — Ne demek istiyorsunuz? dü (Arkası vasi

Bu sayıdan diğer sayfalar: