17 Eylül 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 13

17 Eylül 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“AKŞAMD/ Ucu bir milyar adama dokunan harb Napolyon demiş ki: — İngilizler bütün muharebeleri kaybederek, yalnız sonuncuyu kaza- marak nihai zaferi temin ederler. Ahbaplardan biri de İngilterenin üç beş asırdanberi hiç mağlüp olma- dığını gösteren bir liste hazırlıyordu. Tamamlayıp bana verecek, Neşretme- mi istiyor, Usta oyuncular dama oynarken karşı tarafa boyuna taşları verirler. Seyirciler: «Eyvah, mahvoldu! Deli mi bu?» diye düşünür, Fakat usta Sonra bir davranır, tek taşla ne var, ne yok karşı tarafınkini toparlayıve- rir, N Acaba Büyük Britanya bu sefer de | böyle bir meharet gösterebilecek mi? Sulh zamanında, ona göz yumdu, buna eyvallah dedi, atlatıldı, istihfat edildi, geriledi, verdi, sabır taşmı çat- Jattı. Kırk haraminin otuz dokuzuna boyun kırıp kırkıncısına celâllenen Hacı baba intibamı hepimizin üzerin- de bıraktı, Ve nihayet selli seyf etti, Fakat gene vermekte berdevam: Po- lonyanm yarısını Almanlar, öte yarı- sm Ruslar alıyor... Keza garp cephe- sinde henüz bir şey yaptığı yok, İşin garibi siyaset sahasında da en yağlı lokmaları karşı tarafa terketti: Geçen harpte Almanya aleyhine yetmiş iki buçuk milleti ayaklandırmıştı. Bu sefer, dnha yaman bir oyuna niyetlen. miş gibi: — 170 milyonluk Sovyetleri de al!.. 90 milyonluk Japonlar da senin ol- sun!... » der vaziyette... İtalyanm da bitarafık U pehrizini bir gün bozacağını farzedersek: 90 O milyon Alman ve tevabii 119 » Sovyet ve » s0 » Japenve » Li » Malyanve » 420 milyon insan... Bütün bunlar İngiltere ile Fransa- ya karşı mı? Eğer böyle ise yeniden tasnif yapmalı: Demek ki bir tarafta burjualaşmış, tok, vaziyetlerinden memnun, bir şeyin değişmemesine ta- raftar devletler ve müstemlekeleri. Dünyadaki toprakların ve insanla- rın dörtte birine malik olan İngiltere ile müttefiği Fransa - müstemlekele- rile birlikte takriben şu yekündalar: 405 © milyon İngiliz ve tevabli 105 s.a PFranuzve » $10 » İnsan. , İngiltere tarafının bir mazhariyeti . bu 510 milyonun şimdiden araların. da münazaasız harp haline girmiş ol. Yüalarıdır. Öteki tarafım 420 milyonu ise, henüz me derece anlaşmışlardır? Bu malâm değil! İleride de amlaşabi- lecekler mi? Acaba Balkan harbinin müttefiklerine benzeyip biribirlerhiin gözlerini oymağa kalkmıyaeaklar m? Asırlardır süren Cermen - Slâv ihtilâ- fının bir Alman - Sovyet ademi teca- vüz misakile halledileceğini düşün- abestir, Rus - Japon anlaşması da bir prensip birleşmesinden ziyade bir taktik uzlaşmasına benzemez mi? Hele İtalyanın vaziyeti bilsbütün meş- küktür. Amerika günün birinde kuv- vetini ortaya koyduğu takdirde İngil- tere lehine koyacaktır. Diğer tarafın lehine olan unsur, merkezi ve toplu vaziyette bulunma- Taridır. Nereden nerelerine saldınr- #in? Bir... İkincisi de, bunlar bir nevi #osyalisiçe isyan bayrağı kaldırarak, milletler ölçüsünde aç - tok dâvasına “ girişmişlerdir: «Gayret! Zengin ola- — Binemacı da değilim amma kışı pek severim bay-Amea!.. Yaz gelmez mi içime Bazı eşya son günlerde ortadan kayboldu Son günlerde piyasada birçok malzeme ortadan çekilmiş, bir kısmı- nın da fiatleri pek ziyade artmıştır. Kalay 280 kuruştan 12 liraya, demir 8 kuruştan 17-18 kuruşa çıkmıştır. Çivi bulmak imkânsız gibi bir hal almıştır. Bir kısım ecza flatlerinde de mühim yükseklik vardır. 'Tüccara sorulduğu zaman: «Eski flate yerine koyamıyacağız, onun için artırıyoruz» diyorlar. Bazı maddele- rin eski fiate yerine konamaması muh- temeldir, Fakat ucuz alınmış olan maddelerin tamamen sarfına kadar eski fiatini muhafaza etmesi lâzım- dır. Bunun için ihtikâra karşı esash bir mücadele açılması be bekleniyor. Alacak meselesinden kavga hemşerisi Rıza İle bir alacak yüzün- den kavga etmiş, Rıza Mustafayı bi- çakla ağır surette yaralamıştır. Ya- yali Cerrahpaşa hastanesine yatınl- mış, carih yakalanmıştır. bir sahaya kaldırılması muhtemel Kuruçeşmedeki halkın Kömür de- polarının kaldırılması aleyhindeki davası, mahkemece lehte verilen bir karar ile neticelendiğinden mah- kemenin kararı icraya konulduğu takdirde depoların kaldırılmasına zaruret hasıl olacaktır. B, Prost, kömür depolarının müs- takbel liman yanında inşasını zaruri gördüğüne göre -şayet Kuruçeşme de polarının kaldırılmasında kanuni ve hukuki bir zaruret görülürse kömür depoları şimdilik İstanbulun boş bir sahasına muvakkaten makledilecek ve ileride liman yeri tesbit edildikten sonra modern kömür depoları da ka. ti olarak burada yapılacaktır. örssananasanrnanaasasan snsassas sss EAAAAANB cağız! Onların refahma biz kavuşa- » ümdesi arkasında milyonları- nı sürüklüyorlar. Hücum vaziyetinde olmak, müdafaa vaziyetinde olmak. tan iyidir, derler. Keza halkları ara sında müstemleke insanı geriliğinde- ki nüfus ekalliyet mesabesindedir ve bunlar daha derli toplu yerlerde, har- be eiverişli kimselerdir, İşte 510 milyonla melhuz 420 mil- yon bu şerait içinde karşılıklı cephe- lere yerleşti, verleşmekte... Arada sü- rüklenecek küçükleri de besaplarsa- nız (çocuklar ve ihtiyarlar dahil) bir milyar adam - bilföl yahut cephe ge. risinde istihsalile, veya ekmeğinden, sütünden fedakârlık etmek suretile - harbe tutuşmak üzere... Kismen de tutuştu. Amerikayı, Çini hesaba katmadık, rakam bu kadar kabarıktır: Bir mil- yar adam... (Vâ - Nü) Kumkapıda Mustafa adında biri | Kömür depoları! Şimdilik muvakkaten boş | Haklı şikâyetler Nöbetçi i eczaneler i işi tanzim edilmelidir Dün âcil bir tedavi için Eminö- nünde nöbetçi eczane aradık. Pazar olduğundan eczaneler küpa- aydı. Üzerlerinde «Bu gece nöbet- çi ecöane (falanca milessesedir» denmekte ise de bir! ötekini tut- mamakta ve bahusus pazar günü - gündüzün - merenin açık oldu- ğuna ânir bir nol göze çarpme- maktaydı. Bazı milesseselerin ya- aları ise tozdan Okunmuyacak haldedir, Yolda yürüyen polislerden ve seyrüsefer memurlarından malü- mat istedik. Bizi Sirkecide Babi- âli caddesinde bekliyen noktaya gönderdiler, Saat 14 te bekliyen memur yanlış eczane tarif etti. Oraya kadar giderek gene kapak kepenklerle karşılaştık. Noktanın 14,10 da nöbet değiştirdiğini gör- dük. Yeni nokta, merkeze telejor ederek bize nöbetçi eczanenin ye- rini söyledi, Pakat hastanede ıztı- rab içinde bulunan hastamızın imdadına bu intizamısızlık sebe- binden yarım saat leakhurla ye- tiştik. Bu mühim içtimai işin yo. luna sokuldasını dileriz. (İmza mahfuzdur) Sivrisinekler Nişahiayi; Şili büvdliidi gene çoğaldılar Geçenlerde Nişantaşı, Şişli ve hava- Jisinde sivrisinek mücadelesine baş- lanmış, havaların bir parça serinle- mesi üzerine mücadele yarıda bırakıl- mıştı. Son zamanlarda bu havalide siv- risinekler yaz günlerine rahmet oku- tacak kadar çoğalmışlardır. Belediye- nın, Sihhiye Vekâletinin bu işle alğ- kâdar olârak esâli bir mücadeleye geçmeleri lâzımdır. 4x Küçükpazar önddesinden geçmekte olan Hakkı adında birine, bir kamyon çarpmış, iki bacağını da kırmıştır. Yaralı Cerrahpaşa hastanesine kaldırılmıştır. Pangalada Poadpaşa apartım, oturan 18 yaşındaki Cemile, Eminönü - Bebek iramvayna binmiş, sahanlıkta dur- muştur. Tramvay arabası Dolmabahçe ca- misi önüne geldiği vakit Cemile, sarsıntı- dan caddeye düşerek yaralanmıştır. Yara- nm ilk tedavisi yapılmıştır. k Ayvansarayda cıvata fabrikasında ça- hşan 13 yaşlarımda Hüseyin oğlu Nuri, fabrikada çalışırken bir kaza neticesinde sağ gözünden yaralanmış. Cerrahpaşa has- tanesine Kaldırılmıştır. X Paadın idaresindeki otomobil, Pan- gallıda Bayır sokağında 13 numaralı evde otüran “7 yaşlarındaki Onnik'e çarpmış, ya- ralamiştir. Şoför yakalanmış, yaralı, Şişli Çocuk hastanesine Kaldırılmıştır. A Şoför Süleymanın idaresindeki otamo- bil, 85 yaşlarında Sarkis Camcıyana çarp- muş, yaralamıştır. Şoför yakalanmıştır. İ müş ve bir proje hazırlamıştır. ŞEHİR HABERLERİ Ihtikâr mücadelesi. Mısır çarşısı İstimlâk başlıyor, binada tadilât yapılacak Mısır çarşısının istimlâki için bu günlerde kıymet takdirine başlana- caktır. Çarşının etrafında bulunan bütün binalar da birlikte istimlâk edilecek ve Yenicami ile Mısır çarşısı « arası binalardan temizlenecektir. Belediye binada yapılacak tadilâtı tesbit etmek üzere bir proje hazırla- yacaktır. Mühendis mektebinin dış duvarı Gümüşsuyu ile Dolmabahçe ara- sındaki yolun üzerine tesadüf eden mühendis mektebinin dış duvarları yolun istikametini bozuyor. Belediye, yolun İstikametini tadile lüzum gör- Bu proje Nafia Vekâletine gönderilecek ve mektebin yol üzerindeki kısmın- dan bir parçasının yola alınması için Nafia Vekâletinden müsaade istiye- cektir. Yeni bir hâl Toptan yağ, peynir, kuru sebze burada satılacak Belediye, yağ, peynir gibi madde- lerle beraber kuru sebzelerin toptan satışı ve muhafazası için soğuk ha- va depolarını muhtevi yeni bir hâl yaptırmak fikrindedir. Bunun için tetkiklere başlanmıştır. İlk mekteplerdeki fakir çocuklara yardım İlk mekteplerdeki fakir çocukların öğle yemeklerini ve mektep levazım- Jarı tedarik etmek üzere her mektep- ie teşekkül eden himaye heyetlerinin yaptıkları yardımların genişletilmesi geçen ders yılı nihayetinde karar. Jaştırılmıştı. Fakat bü karar © za- man tamamile tatbik edilememişti. İlkmektepler açılınca himaye heyet- deri, kendi mintakalarındaki yoksul çocukların miktarın ve ihtiyacını tesbit edecekler ve geçen seneye na- zaran bu sene daha geniş mikyasta yardım yapılmasını İmine çalışacak- lardır. Belediye teftiş heyeti kadrosu Belediye müfettişleri şimdiye Ka- dar yalnız Belediyenin dahili muz- melâtını, memurlar ahval ve vazi- yetini konrol ediyorlardı. Halbuki Belediye esnaf işlerinin kontrol ve muayenesi hususunda müşkülâta uğramaktadır. Bu itibarla teftiş ta- limatnamesinin tadiline lüzum gö- rTülmektedir. Belediye teftiş heyeti kadrosunda- ki noksanlar tamamlandıktan sonra yeni müfettişler alınacak ve bunlar bilhassa halka taalluk edilen umu- mi teftişlerde istihdam edilecekler. dir. . Herkes plâjlara, güneşin fıkırdadığı yerlere koşarken ben yarasalar gibi loşluk- « Alta ay yaz Fikretin: «Bir ıztararı serd ile titrer mükevvenat siya © yiz Bığu m — Zatıâlinizi bilmem, fakat ben karı çi- mene tercih ederim! Harp: edebiyatı ' hüküm sürüyor — Haydi diya Namık! Seni göreyim, at bir'düşeş... — Düşeş atsa neye yarar?. Bak. sana, altı kapıya girdi. Burası Siegiried hattına benziyor, Kolay ko- lay yarıp çıkamaz. Köşede iki kişi tavla oynuyor. Et raflarına halkalanan seyireiler İki taraflı olmuşlar, karşı karşıya bağ“, rışa çağrışa oyuncuları teşci eği yorlar: — Haydi Namık, gözünü seveyim; bir çihar at. Öteki oyuncunun taraftarları gay“ relleniyorlar: — Aman Ahmedciğim, kuvvei mia- neviyeni kırma, Bir sebayidü at, yan taraftan taarruza geç. Derhal cephe- yi yararsın. Etraftakilerin gürültüleri oyuncu- ların ikisini de sinirlendiriyor: — Yahu; biz çarpışıyoruz, siz gü- rültü yapıyorsunuz. Nerede ise zar- ların üzerine İngilizler gibi beyanna- me atacaksınız. Beri tarafta gene kalabalık bir grup, İskambil oynıyan dört kişinin etrafını sarmışlar. Oyunculardan biri asabiyetle kâğıdı fırlatıyor: — Haydi bakalım. Maça kızımı al mazsanız oyunu kaput yapacağım ha... — Yap Şakirciğim. Ben de sanâ yardım ederim, 'İkimiz bir olup öte kilere taarruza geçelim Öteki büsbütün asabileşiyorı — Hayır, hayır. İstemem. Sen bita- raf kal, Ben kendi kendime hepsinin hakkından gelirim. Kahkahalar çınlıyor: — Başımıza Hitler mi kesildin be adam7,. Tek başına etrafa saldırı yorsun amma, biz de bir ittifak ya- parsak sen zarar edersin, Haydi, Hü- seyin, seninle İttifak yapalım. Hik- met, sen de girer misin? — Hayır. Benim vaziyetim iyidir. Hepinizle ademi tecavüz paktı imza- larım. Fakat sonra bana taarruz et- memek şartile... Asabi oyuncunun hiddeti artıyor: — Mademki maça kızını tutmadı. mız, ben de kaput yapıyorum. Veri- niz bakalım bir kupa. Hem oynuyor, hem yüksek sesle kupaları sayıyor: z — Ver bir daha... Dokuuuz, 00001, on bilir... Ve, birdenbire kaşları çatılıyor; — Eyvahlar olsun. Otuz iki sayıyı aldım amma, kaput yapamadım. Kupanın onlusu Nihadda kaldı, Hiddetle yanmdakine dönüyor: .— Hani ya, sen benimle ittifak ya- piyordun. Kupa onlusunu niçin da- — Elbette bayım. Sen Hitler gibi saldırmağa kallışımca ben de kupa onlusunu Maginot hattı gibi karşma diktim. Kabadayılığın somu böyledir Şakirciğim. İstersen Hüseyin bir sulh mesajı versin de barışalım. Kahvelerde oynanan her oyunda harp cephe çarpışmaları taklid ediliyor. Her konuşma mevzuün» da mutlaka araya harp sahneleri kas rıştırılıyor. Harp edebiyatı on beş gün içinde yerleşip hüküm sürmeğe başladı. Sokaklarda 7 oynıyan çocukların ağızlarmda bile Polonya, Almanya, Varşova, Siegipled kelimeleri eksik olmuyor. Cemal Refik —?. B, A. — Dünyanın barple Kızaran yüzü lara kaçanım!... altında karların başka türlü ağarmıyacak?.. bir.ezginliktir çöker, keyfim kaçar!... ; Bir düdü müncemit gibi âfakı bi hayat B. A. — Eskiden değildi amma be yıl ben de kara basret çekiyorum!..

Bu sayıdan diğer sayfalar: