4 Ekim 1934 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

4 Ekim 1934 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 Belediye intihabatı tinde kahnaktadır. Azalannyedek re asdlanm tefrik hucnsu tamamile halka bırakılrmş olduğundan fırka azalan fuka namzetlerinin hepsine birden rey ver. tnekte ve listder üzerinde hiç bir «ilinti yaproamaktadırlar. Fırka teşküâtı halkm fırka listderi ÜTernde yedek ve anl ayınrken hiçbi ' : r altmda kalmamasma dikkat * dir. ziyeti bugün tetkîk edilecektir. Dün Fatih kazasmm intihabı Kara • gümrukte 27 nci ilkmektepte yapılmış br. Burada kurulan serbest kürsüde Makbule Hanun isminde bir halk hatibi intihaba dair bir nutuk söylemiştir. Beşiktaş intihabı dün de TesvOdye camisinde yapılmıştır. Buradaki intihap yerine Beşiktaş ve civan ilkmektep ta lebeleri dün grup halinde gelmişlerdir. Yeni Şehtr meclisi namzetlerinden M • h k müderris Etem Akif Bey talebe ile bir hasbıhal yapmış ve küçüklere mtihabm mahiyet ve şümulü hakkmda izahat vermiştir. Ctanhuriyel 4 Tcçrinievvel193<« İstandardizasyon yapılırsa r » * J Zonguldağa bîr antrepo Iâzım.,. Ithalât eşyası günlerce bekliyor Odemişte maarif hayatı Bu şîrin kasabada mevcut mektepler, günden güne aıtan okuma ihtiyacını karşılıyamıyor Düh Fuka Umumî Katibî Recep Bey bütün inti hap yerlerini gezerek halkın alâkasını tetkik etti Sovyetler portakallarıHaluk Nihat Bey bu memura intihap iş(Birinci tahifeden mabait) mızm hepsipi alacaklar lerinden ejcektirmiştir. Bu, memurun. ya Recep Beyın tetktkatt Cumhnrtyet Halk Fnfcası Umumî Kâtibi Recep Bey dfin şehrimizdeki intihap yerlerinden bazısun, yanmda fırka vi lâyet heyeti reisi Cemal Bey bulunduğu halde, «iyaret etmiştir. Reeep Bey, fflt nyaret ettigi Bef9c • taş kazan intihap yermde BeşOctas kazatma mensup fırkanın faal azalarile bir hasbıbal yaomı» ve balkm rey verme hususundaki alâkastna dfldcat etmiştir. Recep Bey buradan, Beyoğlu kayma kamlık dairesine giderek oradaki inti hap faaliyetmi tetkik etmiştir. Beyoğ • hmda da fırka azalan ve haflda temaslar yapan Recep B. buradan Fatihe gitmiş ve Kragümrük intihp yermde tet kikatta buhmmustur. Recep Bey Kara gümrukte Fatih kaza. reisi doktor H8tmet B.den burada fırka teşkilâtmm mtihap etrafındaki faaliyetmi tormuş ve intihap encümeninden rey adedi üzerinde malumat almıçhr. Recep Bey dön Kadıköy intihap yerini de ziyaret etmiştir. Bakirköyünde intihap Uç gündenberi Bakırköy belediye dairesinde cereyan eden Bakırköy intihabı çok hareketil olmaktadır. Bakırköyün biricik Sehir meclisi azasınm kim olacağı meraklı bir mesele teşkil etmektedir. Diğer kazalarda Dün Beyoğlu intihabı Haliçte Sütlüce vapur iskelesinin yanmda, Eminönü intihabı öğlede evvel Süleymaniye camisinde yapılrmşhr. Buradaki intihaba t&hsil Tvnçlerinm hepsi iştirak etmiş lerdir. Gnçler rey sandığı etrafında çok haıvretli hasbıhaller yapmışlar ve intih?p sandığı yanmda bulunan namzetlerden yapacaklan isler hakkında izahat aimiKİardır. Eminönü intihabı öğleden sonra Mercanhatun camisinde yapıl • mıştır. Tesir yapmağa çalışan bir belediye memuru Dün Fatih kazasmda Karagümrakte yapüan intihap yermde bir belediye menrurumın halkm reyleri üzerimlî yapmağa çahşhğı görülmüş ve derhal intihap yerine gelen Fatih kaymakamı kes bunu bütün vuzuhile kavnyordu. Bir doktorla konuştum: Avnıpada Yalovadaki tuvun ancak onda biri kadar cuya malik olan biiyük kaplıcalar gördüm. Bu kadar çok sudan bu kadar az kimsenm istifade etmesi yazıkhr, dedi. Bir lctnatçile görüstüm. O da ayni bahse söyle temat etti: Yalovanm mîrişanm te»rî et • mek yalnız Yalovayı değil, tstanbulu da İhya edecektir. Yalovava hariçten başhyacak seyyah akını Utanbul için de yeni bir kazanç sahası yaratacaktır. Bir iş adamı meseleyi kendi görüşü le şu şekilde ileri sürdü: Yalova bu memleket için yeni bir kazanç ve iş membaı olmak mevkiin • de iken maalesef bu halile Bursanm işini ve kazancuH paylaşmaktan ileri gidememiştir. Onu hariçten memk^ete para getiren bir müessese haline soktuğumuz gündür ki sarfettiğimiz emeklerin mukabi'ini görmüş olacağız.» Yalovada göriistüğiim alâkadarlar 150 yatakli yeni bîr otelin yapılmatı na karar verfldiği, hatta projeier bile hazırlandıği halde bilâhare bu tasav • vurun tehir olunduğuru söylediler. Yalovanın îstatistiklerile sabit olan inkisafı bu teahhurun amnierini pek yakında ortadan kaldıracak, 150 değil belki 500 yatak'ı bir otel vapm»^ za • ruretfle karşılaşılacaktır, kanaatinde • yim. Fakat biiyük emekler ve paralar sarfile meydana çıkanlan bu servet kay • nağından memleketin biran evvel isti fadesi hesabma bu kua müddeti dahi çok görerek sabırsızlansak, Yalovanın otel ihtiyacının biran evvel izalesini istesek acaba haksızlık eder miyiz? El bette hayır! CEVAT FEHMt Bupünkü intihap yerle*i • Bugünl'ü intihabat Emmönünde Ge d>kpaşa camisinde, Fatih intihabı sabahtan saat ona kadar AHbey kö«ünde, bondan sonra Eyün cam'smde, Üskü • darda Çlnili karakolunda, Beykozda ögleye kadar Anadolukavağı karako lunda öğleden sonra iskele kazinosunda, Kadıköyünde Rasimpaşa mahallesi ka rako! karşısındaki ilkmektep, Beşiktaşta Kunıçesme tramvay durak yerinde, Bevoğlu Beledive subesi ö*!eye kadar Şişli mahalleleri sabahtan öğleye kadnr teni* kortunda, öğleden sonra Bulgarçarşısındaki kahvedc, Sanyerde öğle den evvel Kireçburnunda, öğleden sonra Tarabyada, Adalar, Büyükadadabelediye dairesinde, Bakırköy belediye d="Ve*i"de cereyan edecektir. ^,. izmirde müntehinlere rozet dagıtılıyor tzmir gazetelerinin yazdıklanna gore, İ7m'r belediye intihabında rey atanla • ra birer rozet verilmektedir. Bu suretle rey atanlarla atmıyanlar tebeyyün etmiş olmaktadır. Domuzlarla mücadele Ya'ova ve tstiranca taraflannda yabani domuzlann gene çoğalarak mahsulâta fazla zarar verdikleri anlaşılmak • tadır. Vilâyet bunlarla mücadele için köylüye fişenk dağıtacaktır. Mübadeleden evvel Anadoludaki Rum'ann geni; mikyasta domuz eti istihlâk etmeleri bunJann çoğalmasına mâni tejkil ediyordu. Şimdi bu vaziyetin olmaması ve memleketimizde bun • lardan konserve veya sucuk imal edecek fabrikaların da bulunmaması Av rupada rağbet edi'en yaban domuzu «tlermin memleketimizde ihmal edil • me«ine sebebıyet vermektedir. Bir İngiliz fabrikasmın senenin mu • ayyen zamaplarında Romanya ve Bulgaristan sahillerine eönderd'ği hususî tertibatt havi vapurla domuz naklet • mekte olduğu anlaşilarak bu kumpan • ya ile temasa geçilmesi kararlaştırıl • mıştır. Dörfyoî Tîcaret^Odasrnamına bir Zonguldak (Hususî) Kömür havzasında istihsalât günden güre heyet Ankaraya giderek, porta arttıkca Zonguldak limanı da inkikallacın navlun ve ambalajları mesaf etmekte ve daimî bir sermaye seseleri etrafında, Türkofisle te • hareketine malik olan bu vilâyetin masa geçmişler ve bazı temenni • nüfuîu ziyadeleşmektedir. Çünkü lerde bulunmuşlardı. bu> ada her sınıf halkın kendine uyBu temennilerin tamamen ifası gun bulacağı iş sahalan vardır. temin olunmustur. Zonguldakta nüfusun daimî su • Devlet Demiryollan portikal rette coğalması bittabi umumî is tihlâk cerçevesini de genişletmek • sandıklarının nakliyesini 15 tonluk tedkr. Bu münasebetle, kömür, hubir vagon için Dörtyol Haydarpabubat, meyva ve saire ihraç eden şa arasında son tenzilâtlı tarife oZonguldak, pek tabiî olarak d'iğer lan 300 liradan 175 liraya indirnvşTürk ve ecnebi limanlaıında da mütir. Kereste için vaki talepleri de him miktarda ithalâtta bulun • de temin olunmustur. maktadır. Henüz Devlet Şurasından geç 1932 senesinde Zonguldağa Türk memiş olmasına rağmen portakal limanlarından 2,966,293 lira kıy metinde 18,617 ton ve ecnebi limanstandardizasyonu için hazırlanmış larından 398,334 lira kıymetinde olan nizamname bu yıldan itibaren 1,199 tcn eşya girmistir. Bu miktar tatbik edilecektir. 1933 senesinde ve 1934 senesinin ilk Sovyetler, geçen sene, portakaldokuz ayı zarfıcıda çok d'aha fazla larımız standardize edildiği tak • aı tmıştır. dirde hepsinin Rusya tarafından saBuna rağmen Zonguldakta henüz tm alınacağını ve Türkiye mahsulâbir gümrük antreposu yoktur. Butının Rusya ihtiyacma kâfi bile gelraya gelen mallar gümrük muame • lesi ikmal olununcıya kadar iskele miyeceğini bildirmişlerdi. Bu se üzerinde bir yığm halinde ve gün • beple mahsulün standardize edil lerce bekletüiyo*. Hele hava yağmesile, ihracı da temin edilmiş o murlu ve karh olursa hiçbir şekilde lacaktır. rruhafazasına imkân olmıyan bu ŞEHIR İŞLERl emtia büyük zararlara uğruyor ve netice itibarile halk çok zarar görüyor. Çünkü tüccar ziyanını satacağı malm üzerioe zammediyor ve halk Eski sistem elterazileri ölçü ve ta pahalt alıyor. Hemen hemen saayar başmüfettişliğince şehrin her dece bu sebeple, Zonguldakta ha • yat Türkiyenin h y ı e n diğer bütün tarafından toplatılmakta ve yerleşehirlerinden daha pahahdır. rine yeniölçüler nizamnamesine mu* Çok müh!m bnr ticaret merkezi ovafık bir şekilde teraziler konul • laa Zonguldağa hecseyd'en evvel bir maktadır. Bu tarama ameliyesi bir gümrük antreposu inası elzemdir. iki hafta zarfında ikmal edHecektir. Rüçtü Bekir Yalnız son on hafta zarfında başmüfettişlikçe musadere edilen terazilerin adedi beş yüzü bulmustur. Bazı mütekait memurlardan aldığı • mız mektuplarda, Şirketi Hayriyenin tktısat Vekâleti halen mevcut Köprii > Usküdar, SaJacak • Harem olan ölçüler nizamnamesine ilâve • hattmda yapılan son tenzilât üzerine ten yeni bir akıcılar nizamnamesi devairde ücretle müstahdem mütekaitprojesi hazırlamıştır. Halen Şurayı lere ait bilet kamelerinin kaldırıldığın • Devlete sevkedilmek üzere bulunan d^i şikâyet edilmektedir. • . . bu nizamname, ölçek, şişe, bardak, İCfyfiyeti, alâkad»r makamlardan fıçı, teneke, benzin ve yağ^ tanklatahkik ettik. Bize fu izahatı verdiJer: rının ayar, alım, satım ve metnlj^«rrr.Memur abonejeri, üoreMr.^nüskete ithal seraitini ihtiva e.tmek • tand>em'ere ve mütekaitlere safen şa tedir. • ,• . mil dğüdir. Binaenaleyh, ortada kesil • miş ve azaltılmış birşey yoktur. Seni yen abone defterleri, barem ve memu • r<n kanunile devlet memuu addedilçn Sütçüler Cemiyetinin yeni idare kimselere münhasırdır. Bu memurlar heyeti seçimi dün yapılmıştır. Yeni devlet teşkilâtında çok az para aldık • idare heyeti, intihaptan sonra derlarından dolayı kendileri icin memurin hal toplanmış ve gec vakte kadar karneleri ihdas edilmistir. Ciinkü, üc &üt tevzii meselesi hakkında mü • retle müstahdem olanJann aldıklan pazakratta bulunmuş ve gazetelerde ra ile devlet teükilitmda çalıışan me • muhtelif şekillerde yapılan neşri • murlann maaslan arastnda çok f»rk yat ta ehemmiyetle mevzuu bahsolvardır. Devlet memurlanna verilen muştur. karneler ise keMİmh değildir.v Yeni idare heyeti, dünkü içtimaında şehrin süt derdile esaslı su • rette meşgul olmağa ve bunu hal • Sehirde tramvay seferleri saat on bı'r ledecek tedbirler almağa karar il° dört arasında çok seyrekleşnoekte • vermiştir. dir. Bu müddet içinde şirket az kalabalık olduğunu ileri sürerek arabaların mühim bir nvktarını depoya çekmekte: dir. Halbuki bu bes saat iç nde işliyen Son gün'erde yapılan teftişler, bazı tramvaylarda çok izdiham olduğundan mıntakalarda mezbahadan gelen etlerin bundan sonra bu s?atlerde de sık sık üstündeki damgalann kasaplar tarafınseferler yapılması Belediyece sirkete dan okunmıyacak bir hale gctirildiğini t e b ' î s edılmlçtr. : göstermiştir. B lhassa keçi etlevine vurulan kırmızı damg«lar tamamen silinmekte, yerine mor roürekkeple birta kım isartler yapılmaktadır. Bundan Havagazi ve terkos saatleri kira besonra etlere vurulan damgaları bozan delleri hakkında Nafia Vekâleti yeni kasaplar hakkında çok şiddetli takibattta bir kira cetveli hazırlamıştır. Yeni kira bulunulması için bütün belediye şubetarifesinin bu ay içinde tatbikına başlalerine tebligatta bulunulmuştur. nacağı söylenroektedir. ödemifte tnb'nü ilkmektebi ve ortamektep binalan tzmir «Hususî muhabirimizden» tzmir vi'âyetinin en maruf kasabalanndan biri olan ödemiş, birçok hususat • ta birinciliği aldığı gibi Maarif işlerin • de de mümtaz bir canlılık arzetmekten geri kalmamıştır. Vakıâ bu kazanın cesametine göre Maarif tetkilâtı bugün için noksandır. Fakat bu captaki kaza > larla mukayese edilirse ödemiş cidden kudretli bir varlık ifade eder. 100,000 nüfusu havi olan bu şirin kasabanm maarifini gözden geçirelim. 116 köyü bulunan bu memleketin bugün faal, gayrifaal 86 mektebi mev • cuthır. Bu mekteplerden 54 ü faal, 5 i muallimleri asker bulunması dola • yısile kapalı, 17 si 934 nihayetinde, 11 adedi de 935 senesi sonunda ikmal edilecektir. Kazanın mua'lim kadrosu 90 asıl, 12 si de vekil muaüimdir. Bu kadroya göre muallim adedi Ihüyn** kifi gel . memektedir. Bu sene ikmal edilecek mekteplerle hali hazırdaki mekteplerin kadrosunu doldurmak icin 22 mualli • me siddetle ihtiyaç vardır. Kaza m^rkezinde okurna çağmdaki çocuklar 1807 erkek, 707 Inzdır. Bu mevcuttan okuyabilenler 1525 dir. Geçen seneden okuyamıyanlann adedi 384 tür. Bu yü okuma çağina dahil oianlan da hesaba katarsak bu yekunun ehern • mr"etr pekâTa anlaçılır/ Bu sene ilkmektsplerden 6 3 talebe mezun oimuştur. Buna mukabil şimdi ye kadar müracaat edenlerin adedi 250 dir. Bu gibi müracaatle • ri reddetmem^k için bir namzet def • teri açılmıştır. Bu hususta dinlediğim baba sikâvetlerinin sıhhafa'ni anlamak için Maarif memurluguna uğradım. Orada ka'dığım yanm saat zarfında şa> hit olduğum manzara hem gururu, hem de yeri davet eder. Çocuğunu mekteoli kıyafetine sok • muş, elinden tutarak Maarif memuru • nun masasına gelen adamcağızuı oğlu • na, Maarif memuru sordu: Mekdîbe sen mi girmek istedin yoksa baban mi getirdi? Hem ben istedim, hem de ba • bam. Babası ilâve etti: Beyim çocuk istemiyor değil! F?kat asıl ben istiyorum. Bu devir okuma k devridir, dedi. Maarifi bu kadar takdir eden şu a • damcağızm san'atini anlamak meraki • le sordum: Ne îş yaparsutız Deveciyim. Sordum: Devecilikte okuyup yazmağa lü • zum V Hraı? Cebinden uzun bir sicime bağlı mü Sizin zevcin?z beni burava sretiren adam ırudır? Evet. Kadm bundan sonra başka birşey söylemiyerek dışan çıktı. *** Madam Katm kocası Şarli timarhanenin dış kapısından çıktı. Kır laeda biraz gezinmek istiyordu. Zihnen pek meşguldü. İşlerin yolunda gitmediğinden şüpheleniyordu. Efendisi AI Klark iki gün evvel gönderdiği mektupta ona eşkâl ve ki • yafetini mümkün olduğu kadar değhtirmesini emretmişti. Gerçi bu em'jr yersiz değildi. Mis Normayı kaçırdıktan sonra eşkâl i bütün gazetelere geçmişti. Fakat bu mektup ayni zamanda tehlikenin büyüklüğünü de ihtar ediyordu. Körü kö • rüne ne Allahm belâsı işlere karış • mıştı. Hakikî çehresini henüz görmeğe muvaffak olamadığı bir ada • mın şeriki cürmü mevkiini almıştı. Yarın bütün mes'uliyetin kendisine kalması muhtemeldi. Bu genç kızm işi başka hiçbir işe benzememişti. Bütün memleket hâlâ onun kaçırılmasından bahtediyordu. hüriinü çıkardı: Şuraya bir imza et dediler mi kör gibi mübürii ellerine vererek ne yaptıklannı bilmeden mühürlüyoruz, bari oğlum deveci olacak olsa bile akı karayı seçsin de imzalasın! Cevabmı verdi. Bu saf yurt • taşın yüzünde, cehaletin fena • lığmı anlıyan bir nur panldıyordu. Maarif memuru çocuğu kabul etti. Adara • cağız nesıl teşdkkür edece»ini bilmi • yordu. Onun arkasmdan bir daha, bir da ha, bir daha geldi. Yanm saat zarfın da müracaatçi'erin adedi c'dden dik • kate şayandı. Ha'kınnzın bu rağbeti göğüs kabartıcıdır. tlk tedrisattan sonra ehemmiyetle kendisinden bahsettirecek ödemişin bir de ortamektebi vardır. Bu mektebin geçen seneld mevcudü 180 talebe idi. 21 mezun vermce 159 kaldı. Buna mukaba v'mdiye kadar müracaat eden ve kaydolanlaru. «dedl 91 dir. Yani mektep mevcudü, b« « n e zarfuıda 180 den 250 ye çıkmıstır. Bir ser.e îçînde bu kadar kabaran bu mevcut, ileri se nelerde fevkalâde tasacak ve su Uşki • lât hiçbir suretle kâfi gelmiyecektir. Bugün 'mektebin Ge aımf, bir de fubesi v«rdur. Yalnız ikinci sınıf « 0 mevcutlü dür. Bu kesafet, muallim için nekadar zorsa talebe icin de o kadar müşkül ve faydasızdır. Ders alan da veren de bu velvele içinde bunalır kalır. ödemiş Ortamektebtnm bir hususiyeb' daha var dn. Mektep yalnız ödemiş ve mülha katına ait değildir. Tire kazasmm 75, Bayuıdır kazasmm 24, ilkmektep mezunlannm müracaat edeceği bir melcei irfandır. Şimdflik üç kasabamızm ilk • mektep mezunlanna cevap vermek me\ kiinde bulunan bu mekteo, ba teşkilâtiEe pek sdnşdc vaziyettedir. Âcil ted birler almması için ait makamın bu nok taya dikkat nazannı memleket maarifi namına celbetmek isteriz. Evvelâ ilk • mektep smıflannda mevcudü kanunen 50 olması lâzımken ihtiyaç dolayısile 65 e çıkanlmışttr. Bunu, jrünün i • cabına göre dün icin zaran yok diyelim Fakat bu sene smıflar 75 e çıkmıştır. 75 talebeye bir muallim değfl, iki muallim zor meram anlatır. Bugünkü ter • biye ve nınî tetkike göre, bu mevcutla vazife görmek cidden çok müsksüldür. Bu tarzla befcleneni d«ğil, olabfleceğe ran olmak demektir. ödemişin daha bir ilkmektebe şid • detie ihtiyacı olduğu gibi ortamektebe de iki şube daha açılması çok lâzımdır. Ümit ederiz ki bu ihtiyaç kendisini his« settirmiş olsun. Nevzat Ekrem Al Klark meydanda olmadığma göre mücrim kendisi olmuş oluyordu. Şarli şimdiye kadar bütün emir Ieri Marküs Flitten alırdı. O bir işi tânzim ve tertip etti mi hiç korku kalmazdt. Markü* Flit öldükten sonra AI doğrudan doğruya emir vermeğe başlamıştı, doğrusu o biraz müsamahakârdı. Kendisine yalnız: Givenda Gilfordu kaçırınız! Emrini vermiş, nasıl kaçıracağını, ne gibi tedbirler alacağını tayine yanaçmamıştı. İş kendisine kalınca elbet böyle karışirdı. Şarli yolun dönemeç yerine gelin ce birden durdu. Biraz ileride önlerinde başıbos birer köpek bulunan iki adam geliyordu. Bunlardan bi risîni derhal tanıdı. Polis hafiyele • rinm ba?ı Selbi idL Yıldırım gibi bir çalılık arkasına atıldı. Oradan sü rüne sürüne geri döndü. Koşar a • dımla timarhenin bahçeskıe daldu Babçede birkaç tane delî bir muhafızin nezareti altında geziniyor • lardı. Şarli ınuhafızın yanına yak • laşarak seslendit (Mabadi var) 500 ölçii toplattırtldı Şirketihayriye ve mütekaitler Sütçiiler arasındakî ihtilâfın halline çalışılıyor Tramvay seferleri Kasaplar etlerdeki damgaları bozuyorlarmış! Havagazi ve su saatleri kira cetveli Cellâtlar Şirketi Yazan: Edpar Vallas Tercume eden: Omer Fehtni 62 ğer tarafta kendisinin kapatıldığı odava benzer odacıklar sıralanmıştı. Üçüncü cephede de üstü şişe kırıklarile örtülmü?, ortasında yalnız bir tek küçük kapısı bulunan büyük bir duvar yükseliyordu. Zemini ince kumla örtülmüs olan bu avlu acaba neye yarayordu ? Kendisini biraz hava almak için oraya çıkarsalar olmaz mıydı? Normanın bu arzusu sanki muhafızlanna malum olmuştu. Aksama doğru odasına bir kadm girdi ve kendisini takip etmesini işaretle bildirdi. Koridoru dolasarak beraberce avluya bakan kapıdan çıktılar. leye oturdu ve Normaya: Dolasabil:>~siniz! dedi. * Genç kız kum üzerinde ayak izIeri görerek kendi höce esine ben ziyen diğer höcerelere baktı. Hiç biris'ain bahçeye kapısı yoktu. Muhafız kadından bunua sebebini sordu. Kadm homurdandı: Onlar dıaf'i çıkarılmazlar. Bana sual sormayın. Dolaşıp hava aîmaya bakın! Norma bir saat sonra tekrar odasına götürü'dü. Aradan biraz zaman gecirc:e bir başka kadm ye mek getirdi. Norma kendi kendine söylendi: Burada insanı hîc olmazsa açIıktan öldiVmüyorlar. Filbakika yemek bol ve nefisti. Fena muame!e de görmüyordu. Dısarı çıkmak ya sağı olmasa kendisini pekâlâ bir otelde farzedebilecekti. • * * Norma hapsolunduğunun üçüncü günü şafak sökcken uyandı. Ak şamdan erken yattığı için uykusunu almıştı. Yataktan kalkarken göz • Ieri pencereye kaydı. Jumayı av • luda görünce birden korktu. Sonra biraz kendine gelince Arabın ya'mz olmadığını, yanmda bir başka a • dam bulunduğunu farketti. Bu adam jıi yapılı, son derece zayıf, saçı sakalına karışmış bir ihtiyardı. O kadar zahraetle yürüyordu ki ilk bakışta hasta olduğuna hükmetme • mek mümkün değildi. Norma pen • cereye yaklaşınca ihtiyarın yüzünü de gördü. Çizgileri çergin. sarı, muztarıp bir çehre... Biraz daha dik kat ed:nce ihtiyarnı neden zahmetle yürüdüğünü anladı. Ayakları kalın zincirlerle bağlı idi. Yü> ücken onları sürüklüyordu. Muhafiz kadm kahve getirmek için odasına girince Norma cevap alacağını ümit etmediği halde ona gene bazı sualler sordu. Isminin Madam Kat olduğunu söyIiyen kadm bu sabah neş'eli görü nüyordu. Bahçedeki ihtiyae kim, Ma • dam Kat? Vallahi bilmem... Senelerdenberi burada... Zevcim 15 sene var, diyor. Norma demir parmaklıklar ara sınJan gözüken kOçük avluya bak

Bu sayıdan diğer sayfalar: