14 Kasım 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

14 Kasım 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

defterinden: 25 Recep Bıktım kocamdan. Zaten, ne ola- Sk? mahalle imamı. Modern bir kadı- Mn Tuhundan ne anlar. Akşam üzeri, Yemekten sonra, gert gert geğirir; Evvelğ — Estağfurullah. Sonra da; — Elhamdülillah alâ dinülislim ve Aİ tevhidili insan ve alâ hidayetür rah- Man! - der... Köşe minderine bağdaş kurar, do Sunun paçesiyle bileğinden bağlanmış m baş parmağiyle ha oynar, ha » &yni zamanda, gözlerini yarım | kapar, iki yana da sallanır, ha sallanır. — Efendi, yapma... Oğlumuz Ja bunları öğrenecek! - derim. — Zikrediyorum... — Zikrederken, ayağın baş par- mağile de oynamak mı lâzım? — Benim ayağım, âlemin elinden « Çünkü günde beş nöbet ap3sst Bir de namaz kılmadığım için bana taş atıyori, Büşımı "ya sabur!,, manasiyle ki Yana sallarım. Sen tahammül ihsan et, allahım... 16 Ramazan Buldum, nihayet buldum... Karşımızdaki meydanlıkta bir salaş- 9 kuruldu. Ramazan için o geldi. Ben de gittim. Yerime #ikıldr. Sakız Jeblebis! alayım da Yer; eğlenirim diye dışarı çıktım. Tam dey kuruşluk tarttmıyorum. Etekliğimi kalderdım, çorabımın paçâsından para de ne göreyim? Na Evvelâ Yazdım: — Ben senin ağzına göre kaşık de- BİL diye be abakiri Bap, kat, Öyle tatir tatl güldü ki. Yar de güzel oğlan, favarili yanakları * Esmer, uzun boylu. romanlardt cenetlemen (y) onlar gibi.. Hemen davrandı, uta- alafranga bir selâm ver - — Mersit Mersit - dedim. Ve, yerime kaçtım. Perde açılmca, ne göreyim? Benim ki oyuncu değil miymiş me- » Hem de kont rolü oynuyor. Ne ie Aşk halekındaki yek yanık sörler söylerken, bana doğ- lâm: aşk ediyor. Sen de ona güldüm. Hyy, yelrodan çıkarken, arkarıdan ye- drmeş, sahnedeki çiçeklerden bir Tai a e cesaret edebilir mi- nda yolun karanlık bir nokta- Ş sarıldı: Ee bir randevü veriniz! - diye Yalvardı, 27 Ramazan gecesi.. Biliyorum, günak. * e e hir kabil.. O camide ibadet de evde kabahat ettim. aktörü, alt kat pencerssin- 1 ni agi A rinde, hayatın wkini duydum.. ZN time atla. Vadim, Ayet, onu gene pencereden yol- Odanın Müz kapısından dışarı çıkar çık” kimini, beğerkmini? İmamın karısının | me zaman İsterse, kapım ona açıktır. asılzadeleri olduğunu okurdum. | Gözlerirdt şiş şişti Yüzünün sap sarı olduğunu hissettim. “Nebahat! Neba- hat!,, diye inlemeğe başladı: — Ne var, efendi? — Hastayım.. Başım ağrıyor, Ne- bahat.. Ve başmı dizlerime koydu. Ağ- lamağa başladı: — Ben ölürsem oğlumuzuu âkibeti ne olacak?.. Oğlumuz.. Oğlumuzu dü- gün, Nebahat... 16 Şevval Ne kocam, ne oğlumuz, ne evim, ne barkım... Gözüm biç bir şeyi görme- di. Hepsini bıraktım.. Mahallede kopa- câk dedikoduya ehsmmiyet vermedim.. İhtyiar annemin kalbine indi, kadın yu varlandı. Bu da bana vi geldi. Kaçtım... Aşıkımı, seviyorum... Şimdi artık, tiyatroda oynıyacağım. Onun peşindeyim.. Maşhur aktör Maz- lumla beraber, şehir şehir turneye Çı kıyoruz.. Salkım küpelerimi, kuşlu iğ- nemi, kaplumbağa yilzüğümü beraber aldım. Hepsini sattım. Üç yüz elli ra tuttu, Bu para da bana destek olacak. 16 Mayıs Mâzlum, kocam gibi geyirmiyor. Fakat bütün şeytanları başına topli- yacak kadar rslık çalıyor. Ve benimle kavga ediyor. Hem de ne kavgsar! “ben seni beslemeğe mecbur değilim! kendi yemeğini kendin al... diyor. “aman Mazlum.. Mücevherlerimi sattığım za- man böyle söylemiyordun.. Beraberce oturuyor, gülüşe oynaşa yiyorduk.. Şim- di benim param kalmadı, senin eline Şehzade başmdaki yeni kumpanyadan iki buçuk kuruş geçti diye mi böyle ol- duk?.,, vay efendim ben miyim bunları söyleyen gelsin dayak jasıllar.. Hâlime, mahalledeki köpekler gülüyor. Tabit bildikler, tanıdıklar da gülüyor.. Muzib çok, gitmişler, imam efendiye vetiğtir — öy a — eee Hiç ses çıkarmamış. İçinden, elke- te “oh olsun!,, demiştir. 17 Mayıs Oğlum geldi: — Anne! - dedi. - Babam diyor ki, buyursun! diyor. — Allah esirgesin.. Yazdıysa böz- sun! » cevabını verdim. 20 Haziran Gene turneye çıkıyorduk. Hep »ir- likte hazırlandık. Şarlonun bir sirk fil- mi vardır. Bütün oyuncular girer, o, arabalarm arkasından baka kalır. Ben de ona döndüm. Mazlım: — Paran varsa gel! ben, yol mas- rafını çekemem! - dedi, Halbuki, bütün param beş lira borç tan ibaretti. Çünkü Şehzade başında oturduğumuz pansiyona on lira börç - lanmıştık. Mazlum “beşi benim,, diye rek çıkarıp vermiş.. Öteki beşi de ben den alınması lâzım geldiğini vöyleyip şıkmış, gitmiş. Dünya yüzünde kimsesiz, metruk kaldım... Başımı yastıklara gömdüm, ağla- mağa başladım: Ne yapacağım? nereye gideceğim? Meğer, pansiyoncu kadm tembihli imiş. Gidip oğlumla ( babasma kaver vermiş. Kapımın açıldığını duyarak, bi- şımı kaldım ve onları karşımda görünce yerimden sıçradım. Çocuk boymuma s3- nıldı. Babasr bileğimden tuttu: — Haydi eve, Nebahat.. Fazat, zar etme ki seni karı diye skyorum. Çocüu- ğZumun annesisin diye. Kuzu gibi itaat ettim. Yüteğimde bir ezginlik, fakat tatlı bir memnuniyet hissediyorum... Efendi, kendi kendisiyle konuşur gibi:: — Hiç bir şeyler diyemez'er.. Ço- cuğu ânasız bırakacak değildin ya. - diyor. kadar ayağınm baş parmağiyle oyna - Tenten amca nın köpeği HABER ) Yazı işleri telotonu : 20472 idarevenân >“ 424379 « ABONE ŞARTLARI * Türküye | Ermebi 1400 Kr: 7790r, 730; w VasA;, : El Senelik 400 | 180. Sahibi ve Neşriyat Müdürü: | Hasan Rasim Us Basıldığı yer (YAKIT) matbaös sın.. Ve öteki istediği kadar favori be raksın, Sakız leblebicisinie para versin, bana buket takdim etsin... <5 kocümdır.. Öteki öm i| hennemin dibinceme İF&- Nü) 3 1 nam birakmış birçok insanların arka arkaya idam edilmeleri yılıdır. Bu yılm 14 birinci teşrin günü, 142 sene evvel bugün Manoel idam edil- di. Bu idamdan sonra Jirondonlar sa- kınmağa başladılar. Fakt artık öldürme siyaseti başlı- mıştı, Manoelden sonra Rabosen Etye Kondersenin başları kesildi. Vilâyetlerde dahili muharebeyi teş- vik etmiş olan mebuslara, nerede rast rhal öldürülüyordu. ünkü mevkiinde taraftarları kalmamıştı. Müdafua ediliyorlar, istihdaf, tahkir- lerle karşılanıyorlardı. Sal, Gade, Barbaro, adlarındaki me- buslar, işle yukarda yazdığımız gih: rastlandıkları yerde öldürülenlerden- dir. pekler tarafından yarı yarıya parça- lanmış cesetleri bulundu. Jirondonlardan sonra onları hima- ye etmiş veya onların fikirlerini be nimsemiş olanlara sıra geldi. Eski Hariciye nazırı Löbrun ihtilâ! mahkemesi kararı ile idam edildi. ki Maliye nazırı Klavyer kendini öl. dürdü. Dük Dorlean da Jirondonların ortağı sayılarak ortadan kaldırıldı. Mahkeme derhal kararını veriyor ve idam Allahın emri gibi yerine getiri- Tiyordu. Fransa birinci meclisi azasından Bayyı ve Barno da idamdan kurtula- madılar. Bu idamlar adaleti yerine getirmek Için mi idi? İşte hükmü veren tarih: “Hulâsa bu, adaleti temin değil, He- ber'in teşvikatı ile hareket eden bir ekalliyetin hırs ve intikammı teskin idi.,, 31 birineiteşrin Ogünü yazdığımız mesinin tam yirmi mebusu İnklâp meydanında idam ettirdiğini görmüş- tük. Bundan bir müddet evvel de kra- Bu seneler, bir silsile halinde kanla yoğruluyordu.. Her muvaffakiyetin tethiş ve idam ile mümkün olacağıma HABER'in Gizellix Doktoru Kuponu: ününe ©—————— Yazan : Niyazı Anmet 142 sene evvel bugün Fransa ihtilâlinin kanlı idam silsilesine başlandı dJirondonlar ve onlarla alâkası olanlar için idam Allabın emri gibi tatbik ediliyordü 1794 yılı, Fransa ihtilâl tarihinde; | ! İ Cirondon meb'usları idam edilirken... inanılmıştı, Ve bütün bunlar ya dai teskin, ya iktidar mevkiini almak ve ya düşmanı (1) tepelemek içindi. Fa- kat bütün bunlara rağmen hedef İs- tipdadı yıkmak ve yerine hürriyeti getirmekti. 7 Fransa inkılâp tarihinde hürriyet için akıtılan kanları, eşine rastlan- maz derecede veciz olarik madam Rolan, başı kesilmeden önce izah etti; — Ey hürriyet, senin namına ne ci İ nayetler irtikâp ediliyor. “d i .. ği Benian tm ema sere Buzo ve Petyon'un bir tarlada kö-| “ğ Ksa dalgak radyo, İngilterede tes bit edilmiş bulunan uykusuzluk hastalı © ğına müptelâ olan tam 2.000,000 kişiye yeni ümitler vermektedir. Londüra hastahaneleri uykusuzlukla mücadele eden makineler alp kurmuş- lardır. Bunlar kısa Galgalar halinde enerji vermekte, enerji de başa bağ- lanarak elektrotler vasıtasiyle hasta ya naklolunmaktadır. İnsomnya dediğimiz uyku hastalı ğiyle mücadele eden yeni bir mıkine de rahatsızlığı kulaklar vasıtasiyle gider- mektedir. Gramofon usulü bir tertip- le kulakta yumuşak ninni sağıları ha- günü gününe tarih de, ihtilâl mahke.| 8) etmektedir. Uyukusuzluktan rahzlmzek çeken adam bir düğmeye basinca yatak odâsı arıların vınlaması, yaprakların hrşırğam liçe Mari Anluvanetin başı kesilmişti İ ması suyun şırıltısı gibi hoşa giden sa- dalarla dolmaktadır.. Hattâ şimti uyku» yu cebinizde taşıyabilirsiniz... “Uykusuzluğa karşı mücadele için yeni bir usul de: Göz kapaklarının üs. tüne bağlanan bir ipek maske, ve burün delikleri yakınma konan ıslak bie bezdir. Bunlar ceplerde ve el çantalarına taşı « nabildiği için bu usul taammüm etmek « tedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: