1 Haziran 1934 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 10

1 Haziran 1934 tarihli Kadro Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

asırlık devrin mahsulüdür. (1) Orta çağ münascbetlerinin inhilâ li, sermayenin teşekkülü, emtia isthsalinin genişlemesi, bir işçi sınıfının doğması... ve buna mümasil hüdiseler, hakikaten, yeni icatların başarıldığı ve makinaların sanayie tatbik olunduğu şu son bir buçuk asrın tabii neticelerinden başka bir şey değildir. O halde Türkiyede de, «işçib deyince bizim herşeyden evvel, makinaların «ücretli sâyz yoluna döktüğü insanları, Orta çağ manzarasını taşıyan el işçiliğinden, dükkâncılıktan, köylülükten ayrılıp fabrika kapılarına toplanan hukukan hür ve fakat kendi hesaplarıma çalışma vasıtalarından mahrum ücretli insanları an- lamamız lâzım gelecek. Fakat görüyoruz ki, memleketimizdeki makinalı sanayi, bugün- kü halile, memleketin iptidai sahalarmda, hiç te böyle bir inhilâl yapabilecek ve meydana hesapsız «ücretli sây» ashabı atacak vaziyette değildir. Fakat diğer taraftan gene görüyoruz ki, mem- leketimizde eski resanetini tamamile kaybetmiş yüz binlerce aileler, müstakilen çalışma vasıtalarından mahrum yüz binlerce vatandaşlar, yani bütün maişet vasıtası kol kuvvetini kiralamak- tan ibaret kalan geniş bir iş kadrosu vardır. Yani makinalı sanayi daha hâkim kudretini tesis etmeden, bütün mukadderalı ve ümidi bu sanayie köl kuvvetini kiralıyabilmek- ten ibaret kalan bu geniş iş arayıcılar kadrosu zatecn doğmuş bu- lunuyor. O halde bu hâdiseyi nasıl izah edelim? Memleketimiz- de toprak sermayelestirilmeden, makinalar, hattâ en mühim şe- hirlerimizde bile henüz el tezgâhlarının yerini tutmadan, müsta- kil mülkiyetini kaybedip ücretli süy sahasına atılan bu azim işçi veya iş arayıcı kadrosunum kaynağını nerede bulalım? Evet. Vakıâ Türkiyede makinalı sanayiin hacmi, ziraatteki büyük (1) Vakıâ başkası hesabına çalışmak Yarihin ner devrinde mevcullu. Fakat bugünkü şekllle Ücretli süy, uncak sön bir buçuk sörin yani kapilalizm de diğimiz içilmal nizaam mahsrlüdür. Hazl zamanlardaki esir veya köle «işçi> değildir. Orta çağdaki reaya, toprak sahibinin toprağına bağlı ola- rak çalışan «toprak kölesi> koeza işçi değildir. Orta çağ lunealarının «<Es- naf> 1, yanı usta, kalfa veya çırağı da bugünkiü işçiye bensemezler. İşçi bü- tün bumlardan farklı olarak hukukan tamamen hür, fakat mülkiyet sahibi olabilmek için müstakl! istihsal vasıtalarından tamamen mahrum olan Ve muayyen zaman mukavelelerile çalışan ücreti sây sahibidir, 10

Bu sayıdan diğer sayfalar: