| maktan birşey çıkmaz, istihlâki de arttır- PERŞEMBE 25 ŞUBAT 1932 7 nci sene, No. 2170 NUSHASI 5 KURUŞTUR Sp ve Başuha.rriri Siirt Meb'usu MAHMUT Umumi Neşriyat ve Yazı Müdürü ETEM İZZET Yenibîit/çg yz;pılırk'en Varidat niçin azalıyor? — İstihsali arttır- mak lâzımdır — İstihlâki arttırmak içilg de halkın iştira kabiliyetini yükseltmelı — O halde hububatın fiatı, bugün tetkik edilecek mevzuların başında olmalıdır! garist. Macaristanın tecrü- ANKARA, (Telefonla - Baş muharririmizden) — Geçen se- neki bütçemizi 186 milyon lira üzerinden bağlamıştık. Bu mik- dar tahakkuk etmedi. En nikbin hesaplar üzerinde yürüdüğü- müz halde bile örümüzdeki sene için 150milyondan fazla varidat bulmayı müşkül görüyoruz De mek mesele, zannedildiğinden de mühimdir. Üzerinde esaslı bir tetkik ve faaliyet ister. An- karada meclis, fırka ve hükü- 'net mahafilinin l olduğ belerinden istifade zdebiliri_z. Onların muvaffak olmuş ve bi- ze uyan usullerini alır, istifade ederiz. Eğer Türk köylüsü, al. dığı buğday mahsulünü, r'ne.se- lâ bugünkü fiatinin iki misline satmak imkânını bulursa mu- hakkak ki hem içinde bulundu- ğu maişet ıstırabı zail olıfr, heı:ı de tediye kabiliyetini edineceği için devlete vergisini tam Ve muntazam verir. Unutmamalı ki leketin başka mahsulâtı, n mühim mevzu işte budur. Acaba varidat niçin azalı- Yor? Niçin her sene bütçemizin varidat faslmda milyonlarca a- çık kalıyor? Alâkadarlar bunun bir çok sebeplerini saymakta- dırlar. Fakat bu sebeplerin en mühimmi halkın iştira kabiliye tinin, tediye kudretinin azalma sıdır. Her yeni sene, geçen sene leri aratıyor. Bu kudret azala azala birgün tükenebilir mi? Vaktinden evvel ümitsizliğe düşmek iradesizlerin işidir. Vak tinde çareleri arandıktan, ted- birleri alındıktan sonra önüne geçilemiyecek müşkülât olmaz. Vaziyetin izahı basittir: Tür kiyede nüfusun yüzde yetmişin den fazlası çiftçidir, maişetini toprağın lütfundan bekler. Bü- başka masnuatı da vardır. K.öy- lünün eline biraz para geçince onların istihlâkine de imkân ar- tar. Memlekette istihlâk ırt_ı.n_- ca da iş hacmi, para tedavülü de artar. Bundan hem halk, hem devlet müstefit olur. Memnuniyetle görüyoruz ki, Ankarada buğdayı etlen. dirmek, onu bugünkü fıı.ue“n daha yüksek bir fiatle köylü- nün elinden satın almak, hülâsa köylüye biraz daha para kıı’.ın- dırmak fikri yürüyor. M'eb 'U8s- larım kahir bir ekseriyeti buna taraftardır, lıük:md erkânı bu fikre mütemayildir. k işin tatbik ve tahakkuk şekli ka lıyor. Önümüzde başkalarının ğ lu ve en sağlan âe.en doğru YO DN e aai Z. tün ihtiyaçl: , top çı- karacağı para ile alır. Onun iş- tira ve tediye kabiliyeti; bu ka- Zancile alâkadardır. Maattees- süf bugünkü vaziyet, hayatını Üleral bekley ürram aley hindedir. Hububatm kıymeti, üUmumiyetle düşmüştür. Bügün | met noktası; kdylunıfn, çi nin lehine devlet lıızıneııınden yapılacak nakdi fedakâri ıktln_ başkalarının istifade etmesine meydan vermemektir. Sürt Meb'usu MAHMUT kü fiatler; çiftçinin ve ailesini el kleri h esap p TERRA V ği halde bile istihsal masrafını ko Bu sukut; yalnız köylüyü ihti- Yaç vo ıztırap içinde bırakmı- Yor, onun âtiye olan ümidini kı r 1yor, çalışma zevkini ve enerji Sini kesiyor. En büyük tehlike buradadır. Bir defa istihsal du- Yüur, yiyecek ekmeğimizi de ha- Tiçten tedarik mecburiyetinde kalırsak vaziyet ne olur? Mu- hakkak ki, öyle bir vaziyet, için d'en çıkılmaz âkıbetler doğurabi lir. İdarede hikmet; hâdiselere tekaddüm etmesini bilmektir. Şunu da unutmayalım: Hu- bş'blt fiatinin düşmesi yalnız ! Zim memlekete mahsus bir ne tice değildir. Dünyanın her ta- rafında böyle olmuştur. Fakat ünyanın birçok memleketlerin de bu fiat sukutuna karşı ted- birler alınmış, rızkını topraktan leyen rençberin eline biraz daha para geçmek imkânları a- Tanmış ve bulunmuştur. Vakra bu mevzu dahilinde muhtelif memleketlerde alınan tedbirle- rin hepsi de muvaffak olmuş de- ğildir. Bazı memleketlerde alı- nan tedbirler; köylüyü değil; taciri kazandırmış.. Bazı mem- etlerde de suiistimallere ye- Di yeni imkân ve sahalar - aç- Mış.. Fakat iyi tatbik eden Mmemleketlerde de istenen gaye istihsal edilmiştir. Acaba bizde buğdayı daha kıymetlendirerek köylü lehinde bir hareket yapılamaz mı? Ka- naatimizce bu kararda daha faz la geç kalmak doğru olmaz. Ro vi w L Rul M. Grew'in Kızı evleniyor Ğ Amerika sefiri kızını Türk kanunu me_d_em- sine göre evlendiriyor Tokyo sefirliğine ta- nî:n Aı'll#l'ly ika sefiri Mr Grew, mart ayı zarfında şehrimiz- den müfarekat ©- decektir. Amerika'ı yin edilmiş © Mr. Grew, mem- leketimizde bulun- duğu müddet zar- fında Türkiye'yi sevmiş ve kendisi- ni de herkese sev- dirmeğe muva! olmuş bir - diplo- mattır. Mr. ew memleketimize kar lediği — mu- ga eetin bir delili Mr. GREW L i kâtiplerin ::hiı. g Bd üzere bulunan ke- rimesi Mel Anita Grew'in nikâh me- tevfikan icrasını tensip etmiştir. Grew ile Mr Robert English' in='.çhrmı ait muamele ikmal edildiğinden nikâh merasimi bugün saat iki buçukta Beyoğlu kaymak liğinda, kaymakam Sedat Bey. tara- sade olacak, sefaret erkâni ile:husu- si dostlarından bazı zevat ile - vali Muhittin B. hazır bulunacaktır. Cu- günü yeni evliler — şerefine de bir çay ziyafeti verile- martesi cektir, Mr Robert English bundan evvel Japonlar taarruza üçüncü bir kalktılar Çin ve Japon siperleri su ve ça- mur dolu - Çin siperlerinde kadın cesetlerine tesadüf ediliyor dan Reuter Ajansına bildiriliyor: - Bir Japon tayyare filosu, Çin mev zileri üzerinde uçmuş ve bu mevazii” sistematik bir tarzda etmiştir. Bunu müteakip saat 10 da umumi ileri hareket emri verilmiş- tir. 'Tanklar ve zırhlı. otomobillerin ateşleri ile takviye edilen Japon pi- Seleri” Çi ileri hü kalkmıştır. ÖL Sivil Japonlar Changhai'yi terkediyorlar İngiliz tebaası da hazir! LONDRA;24.A.A. — Chaniğhai | üz dd Ha zikal metre kadar yakinine düşmüştür. Çamur ve su içinde muharebe LONDRA, 24 A.A. — Changhai ge Rüstari ielena bildiriliyor: 30 Saat 10 da Kiang-Wan'da başlıyan. muharebe doğru bi webe öğle: bitmek üze- re imiş gibi mekte idi. Maama fih Japonlar umumi hiçbir ileri hare Ö; ktına doğru şiddetle devam ediyordu. İki Çin tay yaresi, Japonların Kiang Wang ci- yarındaki sahra umumi karargâhları Filhakika geceleyin yağan - (Devamı 6 ıncı sahifede) Petrol ve benzin fiat- ları da tedkik ediliyor! Ticaret müdürlüğü dün bele diye iktısat müdürlüğünün bir tezkeresi üzerine son gü gayri tabii bir halde yükselen petrol ve benzin - fiatlarile bazı 'ak | kumpanyaların bu işle alâkala- rı derecesini - tetkike başlamış- tır, Belediye iktısat müdürlüğü Komisyonun şeker ve kahve ihti- kârında kanaati tebellür etti memleketin, hattâ Jünyanın en büyük firmaları olan bu müesse selerin bu işle alâkalarını bilme mekle beraber, tahkikata başla mıştır. Şeker ihtikârı Şeker fiı;ıllerifde'ki sebepsiz yazdığı tezkerede kâ TE de petrol ve benzin fiatlerinin kânunuevvele nazaran çok te- nezzül ettiği halde İstanbulda | : y ğ H İ l B L aai 5e İhtikâr olup olmadığını tetkik eden komisyon azasından Galip Bahtiyar ve Osman Beyler yükselmesi üzerine nazarı dik- kati celbetmekte ve şu kumpan vaların bu işle alâkadar olması hei iileri eee lti 7 nni n bül- viskondüllü- günde, Siyam sefareti kâtipliğinde bulunmuş ve bilâhare Peşte sefare- Standard Oyi, Neft Sendik,ı, Steara R., ve Türk - petrol şir. ketleri. Ticaret — müdürlüğü yüksel plerini ve bu yükselişle Ticaret müdürlüğü- nün gösterdiği müesseseler ara sında bir alâka olup olmadığını tetkik eden komisyon dün me- saisinin son safbasına varmış- tır, Komisyon dün sabah Vilâ. Gazi Hz. SK | A SE Tei Gazi Hz. dün Dolmabah- çe sarayındaki dairelerinde meşgul olmuşlar ve bir ta- rafa çıkmamışlardır. Evkaf, inhisarlar Ve barem Bütçe encümeni ka- rarlarını heyeti umumiyeye bildirdi ANKARA, 24 (Telefon) — Bütçe encümeni mülhak bütçe- lerden Evkaf, Ankara imar mü dürlüğü, Konya ovası sulama idaresile, Müskirat ve tütün in hisarlarının baremlerine ait ka nun lâyihalarımı tetkik ve mü- zakere etmiş ve her biri hakkın da ayrı ayrı kararlar ittihaz et- miştir. Bu kararlara göre Ev- kaf umum müdürlüğü maaşatı- Evkaf umum müdürü Niyazi B. fam tevhit ve teadülüne dair o- lan lâyihanm mezkür müdürlü ğün gerek müstakbel teşkilâtı ve gerek faaliyetleri esasları- (Devamı 6 mmcı sahifede) Fazlı Bey P. Eftim Ef. Papa Eftim Kiliseleri Vermiyor! Fenerle birleşmek için de ortaya birçok şartlar koyuyor FAZLI BEY NE DİYOR? Şehrimizde çıkan rumaca Me- yette kısa bir içtima — yapmış, bundan sonra gümrüğe gidil- miştir. Gümrükte şeker idhalât tacirlerinin son aylarda çektik- leri şeker mikdarı üzerinde tet kikat yapılmıştır. Komisyon öğleden sonra bir müddet piya- tar gi dünkü nüshasında Papa Eftim Efendi nin elindeki kiliseleri Patrikha neye devredeceği ve iki kilise- nin birleşeceği hakkında bir ya zı vardı. Ayni yazıda Vali mu- avini Fazlı Beye atfen bazı be- yanat çık , Dün bir muhar sada tetkikat yapmış ve bund! sonra piyasaya yakın olması iti barile Ticaret odasında içtima yapılmıştır. Komisyon bu içti- maı esnasında bilhassa ittiham edilen tüccarları ve Alpullu şe- ker fabrikası müdür muavini Haydar Beyi dinlemiştir. Bu sırada bazı mâivıcelıeler ıtle ya. Ç * AL ' ta ririmiz Fazlı Beyi görerek, bu beyanatın mahiyetini sor- müuştur, Fazlı Bey demiştir ki: — Mezkür gazete imtiyaz sahibi Papadupla Efendi benim le görüştü. Kendisine beyanat şeklinde hiç bir şey söylenme- miştir, Esasen kilise ve din işle ri hükümetin ve dolayısile vilâ ;mr'ın,.komiı;onun kat'i ka- (Devamı 6 ıncı sahifede) yetin alâkadar olmadığı mese- (Devamı 6 ıncı sahifade) Maarif Vekili dün Ankara'dan geldi Maarif Vekili Esat B. dünkü tren le Ankaradan şehrimize gelmiş Hay yan oteline misafir olmuştur. Vekil B. öğleden sonra — saraya giderek Reisicumhur Hz. ne arzı tazimat et- miş ve şehirde bazı hususi — işlerile meşgul olmuştur. Esat B. dün To- katliyan otelinde bir irimizi kabul ederek atideki beyanatta bu- hunmuştur: daha görmeğe geldim. İstanbul'daki ğe imkân yoktur. Böyle fırsat bul- dukça, ders senesi nihayetinden ev- vel mümkün olduğu kadar çok mek- tep görmek arzusundayım. (Devamı 6 ıncı sahifede) kiRETI A darpaşa istasyonunda Maarif erkânı | tarafından karşılanmış ve Tokatli- | “— Hususi bazı işlerimi tesviye | etmeğe ve bu arada birkaç mektebi | Vekil Bey muhtelif maarif mese: leleri üzerinde dikkate şayan beyanatta bulundu İstanbul'daki mektepler teftis edilecek. İki üç Dün İstanbula gelen Maarif Vekili ESAT B. lan sabık İspanya kralı 13 üncü Al- fons dün saat 12 de seyahatine de- vam etmek üzere gene Theophile Gautier vapurile şehrimizden müfa- bahçe sarayına giderek Gazi Hz. ne kartını bıraktıktan sonra saat beşte vapura avdet etmiştir. 13 üncü Al- fons, b:'r hı:'i:dıt istirahat ettikten sonra, elbise değiştirmiş ve saat 8,30 da refakatinde Duc de — Miranda, Messagerie Maritime acentesi müdü rü M. Gabriel Couteau bulunduğu halde Türkuvaz gazinosuna gitmiş- tir. Öteden beri eğlence âlemlerinde hul D eee öön veeFRllN a 13 üncü Alfons, evvelki İstanbul'da eğlenceli bir gece geçir- mek istemiştir. Türkuvaz gazinosu evvelden haberdar edildiği için lâ- bilhassa Rus tarzında yemekler ha- zırlanmıştır. Bu münasebetle gazinoda birçok halk ve bilhassa şehrimizdeki İspan- yollardan birçok kimseler bul Ğ tur. Sabık kral için hazırlanan ye- mek İistesi şu idi: Blini çerezler (a la russe bir nevi pasta) Et suyu Cotelette â la mode de Kieff Dondurma Sabık kral Rus tarzında hazırlan mış olan bu dondurmayı, iştihasi ol- - * manında da Avrupa'da, bilhassa Pa- 4 ris'te mütenekkiren gezip eğlenen / akşam da Sabık kral evvelki ge- ce barlarda eğlendi! Dün sabah ta Boğazda bir gezinti yaptı ve İstanbuldan ayrıldı € zım gelen tertibat alımmıştır, Türku- * vaz bir Rus müessesesi olduğu için, * Sabık Kral vapura dönüyor... madığı için reddetmiş ise de, gazino sahibi Mme Puriç'in ısrarı üzerine bir kaç kaşık yemiş ve â la russe ye- mekleri pek beğendiğini, ve Türku- vaz'ın bir Rus müessesesi olduğunu işidince gazinonun Avrupa'da gör- düğü büyük gazinoları andırır bir mükemmeliyette olduğunu — söyle- miştir. Yemekte ve yemek esnasında vot- ka, şarap ve şampanya — içilmiştir. (Devamı 6 ıncı sahifede) ll Dost ve komşu İranda MİLLİYET için tetkik ve müşığcdcw tese a ilk mektub E İ pit eden arlı ün neş: Bti ugün dehİ:ı:I: maliye ve p vaziyetini gö ve şayanı dikkat * eıııhn. var eden ikinci mektub inci sahifemizdi i Resim İran Mi let meclisi binasını göstermektedir.