£EdiK Ka * A 'e E MİLLİYET PERŞEMBE 25 SUBAı 1 932 A X Zeytındağı _2' İhtısas Cemal Paşa hükümetin he- li gibi bir şey o!duıııııdın, ka. nqnudığı hiç bir iş yoktu. O: nun için karargâhında kendi- ne yardım eden yerli ve yaban. cı müteh lar eksik ol tır: Eski eserler ve ircili mütehassısı bile vardı. Biri Berlin müzeleri müdürü profe- sör Veygand, öteki Roma akademisi âzasından lıvıçrelı mak için zaman geçmiş değil- dir. Camal Paşa ecnebi mütehas sırlarının yardımı ile örnek çift likler de yapmıştı. Taana. yel bu çiftliklerden biridir. lş adamı olduğu için bürok- rasiyi ve memur kafasını iyiden iyiye kırmıştır. 'HARİCİ H ABERLER . Cenevre Konferansında Afgan î;îrnıvut murahhasları da tezlerini söylediler CENEVRE, 24 A.A. — Tahdidi teslihat konferansı, dün sabah 17 in- ci heyeti umumiye içtimamda umu- lek göndermiş olan 57 49 Bir vakitler ordu lerinde bütün müracaatların yırım dört saatte hallolunması profesör Cürher idi. At harptensonra — imparatorluğu mıuteııılekeıegtımıeiı düşün- dükleri için en kuvvetli insan- larını ihtiyat zabiti olarak ara. mıza ıondermııâlerdlr Öyle Yirmi dört sa- ıtte herhangı bir işi bitireme. yen memur kendi büyüğüne se- bebini söylemeğe mecbur oldu- ğu gibi, müracaat sahibi âmi- rin kıpısmı vurup işinin bitiril- haber verebilirdi. ve Suriye lııkkmdı eniyi tetkikler bu Almanlar tarafından yapıl- mıştır. Ki i bu ih- Esaslı yollardan biri yapıla- caktı, yolun muayyen — bir za- mânda bitmesine lüzum vardı. o lar Lübnanda oturu- ila istifade kte idi. llıtııııı onun kadar iyi kulla- nın ve semerelendiren devlet adamına pek az rast geldim. Yazık ki bütün eseri, şimdi bi- zim olmayan topraklar üstünde kaybolup — gitmiştir. — Filistin b dan sonra, h t bir yorduk. Cemal Paşa Şam va- lisi Hulüsi Beye — (Eski Nafia Nazırı, mühendis') bu tarzda emir verdi. Hulüsi Bey: — Fennen imkân yotkur, di- yor ve bu imkânsızlığı isbat et- mek için bı.şmuhendmn yola Idi trenle İstanbula dönerken, an- cak o zaman, Paşa fa- kir Anadolu topraklarına baka- Ylk — Keşke buralarda vazife almış olsaydım, — demişti. Fa- kat 1914 te Cemal Paşanın im- paratorluğa imanı kuvvetli idi. Suriye ve Filistini osmanlılaş- tırabileceğine şüphesi yoktu. | * Haydarpaşa istasyonunda: — Eğer Mısırı almadan dö- nersem... diyen şimdi tekrar et- mek istemediğim nutku hatır- lardadır. Şehircilik diye bir ilim oldu- ğunu, bir plân ne demek ol&u. ğunu Cürher'den — öğrenmiş- tim, Yine Cürher Vedat ve Ke- mal Beylerin Türk mimarisi di- ye ortaya attıkları uydurma uslüp için beni uyandıran adam olmuştur. Cami kemerlı 'azıyordu. Bışmuhenıln Oyın Sofar'a geldi. Koltuğu çanta ve dosya dolu idi. Bütün kâğıt ve cet. veller yalnız bir şeye yarayacak tı: Ordııyı lâzım olan yolun ordu ıçın luzuııılu olduğu za- unu temsil eden 50 hatip iştirak et- miştir, Celıuun bidayetinde konferans, mesainin 19 marttan 4 nisana kadar tehirini tasvip eylemiştir. Öğle celsesinde reis M. Tardicu refakatinde mesai refikleri M. Paul Boncour, M. Dumesnil, M. — Fabry, M. Basdevant ve M. Massiğli bulun- duğu halde celse salonuna ğirmiş- tir. Bu sırada kürsüde Panama mu- rahhası nutuk söylemekte idi. M. Tardieu, içeri girince birçok murahbhaslar gelip elini sıkmışlar ve tebrikâtta bulunmuşlardır. Efgan murahhasının nutku Uını.ımı müzakereler için ııımlı:ı-ı- ni olan 4 hati Fransız kabinesi itimat reyi aldı PARİS, 24 —A.A. — Meb'usan meclişi, 262 reye karşı 309 rey ile bükümete itimat beyan etmiştir. Mecliste şiddetli hadiseler Başvekil Cenevre konferansında hedeler kadrosu dahilinde tatbik e- dilmesi lüzumunu ileri — sürmüştür. M. Tardieu, Cemiyeti Akvamın em- rine verıleeok beyııelmılıl bır hıvvot ihdası proji tir. 17,45 te tekrar açıldığı zaman birçok meb'uslar, hükümetten bazı PARİS, 24 A.A. — Meb'usan Saat 72.5 te celse td-m açıldığı ıneı:l.ıunde, hükümet i-| zaman M. - Boui ü ni- ea v h’;t bapı ıpıl::’lzr izah Cıclıııı ile sosyalistlerden Chabrun u ta Yi esnasın hukumetı şiddetle tenkit e!mı;ler- da M. Painlev& l'_' sağ cenah reisi dir. M. Chabrun, hükümet M. l.dıen şiddetli bir hâdi- dan bir tal bazı sınai iy ©a OĞURUŞM. -l eli takateları merrcat . oldağand &. ,..—!'d"'nn"::' dd.:ı m'."h;'n. ewî; dal nüselâmet meselesinde tasvip etme- Ti gnn y İ, ve-| mekte olduklarını söylemiştir. Sos- açi p 'Yeni - tçı” di-| yalistlerin M. Tardicu'ye itimatları ye tavsif etmiştir. yoktur. Celse, saat 17,35 de tatil edilmiş-| — Sağ cenah meb'uslarından biri şöy Izhıııı-ımıur "Bıııoda-ııoyleyon, servislerin tanzimi hakkında istizah- larda bulunmuşlardır. Bunlar, - bil- hassa bahri ticaret ve hava işleri ne- nnı:uı Efgamıtan murahbası Huw yin Aziz Han idi. Hatip, pek teçavüzi ve pek tah- ol bi snükü ee iibüril zaretlerinin ilgasını tenkit eylemiş- lerdir. Meclis reisi, r i ol luı:_le,;ıd&edı gürültülere sebebiyet vermiş, sağ cenah ile s08- yalistler arasında bir arbede çıkmış- tır. Mhdırmyıhıı,medııhb. kte olduğu kor- tur, M. Tırdııu, söz almıştır. Mu- gayri insani telâkki edilen bazı nevi silâhların tamamen ortadan kaldırıl- ması lehinde hemen, hemen bütün heyetler tarafından yapılmış olın teklifleri t maileyh, cevap venuç ve milli müdaf; istinat etmekte olduğu makul sebep- leri izah oylaııııtır Mııııııılıyh, hııı' ruf donu zorlımışlırdır Sükün, gııdıık le iade edilmiştir. Rıhtım şırketı aleyhin- de yeni vesikalar 83 bin küsur liran rüşvetten maada sabık komisere ayda 250 lira verildiği tesbit edildi.. İZMİR, 24 (Milliyet) Ehli vukuf tarafından Rıhtım şirketinde tetkikata devam edi- liyor. Heyet Şirketin son sene- lere ait plançolarmın hakikate uymadığını görmüştür. Nafia vekâleti hukuk müşaviri Avni Bey yarın Ankaraya hareket e decektir. Şirketin hükümet lehi ne ait olan hesabatı ne suretle hükümet aleyhine istimal etti- ğine dair de yeniden mühim ve sikalar elde edilmiştir. Eski ko miser Beye ve onun vası tasile verilen 83 bin küsur lira rüşvetten başka ayda 250 lira verildiği de tesbit edilmiştir. Alâkadarlar l:u paranın Marsil Cdu,ınızz,zsıemıl li tasvip olduinııu beyan eylemı.'hr b M. Tırdıaı, İıuhçıım hhılu hn— ğ isbat etmek' quuhendııı kumandanın ..... K dinden pek 'emin idi. Fakat dı— ha kapıdan girer girmez Cemal Paşa suratını astı; bahsetmiş ve hâkem usulünün mua- ileyh, tayya- l k ve relerinin tamamen ortadan kaldırıl- uıııtılıpehmı Mumaileyh, hi takrir, 262 reye karsı 309 rey ile ka- masını ve kimyevi ve bakteriyolojil hınırıtvetıhd.ıdı(edıhl bul edilmiştir. muharebelerin men'edilmesini tasvip leleri Celse, saat 23,30 da tatil edilmiş- tir. Alman fındı l ulıııt*lıhııımıııkyh,peklıusuu huükhteu!mtdıkhqw H.ıhp bundan sonra merkezi As- yanm büyük tarihi yollarının birleş- tiği nokta kâin olan memleketinin bir han veya çeşme bir eve bakarken: — Nasıl tasavvür - ediyorsu- nuz, derdi; Türkler kadar bâni bir milletin cami mimarisi, çeş- me mimarisi, türbe mimarisi 0- lurdı,ev,bıhçevehınmimı- risi nasıl olmaz?.. Cemal Pıçı Rumdılıuınnı tamir etti yaptırmağa karar verdığı Za- man, bir lmııııı_;oıı toplıııuıtı. K YI hıslm eski Imlılılırmı geçi- rerek, ona ilk manzarasını ver- P Alman parlamentosun ; da Hindenburga küfür KA Şimdi L y hususi vıızıyelı(ı;ıe ızıh etmiş ve pro- üıtüne ıtmıı,vâedi;h Yü ve hınçbe milli müdıfııyıı.:uııı: ede 8 şaşırı hıııımın tedafüi ordu vü — Hepsini hepsini, son kâğı | Cü a FOK BERLİN, 24 A.A. — da kadar! Ve şimdi karş ei hoyııı iaylebdştir. I-:fı is.| son teçrııı.uıv’veldekı kısa içtima K Bi durunuz. tan'in bu hususi vaziyetini den beri ilk defa olarak dün öğ- Gözlüklü mühendis boş kol- ılıldnlı alacağı ümidini izhar leden sonra toplanmıştır. DA debik j nfcımtııııbırmıınffıhyc— Teamül mucibince, bu münasebet ları ile dikili kaldı: ls Berlin'in bütün mevköz kistti' 'W — Size yalnız şunu emredi. :u';:"*"“' temennisinde bulun- deta ufak bir muhbasara altında gibi yorum: — Bu yol o tarihte bit- şi idi. Süvari polisler, karakol geziyor mek için ne kadar paraya, ame- Arnavut murahhasının :,,' asker ar y:- olmu leye, | ve küreğe ihtiya. nutku yan leri x Röich aü cınız vardır? Gidip E kânıhar- A luğun Cemiyeti Akvam maâni oluyordu. biyeye haber - ver iz, ve dindeki daimi M. Lec b e iç git gDA yi ge bil Eleğr Gayet gürültülü bir içtima oldu la ittiham ve muahaza eylemektedir. Mumzaileyh demiştir ki: Ecnebi- lerin size itimadı yoktur. Sizinle işe girişmek istemiyor. Siz, dünün adam larısınız. Yarının adamı yakında ge- liyor. Hitler'e ve onun riyaseti cumhu- nıınutlıiıne yıpılııı bu telmılı, ıdnt milliyetperverler fevkalâde bir şevk gıkyını lııııule getirmiştir. M. Goebbels, bundan sonra doğru Tzadoğ ÇT ĞN At ılmnodnekdıınıhrH Hinden lıııırı,ıoıyılılemokntlıınıleüol— niz, Yol saati saatine bitti. Bugünkü kariler — bu idam sözüne şimdi hayret edecekler. dir. Büyükharpte oldurmek, as doğru Şımı l deceksi. | Kurt, âir7YOl' o tarihte bitlm , Si rağmen harp fet w- masun zi son taşların — atıldıiğı yerde | 1şte buna binaen Arnavut millet idam ettireceğim, lâ teslihatı e Başmühendisin idam edil » | nin misaka derç ve ıu..ı edı.luıguıı medığıne tabif şüphe etm derin bir şılamış. tır. Mumaileyh, kuvvet yerine hak ve adaletin ikamesinin bir zaruret ol duğunu beyan etnııı ve demiştir ki: Arnavutluk, içtimai ve iktisadi in kişafına humufıetmek ıçıu sulh ve w tihap için 13 mart ve İ0 nisan tarih lerini teklif etmiş ve fakat siyasi hiç bir mütalea ilâve ey Iıın vıııhııle yeıııdeıı ınt.ıbıp ettir- mek istiyor, Bunun üzerine hatibin sözlerine karşı sol eenıheın bir protesto fırtı- ması kopmuş, reis Loebe meclisi in- hnm ve süküne davet etmiş, Nazis- lı ise “Siz de bir kaçaksınız” diye Bmdıııomhemumıımıuyı Gürültü son dereceyi bülmuş ol sete ait müzal mekti, Cürher isyan etti: almıştı. Bir gün Berutta bir tel — Hum tamir grafçının önüne: uğraş ve para sarfed. Bir dakika geçiktiren idam ceksiniz. Eğer ondan sonra | bu | olunur!, taraftan geçen bir yolcu: “ di tumir Glmiy tede '0i muş?” derse, zu işe memur et- tiğiniz mimarın en büyük şe- refi bu olacaktır. Hisarları külâh giymekten kurtaran da profesör Cürher — olmuştur. Cürher Şam ve Be- rut için bir çok plânlar yaptığı gibi, İstanbul tarafı için de san dıklarla projeler hazırlamıştır. O da profesör Jansen'nin fik. rinde idi: İstanbul tarafını imar etmek! Bu yakanın — kurtarıl- İhtarlı, doğrudan doğruya, yahut transit olarak bir tomar telgraf yığılmış olduğunu ben görmüştüm, Bu adamın bin parça edilme. si lâzımdı. İfratlar bırakılırsa, bürok. rasiye karşı her türlü şiddet im hoş gider: Bürol bilhassa bizde tembelliği, ka. rarsızlığı, kafasızlığı, kötü ni yeti, bilgisizliği kanunlaştır. mak demek olmuştur. Falih RIFKI Haftalık Edebit Musahabe Fikirler ve insanlar Bir kaç şair Edebi neviler arasında dere- — ze farkı bulunduğunu, içlerin- — den birinin diğer birinden üs- — tün veya güç — olduğunu iddia — — etmek elbette ki daima indi bir şeydir. Maamafih — edebiyatla — uğraşan herkes — güzel bir şi- K ir, güı.el bir roman veya güzel bir “essai,, yazmak için lâzım. gelen ibda lnıdrehnın İıq) bir cisine, ikincisinden daha sık te- sadüf olunur, Nesrin nazımdan daha güç olduğu, çünkü bir. manzumede veznin, kafiyenin birçok kusur. ları orteeeğı hiç olmazsa ma- Zur gösterebileceği defa |i söylenmiş şeylerdendir. Fakat, ister manzum, ister mensur Ol- sun, bir yazıda kusurları görme mek veya — affetmek o yazıya hrqı İnr hürmetsizlik değil mi. böyle bir “hi&rarchie,, kurmak- 'tan kendini alamaz. Bu merte- — belerin en yükseği farzettiği de — — kendisinin ya en kolayca yapabi K .ımu veya hiç iği- — dir. İnsan oğlu için dünyanın — en ağır şey aczini itiraf etmek bir kdımeyı ve- ya çırlnıı bir imaleyi, vezin ve- ya kafiye zarureti için kabul et. den biri kullandığı lisanı boz. madan ona bır ıhenk vermek ldu ğ a e Şair lisanı, kılımelerı bozsa bi hyeünduı Nıkı İ*ıey istememek- H. Michalakopulos'un nutku W Ki lanüler, V duğundan celse tatil edîlmışlir yada bir y kira bede K olarak verildiğini iddia edi yorlar ise de bu iddia çürüktür Rapor yakında veriliyor İZMİR, 24 (A.A.) — Rıh. tım şirketinin tahkikatına de vam ediliyor. Osmanlı bankası direktörü ile Döyçe Oriani Bank ve İş Bankası müdürlerin den mürekep bir ehli vukuf he yeti iki günden beri tahkikata başlamıştır. Onların tetkik ede ceği evrak sokakta zabıta tara- fından bulunup ta müddeiumu- miliğe teslim edilmiş olan def- ter yaprakları ve diğer evraka münhasır kalmaktadır. Rapor- larını birkaç güne kadar vere. cekleri tahmin edilmektedir. Orman kongresi toplanacak ANKARA, 24 (Telefonla) — Nisanın 9 uncu cumartesi günü Ankarada bir orman kongresi toplanacaktır. Kogreye İs- tanbul Yüksek Orman mektebinin bazı muallimlerile yakın vilâ- yetler orman müdürleri ve amenejman grup reisleri iştirak ede ceklerdir. İçtimaa gelemiyecek olan diğer orman müdürleri de CERTeÇY ital ruznamede tesbit edilmiş olan göre da fikir ve alarmı bildireceklerdir. Bu husus lneııdıleı-me teblığ edılmıştır. A - ediledekri ler ırıımdı orman teşkilâtı, işleri, kanun ve talimatnameleri vardır. İZMİR, 24 (Milliyet) — dikleri sandal Urla i İzmirde bir deniz facıası mı? Selânikli Osman ve gazete ntü- vezzii İsmail Efendıler iki ıımduı beri Inyıpmhı Bunların bin- görül . Birinin de cesedi Gediz mansabında bulundu. cesile ve Fon Grikof P: Mecliste neler görüşülecek? ANKARA, 24 (Telefonla) — Büyük Millet Meclisinin ya rınki içtimamda bazı azaların mezuniyetleri hakkında riyaset tez keresi görüşülecek ve Lonüra posta kongresi kararlarını havi se- netlerin tasdikma dair clan lâyihanın müzakeresi icra edilecek.. Türkiyede hizmet etmiş ecne- bilerin tekaüt maaşları ANKARA, 24 (Telefonla) — Türkiyede hizmet eden Ami ral Fon Hofe Pışa' Fon Hozel Pıçınnı, Fon Rider Pıgının zev- deten tahsisi hakkındaki | lâyiha bütçe encümeninde müzakere e- dılııı.ış ve yei tekaüt kanununun Türkiyede ifayı hizmet etmiş o- lan ecnelıılu'ın şümul dairesi Iıırıcındo bınh.ıiı ıııulılhıxuıle Brıınnı; hü- © k tasavvu. nııııııııııızdınk,bugımkuhü!iıı ııllısvlıluwııumgnmmıllulum rTunda oltluiuııu beyııı etmiştir,. Mu maileyh, şimdiki hbıne ile parlâmen ddetl Iııılııııılııklınııı beyan etmiştir. Mazi nin dersleri, harp esnasında aktedil- miş istikrazların ağır yükü, terki tes lihatı zaruri kılmaktadır, Artık efkârı umumiye bunu böyle i istiyor. Yunanistan, mukavelename pro- jesinin Imnferını me:u'ıiaiıı esasını l bera- teşkil i kabul etıuı.ıhr Bu son ıınelenıle Alııııı:qıııllîmı ıçın yegâne ümit lem'ası, eyli! 1930 intihabatı idi, fıhı Brıınıng hükümeti, kanunu esasinin 48 inci maddesini dilediği veçhile tefsir ede- rek. Alman;n'yı kurtarabilecek olan yegm hukümetın ılıhdır mevhm. sında ıalonu terkederken müfrit mil. liyetperverler müthiş bir gürültü ya pıyorlardı. Birçok meb'uslar, gayet şiddetli tabirlerle müfrit mıllıyetperverlenn tılup h müfrit hul liy daha kerelerdi berHııbınâıııc Tatil aa ire ,' ALATİ söz söylemeğe hakkı vardır. Berlin'- | nu M. Goebbels'in devlet reisine kar Buıçe i bu h diyor iıı -. 'u- t ver ublıılını ı bi y a SW Te öre dan M. Goebbels, kürsüye çıkn dan dolayı meclisten dışarı - çıkarıl. “Bu zevatın tekaüt larının iadeten t luııım veya Son derece şiddetli bir lisan isti- | masmna karar vermiştir. ölütei W üzerinda toraklık! etekaiin ı f 4 LN bi gl # aŞ ranın tevlit eyledıgı ııııııî tasarruf zaruretlerini nazarı dikkate it olacağı bir zamanda o za- alarak siai manın tayin edeceği icapl idı Iızıı-lnmık ıızere bu plara göre y lâyihanın hükümete iadı muvafık görmüştü ler de bu nutukları türlü türlü ses- lerle ve ıslıklarla lerdir. Nıhıyet kömünist meb'uslardan bi ber, Fransız tekliflerinin gayet bü- yük bir dikkatle tetkik edilmesi lâ- zım geldiği mü: line sokabilendir. İmaleden iyi istifade etmesini bilen şair- n biri olan- Nedim: “Döğülmeye, söğülmeğe, ko- ğulmağa . billâh — Hep kailim amma ki efndim senin olsam,, derken “doğulmek, ıögulmeîı L ni H k hecelerinde ısrar etmekle sözü ne bir kat daha güzellik vermiş- tir. Fakat başka bir şairimi- ıın “Öyle bir şiddeti tasmim Mımılleyh, lıı;vehlı Almıny. 'yı haraçlarından kat'i surette rhn. bilecek bir kabiliyete sahip ol gerek sosyal demokratlar ve gerek hükümet aleyhindeki bir ııtkıı ile ııımmıı müzakerata tekrar miyecek zaruret yoktur; yenemi yenler ancak sahte ilâhlardır ve sahteliklerinin başlıca delili zaaflarıdır, Hayır, nazım; hakiki, yani hiç bir hileye baş vurmıyan na. zım hiç bir zaman nesirden kö- lay değildir. Güzel bir mısra, tek bir hecesine dokunulunca bütün sihri, füsunu bozulan mıs radır; çünkü onda her şey gü- zelliğe hizmet — eder ve onun üstelik bir de hiç lüzum yokken Heğer" kelimesini İülrü ; meydana gelmesi zaruridir. Faz la, daima çirkindir. » Fakat nesir de nazımdan ko- lay tle!ıldır. daha doüruııı, Mıllırıne 'nin dedıgı ;ıhı, İisanı “ vezin hatırı için unutulur, af- folunur — çirkinliklerden — mi- dir? Vezin, kafiye; bunlar hep güzellik yaratmak için birer. vasıtadır ve onları çirkinliğe â- let etmek asıl mahiyetlerini u- nutmak demektir. Nazım, ilâhla le bunu ancak bir güzellik ha- rın İisanıdır ve ilâhlar için yenil zum” dur. M di sükün teessüs lir. Nazımla nesir biribirinden kolay değildir; daha — doğrusu kolay olmaması icap eder, Fa. kat itiraf edeyim ki bugünkü şairlerimizin ekserisinin yazısı- nı, hikâye veya makale yazan- larımızınkinden daha munis bu luyorum; şiir kitaplarını diğer- lerinden daha büyük bir alâka ile okuyorum. Bunun sebebi belki bizde şi- irin bir an'anesi olmasıdır. Naz sonra veya yarımn cevap verecektir. Professeur Hitler BERLİN, 24 A.A. — Profesör Hitler, ihtimal ilk ve son dersi ola- cak olan dersini bu akşam Bruns- duğumu; şiir kitaplarını diğer- ile okuduğumu söyledim. Fa. kat sonra, bugün size bahset. mek istediğim üç dört şiir kita- bımna baktım.. Keşke — bakmıya idim, size onlardan şöyle “na- zari,, olarak bahsetmek niyeti- me sadık kalaydım! İnsan şa- irleri methetmek istiyor; fa- | gı Kat ne olur, onlar da buna im- kân bıraksalar, bu hüsnü niye - timize yardım etseler! Ben, bi- raz kuvvet bulmak ümidi ılc, ö mılımdııguçlınmh, türkçede kendilerine edecek - eserler lııılıbilıyorlır Eskilerde de, yenilerde de şöy- 'man- letımımıle klhık, yıııı, bir i teşki. bir nizam eııdııeıı vardır. Ya- hut ki, yalnız vezin ve kafiye kıyıdırmı uyan sözlere man- zum dersek, Moliere'e karşı Monsieur Jourdain'in fi le kîE geleeek yazılar bıılı.ıı_ madığını söyledim ve bu kana- atim günden güne kuvvetleni. yor. Fıkıtııedıeolıı yine şii- rimiz, kuvvetlidir, iltizam ederek, nesrin alelâde ifade tarzından ayrı bir şey ol duğunu kabul etmek lâzım ge- daha çok işlenmiştir. Bugünkü şıırlaunııı, na- sirlerimizden daha mış bul. ümdeki kitapi GAt ni şöyle açtım. Hem “sizi temin ederim ki rasgele birini değil; maruf bir şairimizin kitabını aç tem. Şu mısralarla karşılaştım: “Köpeği ver, biraz da ben seveyim dizimde! —Bak Bü- cür'e... nasıl da kulak dikti bu lâfa!— Hele ne hoş çarpıttı ba şinı sol tarafal! “Ne bahçede çiçekler, ne u- çan kelebekler, —Şenlığılir ev letingüzel bul bebekl wick yüksek teknik mektebinde vere cektir. Bu merasimin yegâne — gayesi, Hitler'e Alman tabiiyetini — bahşet mektir. Hitler'in — reisicumhurluğa ıeııı:înıııııı:ed:ğı, meb'us Goebbels d. ilân pek yakında Nazis fırkası tarafından ilân olunacaktır. h dığ Bebeğimiz bu beyaz, tüylü kö pek bizim del,, Bunu okuyunca insanın içi kanıyor. Böyle şeyleri niçin yaz malı? Halit Fahri Beyi seve- rim; yirmi seneden fazla bir za. mandan beri edebiyata bir ra- hip sadakati ile hizmet ediyor. Hayatı, edebiyata heves eden ençlere örnek diye gösterile- uk hlyldlrdı.ııdır Ne olur, eseri de öyle olsa! ııleİ"İıll'ıl;ıkı ben “Balkonda sa- » Tilk ıöı'âuğıım gün Bau- biri | delaire'in: “Et les soirs au bal- con, voilös de vapeurs roses,, mısramı hatırlamış, Halit Fıb ri Beyin ondan ilham aldığım söylemek uuııııııtıınl. » Bu ki. lınııhepıı — 14 parça — bit. tabi o yukarıya aldığım mısra. lar gibi birer vodvil kaçkını de. ğgil, Meselâ şöyleleri de var: “Alacakaranlıkta son ışık eleniyor —Yine akşam dolu- yor oddıırı — Acık » AĞ İKt GDT e d id