öİnünü S Borsa fiatları Kambiyo | Kapanış Mgiliz lirası llşlğ 550 Bir T. Lirasmın mukabili Fransız frangı | 12106 Dolar ! 0147|/46 iret 9|/12150 Belga | 3|41/10 Drahmi 37(15100 İsviçre trangı (02143144 Leva 63139150 Florin 1(17|55 Kuron ç. —— |15198)00 ğiııug A, 4/22|50 ezata 6/14/00 Mark 1)99/18 oti 4|19122 Pengo 3195|36 Ley 79141150 Dinar 26|79/00 Tahvilât |Kapanış İ Dahili 94112150 D.Muvahhade |49|75 Demirvolu - |03|30 Borsa Harici Âltn CII yecîdiye 49/50 K ank>nt 2137 Dezcerelerde başlar gölgeler Vor, | (3n lâmbalara — Perdeleri ka- Tay | Ekonomi Uşaktan 300 bin kilo — şeker geliyor Fabrika bütün masraflara rağmen 34,5 liradan satış yapa'caîk_ N Gel çe şeker fabrikası dün İstanbula n kilo şeker sevketmiştir. Uşak şeker — fabrikasının yarın şehrimi: Ka : bekl çe Uşak 300 şekeri temamen tozdur. Uşak şeker fabrikası mevcut — vaziyeti nazarı dikkate alarak yol ve tigorta masraf larıma rağmen 34.,5 liradan satış ya- Pacaktır. N GElee ” b Mersinden ihracatımız m;ıierıin Ticaret odasının lın:ı:: tttiği bir raporda Mersin limanın 10,994 balya pamuk ihraç edilmiştir. ©n sene kâanunusanide pamuk ih- Tacatımız 434000 lira — kıymetinde 5692 balya idi. Mevsim bidayetinden beri beş ay Zarfında yapılan ihracat geçen se- henin ayni müddeti zarfında yapılan L:ılcauın dört bin küsur balya faz- e. Kânunusanide en fazla — ihracat Yaptığımız memleketler İtalya, İn- Biltere, Fransa ve Almanyadır. İtal- Yaya geçen sene kânunusanide 447 "!n kiloya mukabil bu sene 785 bin , İngiltereye geçen senenin 49, kilosuna mukabil 560,000 kilo- Ya, Almanyaya geçen senenin ilk a- yında hiç ihracat yapılmadığı halde bu sene 34,000 kâlodur. Fransanın buğdaya ihtiyacı var Fransa hükümeti buğday stoku- Bun Gzkk Üsükülün un mblindi ki yerli buğday nisbetini yüzde 50 Ye kadar indirmeği düşünmektedi F iwdi ü ği bildirilmektedir. TRE - Karabiga cinsinden arpa için de iş yapılabileceği lııydıdilmehedır. Bulgaristanın deri ithalâtı göre Bul- Leva kıymetinde üç mil- yon küsur erisi ithal etmiştir. * h  yon kilo sığır bir istikbal görülmektedir. Yunan milli bankasının iskontosu Yunan Milli bankası nqret?i_ği bir tebliğ ile 20 şul'ıat”m den iti- baren iskonto fiatini _yuzde 12 den yüzde 11 e indirmiştir. Fransaya ithal edilen konserve balıklar Fransa hükümeti resmi gazete ile neşrettiği bir kararname ile 28 şu- bat 933 tarihine kadar Fransaya it- hal edilecek konserve balıkları kon- tenjana tabi tutmuştur. Fransa deriyi konten- jana tabi tutuyor BZi ö ö Fransa hükümeti resmi gaz ile neşrettiği bir kararname ile Fran saya deri ithalini kontenjana tabi tut muştur, Kontenjan ııııklıı'lıı'ıd çera re ilân edilecektir. Franııgııra b racatımız senevi yarım milyon yi şimdilik böyle bir külfet tevcih edi- Oda meclisi Dün toplandı eesse. - Oda'da muamelesi ol- mıyan esnaf Oda'ya niçin kaydediliyor? Ticaret odası meclisi dün rüzna- mesi çok dolgun bir içtima yapmış- tır. Kara Mustafa zade Ahmet Beyin riyasetinde yapılan bu içtimada Oda nn 1931 - 932 hulâsai hesabiyeleri tetkik ve kabul edildi. Bundan sonra Cümhuriyet Merkez Bankası idare heyeti için Oda namma Hasan Ne- cip ve Ahmet Bican Beylerin nam- zetlikleri kabul edildi. Buğday beyannameleri işini tet- kik eden komisyon buğdayın içinde- ki ni biyeni ieha ğ Cü Har) Halka neşredilecek beyanname nedir? Akıl hıfzıssıhhası - cemiyeti- nin delilerle yapılacak izdivaç- larm doğuracağı tehlikelere hal kın nazarı dikkatini celp için bir. beyanname neşredeceğini dün yazmıştık. Bu teşebbüs, or Evlendiririz de geçer.. yok! Mazhar Osman Bey izahat veriyor hasta olursa malüliyet daha se. ri intikal ediyor. Yaptığımız tet kikata, ecdadında ruhi hastalık bulunan çocukların bir kısmı hasta doğuyor. Yalnız şunu da ilâve edeyim. Bir ailenin bütün d A "ı .' ti ,, : : . ıi'için icap eden makinelerin getir- tilmesi lüzumunu kaydediyordu. Habip zade Ziya Bey köylüye lemiyeceğini söyledi. Hamdi ny ıövı aldı: Her sene İstanbula buğ- dayla karışık y:l_ı?ız_ T- '800 vagon ye kimlere diyeceğiz? Bu suali Mazhar Osman Be- ye sorduk. Doaktorun dün anla- şılan neş'esi yerinde değildi. Verdiği cevap kısa oldu: — Kendine ve hemcinslerine toprak g y Z ge srketi müdürü Hamdi Bey sor D Hesapta yanlışlık olmasın. — Hayır hesabı bilirim. Neticede sekiz aydır tetkiki bit- meyen bu işin gene borsa tarafından tetkiki kabul edildi. — e Küçük esnaf, küçük san'atkâr ve tacirlerin ticaret odasına kayıtları için bir proje haıırl_ınmı;gı. Projede Odaya Haziran — nihayetine kadar kaydolunmayan küçük esnaf için a- " ğır ceza konulmuştu. Liman şirketi müdürü Hamdi Bey buna şiddetle itiraz etti ve dedi ki; — Oda büyük tüccar için bu gibi . İdı lesini y l ce- zasını tatbik etmektedir. Bu küçük esnaf için ayni cezayı yapalım. Yok, eğer onların Oda ile — muameleleri yoksa o halde neden Odaya kaydo- İunsunlar... 'Ticaret müdürü Muhsin Bey bu- na itiraz etti: t dehal, d deli der- B cevabınızı biraz daha tavzih edemez misiniz? — Cevabin şümullüdür. Bir adam ki hem kendine hem de taya şöyle bir le atabilir: |ç nn lı_uta olması icap — Delilerle evlenmekten içti | etmez. Şeceresinde hastalık o. nap edelim! Peki ama deli di- |lan çocuklar da akıl hıfzıssıhh sına riayet sayesinde kurtarıla- bilirler. Bizdeki izdivaçlarda ta kip edilen hattı hareket çok yan hştır. Bir çok ailelerde çocuk- lar hastalık başladıktan sonra evlendirilmekte ve bir. takrm bedbahtlar dünyaya getirilmek tedir. — Evlendirirsek geçer!.. Bu yanlış düşünceye kurban olan niceleri vardır. Aile geçim sizliklerinin başlıca sebebi ya- rım akıllılıktır. Yarım akıllıla- başkalarına zararı dol yor. Onun ya deli yahut yarım deli olduğuna şüphe etmeyiniz. A- kıl hıfzıssıhhası cemiyetinin hal ka bir beyanname neşredeceğin den haberim yoktur. Her fert delilerle evlenmekten şiddetle çekinmeli ve bunun için de mü- tekabilen kendilerini akıl dok- îorlırmı muaynee ettirmelidir. ler.” rın kurdukları aile yuvaları esa sen devam etmiyor, çarçabuk A Belediyede Şehir meclisi Ne yapıyor? Cumartesi içtimaında masraf raporu müzakere edilecek.. İstanbul ümumi meclisi dün reis tinde toplandı, Divan kâtipliklerin- de Etem İzzet ve Ali Rıza Beyler vardı, Zaptı sabıkın kıraat ve kabulün- den sonra, Millet mektepleri faaliye- ti hakkında verilen bir takrir okun- devam etmesine rağmen talebe mev- cudunun çok az olduğu, devam mec buriyetinin lâyikile tatbik edilemedi- ği zikrediliyordu. Dr. Hikmet B. bu h söz aldı. Dershaneler açıl- dığı vakit 50 - 60 mevcutlu sınıfla- rın halen 5 - 6 talebesi — olduğunu söyledi. Berayı tetkik takririn ma- kama havalesi kabul edildi. İstanbul federe harici klüplerinin teşekkülü olan İstanbul idman bir- Hiğine mensup 12 klübün 5 bin spor cu genci Yenibahçede stadyom in- şası kabul edildiği için şehir mecli- sine teşekkür ediyorlardı. Bu teşek- kürname okundu ve zapta geçti. Müteakiben sigorta şirketlerin- den yüzde beş itfaiye almı:ıa!(. lâz:ı-n Maarifte Ekalliyet Mekteplerinde Müfettişler dünden itibaren teftişe başladılar Maarif Vekâleti Umumi müfettiş leri dünden itibaren ecnebi ve ekal- Hiyet mekteplerini teftişe başlamış lardır. ecnebi tabüyetini haiz çocuk- harın, Türk lisanile tedris edilen ta- rih, coğrafya ve yurt bilgisi dersle- rini okumakta muktar bulundukları hakkındaki tamim vazıh olmadığm- dan tavzihen ikinci bir tamira gelin- ceye kadar hiç bir şekilde proğram- larda tadilât yapılmaması Umumi Müfettişler tarafından mezkür mek- tep idaresine bildirilmiştir. Bazı i Galatasaray birliği Galatasaray İisesi ticaret ve ban- kacılık kısmı mezunları yarın -saat 14,5 dı Beyoğlunda Löbon karşısın daki ticaret mezunları birliği merke- zinde toplanarak teşekkül etmekte = Gılııhıarıyııhr Birliğine — ilti- gelirken yüzde 3 al ki teklif okundu ve edildi. yıkılıyor. Cemiyet ar mücrimlerin azal hapish Avni B. söz alarak bu teklifin şid- nelerin boşalması ve sağlam bir nesil yetiştirilmesi için delilerin ve yarım delilerin evlenmekten menedilmeleri lâzımdır. Akıl hıfzıssıhhası bu işi irşat ve ten. vir yollarile halka anlatmağa l ktır. Muhtırayı bu mak biğer taraftan Fabreddin Ke rim Bey diyor ki: — Deli, şuuru muhtel olan a- d Deli kendine bile ya- d — Hamdi Beyin i dedi doğrudan doğruya kanunu tenkittir. Bu mevzu üzerinde epeyce mü- nakaşa yapıldıktan sonra proje ka- bul edildi. Marsilya ticaret illiğimiz d."l ofise gelen bir raporda memleke timizde mevcut buğday stoku ihti- 'acımızdan fazla olduğu takdirde », Pervaneler uçarken yakı- P?iyor beyaz kadın elleri, — Çe 5" ek uçlarını — süslüyen dan- Halit Fahri Beyin son ya- Au.l"'ı Belçikalı Rodenbach'ın- tileri hatırlatıyor; — biraz da Früncoiı Coppâe - var. Hlllt ahri Bey de bu iki — şair gibi 'alnız, bir kadınla baş başa ka- Man odaların tadını anlatmak “stiyor, Ocak başı, perdeler, diz Srinin üzerinde uyuyan kedi... Hani şu bazı kimseler tarafın- N şiirin, hikmetin ta kendisi şanılan asude hayat yok mu?İş © o... Baudelaire bir manzume- önde “fiil ile hulyanın kardeş “]mldıklurı bir âlemden,, kaç- Nak istediğini söyler. Bu adam âr fiilleri ile bulyalarmı telife Muvaffak olmuşlardır; fakat başlar gölgeleni- | laştırarak tahakkuk ettirmişler kadar ktadır. Şehirlerimiz arasında tayyare postaları hirlerimiz ara- yolcu ve posta bulunmak! « ü- urtiss Wright mukavele im- e W tayyare SNdE için tetkikatia zere Amerika'nın — C h.ıvı:ılı!ı ınfbu ile bir larar et ehirlerimiz arasını tesis = :ıyyın hatları ve hava liman ve anları hakkında tetki- kata başlanmıştır. Mr. — Robertson ve Mr Hulse Ankara ile İstanbul a- rasında tesis edilecek hava D j._u- Robertson ve wAmerîkalılar tetkikata başladılar M. Robertson ve M. Hulse bun- dan sonra Şark vilâyetlerinde bir ke- şif uçuşu yaparak İstanbul ve An- kara ile Şark vilâyetleri arasında te- sis edilecek hava lııl.lıı-ıM hakkında d, üteh kikat klı bancıdır. Cemiyet dahilinde iç- timai mevkiini kaybetmiştir. Harekâtından haberdar değil dir. Bir de cinnet dediğimiz kı- sımı vardır ki zaman Zaman hât şekilde tezahür edebilir. Akıl hıfzıssıhhası doğrudan doğru- ya bütün ruh hastalıklarile uğ- raşıyor. Binaenaleyh, “yarım a- ve hât cinnet hamleleri göste. renler kâmilen kadromuza da. hildir, Tabit-bir adam, muhit- ten bir şeyler duyar, onları fikir değirmeninde öğütür ve niha. yet fikri muhassalasını iradesi. ne tevdi eder, yani his, fikir ve irade gibi üç kuvvetin tesiri al- lar Şark'a cenup istikametile gide- hava müsait olursa Van'a kadar gi- deceklerdir. Mütehassıslar âuıdiye kadar yap lar ve harita üzerindeki tında hareket eyler. Rüh hasta. lıklarında ise bu üç meleke ara. sındaki âhenk ve müvazene bo zulur. Evlenecek gençler - ka. dım olsun, erkek - olsun - nasıl hayatlarını bağladıkları kimse. lerden bedeni sıhhat arayorlar- Garbi Amerika het mevcut ol «ğunu ve — şehirlerin Amerika gibi biribirinden pek uzak örmü n di lduğu ler ve bi zergâhını keşfetmek için .ıı_. bider hatl izin hava pek muh- Eskişehir tat s Va | b:r uçuş yaparak dün şdınınze“':— mişlerdir. Mutehassıslar bu uçuş hattr müstakim istikametinde ve en kısa yoldan Istanbul'a gelmişlerdir. üzerind en bu taç olduğu kanaatini elde etmişler- dir. M. Robertson ve M. Hulse, muh- telif yerlerde erkânı hükümet ve e. hali ile olan temaslarından pek mem- nun lardır. Gördükleri dosta- ne muımele_ke_ndilcrînde ecnebi bir ” Ankara ile mıştır. Binaenaleyh Antcari bir yo- k şöyle dursun, bilâki lek öti baktie, tesisine daha e€ Süie ğr kanantini elde — etmişler ve eli takip etmek su: Ankara'ya ikinci karar vermişler- Yeşilköy bir istikamet retile İstanbul'dan den bareket edeceklerdir. dir. P Y Nabi Beyin “Onar ııııırı.”“lr) isimli küçük kitabı da bana bu hissi verdi. A&khn bahseden bu şiirlerde belki ince hayaller, original istiareler, düz gün — masralar bulmak bildir; fakat aşkı n.afile arama- yın. Onun yerine birtakım söz- ler var. Yaşar Nabi Bey ateş- ten, ihtirastan, tenden bahset- tiği için yazısında bütün bunla. rın bulunduğunu sanıyor. Aşk şiirleri yazmak doğru- su günden güne zor bir iş olu- yor. Bu mevzuda senelerden be ri söz söylendi. Şimdi iyi bir aşk şiiri yazmak için insanın ol. dukça büyük bir şair olması la- zım, “Aşk şiirlerinden bıktık; bu günün şairi artık hissi, hayali bırakıp bize falan şeyden bah- setraeli!,, diyenlerden değilim. ka- |herkesin de bunu nazma koy- Sunu, füllerini yüksekleştire- vzammar H0 aeammen (1) Muzllim Ahmet Hnlit kitap e Teç dukları intık sa bundan hattâ daha evvel ak. 8 müvazene aramalıdırlar. Ruh hastalıklarında irsiyet kı l kıllılar, şuuru muhtel olanlar | alırken satla neşredeceğiz. Rüşvet Alanlar Bir muayene memuruna cürmü meşhut yapıldı Galata gümrüğü muayene başme- cuürmü detle aleyhinde bulundu. Esbabı mu cibeye itiraz etti: — Meclisin karar vereceği nispet dahilinde vermelidirler, dedi. Neticede encümenin esbabı mu- cibesine iştirak edilmemek — şartile yüzde 3 alınması kabul edildi. Bundan sonra hesabı kat'inin va ridat kısmı tetkikine devam edildi. Fasıl fasıl okunarak bazı itirazlar ve temennilerle kabul edildi. Varidat aei sedrdtan bi FiyrP ea kun yüzde 95,5 u ve bakayadan yüz de 33 tahsil edildiği söylendi. Tev- fik Pş. söz alarak kendi yaptığı he- sabın böyle olmayıp tabakkukun yüz de 73 ünün tahsil edilebildiğini söy ledi. Varidat kısmının tetkik ve kabu- lünden sonra içtimaa nihayet veril- di. Meclis cumartesi günü — tekrar toplanarak masraf kısmını — tetkike diseye başmüfettişlerden Mah oli lhıvl"mdm getirilmesi için polise e- mir verilmiştir. Yoklama İşleri Maaş sahiplerinin acele etmeleri lâzım! Kaçak et &lan belediye memurları var lü ve re ait yey devam etmektedir. Bugün hlisteıi:lıi noşvedoâğ:nz iz kaçak et İlistesinde şayanı t — bir nokta da vardır. ©O da kaçak etlerin, takip ve müsade- Fresine memur zabıtayı belediye me- murlarmın ellerinde kaçak et bulun- ması ve müsadere edilmesidir. Bu husustaki belediyenin resmi raporu şu malü n _t'g veriyor: Ksküdarda za- rı mühim rol oynar, Veraset cevherinin mutlaka sağlam ol. ması lâzımdır. Hücrenin nüve. sinde mevcut olan bu cevher, a. na karnından doğuncaya kadar her türlü tesirden salim kalma. hdır. Nebatat tecrübelerinde Mendel kanunları göstermiştir ki yalnız baba ile ananım değil, tevlit Mütehassısl istikşâf uçuşlı bitirince raporlarım hükümete vere- ceklerdir. Tesis edilecek tayyare hat ları hakkında bundan sonra bir ka- rar verilecektir. Bir kere güzel şiirden bıkıl. maz ve şaire Mevzu verilmez. İstediğinden bahseyler. Fakat, insan denilen hayva- nın ezeli akıbetine uğrayıp on sekizinde gönlünde bir — parça hüzün, bir para — elem duyan mağa kalkması hiç çekilmiyor. Aşk ile şairliği biribirine ka- rıştırmak her gencin düştüğü bir dalâlettir. “Aşk şiirlerinden bıktık!” diyenlerin belki bu hu susta bir hizmeti olacaktır. On- lara şiirin aşktan başka da mev zuları bulunduğunu - hatırlata. rak aşkım muhakkak şairlik ol- madığını öğrenecekler; bu lü- zumlu ve hayırlı “dissociation” a önayak olacaklardır. Yaşar Nabi Beyin — küçük kitabından bir parçayı alıyo- rum. Vakıa bunda da bir “kart postal” edebiyatı. kokusu var; fakat okuyabildiğim — parçalar ddin dahi v tte tesiri var- dır. Bilhazsa annelerin sıhhati çok mühimdir. Baba hasta anne sağlam olursa cinnet oldukça tadil edilebiliyor. Fakat anne “Yeşil çamlar süzerken meh tabı kuytulara — Ellerini u- sulca bırak ılık sulara;: — Sen de yan benim gibi, sen de his- set ki bir an — Sular değil za- mandır akan ıvuglıı_'_ından. — kırışıktan iz, — Ve yüzün altın daki deniz gibi çizgisiz.— Bu gece hatıralar içimizde bir ci- han, — Duyarsın söylenmemiş sözlerini dinlesen. — Bu gece gözlerinde senin can buldu de niz, — Ve karıştın denize âlâ gözlerinle sen...,, bıtayı b iye memuru İhsan ve Ne jat efendiler, 20,5 kilo dana eti. En son tanzim edilen raporda di- ger kaçak etler ve sahipleri şunlar- dır: Büyükdere, kaptan İhsan, 5 ki- lo koyun ve 25 kilo sığır, Sirkeci is- tasyonu Yuda 6 kilo sığır, Sirkeci Bohur 13 kilo sığır, Bülbüldere Ha- san 5 kilo koyun, Lânga ahçı İzzet ıu H—ıo. Üskcüd ı şalar etmiş ve lar bu zat aleyhine bir zabıt varakası tan- Bu gibi hâdiseler memurları mü- zarara sokmaktadır. Memurlarla münakaşa ve müna- zea etmek doğru değildir. Vazifesini yapmıyan memur def terdarlığa şikâyet oılîlmdîılir. Def. Mehmet 8 kilo sığır, Ramide Kerim 5 kilo koyun, gene Ramide Tevfik ve Nuri 6 kilo dana. de- Mezbaha idaresinin üzeri mühür- | dı Memlekette talebe ve muallim yekünu Memleketimizde 17 bin kü. sur mektepten mezun muallim mevcut olduğu ve bunlardan 14 bininin ilk mektep muallimi bu lunduğu tesbit edilmiştir. Bu se neki talebe yekünu da 470 bini ilk, 24 bini orta, 5 bini lise ve 6 bini yüksek tahsil talebesi ol. âııık üzere 505,000 i bulmakta- a. Ankara'da Galatasaray gibi bir mektep Maarif Vekâleti, Ankara'da Galatasaray İisesi gibi bir mek. tep vücude getirmek istemekte dir. Bu mektep, ücretli olarak, yalnız tasarruf edilecek para ile fakir, fakat en zeki bir kaç tale- be de alınarak leyli, meccani tahsil ettirilecektir. Vekâlet, bu hususta bir proje hazırlamakta r. Ankara'da Tıbbjyg mektebi —— <.;a Sıhbiye Vekâletinin önümüz deki sene Ankara'da bir Tıbbi- ye mektebi vücude getirmek is- tediği haber alınmıştır. İleride bir Tıp fakültesi haline kalbedi lecek olan bu mektep, Arkara' da tesisi çok arzu edilen Darül- fünunun bir parçasınır teşkil ede cektir. gönder'lmesi bildirilmiştir. Arsa ve binalar Belediyeye ait arsa ve binaların çabuk satılmasını teshil için bedel- Kaçak etlerin vam edilmektedir. Fek veilhak muamelesi Dahiliye vekâleti belediyeye bir tamim ıönderae'k fek ve ilhak mu- terdarın kapısı her açık- tır. ihtiva ettiği bir parçacık şiiri. yeti de uçuruverdiğini — Yaşar Nabi Bey bilmem nasıl farket- miyor? Yaşar Nabi Bey arasıra ten. kit makaleleri de — yazıyor ve bir takım Frenk şairlerini tanıt mağa çalışıyor. Bahsettiği Şşa. irlerin çoğundan hoşlanmam; belki onun yazılarıdda da Sa- main'in tatlı ve baygın edasını bulduğum için bu küçük parça« ları sevemedim. Albert Sa- main... Yaşar Nabi Bey o şairi !ıeğîı_ıiyor; bunun - için i.ıteı'ıe DT G P SeeR ” Dördüncü mısra hoş git ti; Ahmet Haşim'in: “Su de- ğil, mevsimin — havası akan,, mısramı andırıyor. “Bu gece hatıralar...” diye başlıyan mıs- ra da insana bir şiir vadediyor; fakat şair bu vaidi tutamıyor mi birer sitem diye değil, mu- vaffakıyetine delil diye karşılı- yabilir. Bu makalemde — Şeref Sadi Beyin “Hokkabazın defteri” (2) ve Muallim Çağatay Be- ve sözünü “cihan” diye mücer- ret, yani şiirde hiç bir şey ifade etmiyen bir kelime ile bitiriyor. arasında en münis gelen o ol- Son Direçadeki eli . sfstnn yin “Bir mekteplinin hitabe- |si” (3) isimli kitaplarmdan da bahsetmek istiyordum, Fakat açılma zama- nma kadar ikmal edilerek vekâlete onlar için bir şey söylemek cid. den kabil değil. Helî birincisi... İsmine bakıp ta aldanmaym; Ş_eref Sadi Beyin kitabında ye- ni addolunabilecek bir şey yok. _Çığıtıy Beyin şiirleri çocuklar için yazılmış. Çocuk şiiri yaz- mak elbette çok müşkül bir şey dir; onların hem anlayabilece- ği, hem de kendilerine güzellik hissini aşılayacak yazılar... Ça- ğatay Bey belli ki meziyetsiz bir adam değil; fakat yapması lâzım gelenle yaptığı d © kadar fark var ki!... A. Hayyat Bey, Hayyam'ın rübailerini nazmen tercüme et. miş (4). Hayyam'ı, anlıyabildi ğim kadar, çok severim; fakat Hayyat Beyin tercümelerini as- Imdan, veya diğer tercümele. rinden evvel okusaydım zarine. derim o şairden nefret eder- dim. Fakat Hayyat Bey yazdık larından memnun ve kendisi- — Ti ıel:i_z sene vade ile alınması Ekmek fiatı İstanbul Belediyesi Riyasetinden: Şubatın yirmi dördüncü çarşamba gününden itibaren ekmek altı kuruş otuz para fırancala on bir buçuk ku- ruştur. AA ATEEETEYARLAR U — he HUŞA T 'e . söylüyor. Mademki kendisi memnundur, daha ne ister? Arkadaşım Hasan Âli'nin “Mevlâna'nın rübaileri” (5) n- den bahsettiğimle çok mütees. sifim. Farisiyi de, mutasavvıf. ları da pek iyi bilmem. Fakal Hasan Âli'nin tercümelerini se- ve seve okuyorum. Hasan Âli iyi bir şairdir; niçin hunları mMmanzum tercüme etmemiş ve İ_.ıi_ze kendi — şiirlerini vermek için ne bekliyor? Yakmda Goethe hakkında bir kitap çıkaracakmış. Bunun- la büyük şair için — yapılacakr bayramlarda bizim de bir hisse- miz olmasını temin Ği Mevlâna, Goethe... Hasan Âli bize günün parlak olduğu kadar geçici romancıları yerine büyük şairlerden bahsetmekle hakiki şerefi gürültüye, rağbe- te tercih ettiğini isbat ediyor. SsÖz nin “sö: ESERET FN erlerinden,, __oldıgim J Nurullah ATA NOŞIE AEE