Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Avrupa sinek ve horoz sıklet şan;- | | piyonu olan Papeskoya ne oldu | | 1932 N l'-i-ı;at- “ op esko maçı Huat - Popesco Geçen pazartesi akşamı, Jef Dik son'un organizasyonu altında Fran- sız Huat ile Romanyalı ve Avrupa horoz ve sinek siklet şampiyonu Popesko ünvan için çarpışacaklardı. Bu çarpışmanın ünvan için oldu ğuna maçtan bir kaç gün evvel Po- pesko'ya haber verilmiştir. Eski bir Profesyonel boksör olan ve- şimdi oğlunun anterenörlüğünü yapan Po- Pesko'nun babası bunu esas itibarile Kabul etmiştir. Ancak maçtan bir gün evvel Popesko'nun babası oğlu Na geç haber verilmesi yüzünden Huat 'nım sikletine inemiyeceğini ve hali hazır sıkleti olan 55 kilo olarak döğüşeceğini organizatöre ve Huat' Nin anterenörüne söylemiştir. Bu hâdiseden fevkalâde mü “!an Huat, Popesko'nun — babasına giderek bunun amatör bir sporcuya Yakışmıyacağını mamafih - her şeye Yağmen oğlunu halmın üstünde gö- receğini söylemiş ve onların yaptık İtarı teklifi kabul ederek maça çıkmış ar, « Maç başladığı zaman herkes büh tü hayret içinde. Çünkü Huat mutat OYununu oynamıyor. , Huat'nın her maçta kullandığı tac tigve şu idi. . Evvelceleri çok yavaş — döğü- #ür, ve hasmın yüzünde yorulma maçından bir anı. PİP x ea İ ve âimi gördü mü bütün kuvvel îî:âî:ıilîoâögüşerek onu yere serer- ç: Halbuki bu sefer yvaziyet büsbü- tün başka oldu. Huat gouı:klı hasmının üıennzl D ati gü ğ ba çat DrYe - guş;ı:ğ:skoşhabısmm bütün na;ıy; hine rağmen fazla birşey yıpaııı_lı!)': a du ancak bir ara seri hnlı;ıff:ıel ı’“ı.ıbü nın çenesinde işledi. Mamı i ük bir tesir icra © Z:ruş:ır 3 üncü rnvuğdh d“a olı;liu. Hd:;t fevkalâde asabi döğüşüyor u. -N düncü ravund bşşlm.iıgı z;snan et kıeı H_uı!’_ııgn v?_zıye;ı:deın_ ıır_şCÇOk beraber kendiıitıi tı ve çok seri dö- tmedi. gecikmedi. Korakora girdiler Huat İ.(omln)"_h İmın böğül'l!rindıe :iıe midesinde müt iş işlemeğe başladı. ej ;lşilhayet bunîıkı yumru_klafın te- sirile Popesko ârm::m ::dı:;:egz bur oldu. uat'nın aradığı hm:âdi. Derhal şimşek gı_hı lı:ı:*:ırtt ile Popesko hayatında ilk ola- rak yere indi. Bundan sonra sızın lehine olıra!ı ci altıncı, yedinci de böyle geçti ve Fransız yapmış oldu. ç vaziyet hep Fran devam etti, beşin ravundlar hepsi- dediğini Müttefik klüplerimizin nazarı dikkatine T. L C. İ. Istanbul mıntakası ri- Yasetinden: , Evvelce mükerreren tamim ve te- kiden ve Umumi — merkezimizden istenildiği bildirilmiş olan sicil vara- talarının hemen doldurularak mın- laka merkezine sür'atle irsali tebliğ olunur, &t » 3 Istanbul Futbol merkezinden: 26 şubat 1932 cuma günü Taksim © icra edilecek Lig maçları: Süleymaniye — Kasımpaşa takı- mı KI sâat 10 da hakem Şahap Bey. Altınordu — Hilâl takımı | saat Cuma günkü Voleybol maçları 26 - 2 - 932 Cuma günü Galata- saray lokalinde yapılacak Voleybol Kııı.mpı;ı — Süleymaniye 17 de i Ali Rıdvan Bey. hlkle:ıtuınıîıuılımr — Galatasaray 17, 30 da hakemi Necmi Bey. Beşiktaş — Fenerbahçe kemi Sami Bey. 18 de ha hakı Bey. n.ıEsyüp -e——mBŞ:yhlîlğeyı tıBk:;ıl I sa- da hakem Emin 4 &y ıĞğg — Kumkapı — qunı ta- kımı | saat 15,10 hakem Arif Bey. Yeni teşekkül eden , 1885 senesinden beri memleke- timizde (Ferayn der Österrayher) namı altında ve sırf hayır 'd':e!gul bir Avusturya kulübü — var- Son aldığımız harebe göre, bu kulüp sor şubesini de açmıştır. (Ferayn der futbol takımı. v Ki i ', Östetrrayher) spor şübesinin Futbol takımı çoktan beri Avus- turyanın iyi ve kuvvetli takımların- dan olan Nikolsky takımında - öy- namış ve tecrübesi bizce de müsel- lem bulunan Her Leon'un idaresine terkedilmiştir. Bu takım geçen cumadan itiba- H Ka Meşgul olacağı spor şuabatı şun :Şkr-dn: Futbol, Eskerim, Denizci- n , Bu şubenin riyasetine de Danüp ren Bu hafta içinde — nazari futbol Böyle devam edı;îeı:ıe memleket /1932 Oli mpıyadıın Lake Placide'de yapıldı :| Geçen hafta — yapılan bazı müsabakaların tafsilâtını ve re simlerini vermiştik. Bu hafta da geriye kalan kısımdan bah- sedeceğiz. Lek Müsabakalarda ancak yedi devlet muvaffak olabildi, ve Amerika beş birincilikle birinci oldu | İtalyanların ve Çekoslovaklar çok çalışıyorlardı. Ancak, olan olmuş ve Utterttroem açacağı mesafeyi açmıştı. Hasımları kendini âncak bi: Çiftlerin artistik sında Fransızlar çok şerefli bir galibiyet kazandılar ve bayrak- larını Madame Brunnet-Joly va sıtasile Lake Placide'de direğe çektirdiler. Bu galibiyet Fran sızların ilk ve son - birinciliği oldu. Yalnız bu muvaffakıyet ©o kadar tam oldu ki, hakemlerden evvel halk reyini alkışlarile ve müsabıkların isimlerini söyle- melerile vermiş oldu. Hakikaten musabakanın ha- kemi olan yedi zat tam bir it- tifakla birinciliği bu çifte ver. , mişlerdi. Bu çift biribirlerine harikulâde uyuyorlar, fevkalâ- de ahenkli hareketler yapıyor- lar, zor ve yapılması müşkül o- lan pozları muvaffakıyetle biti- riyorlar ve yine tabit vaziyete kolaylıkla geçiyorlardı. Bu su. retle kendilerile müsabakaya girmiş olan 6 çifti mağlüp e- derek — dünya artistik patinaj şarapiya çift muhteli şampiyonu oldular. Maamafih bu çift zaten 1928 de Saint Moritz'de yapı- lan dokuzuncu olimpiyatta da birinci olmuşlardı. Bu muvaf- fakıyetleri dört senedir bu spo bırakmayıp daha ilerlemesi. ne çalıştıklarını gösteriyor. | Siki yarışlarını iyetle iki kil re geriden takip edk Ç ; ğ (Boblets) yarışında çok tehlikeli bir viraj dönülürken biliyorlardı. Nihayet bu açık gözlülüğünün mükâfatını 1932 de on sekiz kilometre müsaba- kasının dünya birincisi olmak suretile gördü. Bu suretle sıra ile İsveç, Norveç, Amerika, Çe- koslovak, İtalyan, Finlândiya, Fransa, yarışı bitirmeğe muvaf fak oldular. Bu yarıştan sonra 50 kilo- metre kaymak ve yarışın bazı kısımlarında atlamağı icap etti ren bir koşu yapıldı, Bu koşu uzun ;olduğu ka- ış spori ” K L < | ilh geldiler.. Bundan sonra Norveçli meş hur Sonja Hönie tek kadın ar- tistik müsabakasında — bütün rekiplrini yenerek Avrupa birin cisi olduğu gibi bir de dünya birnicisi oldu. Bu kız. henüz daha 16 yaşındadır. Fakat yap tığı ve başardığı hareketleri gö rünce spor kıymetini insan bilâ kaydüşart teslim etmek mecbu riyetinde kalıyor. Bundan başka — ikinci olan Viyanalı Fritz Burger de çok muvaffak oldu. Erkeklere gelince; Avustur yalı Schaefer eski dünya şam- piyonu İsveçli G. Grafstroem in karşısında öyle güzel bir mu vaffakıyet kazandı ki bütün se yirciler, ve hakemler bu yeni yetişen istidadın hali hazırda olduğu gibi istikbal için de fev kalâde bir kuvvet — olduğunu teslim etmek mecburiyetinde kaldılar. Çift muhtelit — patinajında Mme Brunnet-Joly' nin ka- zandığından yazımın — başında anlatmıştık, Siki'ye gelince: Şimdiye ka- dar bu sporun ilâhı denebilecek vaziyette olan devlet ancak Nor veçlilerdi. Fakat bu son çarpış- malar bu iddianın çürüklüğünü isbat etti ve Norveçliler gördü- ler ki kendi komşuları bul Atlama ve atmaları . ü Dünya atletizim ufuklarında kimler kazanabili: 1932 de Los Angelesde yapılacak olan Olimpiyata iştirak edecek olan atma ve atlamacılar. Bu kısma yüksek atlamadan baş Tamak en doğru bir hareket olur. Çünkü Amerikalılar bu kategori de Avrupa'lılardan fazla mütehassı- sa maliktirler, Ezcümle Amerika'da kolaylıkla 1.98 irtifama atlayan Spitz, Marty, Burg ve I lette vardır. İsveç'te ve Fenlandiyada kendi âyarlarında ve hattâ kendilerin 1932 Los Angeles Olimpiyadının kış sporları kısmında milletlerin yenin merasimi dar da tehlikeli bir şeydi. Çün kü atl k .yerler vasati ola- şimalli milletler kazandılar. Onların memleketlerinde da- ima kar ve kış sporlarile ünsi yet peyda etmiş onları bu neti- cenin fevkalâde olmadığını gös terir. Bu yarışa altmıştan — fazla atlet girdi. Bilhassa bunların içinde İtalyanlar, Amerikalılar, Çekoslovakyalılar cok çalışmış ve bu müsabaka için tam for. | mülarında idiler. Fakat her zaman söylediği. miz gibi sporda gün ve haleti ruhiye meselesinin birinci plan- da geldiğini bu yarış bir kere daha ispat etmiş oldu. Koşunun mesafesi sade ola rak 18 kilometre siki ile kay- maktı. Hareket işareti verilir, verilmez İsveçli Utterttroem bü | tün rakiplerinin — önüne geçti | ve bütün kuvveti ile hedefe doğ ru kaymağa başladı. Bunu gören diğer atletler de bütün kabiliyetlerini sarfede yupn 3 rek önde koşan İsveçliye; ye- rak 15 — 20 metrelik setler idi ki bu kadar irtifadan atlamak — belki onlar için değil -am- Buz üzerinde patenli hokey: Polonya - Amerika maçında Polonya kalesinin hali pür melali ma bizim için — pek tüyleri ür pertici bir şey olsa gerektir. Bu yarışı da meşhur Fin. lândiyalı siki koşucusu V. Sa. arinen dı. ) | ması yukarıdan hız alarak kay- den yüksek siki koşucular var- mış. Atlama müsabakalarını sa ha karının yumuşak olması do- layısile beklenen büyük rekor. lar elde edilemedi. Evvelden yapıl bu sene 80 metreden atlanaca. ğı merkezinde idi. Ancak sahanın yumuşak ol- F SAĞ mak keyfiyetini güçleştirdi. Bundan dolayıdır ki geçen Olimpiyatta C. Chams'ın elde ettiği 73 metrelik rekor kı rılamadı. Bu sene elde edilebi. 1 Norveçli H. Bek tarafından ya ! pılmıştır. |len en yüksek irtifadan atlama |ancak 70, 71 metredir. Bu da n Nihayet kış olimpiyatlarının son çarpışmasını teşkil eden buz üzerinde patenli hokey mu sabakaları yapıldı. Bu müsaba- kalara iştirak eden çok az mil. let vardı. Avrupadan ancak iki takım gitmişti: Almanya ve Po lonya... Bu takımlar Amerika takımlarile çarpıştı. Fakat mu- vıffıkıygt__ Avrupalılarda kalma Bunlar bu kategorinin adeta yıl- dızlarıdır. Mamafi Filipinli Torribo da bun lardan aşağı değildir. Bunlardan bir derece aşadakiler içinde çok iyi atletler var, Ezcümle şu atletleri sayabiliriz. Kimura (Japon), Land (G. B) Mmnard (Fransız) Halvassen ( Nor- veç) Reinieka (Finlandiyalı), UZUN ATLAMAĞA GELİN- Bu kategoride Amerikalılar Ja- ponlar ve Haitililer ile epice çarpış- mak mecburiyetinde kalacaklardır. Japonların en iyi atlayıcıları Nam bu ve Ocda'dır, Haitililere gelince bunlarda bir var amma pir var o da meşhur Ca- CE ne Macar Madarasz ve Remez, ne Finlândiyalı Kiwi bunlara — kâğıt üzerinde — faik değildir. CİRİT ATMAĞA GELİNCE: Cirit atma hiç şüphesizdir ki Fin lândiyalı Yaer Winen'den başkasına ait olamaz. Ancak — yalnız İsveçi Leurdguist, Amerikalı Churchill ve Möro, Norveçli Simde, — Estonyalı Sule ve birkaç tane daha Finlândiya lhdan bir parça çekinir. ÇEKİÇ ATMAĞA GELİNCE: Bu spor dünyanın çok fazla meş.: gul olduğu bir spor , olmadığı içir iştirak eden devlet ve atlet — azdır Onun içindir ki sırasile şunları zik. redebiliriz: Callaghan (İrlandalı) — Porhola (Finlândiyalı) Sckold (İsveçli) Co- mer (E. U.) Erikson (Finlândiya. k) ve saire.. Bu haftaki yazımla “Dünya Atle- tizm âleminde,, ki seyahatimiz biti. yor. Ben bu yazılarımla elimden gel- diği ve görebildiğim kadar ihtimal- lerden bahsettim. Ancak geçen hafta da yazdığım gibi bu zikrettiği h k Avrupa'lılar bunlara çıkarabil ği hasım çok mahduttur. Olsa olsa en başta Alman Koch- erman'i gösterebilirler. Bundan sonra, İsveçli Holberg, Avusturyalı Balogh, İtalyan Mefffei vardır. Bunlarsa kâfi değildirler, Çünkü Bates, Boyle, Peacvek, — Gordan, 7,80 m. yi geçiyorlar, SIRIKLA ATLAMAĞA GELİN 2 ae ni Bunda hi ki Ameri gim eşi caklarına hiç bir zaman iddia etmi- yorum., Benimakisi birer tahminden iba- ret. M. Ö. MAĞ KARANI Bir tavzih lY'_”'ı!' haber alan yahut alınan b kalılar şah olacaklardır. Çünkü Graber, Barnes, Warne, Mac Dermott, Sturdy şeraiti adiye de kolaylıkla 4,25 m. aşıyorlar ve bunu yalnız onlar - yapabiliyorlar. Müsabaka — nizamnamesi her millet ten ancak üç müsabık iştirak edece- ğini amir olduğu içni; Niohida (Ja- pon) Castro (Bresilyalı) Lindblad (ISveçli) Wegener (Alman) Rama dier (Fransız) ve Lindroth (Finlan diyalı bunların içinde o gün şansı en müsait olanı 6 en iyinin son üçüne girebilirler. ÜÇ ADIMA GELİNCE: Burada nihayet en mantıki mu- vaffakiyet Japon'lara düşer. Çünkü bu dünyanın en iyi üç adımcılı yanlış tefsir eden bazı spor muharrirleri bazı gazetelerde son toplanan Türk idman cemiyetleri it. titaki merkezi umumisinin bazı ida- recilere seyahat temini için olimpiya da pek az idmancı fakat çok idareci göndermeğe karar verdiğini yazmalı ta ve bu yanlış haber üzerine muha keme yürüterek merkezi umumi aza sına toptan sporcu gençliğin mena- fiini düşü kle ittih e dir. Bu yazıların edası bile her ne ka dar maksadın olimpiyada iştirak ve- ya ademi iştirak meselesini fenni su- rette münakaşı ap kezi u- mumi azasına hücumdan ibaret oldu ğgunu göstermekte ise de bu arada spor hakkında intişar etmiş böyle şu atlerletr vasıtasile maliktir: Nambu, Odo ve Oshido. Bunlardan başka — Amerika'lılar- dan Levi Casey, Avrupa'dan Finlan diyalı Hackkinen ve Jaerwicn, İsveç li Svenson ve bunlardan sonra Hol- landalı Peetres ve Boerdendeu ümit var olunabilir. , ATMALAR: Son Olimpiyattan sonra bu kate- gorilerin çok w'.ıl”l?i ıjirdük.ı da 14. bir yanlış haberi süküt ile geçiştir. mek doğru olamayacağından Milli- yet son merkezi umumi içtimaında kimlerin ne tarzda olimpiyada işti- rak edeceğine dair hiç bir karar ve- rilmediğini ve bu meyanda bazı ce. gölı atletlerin de cezalarının ref'i hak d lıı_ı:uıî, resmi hiç bir söz geç- ıedifini ve olimpiyat mevzuunu hüküntelimizin noktai nazarını anla dıktan sonra müzakere için merkezi TRCAEE YÇ GA 69 atmakla 6 ıncı olan atlet bu sefer hiç şanslı vaziyette değildir. Çünkü nefsi Amerika'da 15 m. yi kolaylık- la geçebilen 15-20 atlet vardır. Bunda kimin kazanacağını düşü- nürsek hiç şüphe yok ki en başta insanın aklına en genç atletlerde ya- ni Çekoslavak Douda ve Cenubi Afri kalı Hart. Fakat Amerikanın eski kurtları- ni ihmal etmemek İâzımdır; onlar da şunlardır. Brise, Rothert, Sexton, Bundon, Alman Hirsehefeld, Macar Darany Finlândiyalı K. Yaer, Winen ve Wahiİstedt vardır. y “DİSKE GELİNCE: p . KAĞDE yoktur. Bu tavzih ile ç et. tiğini kemali kat'iyetle beyana me- zundur. Bu münasebetle hatırlatmak isteriz ki Türk spor teşkilâtının şim diye kadar iştirak ettiği 1924 ve ve 1928 olimpiyatlarımna gidilmesi hü kümetimizce tasvip edilmiş ve masa- rifi teşkilâtın kendi bütçesinden ay- rılmayıp dünyanın hemen hemen her tarafında olduğu gibi hazineden tes- viye edilmiştir. Binaenaleyh, şimdi- ye kadar merkezi umumice olimpi- yat için hususi teşkilât bütçesinden on para sarfına karar verilmediği gi bi 1932 olimpi: _L'yıdl ig;n !ıükuındçı' sonra da böyle bir karar ittihazına imkân g NE T