28 Aralık 1933 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 11

28 Aralık 1933 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No.1949—204 SERVETİFÜNUN 7 dp LAM Ne isterim Her baharn sonunda solan güller gibi ben, Mor çiğdemli dağlarda öyle kalmak isterim. Eriyen karların boz bulanık akıp inen, Sellerine kendimi verip salmak isterim, O yollanan sellerin son menzilinde durup, Ruhumun dertlerini ufuklara duyurup, Dar ufuklar ardınca seyrederek bir gurup, Her denizin bağrına yatıp dalmak isterim. Her duygu bir ufukta kızıllaşır renk olur, Ruhların şekilleri buna bir ahenk olur, Yolcunun bardağını karanlıklar doldurur, Her ufkun havasından biraz almak isterim. 5-12-933 Mahmut Turay LA Fakat ne olursa olaun insan, Türk'ün edebiyatını harice kargı temsil edecek, kimselerin — hakikatte «şahsi» kıymeti olanlardan bahsediyorum — aramız- da bulunduğunu ve bu ender fekat san'atlarının zir- vesine ulaşmış vatandaşlarımızın er. yakın Nobel mü- kâfatı için en kvvetli namzetler arasına dahil olabi- lenlerini düşündükçe memnuniyetini gizliyemiyor. Öyle arzu ediyorum ki, bu hayırlı ve şerefli me- sele hakkında şimdiden kat'l teşebüsata girişilsin ve Türk nasıl medeniyetini tanıtıp cihanı kendisine hör- met ettirdi ise aynı şeyi de edebiyatına yaptırsın, çünkü o buna lâyıktır, çünkü bu, — Belki — mükâ- fatı pek kuvvetli bir edibimiz kazanmada da, böyle- likle yabancıların nazarı dikkatini zengin edebiyatı- mız üzerine celbetmeğe bu mühim bir sebep olur, çünkü — köşede unutulmuş — bazı takdir görmiyen hakiki üstatlarımız biraz geç, fakat tam suretle mü- kâfatlandırmış olurlar.. Onları, armızda, lâyık oldukları mertebeye çıkar- tamıyoruz, bari bunun cihan tarafından yapılmasına yardım edelim, çünkü artık üstat denilince akla bir aç ve hatta yarı tok bir adam gelmeli; ne Gethe, ne de Apatol Frans kitaplarından — hayatları müd- detince — milyon kazanmış adamlar değillerdi, fakat bu, asla oların müreffeh bir hayat sürmelerine mani olmamıştır... Nihat Vedat Sihir Çekildi ufuktan bir siyah bulut, Açıldı ışıkla donanmış bir yol. Ve bir ses yükseldi: Varlığı unut, Gözlerden silin de gönlümde sır ol. İçimde bir garip duygu uyandı, Kalbim ulaşılmaz hislerle yandı.. Gün rengi ipekten tüller uzandı, Sanp benliğimi dedi: Ruba dol. Bir süküt işlendi, gürültü dindi. Göğün maviliği sahneye indi, Büyüden bir hayal orda gezindi. Dedi: Yokluğumun acısıyle sol. A. Şükrü Verin bana dağları — Muwakkar'a — Binmem su sandalına Verin bana dağları. Vurgunum çam dalına Verin bana dağları Baştan üstün başı var, Yorganı si, saçı kar, Olsun gönlüm bahtiyar, Verin bana dağ'an Yaslanıp bir kayaya, Kurt gibi aydan aya. Süzüleyim ovaya Verin bana dağları. İçim olsa da koyum, Dağdan aşmalı suyum Ben dağların oğluyum, Verin bana dağları. Ayaklar izin olsun. Dalga denizin olsun. Şehirler sizin olsun, Verin bana dağları. Rıza Pulât

Bu sayıdan diğer sayfalar: