13 Şubat 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HARİCİ HABERLER Tahdidi Teslihat Konferansını Bir Siyaset Âlemi Vuzuhsuzluk Asıl Şimdi Tamdır! nül İşleri ' 1 Kadından Nefret Eden Erkekler S.R.” Dünya tam bir vuzuhsuzluğa girmiştir. Bu, bir mütearifedir ki, şim- tdiye kadar binlerce ağız, bu hakikati binlerce defa — tekrar etmiştir. Fakat benim — bugün, herkesin görüp bildiği bir hâdi- seyi bir kere daha söylemekten maksadım, düne kadar mevcut olan bu vuzuhsuzluğun bugün içinden — çıkılması —müşkil bir “dairei faside,, şeklini almasından ileri geliyor. x» Vuzuhtan maksadım şudur: Dünya haritasına gezdirilecek bir göz — hareketile ve umumi hatlarile —milletlerin — gidişatını, mevcut içtimai, siyasi ve iktısadi şartları düne kadar şöyle topar- layıp sathi bir fikir edinebilirdik. Bugünkü —emniyetsizlik ve mem- nuniyetsizlik içinde böyle basit bir bakış değil, ciddi ve derin tetkiklerle bile işin içinden çık- mak, değil aylar veya senelerce sonra, hatta bügünden — yarına vukua — gelebilecek — muhtemel hâdiseleri — tahmin — edebilmek mümkün olmuyor. Bütün devletler, birkaç gün evvel Cenevrede toplanan silâh- ları tahdit konferansının ehem- miyelinden bahsediyorlardı. Bu konferansın, tahdidi teslihat bah- sinde bir itilâfa varması için İngiliz - kilise'eri âyinler yaptı. Demek ki insanlığın istikbali ile bu konferansın verebileceği ne- ticeler arasında mühim bir alâka görülüyordu. Esasen bu alâkaya, daha ev- vel, ehemmiyetle işaret eden dev- let adamları da bulundu. Meselâ, Fransayı bu konferansta temsil eden heyetin başlıca azasından M. Pol Bonkur, tahdidi teslihat konferansı iyi bir netice vermez- se umumi bir harp muhakkaktır, dedi. Fakat bütün görünüş, bu konferansın da herhangi bir memnuniyetbahş neticeye — vara- mıyacağını bize anlatıyor. İtiraf edilmelidir ki, bu konfe- ransta, en müspet teklifi yapan Fransa olmuştur. Bu sütunlarda uzun boylu izah edilen bu teklif, Cemiyeti Akvamın emrine birta- kım kara ve hava kuvvetleri ve- Hayvanlar Kongresine Benzetiyorlar Rusya Ve Silâhların Vaziyeti Cenevre, 11 — Tahdidi Tes- lihat Konferansında Rus murah- hası M. Litvinof beyanatta bulu- narak, konferansın bugün top sesleri ile Aaçıldığını, Cemiyeti Akvam misakına bağlı iki devle- tin filen harp halinde bulundu- | ğgunu, bu hâdisenin coğrafi va- ziyet dolayısile Rusyayı endişeye düşürdüğünü söylemiştir. Mumaileyh, Fransız tekliflerini istiszgar etmemekle beraber, Sov- yet Rusyaya karşı bir tehdit teş- kil edecek clan beynelmilel bir ordu ihdası aley- hinde birtakım itirazlar serdet- miştir. Harbe karşı hakikt emnüse- lâmetin — ancak umumi ve külli bir tahdidi tes- lihatla kabil ol- duğzunu, Rus he- yetinin — tedrici ve nisbi bir usu- lü iltizam ettiği- ni, bütün kon- ferans azalarının hukukan- müsavi olduğunu, — her- kes için müsavi emni — selâmet temini icap et- tiğini — söylemiş, Çin, Japon ve- kayiine rağmen memleketin — si- lâhlarını tahdide amade olduğu- Fransada Müthiş Bir Cinayet Agen, ( Fransa ) 12 Muvaraks- ta bütün bir aile, son derece vahşiyane bir surette balta ve tüfekle öldürülmüştür. Aile reisi, şüphe üzerine tevkif edilmiş ve uzun müddet inkârda bulunduk- tan sonra nihayet bu müthiş cinayeti — kendisinin — işlediğini itiraf eylemiştir. Bu haydat, cinayeti işlemek için bir balta, bir bıçak ve bir d_e tüfek kullanmıştır. Cani, hiç- h.ır nedamet eseri göstermemiş- üuvazenesinin bozuk olma- sından şüphe edildiği için mua- yene olunacaktır. Bu, temsili bir İngiliz resmidir. Başı kesilen adam nu ilâve etmiş- Çin, kesen de Japondur. Altında şu yazı vardırı “Bizim tir. Vaşington, 12 — Bir. gazete tarafından sorulan bir suale ce- vap veren Hazine nezareti mua- vini M. Hill, cihandaki mali buh« ranın zaruri olarak teslihatın azaltılmasını mucip — olacağını, Çinle ihtilâfımız yoktur. Her şey halledilmiştir. Bu,Bir Hayvanlar!Fransız Gazetele- Kongresidir rinin Tenkitleri Pariss 12 — M. Litvinofun izahatı gazetelerde şiddetli mü- taleatın intişarına sebep olmak- tadır. Yalnız sosyalist ve kamü- nist matbustı Sovyet noktai na- zarını takviye etmekte ve bütün mesai erbabının bu noktai nazarı Fransız Filosu Seferber Mi Edilmiş? Paris, 12 — Fransız Bahriye Nezareti resmi bir tekzip neşre- derek Akdenizdeki Fransız filo- sunan seferber hale konulduğuna dair yine bir Fransızca Parisli akşam gazetesinde intişar eden haberi tekzip etmiştir. Bu tebliğe göre, Fransız filosu talim devre- lerinde bulunmakta olup bu ta- limler çok zaman evvel takarrür etmiş bir program dahilimde icra olunuyormuş. . - Bir Haydut Tutuldu Ayaksiyo (Korsika ) 12 — zun zamandanberi — haydutluk eden ve geçen — kânunusanide amcası — öldürülen meşhur cani Torse yakalanmıştır. Cenubi Ameikada Bir İsyan Montevido ( Cenubt Amerika ) 12 — Gece yarısı verilen bir ka- rarla umum! bir grev yapılmak istenilmiştir. Kıtaata hazır bulun- ma emri verilmiştir. ( Son Posta: Geçenlarde, bura- da bir koümnist kıyamı olmuş, kaçakçılar başlıca şehirleri ele geçirmişler, sonra hâdise kanlı bir surette bastırılmıştı | Alman Cümhur Riyaseti Ve Sabık (Veliaht Kopenhay, 12 — Hali hazır- da Berlin civarında, Potsdamda bulunan sabık Alman veliahtı ile Berlinske Tidende gazetesi bir telefon mülâkatı yapmıştır. Gazete, sabık veliahttan Alman cümhur riyasetine namzetliğinin | konulmasına müsaade edip etmi- yeceğini sormuştur. Sabık veliaht vaziyet dolayısile birşey söyliye- miyeceğini ve Reisicümhur inti- habıma ait muamelenin şimdiki halde karışık olduğunu beyan etmiştir. İspanyada Vaziyet Madrit, 12 — Bazı gazetele- rin, —Madritteki — asayişsizlikten şiddetle şikâyet etmeleri üzerine Emniyeti Umumiye Müdürü istifa etmiye mecbur olmuştur. ' * Madrit, 12 — Yeni İspıuyıda Kadından nefret eden erkek- leri iki kısma ayırmak lâzımdır : Bunların bir kısmı henüz bayatı anlamamış, ilk sevdasında alda- tılmış olan gençlerdir. Bunlar, sevgilileri tarafından ufak bir hakarete, küçük bir ihmale ta- hammül edemezler. Böyle bir ihmal onları dehşetli surette ren- cide eder, Artık kadından kork- mıya ve ürkmiye başlarlar. İşte İzmirden Necdet imzasile mektup yazan genç karlim, bu sınıfa dahildir. Genç yaşında bir kız sevmiştir. Fakat bu kız ona ehemmiyet vermemiş ve muka- bele etmemiştir. Onun ihmali, genci kadınlardan nefrete sev- ketmiştir. Okadar ki bir daha kadın yüzü görmemeğe karar vermiştir. Fakat hayat önüne diğer bir enç kız çıkarınca, derhal tered- :glüdo düşmüştür. Çünki nefreti şuurlu — değildir. ve esaslı bir sebebe istinat etmiyor. Daha ziyade hissidir ve her hissi isyan gibi geçicidir. Daha sevecek ve nefret ettiği kadına esir olacaktır, onun farkında değildir. Birde tecrübe görmüş, ihanet görmüş, evi bozulmuş erkekler vardır ki şuurlu bir tarzda kadın- dan nefret ederler. Bunlar kadını az çok anlamış ve az çok tecrübe etmişlerdir.. Kadının kapristen ibaret bir mahlük olduğuna kani olmuşlardır. Nefretleri bu kana- atten gelir. Bunların kanaatlarini değiştirmek hayli güçtür. Ben böyle bir erkek tanıyorum ki, kadınlarla konuşmıya bile mü- tehammil değildir. Kadınlar onun nazarında çocuk kalmış mahlüklar« dır, onlarla konuşulmaz, sevişilmez ev kurulmaz, ciddi bir iş yapıl- maz. Onun için bunlar ya evlen« mezler, yahut evlenirlerse, kadın- larına cehennem ıstırabı çektirirler. Bu ikinci tip erkekler de nefretlerinde ifrata varmışlardır. Hissi selimlerini kaybetmişlerdir. Onlara her kadının biribirine benzemediğini anlatmak kolay değildir. _ HANIMTEYZE -— TAKVİM —— ( CUMARTESİ | 29 Gün 13 - Şubat - 932 — Kasım Sö| Arabt Rumt 6 - Şevval « 1350 sı-ıc_ı.—ıııı-uıı _ i bali hazırda toplanmış olan tah- | kabul etmeleri lâzimgeldiği ka- . : ü Vakit |Ezant | V. tt | Vakit JEzant | V. t? rilmesini münaîıp görüyor. didi - teslihat k_on.rans.ıııdan bir n:alindeo bıı?uıırıııktıııdırlıı-.ğ1 î:;'ışhl:k Rmrk;u:îâğ: Gleş | L NI._ 59| Akşam Ji2. — |ız. Fakat - bugünkü : statüko mu- | şey beklı_:medığın_ı._ bı'ı konferan- (“piçi kendi silâhlarıı müdafaa İspanyol Lejiyonlarının sabık reisi | (özle |& :ıln. 28| Yata |. salis, 1 bafaza edilmek şartile, sın, tabiatçe - biribirinden Aayrı | eden bir hayvanlar koöngresine | Doktor ÂAlbinana deruhte | İikindi ( 9. dolts. 20 | Imsak İti. oqs 1 ( Devamı 8 inci sayfada ) silâhlarla techiz edilmiş ve her ! benzetilebileceğini söylemiştir. etmiştir. EDEBIİ TEFRİKAMIZ ; 31 aşağısında ayağım — kaydı ve Allahım! yine neler icat | göğsümün kemirilişini durdura- AÇLIK ' & — Durunuz biraz, Şapkasız gidiyorsunuz. Ha şöyle, gidiniz şimdi, — Birşeyler daha — unuttum galiba.. Galiba birşeyler daba unuttum, diye kekeledim, ru- hum boş. Teşekkür ederim, geceniz hayır olsun. Ve sallanarak yürüdüm, Disşimin kovuğuna — sokacak Lir lakma ekmek olsaydı! Hani $ü küçük nefis çavdar ekmekle- rinden biri olsaydı, yürürken ısı- Fircım. Ve - malik olmasını istedi- 3im Çavdar ekmeğinin hususl Müellifi: Knut Hamsun avanak | | Mütercimi: P. 5. Nev'ini açıkça gözümün önüne getirdim. Elim bir surette açtım, ö'meyi ve kaybolmayı temenni ettim, içlendim ve ağladım. Se- faletimin hiç sonu gelmiyecek miydil Sokağın ortasında birdebire durdum, ayağımı kaldırıma vurdum ve, yüksek sesle yemin ettim. Ne demişti bana? Avanak mı? Şimdi ben ona, o memura ava- nağın ne olduğunu gösteririm! Oradan bir yarım döndüm ve koşarak yürüdüm. Öfkeden kay- nadığımı ve kıpkırmızı kesildi- gimı — hissediyordum. — Sokağın düştüm, fakat aldırmadım, bir sıçrayışta — yerimden — kalktım ve koşmıya devam ettim. Fakat şimendifer meydanına gelince o kadar yorulmuştum ki rıhtıma | kadar gidecek halde olmadığımı hissettim.. Hem de, koşarken, öfkem geçmişti. Nihayet soluk almak için durdum. Memur ola- cak —adamın — söylediği — söz nihayet tamamile —ehemmiyetsiz değil miydi?.. Evet, fakat öyle şeyler vardı ki ben göz yuma- mazdım! Şüphesiz! Kendi sözümü kendim kestim, fakat — dedim, vaziyetimi anlamamıştı. Bu ma- zereti tatmin edici addettim. Va- ziyetimi anlamadığını kendi ken- dime tekrar ettim. Onun üzerine 'tekrar geri döndüm, edeceksin ! diye iğbirarla söy- lendim. Gece yarılarında, bu ıslake sokaklarda bir deli gibi koşmak! Açlık beni insaf- sızca kemiriyor ve soluk aldır- mıyordu. Doymak Üümidile üst Üste tükürüğümü yutuyordum, iyi geleceğini sanıyordum. Bu tam açlıktan evvel birçok haftalar pek az gıda almıştım ve bu son zamanlarda kuvvetten çok düş- müştüm. Hatta şu veya bu ameliye ile elime bir beş kuron daha geçirsem, yeni bir açlık devresi üzerime çökünceye ka- dar kendimi —tamamile topla- mıya bu para da yetişmiyecekti. Hele sırtıma ve omuzlarıma çok ağrı gelmişti. Kuvvetlice bir ök- sürerek veya eğilip yürüyerek şu biliyordum; fakat sırtım ve omuz- larım için devam yoktu. Nasıl oluyor da vaziyetim bir türlü “aydınlanmak bilmiyordu? Meselâ yahut ta bir deniz komisyoncusu “Hennechen, — kadar yaşamıya hakkım yok muydu? Sanki benim çalışmıya yara- yıcak dev gibi omuzlarım ve sağlam kollarım yoktu: Sanki her günki ekmeğimi çıkarmak için, ben, Değirmenciler sokağında bir odun yarıcılığına bile talip olma- mıştim! Tenbel miydim? İş arama- miş midim? Dersler takip et- memiş, makaleler yazmamış, ge- celi gündüzlü kudurmuş gibi ça- lışmamış mıydım? Çok param ol- ( arkası var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: