17 Şubat 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 11

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

k I TÜT Şubat ——— ğ_ir_' Ölünün Hatıra Defterinden : HAİNLERİN İÇ YÜZÜ! Yüz Ellilikler Nasıl Gittiler, Ne Yaptılar SEFARETHANEYE YALVARAN HAİNLER KIŞLAYA GİDECEKLERİNİ. ANLAYINCA YA Fakat zaman geçiyordu, gün şoktan batmıştı. Sonbaharın acı Berinliği, sefarethane bahçesinde, Faşeler yaratıyordu. Şimdi koda- manlar, sabık şeyhislâmlar ve tabık nazırlar, tehlikeli bir mev- kie düşüyorlardı. Kerahet vakti geldiği için rakı arayan ve bula- 'Elidlğı için de hiddetlenen peh- livan Kadri, kendi gibi alkolik- lerle dil birliği yapıp ağız boz- mağa başlamışlardı, apaçık kü- für savuruyorlardı, Rıza Teyvfik, o sersem kütle- anin biricik diplomatı sıfatile, bu söylenişlere —lâkayt — kalamadı. Yavaşçacık Mustafa Sabriye sa- kuldu: — Hocam, dedi, iş fena. Ayak takımı kımıldanıyor, demek ki iskandal başlıyor. — Herifler herede ise bizi ısıracaklar. O va- kit hapı yuttuğumuzun resmidir. Sefir Hazretleri, hepimizi kapı- dışarı eder. Mustafa — Sabri, silkti ; — İtle harara girilmez. Ma- dem ki girdik, ısırilmiya taham- Mül etmeliyiz, — Megel irat edecek sıra d'_’ğü hocam, Dayak yememek Çare bulmalıyız. — Ne yapmalı? — Heriflere yemek bulmalı. Bu galeyan, biraz da midelerin boşluğundan ileri geliyor. — Tuhaf söylüyorsunuz. Se- fire arzuhal yollayıp yemek mi İstiyelim? — Başka çare yok - dostum. Bu sırada, köhne — dritnot sokuldu: — Ne fiskos ediyorsunuz? Rıza Tevfik cevap verdi: — Bahçede anarşi var, gör- MmüÜyormusunuz? — Farkındayım. Sana, bana, hoca efendiye basıyorlar kantar- hYı._ -Fakat yerinde lağlıfl olmalı- ir. omuzlarını —Sağır olmağı biz de çoktan kabul ettik. Lâkin boğazımıza Sarılırlarsa? ğ — Hoş görürüz. Çünki ço- c':'"'" gamlıdır, ne yaptıklarını iyorlar, — Burası tekke değil, sefa- Tethane, Tekkede dervişler dala- fırlar, barışırlar. * Burada - böyle hi_' rezalete nasıl cevaz verilir? Siyasetin incelikleri... lniğ.-ı— Hay senin siyasetin de, siya- üs olursun, dayak yersin. Kabi- heye girersin, kâinatiı kendine güldürürsün. Severe | Hoca Sevri, Ver telâffuz ederdi | gidersin, irenk — murahhaslarına koşma okursun, Şimdi de soğuk - ilikle- rinde bağlama çalıyor. Hâlâ ağ- zında siyaset! — Haklısın şeyhim — haklısın. en lem yezuk lem ya'rif. Sözümü geri aldım, Fakat şu çocukların n de yerin dibine batsın. Meb- z N | bineye girersin kâinatı Filosofa: “Meb'us ©- lursun dayak yersin, ka- kendine — güldürürsün, Sevre gidersin firenk murahhaslarına koşma okursun!,, diyorlardı. Zeynelâbidin, siyasete herkes- ten ve hatta Loitcorçtan daha iyi vâkıf olduğunu iddia edecek- tü, feylesofla münakaşaya girişe- cekti. Lâkin pehlivan Kadrinin: — Yoldaşlar, omuzdaşlar! Diye umuma hitaben birşeyler söylemeğe başladığını görünce gavğadan vaz geçti. — Hakkın var, dedi, bu tw- lumbacı herif rezalet çıkaracak! Filhakika Kadrinin maksadı, bir kısım arkadaşlarını kışkırtmak ve kodamanların üzerine saldır- maktı. Onların sefir ile temas temin edememelerini, kendilerini aç ve açık birakmalarını ileri sürerek bu taarruzu temin etmek SÖON POSTA Muharriri : W * ŞAŞIRDILAR İstiyordu. Zum'unça böyle bir ar- bede, sefaretçe heyecan mahiye- tinde görülecek ve kendilerine alâka gösterilecekti, Fakat o, baş- ladığı nutka devam edemedi, omuzdaşlar dedikten sonra bir- - denbire ahenği degiştirdi, şöyle bir cümle ile haykırdı. — Gözünüzü — açın, geliyor! Sabahleyin bir nebze boy gösterip kayıplara karışmış olan herifler " kâtip, yine iki eli pantalonunun ceplerinde olarak bahçede ilerli- — yordu, yanında üç tane de asker vardı. Bu dört kişilik ecnebi he- yet, kalabalığın yanına gelince durdu ve kâtip gözile araştırıp bulduğu Rıza Tevfiğe elile “gel!,, işareti verdi, Filozof, bir nevi hususiyet ve hiç olmazsa şerefli () bir aşinalık ifade eden bu işaret üzerine se- vincinden şaşırdı, başından fesini çıkararak koltuğunun altına aldı, koşarak geldi, muazzam bir re- verans yaptı : — Emrediniz ekselâns, dedi, hepimiz emirlerinizi bekliyoruz. ( Arkası var) <A İşakin İzmirdeki #ağır, dilsiz ve körler müessesesi hakkında düne kadar neşrettiğimiz telkik yazısının düne kadar çıkan kısımlarında dilsiz, ku- laksiz ve 'gözsüz yavruların nami yetişt klerini — şüphesiz — okudunuz. Bügünkü son kısımda ise sakat ço- cuklar için ileri sürülen temennilerle hükümetin bu husustaki tasavvurla- rını kaydediyoruz : MA İzmir ( Hususi ) — Faaliyeti hakkında bundan evvelki yazı- larımda oldukça tafsilât verdiğim ( sağır, dilsiz ve körler ) müesse- sesi, öyle anlaşılıyor ki, bugünkü şeklile memleket ihtiyacına kâfi , değildir. Filhakika müessese asri tekâmül kaidelerine uygun bir şekilde yürütülmektedir. Fakat ihtiyaca göre çok — küçüktür. Esasen 923 senesinde kurulan bu mektep, bütün sakat, yani anormal çocukların bir — tahsil ve terbiye yuvası olacaktı. Bütün guüyritabil çocuklar, yani diğer mekteplerde okuyamıyacak ka- dar sağır, dilsiz,; aptal, kör ve moral (maneviyat) — itibarile | geri olan küçükler bu müessese- ye yerleştirilecek, tedavileri, tah- silleri ve terbiyeleri için uğraşı- lacaktı. İlk karar böyle olduğu halde bugüne kadar yalnız sağır, dilsiz ve körler kısmına ait ta- savvurlar tahakkuk ettirilebilmiştir. Fakat öğrendiğime göre hü- kümet aptallar için de bir şube açmayı — düşünmektedir. Şurası muhakkaktır ki, kafa teşekkülü itibarile aptal olan çocukların bugün tedavi ve terbiyesi imkân dahiline girmiştir. İi Fen ve ilim bu meseleyi de Gadrine Uğrıyanlar Arasında halletmiş — bulunuyor. Yani bir anormali normal dercesine çıkar- mak için sadece fen kaidelerini ihtimamlı bir — şekilde tatbik etmek kâfidir. Bu münasetle mektep müdürü Doktor Necati Beyin şu sözle- rile bu tetkik yazımı bitirmiş olayım; 1 “— Ben Sıhhat Vekâletine çok faydahı bir — teklifte bu- lundum, —— Cürüm işlemek istidadında olan çocukları toplayıp onlara bir inzibat tedavisi yapmak için bir ıslahhane tesisini yazdım. Hırsız çocukları, tenasüli — düşkünlüğe istidadı — olanları — hapishanede gardiyanlar — idaresine — vermek ahlâkları üzerinde daha fena tesir yapar. Bunları tam manasile ilmi çalışan bir müesseseye toplayıp ruhi bir tedavi altında bulundür- mak mümkün olursa, cemiyete iyi bir şekilde iade edilebilirler. Bir memleket için en tehlikeli unsur, seciye ahlâk itibarile aşağı kıymette olan çocukların normal mekteplere ve nomal hayata ka- rışmış olmalarıdır. Cemiyet 'için bu hatalı ve tehlikeli bir hâdise- dir. Bunları sıkı bir disiplin te- davisi altında bulundurmak icap eder.,, Adnan Kabzımalların İntihabı İstanbul Kabzımallar Cemiye- tinin idare —heyeti — intihabı 21-2-932 pazar günü saat 11 den 14 kadar Meyvahoşta. büyük Ardiye Hanındaki Cemiyet Mer- kezinde yapılacaktır. a | 19,05 W y a v ı_'_“,,_ Bu Akşam Radyod Neler Dinliyeceksiniz /7 Şubat 932 Çarşamba İstanbol— (1200 metre, 5 kilovat) 18 gramofon 19 birinci kısım ala- turka saz, 20 Ajansı, gramofon, 21 î:dnd kısım alaturka saz, 22 orkez- . Hellsberg — (276 metre, 75 kilo- vat) 1915 yeni plâklar, 21,10 Ber- linden naklen senfoni. Brüna — ( 341 metre 36 kilovat ) anakeri bando, 20 Perağdan nakil. Mühlaker — (360 metre, 75 kilavat) 19,45 konser, 20,15 Goetheği okuya- bilir misin serlâvhalı bir konferans, 21 komedi. Bükreş— ( 394 metre 16 kilavat ) 19,30 Romanya operasından nakil. Belgrat — (429 metre 2,5 kilo- vat ) 20 iki kişilik opera parçaları 22,50 Çigan orkestrası. Roma — (441 metre, 75 kilovat) 20 - gramofon, 21 San Karlo opera- sından nakil, Prag — (488 metre, 120 kilovat) 20 Çek musikişinasları cemiyetinin akşam konseri, 22 gazete haberleri. Viyana— (517 metre, 20 kilovat ) 20,15 bir hikâve, 20,35 akışam haber- leri, 21,50 hafif müsiki. Peşte — (550 metre, 23 kilovat ) 19,30 Macaristan ve Balkanlar mev- zuu etrafında bir konferans, 20 konser 22,15 Çıgan. Varşova— (1411 metre, 158 kilo- vat) 20,15 Okrayna halk musikisi, 21 edebiyat bahisleri, 2115 keman konseri, 23 dans havaları. Berlin — (1635 metre, 75 kilavat) 19,30 dans gecesi, 21,10 Layipçigden nakil, 22,25 siyasi haberler. 18 Şubat 932 Peşembhe Istanbul— (1200 metre, 5 kilovat) 18 gramofon, 19 birinci kısım ala- turka saz, 20 gramofon, Ajans ha- berleri, 21 ikinci kısım alaturka sar, 22 orkestra. Heilsberg — (276 metre, 75 kilo- vat) 20 konser, 21,25 Dançıgten na- kil, 21,50 iki piyano konseri. Brüna — (341 metre, 36 kilovat ) 20,05 ten itibaren Çek istasiyonla- rından nakil. Mühlaker— (360 metre, 75 kilavat) 19,45 hafif musiki, 21,30 dört kişilik koönser, 23 danas havaları. Bükreş — (399 metre, 16 kilovat) 20 konferana, 20,20 senfoni. Belgrat— (429 metre, 2,5 kilovat) 20,5 daktorun tavsiyeleri 22,50 istas- | yonun konseri. Roma — ( ddi metre 75 kilovat ) 20 dini musahabe, 21 senfoni. Prag — (488 metre, 120 kilovat ) 20,05 komedi, 20,20 konser. Viyana — (517 metre, 20 kilovat) 20,05 operadan nakil, 22,30 akşam konseri, Peşte — ( 550 metre, 23 kilovat) 20 radyo musahabesi, 20,35 “saray- dan kız kaçırma,, operası. Varşova— (14li metre, 158 kilo- vat) 20,15 hafif konser, 21,25 kome- di, 22,10 gramofon. Berlin — (1635 metre, 75 kilovat) 20 Don Karlor 22,30 günün haber- leri, sonra dans havaları. Dikk t& Dercetmekte olduğumuz programların Avrupaya ait at olan kismı vasatf Avrupa saatine göre tanzim edilmiştir. Istanbul saatine tatbikı için Avrupada saat (12) olduğu zaman İstanbulda (1) e geldiği farzedilmelidi. Her Doktor, Alman Kadınlılığı Sulh İstiyor (Baş tarafı 3 üncü sayfada) Salonda —umumt bir süküt vardı. Diplemat locasında, Hitler fırkasının, cumhur riyase- tine namzet olarak göstermek istediği Jeneral Von Ep, dikkatle ona bakıyor, Doktor Brüning, usandırıcı bir sesle, fakat basit ve müba- lâğasız cümlelerle epeyce uzun süren ve devletler - murahhasları tarafından —merakla — beklenen nutkunu ders verir gibi irat etti. Fransız teklifini ima ederek: — Milletlerin hedefi ve kon- ! feransın gayesi olan terki tesli- hat, malüm. Bazı teklifler öyle mahiyette ki, milletlerin hedefi ve bizim gayemiz hilâfında gö- rünmektedir, dedi. Maamafih Alman başvekilinin nutku büyük bir tesir yaptı. Alkışlar içinde kürsüyü ter- kettiği zaman samiin locasından bir kadın sesi işitildi. Bu ses Almanca: — Her Doktor, Alman ka- dınları daimi bir sulh temin etmeden buradan gitmemenizi rica ediyor dedi. Hademeler, kadını derhal kapı dışari ettiler. Bu müessir ve gülünç hâdise- den sonra, Sinior Grandi, Roma hükümetinin bu meseledeki fikir- lerini izah etmek için kürsüye çıktı. Pehlivan yapılı, kırpık bıyıklı top ve sert sakallı Faşit mümes- sili Cenevrede iyi bir hatip şöh- reti kazanmıştır. Fikirlerinde tam vuzub - gösteren — İtalya hariciye nazırı bir buçuk saat devam eden nutku esnasında üst üste alkış- * *. 5d0t İ SALİ ni Tn v0 B |Ü kârane bir büst portrelerini Şayanı dikkat weama bir teklif Yalnız 75 kuruş gönderiniz. Mukabilinde Reisicümhur Hz. nin tabit büyüklükte, san'at- elde edeceksiniz. Türkiyenin bilâmum Ricali Âliye portre- lerinin fiatleri dahi aynidir. Posta mesarifi yukariki bedele dahildir.. FOTO — FRANS — İlklâlcaddesi No, — 128 Beyoğlu Fotoğraf Takhlili K uponua — Tabiatiniz! Öğrenmek İstiyorsınız fotoğrafınızı 5 adat kupon ile hir- ; likte gönderiniz. Fotojrahaua ıırıjı tabidir ve iada ıc'lll;ıııı.î İsim, maeslak veya san'at ? w .uıll.rln cevabı | Fotojrat intişar edecek mi ? Fotoğrafın klişesi 30 kuruşluk pul mukabilinde yönder!lebilr. landı. Sinyor Grandi, Fransız teklifi- : ne * — Evvelâ terki teslihat, son- ra emniyet, dedi. Maamafih İtal- anın büsnü niyetle her jeyi iemılî dikkatlî tetkik ı:îîg:;?el âmade olduğunu da açıkça be- yan etti. Kürsüden indiği vakit her taraftan keadisini alkışlıyorlar ve elini sıkmak için uzanıyorlardı. Şimdi beklenen nutuk Sovyet Rusyanın Başmurahhası ve Hari- ciye Komiseri M. Litvinofunkidir ve sizi temin ederim, ileri sür- mesi muhtemel tasavvurları müna- sebetile çok merakla bekleniyor. BT L

Bu sayıdan diğer sayfalar: